๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 22 Ağustos 2010, 18:37:35



Konu Başlığı: Neden sure denilmiş ?
Gönderen: Sefil üzerinde 22 Ağustos 2010, 18:37:35
Taife, necm, nevbet” kelimeleri yerine niçin Kur’an’ın parçalarına sure denmiştir?

Sual : Taife, necm, nevbet kelimeleri, sure kelimesinin vazifesini ifa edebilirler. Sure kelimesinin onlara tercihan zikrinde ne vardır?

Cevap : Onları, şüphelerinin menşei ile ilzam ve boğmaktır. Şöyle ki:
Onları şüpheye düşürten, güya Kur’an’ın def’aten nazil olmamasıdır. Demek Kur’an def’aten nazil olmuş olsaydı, ALLAH’ın kelamı olduğundan şüpheleri olmazdı. Lakin parça parça nazil olduğundan, şüphelerine bais olmuştur ki, 'Bu, beşerin kelamıdır, parça parça yapılışı kolaydır, biz de yapabiliriz' diye şüpheye düştüler. Kur’an-ı Kerim de, onların kolay zannettikleri yolu, tabiriyle ihtar ve 'Haydi, mislini getiriniz de, sizin kolay zannettiğiniz parça parça şeklinde olsun' diye, onları kolay addettikleri yolda boğmuştur.
Ve keza, Zemahşeri’nin beyanı vechiyle, Kur’an-ı Kerimin surelere taksim edilmiş bir şekilde nazil olmasında çok faydalar vardır. Evet, çok garip letaifi havi olduğu için, şu üslub-u garip ihtiyar edilmiştir.
’deki zamir, ya Kur’an’a racidir, yani, 'Kur’an’ın mislini getiriniz.' Veya Hazret-i Muhammed’e (a.s.m.) aittir. Yani, 'Bir sureyi o zatın (a.s.m.) misli olan ümmi bir şahıstan getiriniz.' Lakin birinci ihtimale göre ibarenin hakkı iken,iktizanın hilafına -2- denilmiştir. Bunun esbabı: Çünkü birinci ihtimalde, ikinci ihtimalin de mülahazası ve riayeti lazımdır. Zira, yalnız Kur’an’ın mislini getirmekle mesele bitmiş olmuyor. Ancak ümmi bir şahıstan getirilmesi lazımdır ve muarazanın tamamiyetine şarttır. İşte, bunun için, hem ’ deki zamirin Kur’an’a raci olması lazımdır. Hem ibarenin tebdili lazımdır ki, her iki ihtimal mer’i olsun. Ve keza, muarazanın tamamiyeti, yalnız bir surenin mislini getirmekle olmuyor. Ancak Kur’an’ın tamamına misil olacak bir mecmudan, bir kitaptan alınan bir surenin mislini getirmek şart olduğuna işarettir. Ve keza, nüzulde Kur’an’ın emsali olan kütüb-ü semaviyeye zihinleri çevirir ki, aralarında yapılacak muvazene ile Kur’an’ın ulviyeti anlaşılsın.

1 Tatmayan bilmez.

2 Bir surenin mislini...


İşaratü'l-İ'caz