๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 28 Mayıs 2009, 15:19:29



Konu Başlığı: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Zehibe üzerinde 28 Mayıs 2009, 15:19:29
Bismillahirrahmanirrahim

Gıybet hakkındadır
 

Yirmi Beşinci Sözün Birinci Şulesinin Birinci Şuaının Beşinci Noktasının, makam-ı zem ve zecrin misallerinden olan birtek âyetin, mucizâne altı tarzda gıybetten tenfir etmesi, Kur’ân’ın nazarında gıybet ne kadar şenî birşey olduğunu tamamıyla gösterdiğinden, başka beyana ihtiyaç bırakmamış. Evet, Kur’ân’ın beyanından sonra beyan olamaz; ihtiyaç da yoktur.

İşte -2- âyetinde altı derece zemmi zemmeder, gıybetten altı mertebe şiddetle zecreder. Şu âyet bilfiil gıybet edenlere müteveccih olduğu vakit, mânâsı gelecek tarzda oluyor. Şöyle ki:

Malûmdur, âyetin başındaki hemze, sormak, "âyâ" mânâsındadır. O sormak mânâsı, su gibi, âyetin bütün kelimelerine girer. Her kelimede bir hükm-ü zımnî var.

İşte, birincisi, hemze ile der: Âyâ, sual ve cevap mahâlli olan aklınız yok mu ki, bu derece çirkin birşeyi anlamıyor?

İkincisi: -3- lâfzıyla der: Âyâ, sevmek ve nefret etmek mahâlli olan kalbiniz bozulmuş mu ki, en menfur bir işi sever?

Üçüncüsü: -4- kelimesiyle der: Cemaatten hayatını alan hayat-ı içtimaiye ve medeniyetiniz ne olmuş ki, böyle hayatınızı zehirleyen bir ameli kabul eder?

Dördüncüsü: -1- kelâmıyla der: İnsaniyetiniz ne olmuş ki, böyle canavarcasına arkadaşınızı dişle parçalamayı yapıyorsunuz?

Beşincisi: -2- kelimesiyle der: Hiç rikkat-i cinsiyeniz, hiç sıla-i rahminiz yok mu ki, böyle çok cihetlerle kardeşiniz olan bir mazlumun şahs-ı mânevîsini insafsızca dişliyorsunuz? Ve hiç aklınız yok mu ki, kendi âzânızı kendi dişinizle divane gibi ısırıyorsunuz?

Altıncısı: -3- kelâmıyla der: Vicdanınız nerede? Fıtratınız bozulmuş mu ki, en muhterem bir hâlde bir kardeşinize karşı, etini yemek gibi en müstekreh bir işi yapıyorsunuz?

Demek, şu âyetin ifadesiyle ve kelimelerin ayrı ayrı delâletiyle, zem ve gıybet, aklen ve kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve milliyeten mezmumdur. İşte, bak, nasıl şu âyet îcazkârâne altı mertebe zemmi zemmetmekle, i’câzkârâne altı derece o cürümden zecreder.

Gıybet, ehl-i adâvet ve haset ve inadın en çok istimal ettikleri alçak bir silâhtır.
İzzet-i nefis sahibi, bu pis silâha tenezzül edip istimal etmez. Nasıl meşhur bir zat demiş:

 

Yani, "Düşmanıma gıybetle ceza vermekten nefsimi yüksek tutuyorum ve tenezzül etmiyorum. Çünkü gıybet, zayıf ve zelil ve aşağıların silâhıdır."

Gıybet odur ki, gıybet edilen adam hazır olsaydı ve işitseydi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zaten gıybettir. Eğer yalan dese, hem gıybet, hem iftiradır; iki katlı çirkin bir günahtır.


Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:

Birisi: Şekvâ suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.

Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: "Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin."

Birisi de: Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: "O topal ve serseri adam filân yere gitti."

Birisi de: O gıybet edilen adam fâsık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiatla iftihar ediyor, zulmüyle telezzüz ediyor, sıkılmayarak âşikâre bir surette işliyor.

İşte bu mahsus maddelerde, garazsız ve sırf hak ve maslahat için gıybet caiz olabilir. Yoksa, gıybet, nasıl ateş odunu yer, bitirir; gıybet dahi a’mâl-i salihayı yer, bitirir.

Eğer gıybet etti veyahut isteyerek dinledi; o vakit -1- demeli, sonra gıybet edilen adama ne vakit rast gelse, "Beni helâl et" demeli.

Bediüzzaman Said Nursi


Konu Başlığı: : Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mayıs 2009, 17:03:47
Müteşekkir olduk kardeşim selamet üzerine ol çok güzel bir konu açmışsın ümmeti muhammedin a.s.v bunlara ihtiyacı var İnsanlar gıybet ederler ama ettiklerini bilmezler hadlerinide aşıp şöyle derler ; ben zaten yalan söylemedimki ben doğruları söyledim...Be Ahmak Nefs ! Sen bilmezmisin yalan söylesen hem gıybet hem iftiradır ! Doğru Söylediğinde gıybettir...İşte bizim  türlerimiz bunun gibi bin bir bahane ile kendilerini kandırabiliyorlar ! YA SONRASI NE OLACAK EY BE AHMAK NEFS SENİ  GIYBET ETTİGİN KİŞİNİN ELİNDEN KİM KURTARACAK ALLAH (C.C)DAHİ BEN MUDAHALE ETMEM DERKEN ! HADDİNİ BİL EY AHMAK HADDİNİ !

