Konu Başlığı: Kurandaki yeminlerin hikmeti nedir? Gönderen: Zehibe üzerinde 02 Eylül 2010, 02:40:50 (http://www.risalehaber.com/images/news/70760.jpg) Bismillahirrahmanirrahim Meselâ, “Yemin olsun güneşe ve aydınlığına.” (Şems Sûresi, 91:1.) daki kasem, On Birinci Sözdeki muhteşem temsilin esasına işaret eder; kâinatı bir saray ve bir şehir suretinde gösterir. Hem “Yâsin. Hikmet dolu Kur’ân’a yemin olsun.” (Yâsin Sûresi, 36:1-2.) deki kasemle, i’câzât-ı Kur’âniyenin kudsiyetini ve ona kasem edilecek bir derece-i hürmette olduğunu ihtar eder. “Kayan yıldıza yemin olsun.” (Necm Sûresi, 53:1.) “Yemin ederim yıldızların mevkilerine. Bu bir yemin ki, bilseniz, ne büyüktür!” (Vâkıa Sûresi, 56:75-76.) deki kasem, yıldızların sukutuyla, vahye şüphe îras etmemek için cin ve şeytanların gaybî haberlerden kesilmelerine alâmet olduğuna işaret etmekle beraber, yıldızları dehşetli azametleriyle ve kemâl-i intizamla yerlerine yerleştirmek ve seyyaratları hayret-engiz bir surette döndürmekteki azamet-i kudret ve kemâl-i hikmeti, o kasemle ihtar ediyor. “Yemin olsun rüzgâra.” (Zâriyât Sûresi, 51:1.)“Yemin olsun gönderilen meleklere.” (Mürselât Sûresi, 77:1.) deki kasemde, havanın temevvücâtı ve tasrifâtı içinde mühim hikmetleri ihtar etmek için, rüzgârlara memur melâikelere kasemle nazar-ı dikkati celb ediyor ki, tesadüfî zannolunan unsurlar, çok nazik hikmetleri ve ehemmiyetli vazifeleri görüyorlar. Ve hâkezâ, herbir mevkiin, ayrı ayrı nüktesi ve faidesi vardır. Vakit müsait olmadığı için, yalnız icmâlen “Yemin olsun incire ve zeytine.” (Tîn Sûresi, 95:1.) kasemindeki çok nüktelerinden bir nükteye işaret edeceğiz. Şöyle ki: Cenâb-ı Hak, tîn ve zeytinle kasem vasıtasıyla azamet-i kudretini ve kemâl-i rahmetini ve büyük nimetlerini ihtar ederek, esfel-i sâfilîn tarafına giden insanın yüzünü o taraftan çevirip, şükür ve fikir ve iman ve amel-i salih ile, tâ âlâ-yı illiyyîne kadar terakkiyât-ı mâneviyeye mazhar olabilmesine işaret ediyor. Nimetler içinde tîn ve zeytinin tahsisinin sebebi, o iki meyvenin çok mübarek ve nâfi olması ve hilkatlerinde de medar-ı dikkat ve nimet çok şeyler bulunmasıdır. Çünkü, hayat-ı içtimaiye ve ticariye ve tenviriye ve gıda-yı insaniye için zeytin en büyük bir esas teşkil ettiği gibi; incirin hilkati, zerre gibi bir çekirdekte koca incir ağacının cihazatını saklayıp derc etmek gibi bir harika mucize-i kudreti gösterdiği gibi, taamında, menfaatinde ve ekser meyvelere muhalif olarak devamında ve daha sair menâfiindeki nimet-i İlâhiyeyi kasemle hatıra getiriyor. Buna mukàbil, insanı iman ve amel-i salihe çıkarmak ve esfel-i sâfilîne düşürmemek için bir ders veriyor. (Mektubat, 29. Mektup) Bediüzzaman Said Nursi LÜGAT: Alâmet : Belirti, İşaret Azamet : Büyüklük, Yücelik Azamet-İ Kudret : Allah’ın Kudretinin Büyüklüğü Celb Etme : Çekme Cenâb-I Hak : Hakkın Ta Kendisi Olan Şeref Ve Yücelik Sahibi Allah Derece-İ Hürmet : Hürmet Ve Saygıya Lâyık Mertebe, Derece Ehemmiyet : Önem Faide : Fayda Gaybî : Bilinmeyen, Gayb Âlemine Ait Hâkezâ : Böylece, Bunun Gibi Hayret-Engiz : Hayret Verici Hikmet : İlâhî Gaye Ve Fayda İ’câzât-I Kur’âniye : Kur’ân’ın Mu’cizeleri İcmâlen : Kısaca İhtar Etmek : Hatırlatmak, Uyarmak Îras Etmek : Netice Vermek, Getirmek Kâinat : Evren, Yaratılan Herşey Kasem : Yemin Kemâl-İ Hikmet : Eksiksiz, Tam Ve Mükemmel Bir Hikmet Kemâl-İ İntizam : Mükemmel Derecede Düzenlilik Kudsiyet : Kutsallık, Her Türlü Kusur Ve Noksandan Uzak Oluş Melâike : Melekler Mevki : Yer, Konum Müsait : Uygun Nazar-I Dikkat : Dikkatle Bakış Nükte : İnce Ve Anlamlı Söz Seyyarat : Gezegenler Sukut : Düşme Suret : Biçim, Şekil Tasrifât : İstediği Şekilde Kullanma Ve İdare Etme Temevvücât : Dalgalanmalar Temsil : Analoji, Kıyaslama Tarzında Benzetme Tesadüfî : Rastgele, Tesadüfen Tîn : İncir Vahy : Allah Tarafından Bir Peygambere Bildirilen Emirler Ve Bilgiler |