๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 25 Mayıs 2009, 00:36:30



Konu Başlığı: Kur’an Allah’ın hitabıdır
Gönderen: Zehibe üzerinde 25 Mayıs 2009, 00:36:30
(http://www.risalehaber.com/images/news/57985.jpg)

Bismillahirrahmanirrahim

İkinci Cüz ve Tetimme-i târif: Kur'ân Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için, On İkinci Sözde beyân ve ispat edildiği gibi, Kur'ân, bütün âlemlerin Rabbi itibâriyle, Allah'ın kelâmıdır; hem bütün mevcudâtın İlâhı ünvânıyla Allah'ın fermanıdır; hem bütün semâvât ve arzın Halıkı nâmına bir hitâbdır; hem rubûbiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir; hem saltanat-ı âmme-i Sübhâniye hesâbına bir hutbe-i ezeliyedir; hem rahmet-i vâsiâ-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifatât-ı Rahmâniyedir; hem ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bâzan şifre bulunan bir muhâbere mecmûasıdır; hem İsm-i Âzamın muhîtinden nüzûl ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden hikmetfeşân bir kitâb-ı mukaddestir.

Ve şu sırdandır ki, "Kelâmullah" ünvânı, kemâl-i liyâkatle Kur'ân'a verilmiş ve dâimâ da veriliyor. Kur'ân'dan sonra sâir enbiyânın kütüb ve suhufları derecesi gelir. Sâir nihayetsiz kelimât-ı İlâhiye ise bir kısmı dahi has bir itibarla, cüz'î bir ünvan ile, hususi bir tecellî ile, cüz'î bir isim ile ve has bir Rubûbiyet ile ve mahsus bir saltanat ile ve hususi bir rahmet ile zâhir olan ilhmât sûretinde bir mükâlemedir. Melek ve beşer ve hayvanâtın ilhamları, külliyet ve hususiyet itibâriyle çok muhteliftir.

Üçüncü Cüz: Kur'ân, asırları muhtelif bütün enbiyânın kütüblerini ve meşrebleri muhtelif bütün evliyânın risâlelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyânın eserlerini icmâlen tazammun eden; ve cihât-ı sittesi parlak ve evham ü şübehâtın zulümâtından musaffâ; ve nokta-i istinâdı bilyakîn vahy-i semâvî ve kelâm-ı ezelî; ve hedefi ve gâyesi bilmüşâhede saadet-i ebediye; içi, bilbedâhe, hâlis hidâyet; üstü, bizzarûre, envar-ı imân; altı, biilmelyakîn, delil ve bürhan; sağı, bittecrübe, teslim-i kalb ve vicdan; solu, biaynelyakîn, teshîr-i akıl ve iz'an; meyvesi, bihakkalyakîn, rahmet-i Rahmân ve dâr-ı cinân; makamı ve revâcı, bilhads-i sâdık, makbul-ü melek ve ins ü cân bir kitâb-ı semâvîdir. (Sözler Sh. 331)

Bediüzzaman Said Nursi


SÖZLÜK:

ARŞ : Kürsü, taht, yüce makam; en yüksek gök; Allah'ın kudret ve saltanatının tecellî yeri.
ARŞ-I A'ZAM : En büyük arş. Cenab-ı Hakk'ın arşı.
MERTEBE-İ ÂZAM : En büyük mertebe.
KELÂM : Söz, lâf, konuşma.
MEVCUDÂT : Yaratılmış olan, mevcut olan şeyler; varlıklar.
FERMÂN : Emir, buyruk, tebliğ.
SEMÂVÂT : Gökler.
ARZ : Yer, dünya; sunma, takdim etme.
HİTAB : Söz söyleme. Topluluğa veya birisine karşı konuşma.
RUBÛBİYET-İ MUTLAKA : Mutlak terbiye edicilik, herşeyin Rabbi olma.
MÜKÂLEME : Konuşma.
SALTANAT-I ÂMME-İ SÜBHÂNİYE : Her türlü kusur ve noksandan uzak olan Allah'ın herşeyde hükmeden sultanlığı.
HUTBE-İ EZELİYE : Ezelî hutbe. Kur'ân- ı Kerim.
RAHMET-İ VÂSİA-İ MUHÎTA : Herşeyi kuşatan geniş rahmet.
NOKTA-İ NAZAR : Görüş, bir nevi fikir, bakış açısı.
DEFTER-İ İLTİFÂTÂT-I RAHMÂNİYE : Sonsuz merhamet sahibi olan Allah'ın insanın hoşuna giden iltifatlarının yazıldığı defter.
ULÛHİYET : İlâhlık, Allah'ın hâkimiyeti ile kâinattaki herşeyi Kendisine ibâdet ve itaat ettirmesi.
AZAMET-İ HAŞMET : İhtişamın büyüklüğü.
MUHÂBERE : Haberleşme.
MECMUA : Toplanıp biriktirilmiş, düzenlenmiş şeylerin hepsi.
ÂZAM : En büyük.
MUHÎT : İhâta eden, herşeyi kuşatan ve herşeyi içerisine alan; etraf, çevre.
NÜZÛL : İnmek, iniş.
MUHAT : İhata edilmiş, kuşatılmış; kablı, örtülü.
HİKMETFEŞÂN : Hikmet yayan.
KİTÂB-I MUKADDES : Kusursuz ve noksansız kitap.
KEMÂL-İ LİYAKAT : Mükemmel ve tam lâyık olma.
TECELLÎ : Görünme, bilinme; Allah'ın herbir isminin mânâsını icrâ etmesi; Allah'ın Rezzak ismiyle rızık vermesi, Muhyî ismiyle diriltmesi, Şâfi ismiyle hastalara şifâ vermesi gibi.
ASR : Yüzyıl; ikindi namazı vakti.
ENBİYÂ : Peygamberler.
RİSÂLE : Mektup, küçük kitap.
ASFİYÂ : Sâfiyet, kemâlât ve takvâ sahibi olup, Hz. Peygamberin (a.s.m.) vârisi olup, onun meslek ve gayelerini hayata geçirmeye ve tatbike çalışan âlim zât.
İCMÂLEN : Kısaca, özet olarak.
TAZAMMUN : İçinde bulundurma, içine alma, ihtivâ etme, muhît olma.
CİHÂT-I SİTTE : Altı yön, altı taraf; ön, arka, sağ, sol, alt, üst.
EVHAM U ŞÜBEHÂT : Kuruntular ve şüpheler.
ZULÜMÂT : Karanlıklar; haksızlıklar, eziyetler.
MUSAFFA : Sâfileşmiş, temizlenmiş, süslenmiş.
NOKTA-İ İSTİNAD : Dayanak noktası, dayanma yeri.
BİLYAKÎN : Bir şeyi şeksiz ve şüphesiz olarak kuvvetli ve doğru bir inançla bilmek, anlamak.
VAHY-İ SEMÂVÎ : Beşerin düşünerek yapmasına imkân olmayan, Allah tarafından melekle Peygambere gelen vahiy.
KELÂM-I EZELÎ : Ezelî söz, varlığının başlangıcı olmayan Allah'a âit olduğu için mânen ezelî olan söz.
ENVÂR-I ÎMÂN : Îmân nurları, aydınlığı.
BİİLMELYAKÎN : Birşeyi ilimle ve bâzı işaretleriyle bilmek ile.
BİAYNE'L-YAKÎN : Gözle görürcesine.
TESHÎR-İ AKIL : Aklın itaat ettirilmesi.
İZ'AN : Basiret, anlayış, teslim olup itaat etmek, inanç, idrak, akıl, zekâ.
BİHAKKALYAKÎN : Hissedip yaşayarak kesin bilircesine, bir şeyi tam ve kesin olarak bilmek ile.
DÂR-I CİNÂN : Cennet yurtları, cennetler.
REVAC : Sürüm. Kıymet, değer, geçerlik, makbuliyet.
BİLHADS-İ SÂDIK : Doğru bir hads ile, uzun uzadıya araştırmaya gerek kalmadan hemen meydana gelen doğru bir ilimle.
MAKBUL-Ü MELEK : Meleklerin kabul edip beğendiği şey.
İNS Ü CANN : İnsan ve cin taifesi.
KİTÂB-I SEMÂVÎ : Semâvî kitap. Semadan gelen kitap


Konu Başlığı: Ynt: Kur’an Allah’ın hitabıdır
Gönderen: Ceren üzerinde 25 Ocak 2018, 19:06:06
Esselamu aleykum. Allahın kelami olan kur ani okuyan anlayan ve hayatına rehber edinen kullardan eylesin bizleri inşallah. Rabbim razı olsun bilgilerden. ..


Konu Başlığı: Ynt: Kur’an Allah’ın hitabıdır
Gönderen: Sevgi. üzerinde 26 Ocak 2018, 01:08:19
 Aleyküm Selam. (Rabbinin sözü, doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun sözlerini [Kur'anı] değiştirebilecek [hiçbir şey, hiçbir kuvvet] yoktur.) [Enam 115]

(Kur’anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9]

Melam bizlere Kura'n-ı Kerimi kendine rehber edinenlerden eylesin inşaAllah