> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar > Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır  (Okunma Sayısı 431 defa)
02 Temmuz 2012, 10:59:21
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 02 Temmuz 2012, 10:59:21 »



Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır
   
Hususan Şaban ve Ramazan’da, akıldan ziyade kalb hissedardır, ruh hareket eder.
 
Aziz, sıddık kardeşim ve hizmet-i Kur’âniyede pek ciddî bir arkadaşım,
Bu defaki mektubunda, vaktim ve hâlim müsaade etmediği mühim bir meseleye dair cevap istiyorsun.
Kardeşim, bu sene, elhamdülillâh, risaleleri yazanlar pek çoğalmış. İkinci tashih bana geliyor. Sabahtan akşama kadar sür′atli bir tarzda meşgul oluyorum; çok mühim işlerim de geri kalıyor. Ve bu vazifeyi daha azîm görüyorum. Hususan Şaban ve Ramazan’da, akıldan ziyade kalb hissedardır, ruh hareket eder. Şu mesele-i azîmeyi başka vakte tâlik edip, ne vakit Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinden kalbe sünûhat gelse, tedricen size yazılır. Şimdilik üç nükteyi (HAŞİYE) beyan edeceğim.
Birinci Nükte: “Kur’ân-ı Hakîmin esrarı bilinmiyor; müfessirler hakikatini anlamamışlar” diye beyan olunan fikrin iki yüzü var. Ve onu diyen, iki taifedir.
Birincisi: Ehl-i hak ve ehl-i tetkiktir. Derler ki: “Kur’ân bitmez ve tükenmez bir hazinedir. Her asır, nusus ve muhkemâtını teslim ve kabul ile beraber, tetimmat kabilinden, hakaik-i hafiyesinden dahi hissesini alır, başkasının gizli kalmış hissesine ilişmez.”
Evet, zaman geçtikçe Kur’ân-ı Hakîm’in daha ziyade hakaiki inkişaf eder demektir. Yoksa—hâşâ ve kellâ—Selef-i Sâlihînin beyan ettikleri hakaik-i zâhiriye-i Kur’âniyeye şüphe getirmek değil. Çünkü onlara imân lâzımdır. Onlar nasstır, kat’îdir, esastırlar, temeldirler. “Kur’ânün arabiyyun mübîn” * fermanıyla, mânâsı vâzıh olduğunu bildirir. Baştan başa hitab-ı İlâhî o mânâlar üzerine döner, takviye eder, bedâhet derecesine getirir. O mensus mânâları kabul etmemekten—hâşâ sümme hâşâ—Cenâb-ı Hakk’ı tekzip ve Hazret-i Risaletin fehmini tezyif etmek çıkar.
Demek, maânî-i mensûsa, müteselsilen menba-ı Risaletten alınmıştır. Hattâ İbni Cerîr-i Taberî, bütün maânî-i Kur’ân’ı, muan’an senetle müteselsilen menba-ı Risalete îsal etmiş ve o tarzda, mühim ve büyük tefsirini yazmış.
İkinci taife: Ya akılsız bir dosttur, kaş yapayım derken göz çıkarıyor; veya şeytan akıllı bir düşmandır ki, ahkâm-ı İslâmiye ve hakaik-i imaniyeye karşı gelmek istiyor. Kur’ân-ı Hakîmin—senin tabirinle—birer polat kalesi hükmünde olan surlu sûreleri içinde yol bulmak istiyor. Böyleler (hâşâ) hakaik-i imaniye ve Kur’âniyeye şüphe îras etmek için bu nevi sözleri işâa ediyorlar.
İkinci Nükte: Cenâb-ı Hak Kur’ân’da çok şeylere kasem etmiş. Kasemât-ı Kur’âniyede çok büyük nükteler var, çok sırlar var.
Meselâ, “Yemin olsun güneşe ve aydınlığına.” (Şems Sûresi: 91:1) [âyetindeki] kasem, On Birinci Sözdeki muhteşem temsilin esasına işaret eder; kâinatı bir saray ve bir şehir suretinde gösterir.
Hem “Yâsin. Hikmet dolu Kur’ân’a yemin olsun.” (Yâsin Sûresi: 36:1-2) [âyetindeki] kasemle, i’câzât-ı Kur’âniyenin kudsiyetini ve ona kasem edilecek bir derece-i hürmette olduğunu ihtar eder.
“Yemin ederim yıldızların mevkilerine. Bu bir yemin ki, bilseniz, ne büyüktür.” (Vâkıa Sûresi: 56:75-76); “Kayan yıldıza yemin olsun.” (Necm Sûresi: 53:1) [âyetlerindeki] kasem, yıldızların sukutuyla, vahye şüphe îras etmemek için cin ve şeytanların gaybî haberlerden kesilmelerine alâmet olduğuna işaret etmekle beraber, yıldızları dehşetli azametleriyle ve kemâl-i intizamla yerlerine yerleştirmek ve seyyaratları hayretengiz bir surette döndürmekteki azamet-i kudret ve kemâl-i hikmeti, o kasemle ihtar ediyor.
“Yemin olsun rüzgâra.” (Zâriyât Sûresi: 51:1); “Yemin olsun gönderilen meleklere.” (Mürselât Sûresi: 77:1) [âyetlerindeki] kasemde, havanın temevvücâtı ve tasrifâtı içinde mühim hikmetleri ihtar etmek için, rüzgârlara memur melâikelere kasemle nazar-ı dikkati celb ediyor ki, tesadüfî zannolunan unsurlar, çok nazik hikmetleri ve ehemmiyetli vazifeleri görüyorlar.
Ve hâkezâ, herbir mevkiin, ayrı ayrı nüktesi ve faydası vardır.
Haşiye: Bilâhere dokuz nükteye tamamlanmıştır.
* Nahl Sûresinin 103. âyetinden mülhem bir ifade. Âyetin Meâli: “Bu Kur’ân’ın lisânı apaçık Arapça’dır.”
                     
Mektubat, 29. Mektub, 1. Kısım, s. 659

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır
« Posted on: 16 Nisan 2024, 13:26:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır rüya tabiri,Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır mekke canlı, Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır kabe canlı yayın, Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır Üç boyutlu kuran oku Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır kuran ı kerim, Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır peygamber kıssaları,Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardır ilitam ders soruları, Şaban ve Ramazan’da akıldan ziyade kalb hissedardırönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes