Leyla'nın Aşkı mı Mevla'nın Aşkı mı?

02 Ocak 2011, 02:08:56

Halis_52

Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 642

« : 02 Ocak 2011, 02:08:56 »

"Bir gün hz. İsa (a.s) bir köyden geçiyormuş. Geçerken orada bostanlarını, bahçesini sulamakta olan bir zata şahit olmuş ve o zat koşa koşa Hz İsa'nın yanına gelmiş ve şöyle bir istekte bulunmuş:
--- Ey ALLAH'ın sevgili peygamberi bana rabbin için dua et de sevgisinden, aşkından, muhabbetinden zerre kadar versin"
Hz İsa (a.s) da
---"Ey insan ALLAH'ın (c.c.) sevgisinden, aşkından, muhabbetinden zerre kadar sende olursa bu aşk, muhabbet ve sevgi seni yakar dayanamazsın demiş."
O zatta:
---"Ey ALLAH'ın (c.c.) sevgili peygamberi o zaman benim için rabbime dua et de bana yüce mevlam sevgisinden, aşkından, muhabbetinden zerrenin yarısı kadar versin demiş."
Bunun üzerine ALLAH'ın (c.c.) peygamberi:
---" Peki senin için rabbime dua edeceğim." demiş ve oradan ayrılmış
Gel zaman git zaman aradan yıllar geçmiş ama; gel görün ki kalbine ilahi aşktan zerre düşen o zat daha duruverir mi hiç? Rahman'ın (c.c.) aşkı adamı deli divane etmiş, kah yaralı ceylanlar gibi sızlanarak, kah kargalar gibi sabahlayarak, kah kediler gibi sahibinden yemek ister gibi nazlanarak yüce mevlası aşkından yanmış yanmış yanmış ve sonunda çareyi yalnızlıkta arayarak tutmuş dağların, kırların bayırların yolunu...
Zaman akrep ve yelkovanı da beraberinde alıp hızla ilerlerken günlerden bir gün İsa peygamberin yolu O zatın köyüne düşmüş, ve ALLAH'ın (c.c.) peygamberinin gözü hemen o zatı aramaya başlamış, O'nu her zamanki evinde, baüında bahçesinde bulamayınca köylüye sormuş.
---"Buralarda bağı, bahçesiyle uğraşan bir zat vardı O zat şimdi nerede diye sormuş." Köylü de:
---"Ha evet öyle bir zat vardı lakin O'na br haller oldu deli divane köyü terk etti, ıssız yerlere doğru göç eyledi." diyince İsa (a.s) da köyden uzaklaşarak ormanın, dağın yolunu tutmuş. Köyden uzaklaşarak bir müddet gittikten sonra bir de ne görsün O zat bir ağacın dibinde boynu bükük murakabeye dalmaz mı? Hemen:
---"Selamün Aleyküm ey ALLAH'ın kulu diyerek selam vermiş." ama selamını alan yok. Tekrar selam vermiş, kendini tanıtmış ama lakin adamda tık yok... İsa (a.s) dayanamamış ve yüce mevlaya bunun hikmetini sormuş:
---"Ya rabbi bu ne iştir, bu kuluna selam veririm almaz, kendimi tanıtırım ses yok, nedir bunun hikmeti?"
Yüce mevlamız:
---"Ya İsa benim sevgimden, aşkımdan, muhabbetimden kalbinde zerrenin yarısı kadar olan bir kulu vallahi testere ile boğazını kessen duymaz, kaldı ki senin selamını nasıl duysun... Diyince İsa (a.s) hakikatı anlamış...

Alıntı: "İmam-ı Gazali Hz."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın

Bu Sayfayi Paylas

« Son Düzenleme: 02 Ocak 2011, 02:16:23 Gönderen: Halis_52 »

Kayıtlı

Radyo Beyan - www.radyobeyan.com - Beyan Fm - ( İslam Kardeşliğinin Sesi ). Beyan Fm

Müslüman

Anahtar Kelime