๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 08 Ağustos 2010, 15:31:51



Konu Başlığı: Te’sirat-ı Hâriciyeyi teşci’ eden nedir
Gönderen: Sefil üzerinde 08 Ağustos 2010, 15:31:51
Havf ve zaaf, te’sirat-ı hâriciyeyi teşci’ eder.” (Mektûbât) Cümlesini açıklarmısınız?


Bu cümleyi okurken aklımıza gelen ilk mânâ, “Korkmak ve zayıflık göstermek, düşmanlarımızı yahut rakiplerimizi daha da cesaretlendirir” şeklinde olur. Bu mânâ doğrudur. Şu var ki, bu ifadede, “insanlar” denilmeyip de ‘tesirat-ı hariciye’ denilmesi, bunun genel bir kural olduğunu ders vermektedir.

Bu ifade, düşüncemizi sadece insanlarla sınırlamaz, bu gerçeğin bütün dış tesirler için geçerli olduğunu hatırlatır. Bize zarar vermek isteyen insanlar, bu haricî tesirlerden sadece birisidir.

Bu düstur gereğince, kendimizi zayıf göstermekten ve korkmaktan, çekinmekten uzak durmamız gerekir. Aksi halde düşmanlarımızın şecaatleri artar, cesaretleri kuvvet bulur ve bizi ezme hususunda daha bir yiğitleşirler.

Nitekim, ALLAH Resulü (asm) sahabelerine, ellerini yüzlerine koyarak üzüntülü, mahzun bir halde durmalarını yasaklamıştır.

Nur Külliyatında iki dünya saadeti şu dört esasa bağlanır:

İman, tevhit, teslim ve tevekkül.

Bütün varlık aleminin tek yaratıcısı, tek sahibi ve maliki olan ALLAH’a inanan bir insan, hiçbir şeyden korkmaz ve çekinmez. Kendisine düşen tedbir görevini yerine getirdikten sonra O’nun kudretine ve rahmetine teslim olur; tevekkül ile sonucu bekler.

Tıp ilminde ‘koruyucu hekimlik’ adında bir dal vardır. Bu dalda, insanın hastalıktan korunmasının yolları üzerinde durulur; bünyenin hastalıklara karşı dayanıklı olmasının çareleri aranır.

Doktorların ifadesine göre, nezle mikrobu insanın bünyesine daima mevcuttur. Bünye kuvvetli olduğunda mikrop hiçbir şey yapamaz; tesirsiz kalır. Bünye, zayıf düştüğünde hükmünü icra eder ve insanı yatağa düşürür.

Vesvese hastalığı da bunun gibidir. İnsan, şeytanın vesveselerine karşı kendinden emin oldu mu, o vesveseler, o şüpheler kalbe tesir edemezler. Şeytan o kalbi şüpheye düşüremez. Ama bu konuda biraz zaaf gösterse ve vesveseden korksa, kalbini şeytanın hücumlarına açmış demektir.

Demek oluyor ki, tesirat-ı hariciye denilince iklim şartlarından şeytan vesvesesine kadar uzanan bir silsile hatıra gelir.

Bunların tamamına karşı dayanmanın iki esası vardır:

Korkmamak ve zaaf göstermemek.