๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: cahit üzerinde 02 Mayıs 2009, 03:02:35



Konu Başlığı: İlmi ve Sabrı Yoldaş Edinmek
Gönderen: cahit üzerinde 02 Mayıs 2009, 03:02:35
İlmi ve Sabrı Yoldaş Edinmek



İmanın gereklerinden biri de tevbe etmeye inanmaktır. Günah işleyen bir kişinin iki vazifesi var. Birincisi, işlediği günahın ardından pişman olup tevbe etmek. İkincisi, günah işledikten sonra hemen bir sevap işlemek. Ki o sevap o kötülüğü gidersin. İnsan gizli günaha gizli iyilik, aşikâr günaha aşikâr iyilik yapmalıdır.

İyiliğin çeşitli şekilleri vardır. En temel iyilik kalp ile yapılandır. Bu da Allah Tealâ’ya yalvarmak suretiyle af ve bağışlanma dilemek ve O’ndan gayrısını gönülden çıkarmaktır. Diğerleri ise dil ve azalar ile yapılan iyiliklerdir. İbadet ve taatla azaların amelini çoğaltmak, ele, dile, göze ve diğer azalara hayır işletmek, onları günahlardan alıkoymakla da iyilikler artırılır.

Allah Rasulü s.a.v. Efendimiz buyurur ki: “Beş vakit namaz, bunlar arasındaki günahlara kefaret olur. Fakat büyük günahlar hariç. Şayet ısrar düğümü çözülmezse günahların affı zorlaşır.” Israr düğümü, günahta ısrar edip tevbeyi sürekli bozmaktır. Nitekim tevbenin en önemli şartı bir daha işlememektir. Hadis-i şerifte de tevbesini bozan kimsenin Allah Tealâ ile istihza etmiş gibi olacağı buyurulmuştur.

Tevbeyi sadece dil ile yapmak yeterli değildir. Tutum davranışla da yapmak lazımdır. Yani ne tür günaha tevbe edildiyse onu bir daha işlememelidir. Dil ile tevbe edip o çirkin işe devam ediliyorsa buna “yalancı tevbesi” denir.

İstiğfar yani bağışlanma talep etmek günahları yok eder. Peki bu istiğfar nasıldır? Bu sorunun cevabını Sehl b. Tüsterî k.s. şöyle veriyor: “Önce ‘isticâbe’ yani Allah’tan cevap ve kabul bekleme tevbesi yap. Sonra ‘inâbe’ yani günahtan dönüş... İsticâbe azalarla, inâbe ise kalp ile ameldir. Tevbe de günahı ve isyanı terk etmektir.”

Tevbeye inanmak farzdır. Allah Tealâ tevbe ile mümini hiç günah işlememiş bir hale getirir. Tevbe rahmet kapısıdır. Kulların tevbesiz olarak kurtuluşa ermesi zordur. Allah Rasulü s.a.v. dahi günde yetmiş defa tevbe ettiğini buyurmuştur. Kur’a-ı Kerimde 9. surenin adı Tevbe Suresi’dir. Bu surede bildirildiğine göre, tevbe geçmiş günahları bağışlatır ve insanın Allah katında kıymetini artırır.

Yukarıda, ısrarın tevbeye mani olduğunu söylemiştik. Bundan kurtulmak için nefsin arzularına uymamak gerekir. Nefsle mücadele etmek gerekir. Böylece kötülüklerden iyiliklere geçilebilir.

Aslında günahlardan kurtulamamanın bir sebebi de gaflet halidir. Dünyaya duyulan aşırı sevgi halidir. İmam Gazalî rh.a.’in buyurduğuna göre gafletten kurtulmanın da iki çaresi vardır ve bunlar sabır ve ilimdir. Sabrın da üç türlü olduğu söylenir. İlki, bela ve musibetlere sabır; ikincisi, haramlardan sakınmaktaki sabır; sonuncusu ise ilâhi emirleri yerine getirmekteki devamlılık ve sabırdır. Sabrı bu üç yönüyle tatbik edeni Allah Tealâ gafletten kurtarır.

İlim ise kişinin yaptığı kötü amellerin çirkinliğini bilmesidir. Bunun yanında tevbenin sebeplerinin ve günaha giden yolların hükümlerinin farkında olmaktır. Zira bu farkında olma durumu kişiyi daima uyanık tutar ve haram sınırını bilmesini sağlar. Öyleyse müslümana bu hayat yolculuğunda lazım olan ilmi önder seçmek ve sabrı da azık edinmektir.

SEMERKAND - Aylık Tasavvufî Dergi  Mehmet ILDIRAR

 


Konu Başlığı: : İlmi ve Sabrı Yoldaş Edinmek
Gönderen: superisi üzerinde 02 Mayıs 2009, 03:25:42
Allah razı olsun.....:)


Konu Başlığı: Ynt: İlmi ve Sabrı Yoldaş Edinmek
Gönderen: Ekvan üzerinde 02 Mart 2012, 18:09:49


    Çok güzel bir paylaşım olmuş..Allah razı olsun..