> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar > Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi  (Okunma Sayısı 1182 defa)
28 Ekim 2010, 15:21:11
Barlesey

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 197


« : 28 Ekim 2010, 15:21:11 »



                                   Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi

Rabb-i Rahiminden, şu okuduğunuz iktibâslardaki vasıflarda bir Nûr Talebesi olmayı ve ölmeyi isteyen Zevâllî takdim eder.
Hakiki Bir Nûr Talebesi olmak için üç (İ) lâzımdır. Bunlar:
1- İştiyak
2- İncizâb
3- İttiba'dır.
Yoksa nurcu iken hakiki Bir Nûr Talebesi olmazsa, sûrî olur, sahte değil.
Bir Nûr Talebesinin asıl vazifesi, Risâle-i Nûr'u okumak, anlamak, anlatmak, te-zekkür ve tefekkür etmek ve yaşamaktır. Nûr Talebesi bu mihverden çıkarsa, daha önce elli sene hizmet etmiş de olsa, derhal kabuk bağlamaya başlar... Risâle-i Nûr hizmeti sohbet üzerine kurulmuştur.
Bir Nûr Talebesi ma'nen hidâyetin mâtiyyesi, taşıyıcısıdır ve zerrât-ı kâinât kadar mes'uldür. Çünkü bu hakikatleri biliyor. Mâdem talebedir, alâ külli hal imtihân olacak. Hazret-i Ömer (R.A.) Cennetle müjdelendiği halde endişeli. Hiç kimse sigortalı değil. Elek eliyor, evet belki Nûr Talebesi olduk ama, ona lâyık olmak, bunu devâm ettirmek çok daha önemli... Allah (C.C.) bize vereceğini vermiş, Bize düşen, Risâle-i Nûr'a sâhib çıkmak ve lâyık olmaktır.
Bir Nûr Talebesi şahsi tahâretini muhâfaza edecek, bulandırmayacak ve Allah'ın (C.C.) huzûruna pâk bir şekilde çıkacak. Bu matlubtur. Amma illâ günah işliyoruz. Tevbe ve istiğfar, o bulanıklığı ve günahları temizliyor.
Bir Nûr Talebesi ahlâkî tahâretini ne derece muhâfaza ederse, Risâle-i Nûra o nisbette âyine olur...
Bir Nûr Talebelerinden üçü sırr-ı ihlâsla bir araya gelse Risâle-i Nûr'un şahs-ı ma'nevîsi orada tezâhür eder. Bizim hizmetimizde kemiyetin ehemmiyeti yoktur; keyfiyet önemlidir. Öyle Nûr Talebesi var ki; kendisi bile kendini bilmez, fakat Risâle-i Nûr'un ma'nevî kayyûmudur. (Kendini bilmek istemeyen Tâhiri Ağabeyi düşün)
Bir Nûr Talebesi ma'nevî cem'iyetin üstüne yâni, cem'iyetin geleneklerinin ve ör-fünün üstüne çıkmalıdır. Bu ancak idealist bir düşünce ile mümkün olur. Öyle ki, da'vâ rûhu, ruha ruh olacak.
Bir Nûr Talebesi sokağa zevk ve safâ (veya kıra keyf ve lezzet) prensibi ile bak-sa, çıksa helâk olur. Şehvet nazarıyla baksa erir. Nûr Talebesi, da'vâ ruhu ve idealist dün-ya gözü ile bakacak. İşte o zaman bütün dünya nazarında zibil gibi olur. "Lâ i'tibâre leh."
Bir Nûr Talebesi kasten, bizzât cemaâtin rûhu olan tesânüdü bozarsa, şefkat tokadı yediği gibi melekût a'leminden de ma'nen tard edilir. Çünki onun cürmü bu dünyaya sığmaz, seyyiesini ancak mizân-ı kübrâ tartar.
Bir Nûr Talebesinin şahsî kusurları olabilir, bu onun şahsını ilgilendirir ve affa mazhâr olabilir. Bundan daha dehşetlisi şahs-ı ma'nevîye karşı olan -kusurudur ki, bu ci-nâyet-i azimedir. Cenâb-ı Hak, bu tür kusurlardan bizleri muhâfaza etsin. Âmin...
Bir Nûr Talebesinin çabasında şefkat, makasında, sözünde hikmet bulunacak, gıdâsı ve çerâğı hakâik, meş'alesi hakikat, güneşi ise hilm ve mülâyemet olacak. Böylece a'vâm-ı nâsın îmânını kurtarma vazifesini şefkatkârâne yüklenecek ve Risâle-i Nûr'la ilgili herşeye yâni, eserlere, dershânelere ve kardeşlere, misâfirlere sâhip çıkacak.

