๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 20 Temmuz 2012, 16:43:23



Konu Başlığı: Kitab-ı kebîr-i kâinat
Gönderen: Sefil üzerinde 20 Temmuz 2012, 16:43:23
Kâinat mükemmel bir kitap    

KÂİNAT KİTABI...


Öncelikle hepinizin mübarek Ramazan-ı Şerifinizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerken, Nur’un satır aralarından derleyerek bir buket şeklinde arz edeceğim, adına “Kâinat Kitabı” dediğimiz tefekkür ağırlıklı bu çalışmamızın berekete ve hayırlara vesile olmasını duâlarınızla diliyorum.
Kâinatı bir kitap olarak tasvir edip “kitab-ı kebîr-i kâinat” terimini ilk defa İslâm literatürüne kazandıran, Bediüzzaman Hazretleri olmuştur.
O, adına “Risâle-i Nur” denilen Kur’ân tefsiri eserleriyle, şu koca kâinat kitabının her yönüyle okunmasını ve tefekkür edilmesini tavsiye eder.
Okunacak ve tefekkür edilecek bu kâinat kitabının bir Kâtibinin ve Yaratıcısının varlığını, onun da ALLAH olduğunu ispat eder. Bediüzzaman Hazretlerinin İslâm literatürüne kazandırdığı bu “Kâinat Kitabı” terimini, yerli ve yabancı bir çok ilim adamı teyid etmiştir.
Meselâ, Papa Benediktus, Vatikan’da düzenlenen ve kâinatın kökeninin tartışıldığı bir bilimsel toplantıda “Kâinat, ALLAH’ın yazdığı bir kitaptır” demiştir. (Yeni Asya, 3.11.2008)
Gerçekten de kâinatın her bir unsuru ayrı ayrı anlam ve güzellikler içinde, adeta bir “kitap/mecmua” gibi Cenâb-ı Hakk’ın varlık ve birliğini akıllara göstererek ispat etmektedir.
Bediüzzaman Hazretleri, talebelerine “Sizin okuduğunuz fenlerden her bir fen, kendi lisan-ı mahsusuyla [özel diliyle], mütemadiyen [devamlı] ALLAH’tan bahsedip Hâlık’ı tanıttırıyorlar” demektedir. Devamında ise “Kâinat Kitabı”ndan bahsederken şu veciz ifadeleri kullanmaktadır:
“Hem meselâ, nasıl ki bir kitap bulunsa ki, bir satırında bir kitap ince yazılmış; ve herbir kelimesinde ince kalemle bir sûre-i Kur’âniye yazılmış. Gayet mânidar ve bütün meseleleri birbirini teyid eder ve kâtibini ve müellifini fevkalâde maharetli ve iktidarlı gösteren bir acîb mecmûa, şeksiz, gündüz gibi, kâtip ve musannifini kemâlâtıyla, hünerleriyle bildirir...”
Hiç şüphesiz kâinat, insana ‘MâşâALLAH, bârekâllah’ dedirtir vesselâm.

MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