Konu Başlığı: Kıyamet ne zaman kopacak? Gönderen: Zehibe üzerinde 29 Eylül 2010, 18:40:08 Kıyamet ne zaman kopacak? (http://www.risalehaber.com/images/news/59377.jpg) Bismillahirrahmanirrahim “Ümmetimden bir taife Allah’ın emri gelinceye kadar (yani kıyâmetin kopmasına kadar) hak üzerinde galip olacaktır.” (Buhari) Ramazan-ı Şerifte onuncu günün ikinci saatinde birden bu hadis-i şerif hatırıma geldi. Belki, Risale-i Nur şakirtlerinin taifesi ne kadar devam edeceğini düşündüğüme binaen ihtar edildi. “Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir” şedde sayılır, tenvin sayılmaz—fıkrasının makam-ı cifrîsi bin beş yüz kırk iki (1542) ederek nihayet devamına ima eder. “Gaybı yalnız Allah bilir.” (Neml Sûresi, 27:65) “Hak üzerinde galip olacaktır” şedde sayılır—fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1506 edip, bu tarihe kadar zahir ve âşikârâne, belki galibane, sonra tâ ‘kırk iki (42)’ye kadar gizli ve mağlûbiyet içinde vazife-i tenviriyesine devam edeceğine remze yakın ima eder. “Gerçek ilim ancak Allah katındadır” “Allah’ın emri gelinceye kadar” (yani kıyâmetin kopmasına kadar).şedde sayılır—fıkrası dahi, makam-ı cifrîsi 1545 olup kâfirin başında kıyâmet kopmasına ima eder. “Gerçek ilim ancak Allah katındadır” Câ-yı dikkat ve hayrettir ki, üç fıkra bil’ittifak bin beş yüz tarihini göstermeleriyle beraber, tam tamına mânidar, mâkul ve hikmetli bir surette bin beş yüz altı (1506)’dan tâ ‘42’ye, tâ ‘45’e kadar üç inkılâb-ı azîmin ayrı ayrı zamanlarına tetabuk ve tevafuklarıdır. Bu imalar gerçi yalnız bir tevafuk olduğundan delil olmaz ve kuvvetli değil; fakat birden ihtar edilmesi bana kanaat verdi. Hem kıyametin vaktini kat’î tarzda kimse bilmez; fakat, böyle îmalarla bir nevî kanaat, bir galip ihtimal gelebilir. Fatiha’da “Doğru yol.” (Fâtiha Sûresi, 1:6.) ashabının tâife-i kübrâsını târif eden “Kendilerine nimet ve ihsanda bulunduğun kimseler.” (Fâtiha Sûresi, 1:7.) fıkrası, şeddesiz bin beş yüz altı (1506) veya yedi (7) ederek, tam tamına “Hak üzerinde galip olacaktır” fıkrasının makamına tevafuku ve mânâsına tetabuku ve şedde sayılsa “ “Ümmetimden bir taife zail olmayıp devam edecektir.” fıkrasına üç mânidar farkla tam muvafakatı ve mânen mutabakatı, bu hadisin imasını teyid edip remiz derecesine çıkarıyor. Ve müteaddit âyât-ı Kur’âniyede “Doğru yol.” (Fâtiha Sûresi, 1:6.) kelimesi, bir mânâ-yı remziyle Risaletü’n-Nur’a mânâca ve cifirce ima etmesi remze yakın bir ima ile, Risaletü’n-Nur şakirtlerinin taifesi, âhirzamanda o taife-i kübrâ-i âzamın âhirlerinde bir hizb-i makbul olacağını işâret eder diye def’aten birden ihtar edildi. “Gerçek ilim ancak Allah katındadır.” “Gaybı yalnız Allah bilir.” Neml Sûresi, 27:65 (Kastamonu Lahikası, 21. Mektup) Bediüzzaman Said Nursi LÜGAT: Âhirzaman : Dünya Hayatının Kıyamete Yakın Son Devresi Âşikârâne : Açık Bir Şekilde Binaen : Dayanarak Fıkra : Bölüm, Kısım Galibane : Üstün Gelerek Hadis/Hadis-İ Şerif : Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Mübarek Söz, Fiil Ve Hareketi Veya Onun Onayladığı Başkasına Ait Söz, İş Veya Davranış İhtar Edilme : Hatırlatılma İma Etme : Üstü Kapalı Olarak Belirtme Kâfir : Allah’ı Veya Onun Kesin Olarak Emrettiği Şeylerden Herhangi Birini İnkâr Eden Kimse Mağlûbiyet : Yenilgi Makam-I Cifrî : Cifir Hesabına Göre Ulaşılan Sonuç, Sayı Değeri Nihayet : Sonunda Ramazan-I Şerif : Mübarek Ramazan Ayı Remiz : Gizli, İnce İşaret Şakirt : Talebe, Öğrenci Şedde : Arapça’da, Üzerinde Bulunduğu Harfi İki Defa Okutan İşaretin Adı Taife : Grup, Topluluk Tenvin : Arapça’da, Kelimenin Sonunu “Un, İn, En” Şeklinde Okutan İşaretin Adı Vazife-İ Tenviriye : Nurlandırma, Aydınlatma Hizmeti Zahir : Açık, Âşikar Âhir : Son Âhirzaman : Dünya Hayatının Kıyamete Yakın Son Devresi Âyât-I Kur’âniye : Kur’ân’ın Âyetleri Bil’ittifak : İttifakla, Birleşerek Câ-Yı Dikkat : Dikkat Çekici, İlginç Cifir : Harflere Verilen Sayı Değerleriyle Kelimelerden Geçmişe Veya Geleceğe Ait İşâretler Çıkarma, Tarih Düşürme Def’aten : Birden Bire, Âni Fatiha : Kur’ân’ın İlk Sûresi Fıkra : Bölüm, Kısım Hadis : Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Mübarek Söz, Fiil Ve Hareketi Veya Onun Onayladığı Başkasına Ait Söz, İş Veya Davranış Hikmetli : Faydalı; Sırlı Hizb-İ Makbul : En Makbul Grup İhtar Edilme : Hatırlatılma İma : Üstü Kapalı Olarak Belirtme İnkılâb-I Azîm : Büyük İnkılâp, Değişim Kanaat : İnanma, Razı Olma Kat’i : Kesin Kıyamet : Dünyanın Sonu, Varlığın Bozulup Dağılması Makam : Derece, Yer Mâkul : Akla Uygun Mânâ-Yı Remiz : Remiz, Gizli İşaret Tarzında Olan Mânâ Mânen : Mânevî Olarak Mânidar : Mânâlı, Anlamlı Muvafakat : Uygun Düşme Müteaddit : Bir Çok, Çeşitli Nevî : Tür Remiz : Gizli, İnce İşaret Risaletü’n-Nur : Risale-İ Nur’un Diğer Bir Adı Sırât-I Müstakîm Ashabı : Doğru Yol Sahipleri; Kur’ân’ın Belirlediği Dosdoğru Yolda İlerleyenler Sırât-I Müstakîm : Dosdoğru Yol Suret : Biçim, Şekil Şakirt : Talebe, Öğrenci Şedde : Arapça’da, Üzerinde Bulunduğu Harfi İki Defa Okutan İşaretin Adı Taife : Grup, Topluluk Tâife-İ Kübrâ : En Büyük Taife, Topluluk Taife-İ Kübrâ-İ Âzam : En Büyük Topluluk Tetabuk : Birbirine Uygun Düşme Tevafuk : Uygunluk, Anlamlı Denklik Teyid Etme : Destekleme, Kuvvetlendirme |