Bir Nûr Talebesinin bu zamanda şefkatinin, hikmetinden fazla olması lâzım gelir.
Bir Nûr Talebesi nefsini, kabza-i kahrına almadıkça, tebliğâtta müessir olamaz. Tenvir edenin nûrâni olması lâzımdır. Nûr, zulmeti mekân ittihâz etmez.
(Bunları söyleyen muhterem ağabey, Haccında kurbanını keserken diyor: "Yarabbi nefsimi de sana kurban ediyorum." ve mücerred kalıyor. Maşâallah)
Bir Nûr Talebesinin en mümeyyiz vasfı, etrâfını aydınlatma-sıdır. Evet, zerreyiz, ama arşa gebeyiz.
KARDEŞİM, BEN YANMAYACAĞIM, SEN YANMAYACAKSIN, O YANMAYACAK DA, PEKİ ETRÂFI KİM AYDINLATACAK? Avâm-ı nâsın îmânını kurtar-ma vazifesini, şefkâtkârâne yükleneceğiz. Risâle-i Nûrla ilgili herşeye (eserlere, dershânelere, kardeşlere, talebe ve misâfirlere) sâhib çıkacağız.
Bir Nûr Talebesi hakâiki tâlim ettiği gibi, ruhları ateşlendirmesini de bilmelidir.
Bir Nûr Talebesi İsm-i Nûr'a mazhâr olsa, hakikat âleminde hem yanar, hem de yakar.
Bir Nûr Talebesinin ve ma'rifete erişmiş bir Kur'ân şâkirdinin menhiyâta düşmesi arş-ı a'zâmı titretiyor.

Bir Nûr Talebesinin kayması kadar, kıyâmetin kopması bana korku, dehşet ve haybet vermiyor.
Bir Nûr Talebesinin kalbi ce-lâlî iken, rûhu inşirâh içinde cemâli olabilir. O zaman onun mâhiyeti, hem celâlî hem de cemâlî isimlerin tecellilerine birlikte mazhâr olur ve o zaman perdesiz, hicâbsız doğrudan doğruya Hazret-i Hızır'dan ders alabilir.

Bir Nûr Talebesinin intisâbı, Risâle-i Nûr'a sâdık, hâlis ve hakiki ise, ind-i İlâhide-ki makbûliyeti, kutbiyyet ve gavsiyyetten üstündür. Çünkü bunlar kuldan Allah'a kurbiyyettir. Velâyet-i Kübrâ ise Allah'dan bize akrebiyet, ezeli atâ ve nusrettir.
Bir Nûr Talebesi Risâle-i Nûr'un kıymetini bilmeden ölürse, indallah mes'uldür.
Bir Nûr Talebesinin ömrünün sonuna kadar taşıyacağı en büyük endişesi;
"Aca-ba ben Risâle-i Nûr'un şahs-ı ma'nevîsine lâyık olabildim mi? Şahs-ı ma'nevîyi temsil eden ağabeylerim acaba benden râzı ve hoşnudlar mı? " olmalıdır.
Bir Nûr Talebesi Risâle-i Nûru okuyup anlamasa da ibâdettir, zikirdir. Bir de anlasa (hem) ilimdir (hem ibâdettir). İşte Risâle-i Nûru anlamasak da yine okuyacağız, çünkü zikirdir, ibâdettir.
Bir Nûr Talebesinin idrâkı ve hâli Nûrcu olacağı gibi mizâcı da Nûrcu olmalıdır. Mizâcı nûrcu olunca, o zaman sırr-ı ihlâsa vâsıl olur. Mizâca Risâle-i Nûr müessir olursa, o vakit mizâcı Risâle-i Nûrda esir olur. Gâyemiz olan makâm-ı rızâya vusûl ise, mizâcını da Risâle-i Nûrda eritmekle olur. Evet, bir buz parçası gibi olan enâniyetimizi tatlı ve bü-yük bir havuzda eriteceğiz.


Bir Nûr Talebesinde ihlâs olmazsa, ma'nen helâk olur.
İnsan dünyada hatâsını setredebilir, bâtılı hak gösterebilir. Fakat âhiret, dâire-i fâştır, her şey apaçık tebârüz edecektir. Bir mü'minin hayâtında en büyük âfât, riyâdır.

Bir Nûr Talebesinde riyâ olsa, onun, kabûliyet ve makbûliyete çıkması mümkün olamaz. Riyâ nefsin ve şeytanın şe'ni bir desisesidir. Riyânın gizli bir cephesine salâhât ile giriliyor. Şeytan, dalâletten çekiyor, zâhiren salâhât mertebelerine çıkarıyor, ta ki nef-sine i'timâd edip, ucbe girsin.
Bir mürşid-i kâmilin en mümeyyiz vasıflarından birisi, riyâ-dan tecerrüdtür.

