Konu Başlığı: Kuran şu gençlere haber verip müjde ediyor Gönderen: Sefil üzerinde 27 Ocak 2012, 02:45:16 Kur'an şu gençlere haber verip müjde ediyor
Bismillahirrahmanirrahim Gençlik Rehberinde izah edildiği gibi, gençlik hiç şüphe yok ki gidecek. Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat’iyetinde, gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecek. Eğer o fâni ve geçici gençliğini iffetle hayrata istikamet dairesinde sarf etse, onunla ebedî, bâki bir gençliği kazanacağını bütün semâvî fermanlar müjde veriyorlar. Eğer sefahete sarf etse, nasıl ki bir dakika hiddet yüzünden bir katl, milyonlar dakika hapis cezasını çektirir; öyle de, gayr-ı meşru dairedeki gençlik keyifleri ve lezzetleri, âhiret mes’uliyetinden ve kabir azabından ve zevâlinden gelen teessüflerden ve günahlardan ve dünyevî mücâzâtlarından başka, aynı lezzet içinde o lezzetten ziyade elemler olduğunu aklı başında her genç tecrübeyle tasdik eder. Meselâ, haram sevmekte, bir kıskançlık elemi ve firak elemi ve mukabele görmemek elemi gibi çok ârızalarla o cüz’î lezzet zehirli bir bal hükmüne geçer. Ve o gençliğin suiistimâliyle gelen hastalıkla hastahanelere ve taşkınlıklarıyla hapishanelere ve kalb ve ruhun gıdasızlık ve vazifesizliğinden neş’et eden sıkıntılarla meyhanelere, sefahethanelere veya mezaristana düşeceklerini bilmek istersen, git hastahanelerden ve hapishanelerden ve meyhanelerden ve kabristandan sor. Elbette, ekseriyetle gençlerin gençliğinin suiistimalinden ve taşkınlıklarından ve gayr-ı meşru keyiflerin cezası olarak gelen tokatlardan eyvahlar ve ağlamalar ve esefler işiteceksin. Eğer istikamet dairesinde gitse, gençlik gayet şirin ve güzel bir nimet-i İlâhiye ve tatlı ve kuvvetli bir vasıta-i hayrat olarak âhirette gayet parlak ve bâki bir gençlik netice vereceğini, başta Kur’ân olarak çok kat’î âyâtıyla bütün semâvî kitaplar ve fermanlar haber verip müjde ediyorlar. Madem hakikat budur. Ve madem helâl dairesi keyfe kâfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazan bir sene ve on sene hapis cezasını çektirir. Elbette, gençlik nimetine bir şükür olarak, o tatlı nimeti iffette, istikamette sarf etmek lâzım ve elzemdir. (On Birinci Şuâ, Beşinci Mes'ele) Bediüzzaman Said Nursi SÖZLÜK: âyât : âyetler, deliler azap : acı, sıkıntı bâki : kalıcı, devamlı cüz’î : ferdî, az, küçük ebedî : sonu olmayan, sonsuz ekseriyet : çoğunluk elem : acı, keder elzem : çok lüzumlu, pek gerekli esef : üzüntü, acı fâni : geçici, ölümlü ferman : buyruk, emir firak : ayrılık gayet : son derece gayr-ı meşru : dine aykırı, helâl olmayan hayrat : hayırlar iffet : namus istikamet dairesinde : İslâmiyet dairesinde istikamet : doğruluk, İslâmî yaşam izah etmek : açıklamak kabristan : mezarlık kat’iyet : kesinlik katl : öldürme mes’uliyet : sorumluluk, yükümlülük mezaristan : mezarlık mukabele : karşılık mücâzât : cezalar neş’et etmek : meydana gelmek, doğmak nimet-i İlâhiye : Allah’ın nimeti sarf etmek : harcamak, kullanmak sefahet : gayrı meşru zevk ve eğlence sefahethane : gayri meşru zevk ve eğlence yeri semâvî : İlâhî, Allah tarafından gönderilen suiistimal : kötüye kullanma teessüf : eseflenme, üzülme vasıta-i hayrat : hayırların vasıtası, aracı zevâl : gelip geçicilik, yok olma ziyade : çok, fazla |