๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 01 Aralık 2011, 21:48:59



Konu Başlığı: İman-ı tahkikî ise yalnız akılda durmuyor
Gönderen: Sefil üzerinde 01 Aralık 2011, 21:48:59
İman-ı tahkikî ise yalnız akılda durmuyor

Bismillahirrahmanirrahim


BİRİNCİ MESELE: Birinci Şuada iki üç âyetin işârâtında, Risaletü’n-Nur’un sadık talebeleri imanla kabre gideceklerine ve ehl-i Cennet olacaklarına dair kudsî bir müjde ve kuvvetli bir beşaret bulunduğu gösterilmiştir. Fakat bu pek büyük meseleye ve çok kıymettar işarete tam kuvvet verecek bir delil ister diye beklerdim, çoktan beri muntazırdım. Lillâhilhamd, iki emâre birden kalbime geldi:

Birinci emare: İman-ı tahkikî ilmelyakînden hakkalyakîne yakınlaştıkça daha selb edilmeyeceğine ehl-i keşif ve tahkik hükmetmişler ve demişler ki: “Sekerat vaktinde şeytan vesvesesiyle ancak akla şüpheler verip tereddüde düşürebilir.” Bu nevi iman-ı tahkikî ise yalnız akılda durmuyor. Belki hem kalbe, hem ruha, hem sırra, hem öyle letâife sirayet ediyor, kökleşiyor ki, şeytanın eli o yerlere yetişemiyor. Öylelerin imanı zevalden mahfuz kalıyor.”

Bu iman-ı tahkikînin vusulüne vesile olan bir yolu, velâyet-i kâmile ile keşif ve şuhud ile hakikate yetişmektir. Bu yol ehass-ı havassa mahsustur, iman-ı şuhûdîdir. [Kastamonu Lahikası]

Bediüzzaman Said Nursi


Konu Başlığı: Ynt: İman-ı tahkikî ise yalnız akılda durmuyor
Gönderen: Ekvan üzerinde 04 Aralık 2011, 09:46:59


        iMANLA KABRE GİDEBİLMEK herhalde hepimiz için en büyük gayedir..Bunun bir yolu bize bildirilmiş..İnşaallah bu yoldan istifade etmek lazım..Rabbim hissedar eylesin,cümleten..