๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 12 Ekim 2010, 02:01:53



Konu Başlığı: Nurun ilk kapısı
Gönderen: Sefil üzerinde 12 Ekim 2010, 02:01:53
Nurun ilk kapısı
 
BEDİÜZZAMAN Tanıtım ve Hizmet Tırı, Said Nursî’nin hayatında önemli yer teşkil eden nur menzillerindeki yolculuğuna devam ediyor.

“Bediüzzaman Türkiye Yollarında” sloganıyla yola çıkan Bediüzzaman Hizmet Tırı, bir kaç duraktır hep Bediüzzaman’ın hayatında önemli yer teşkil eden beldelerden geçiş yapıyor. Barla ve Isparta’dan sonra Burdur ve Denizli’ye uğrayan tırımız burada hatıraların yâd edilmesine ve gayret ve iştiyakın artmasına yol açtı.

Burdur, Bediüzzaman’ın ilk sürgün edildiği beldeydi... Onu yok etmek isteyenler askerî muhafızlar eşliğinde hiçbir suçu olmayan bu kahraman vatan evladını Burdur vilayetine sürerek, onu yalnızlığa terk etmeye çalışmışlardı... Ancak o yok edilebilecek bir insan değildi.. Nitekim nefyedildiği Burdur’da on üç dersten ibaret olan “Nurun ilk kapısı” adlı hakikatleri neşrediyordu... Bu tehlikeli (!) faaliyeti sebebiyle daha da yalnızlığa mahkûm edilmek istercesine Barla’ya sürgün edilecekti. Ancak geçen zaman sürgüncüleri değil, Bediüzzamanı haklı çıkaracaktır. Bediüzzaman Hizmet Tırı’nı karşılamaya gelen nurlu kalabalık bunun en güzel misaliydi.

Nihayet Burdur’da kalabalık bir grup tarafından karşılanan tırımız eskort eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na kadar geldi. Burada konaklayan tırımız Burdurluların ilgisiyle birlikte tanıtım programına başladı. Melih Atom’un sunduğu programda ilk konuşmayı tırımızın koordinatörü Abdullah Eraçıkbaş yaptı. Eraçıkbaş, Burdurlulara göstermiş oldukları ilgiden dolayı teşekkür etti. Bediüzzaman’ın yaygın eğitim modelinin en güzel örneği olan eserlerini talebelerine emanet ettiğini hatırlatan Eraçıkbaş, “Nurun ilk kapısı” olan Burdurluluların bu emanete sahip çıkmaları gerektiğini ifade etti.

Daha sonra sözü devralan İslam Yaşar ise, Bediüzzaman’ın Burdur’a sürgün olarak gelmesine rağmen, kendi öz vatanında sürgünlüğü kabul etmediğini ve bu sebeple hergün gidip karakola isbat-ı vücud etmesi gerekirken, bunu red ederek yapmadığını anlattı. Bediüzzaman’ın bütün engelleme ve baskılara rağmen hakikati anlatmaktan geri durmadığına dikkati çeken İslam Yaşar, Burdur’da insanlarla görüşmesi yasak olmasına rağmen, insanlığı kurtarmak maksadıyla hareket ettiği için “Nurun ilk kapısı” olarak isimlendirdiği eserleriyle iman hakikatlerini neşretmeye devam ettiğini ifade etti. Yaşar, 6 bin sayfalık Risâle-i Nur Külliyatı’nın temellerinin “Nurun ilk kapısı” ile Burdur’da atıldığını hatırlatarak, Said Nursî ile Burdur’un yakınlığının bundan kaynaklandığını ve bugün tırımızın etrafında toplanan kalabalığın bu yakınlığı teyid ettiğini söyledi. İslam Yaşar’ın ardından Burdur Yeni Asya Temsilcisi Mesut Atasever, hemşehrileri Burdurlulara seslendi. Atasever, Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı’nın 10.10.2010 tarihinde Burdur’a gelmiş olmasının latif bir tevafuk olduğuna dikkat çekerken, tır programına ilgi gösteren Burdurlulara ve tır ekibine teşekkür etti. Konuşmaların ardından sinevizyon gösterimi yapılırken, Yeni Asya Neşriyat standında İslam Yaşar okuyucuları ile buluşarak kitaplarını imzaladı.


UMUT YAVUZ