Konu Başlığı: Kambur, Ben mi Haklıyım, Yoksa Sen mi? Gönderen: Barlesey üzerinde 12 Aralık 2010, 17:28:01 Kambur, Ben mi Haklıyım, Yoksa Sen mi Haklısın?
Emin Çayırlı (Çaycı Emin Bey) anlatıyor: “Bir gün beraber (Üstad Bediüzzaman’la) ikindi namazını kıldık. Namazdan sonra tesbihatta iken: “‘Kambur, ben mi haklıyım, yoksa sen mi haklısın?’ diye birisine hitap ediyordu. “Ben yine bir çok zamanlar olduğu gibi, hayretler içindeydim. Odasında benimle kendisinden başka kimse yoktu. Benim merakımı görünce, meseleyi şu şekilde izah etti: “‘Onuncu Söz, haşir ve âhiret hakkındadır. Ben o eseri, bir vakitler Barla’da yazıyordum (1926 senesi). Baktım o günlerde bir İslâm düşmanı, ıslahı gayr-i-kâbil... Arefeye bir kaç gün vardı. Ben bedduâ ettim. Benim bedduama karşılık bütün Hicaz velileri ve Hicaz’daki Kutb-u Âzam ise, onun ıslahı için duâ ediyorlardı. Benim bedduâm ferdî kaldığı için iade edildi. Aradan uzun seneler geçti. Baktım, bu sene (1938-1939 senesi) bana nihayet hak verdiler. Ben halbuki bunun ıslahının gayr-i kabil olduğunu biliyordum. Onlar nihayet bu sene başladılar bedduâ etmeye. Benim konuştuğum Kutb-u Âzam’dır; Mekke-i Mükerreme’dedir. Bütün Hicaz’la birlikte bedduâ etmeye başladı. Bana hak verdi. Ben de ona hitap ettim.” (Bazı ehl-i velâyetin, ehl-i dalâlete taraftar çıkmaları ve onları mânen destekleyerek o dalâlet mesleğine kuvvet vermeleri hususunda geniş bilgi için bkz: Mektubât, s. 327-328) Son Şahitler, 2. Cild, s. 95 |