Bir Nûr Talebesinin iki kanadı var. biri mücâhede, diğeri ubûdiyet. Mâtlûb olanı, ikisini denk tutmaktır. Enâniyetini tam eritmeyende çeşm-i basiret açılmaz, sadr-ı şifâ hâsıl olmaz. Gönül ikliminde ebedi inşirâh ve ferâh hâsıl olmaz.

Bir Nûr Talebesi da'vâsına sâdıkâne bağlansa, makâm-ı rızâya çıkar. Risâle-i Nûr'a sâdıkâne bağlanan bir Nûr Talebesine sedd-i inkıbâz perde olamaz. Bir da'vâ adamının en mümeyyiz vasfı, da'vânın kudsiyetini kavramasıdır. Her şey bununla başlıyor, herşey bununla bitiyor. Her sâdık Nûr Talebesi asr-ı saâdetteki bir sahâbenin meşrebini taşır. Risâle-i Nûrun meşrebi, meşreb-i sahâbedir.
Bir Nûr Talebesi şahs-ı ma'nevî nâmına Risâle-i Nûr'dan konuşsa, kâbiliyeti miktârınca inbisât ve inkişâfâta mazhâr olur. Bu inbisât gayr-i şuurîdir. Bu inkişâf iki koldan nebeân eder; biri Peygamber Efendimizden (A.S.M.), ikincisi ise Üstâddan. Kişinin hiç haberi olmadan feyzi artar.
Bir Nûr Talebesinin
meşrebi Hazret-i İbrahim'in meşrebi gibi olmak gerektir. Putları kıracak... Onun için Bir Nûr Talebesinin bir elinde bazan balta olmalı. Ne ki seni, hubb-u dünya, ihtirâs, benlik, hodfurûşluk, adâvet, hırs, kin, nefret, riyâ ve gıybet v. s. Allah'dan alıkoyuyor, vur başına kır onu.
Her sâdık Nûr Talebesi asr-ı saâdetteki bir sahâbenin meşrebini taşır. Çünki, Ri-sâle-i Nûr'un meşrebi, meşreb-i sahâbedir. Hattâ ma'nevî âldeniz.
Bir Nûr Talebesi da'vâsına sâdıkâne bağlansa, makâm-ı rızâya çıkar. Risâle-i Nûr'a sâdıkâne bağlanan bir Nûr Talebesine sıkıntı, fütûr, tutukluk ve gam perde olamaz.
Da'vâ adamı olan Bir Nûr Talebesinin en mümeyyiz vasfı, da'vâsının kudsiyetini kavramasıdır. Evet, her şey bununla başlıyor, her şey bununla bitiyor.

                                                                                         
Zübeyir Gündüzalp

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

‎Nefis cümleden edna,vazife cümleden alâ...
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi
« Posted on: 25 Nisan 2024, 17:33:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi rüya tabiri,Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi mekke canlı, Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi kabe canlı yayın, Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi Üç boyutlu kuran oku Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi kuran ı kerim, Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi peygamber kıssaları,Hakiki, Halis Bir Nur Talebesi ilitam ders soruları, Hakiki, Halis Bir Nur Talebesiönlisans arapça,
Logged
28 Ekim 2010, 15:43:36
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #1 : 28 Ekim 2010, 15:43:36 »

Maşaallah barekallah Zübeyir abinin yazılarını okurken bir coşku oluyor içimde çok güzel şevklendiriyor

Bir Nûr Talebesi da'vâsına sâdıkâne bağlansa, makâm-ı rızâya çıkar. Risâle-i Nûr'a sâdıkâne bağlanan bir Nûr Talebesine sıkıntı, fütûr, tutukluk ve gam perde olamaz.

İnşaAllah bizlerde hakkıyla Nur Talebesi olabiliriz.Allah bizi dava-yı Kuraniye’de büyütsün,yürütsün,çürütsün inş.Amin...
Allah c.c. razı olsun kardeşim Zübeyr abimize Allah'tan rahmet diliyorum sana da rep hediye ediyorum...

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

29 Ekim 2010, 01:02:18
Barlesey

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 197


« Yanıtla #2 : 29 Ekim 2010, 01:02:18 »

Amin, Ecmain insaAllah kardesim.. Rabbim bizleri Risale-i Nur hizmetinde muvaffak kilsin insaAllah... Amin..
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

‎Nefis cümleden edna,vazife cümleden alâ...
08 Kasım 2010, 00:35:40
şeb-i arus

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9


« Yanıtla #3 : 08 Kasım 2010, 00:35:40 »

amin insallh bizim kalblerimizide acsın rabbim.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes