|
Konu Başlığı: Konuşan delilin (asm) şahs-ı mânevîsine bak Gönderen: Zehibe üzerinde 20 Nisan 2009, 13:40:20 (http://www.risalehaber.com/resimler/haberler/56896.jpg) SÖZLÜK:Bismillahirrahmanirrahim Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî muarrif var. Birisi şu kitâb-ı kâinattır ki, bir nebze, şehâdetini on üç lem'a ile, Arabî Nur Risâlesinden On Üçüncü Dersten işittik; birisi şu kitâb-ı kebîrin âyet-i kübrâsı olan Hâtemü'l-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâmdır; biri de Kur'ân-ı Azîmüşşandır. Şimdi, şu ikinci bürhan-ı nâtıkı olan Hâtemü'l-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâmı tanımalıyız, dinlemeliyiz. Evet, o bürhanın şahs-ı mânevîsine bak: Sath-ı arz bir mescid, Mekke bir mihrab, Medîne bir minber; o bürhan-ı bâhir olan Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâm bütün ehl-i imâna imam, bütün insanlara hatip, bütün enbiyâya reis, bütün evliyâya seyyid, bütün enbiyâ ve evliyâdan mürekkeb bir halka-i zikrin serzakiri; bütün enbiyâ hayattar kökleri, bütün evliyâ tarâvettar semereleri bir şecere-i nurâniyedir ki, herbir dâvâsını, mu'cizâtlarına istinad eden bütün enbiyâ ve kerâmetlerine itimad eden bütün evliyâ tasdik edip imza ediyorlar. Zîrâ, o "La İlahe İllâlah" -(ALLAH'tan başka hiçbir ilâh yoktur. (Saffât Sûresi: 35; Muhammed Sûresi: 19.)- der, dâvâ eder. Bütün sağ ve sol, yani mâzi ve müstakbel taraflarında saf tutan o nurânî zâkirler, aynı kelimeyi tekrar ederek, icmâ ile mânen "Sadakte ve bil hakkı Netakte" -(Doğru dedin ve söylediğin haktır.)- derler. Hangi vehmin haddi var ki, böyle hesapsız imzalarla teyid edilen bir müddeâya parmak karıştırsın. (Sözler, On Dokuzuncu Söz, sy 214) Bediüzzaman Said Nursi MUARRİF : Târif eden, açıklayan. KİTÂB-I KEBÎR : Büyük kitap. Kâinat Kitabı. HÂTEMÜ`L-ENBİYA (A.S.M.) : Peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Muhammed (a.s.m.). BÜRHÂN-I NÂTIK : Anlayan ve konuşan delil. SATH-I ARZ : Yeryüzü. MİHRÂB : Câmide cemaatle namaz kılarken imamın bulunduğu yer. MİNBER : Câmide hatibin hutbe okuduğu kürsü. BÜRHÂN-I BÂHİR : Açık delil. MÜREKKEB : Birkaç maddeden, elemandan yapılmış. SERZÂKİR : Zikredenlerin başı. TARÂVETTAR : Taze, eskimemiş, tazece. ŞECERE-İ NURANİYE : Parlak ve şeffaf ağaç, Tûba ağacı gibi. İSTİNAD : Dayanma, güvenme. MÂZİ : Geçmiş zaman; geçen, geçmiş olan. MÜSTAKBEL : İlerideki, gelecek; gelecek zaman. İCMÂ : Fikir birliği. Bir meselede âlimlerin ittifak etmesi. MÜDDEÂ : İddiâ edilen şey. Konu Başlığı: Ynt: Konuşan delilin (asm) şahs-ı mânevîsine bak Gönderen: Ekvan üzerinde 03 Nisan 2012, 17:08:20 Rabbim anlamave yaşama noktasında bizim de hissemizi ziyade eylesin.. |