Nefislerimizi Gafletten Kurtarmak Ümidiyle sevgili dostlar esen kalınız... ---Elçi---


Konu Başlığı: : Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Zehibe üzerinde 28 Mayıs 2009, 17:42:04
Amiin hocam inşaallah nefislerimiz gafletten kurtulur

Üstad gıybetin caiz olduğu yerleri sıralarken şu söz dikkat çekici

“Şekva suretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.”


İnsanın haklı olduğu bir meselede bile, şikayetini sadece yetkililere bildirmesine izin verilmişken, vakit geçirmek yahut öfkesini söndürmek gibi basit sebeplerle dedikodu yapanlar bunun ahiretteki acı sonucuna da katlanacaklardır elbet

Gıybet edilen şahıs o anda hazır bulunmadığından hükmen ölüdür. Bir ölü sessizliğiyle söylenenlere cevap vermekten acizdir. Böylesine aciz birine yapılan haksızlık, Allah kelamında ölü eti yeme şeklinde tasvir edilmiştir



Konu Başlığı: : Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 28 Mayıs 2009, 22:50:02
Allah razı olsun Selsebilcim çok önemli bi konuya değinmişssin...
Hocam sizinde ağzınıza sağlık....Dualarınıza tüm aklbimle Aminnnn .. diyorum...
Bende müsadenizle konunun önemine biaen katkıda bulunmak isterim....
Sevgi ve dua ile....





GIYBETTEN NASIL KORUNURUZ?

Başlıktaki soru üç yönlüdür: gıybet etmekten nasıl kurtuluruz? Başkalarının gıybetimizi yapma sebeplerini nasıl yok ederiz? İnsanlar niçin gıybet yapıyorlar? İşte çözümler:

• Gıybet yapmamak: Gıybet edenin gıybeti yapılacaktır. Dilimizi gıybete karşı dişlerimizin ardına hapsedersek, başkalarının gıybetlerini dahi önleyebiliriz. Dilini tutanla alay etmeye kalkanın kalbine, gizli bir elem ve hatta korku ilham edilecektir. En güvenlisi susmaktır; övmeyeceğimiz kimsenin gıyabında konuşmamaktır.

• Övünmemek ve başkalarını küçümsememek: İnsanlar başkalarının övünmelerini veya huzurlarında küçülmeyi kabullenemezler. Aramızdaki eşitliği bozduğumuzda, izzetlerini korumak için bizi aşağılama ihtiyacı duyacaklardır. Başarılarımızı, hizmetlerimizi gizleyemeyiz, gizlememeliyiz; tecrübelerimiz dostlarımıza model olacak ve onları heyecanlandıracaktır. Ama anlatırken kendimizi onlardan büyük görüyorsak, içimizde onlara yönelik bir küçümseme varsa, bu duygu algılanacak; bu durum vücut dilimize ve konuşmamıza da yansıyacaktır.6 Âlimin ilmine saygı göstermeli; ama çocukla da çocuklaşabilmeliyiz.

• Kıskanmamak / kıskandırmamak: Kıskandığımız insanın güzel vasıflarını reddederiz; göreceği zarardan mutluluk duyarız. Kıskandırmanın inceliklerini burada sıralamak zor; en basit formülü şudur: Kimseyle rekabet etmeyen, başarıyı sonuçlar olarak değil, niyetler ve gayretler olarak gören insan kıskanamaz ve haklı şekilde kıskandıramaz. “Kıskandırmayayım” diye hizmetlerini gizlemek ve hiçbir şey yapmıyormuş gibi bir izlenim vermeye çabalamak, ihsana nankörlüktür; insanları başarılı modellerden mahrum etmektir, insanlara pısırık bir örnek sunmaktır. Kıskançlığın olmadığı yerde sadece takdir, sevgi, saygı ve muhtemelen gıpta vardır. Temiz bir ruh, kardeşine dua edip destek olduğunda, iyiliğine ortak olacağını bilir ve kıskanmaz.

• İkiyüzlü olmamak: İnsanlar çıkarlarının veya korkularının etkisi altında ikiyüzlü davranmaya kalkışabilirler. İkiyüzlü olmayanın gıybetini yapmaktan korkarsınız; ikiyüzlünün gıybeti ise çok kolay ve pervasızdır. Dahası, ikiyüzlü olmayanın kendisi de kolaylıkla gıybet yapamaz. Çıkarlarını düşünerek iki yüzlü davrananlar, çıkarlarından mahrum olmakla cezalandırılacaklar. Basit korkuları nedeniyle ikiyüzlülüğe teslim olanlar, dayanılmaz korkularla yüzleşecekler.

İki yüzlülük, hiç bir başarının, hiç bir kazanımın, hiç bir mutluluğun yolu olmamıştır. İkiyüzlülük insanda ne şeref bırakır, ne irade ve ne de cesaret... Bir insanın yüzüne gülüp onu takdir eden, gıyabında sözü geçtiğinde aynı şeyi yapmıyorsa ikiyüzlüdür. İnsanlara ikiyüzlülük yapan şüphe etmesin ki, ruhu Yaratıcısına da ikiyüzlülük yapıyordur.

• Kendini temize çıkarmamak: Kişisel kusurlarını reddeden insan, kusur işlediğinde suçu başkasına atacak; en azından, “Onun yüzünden yaptım” diyecektir. Böyle insanlar, başkalarını öfkelendirecek, üzecek ve haklarında gıybet yapılmasına yol açacaklardır. Kusurumuz varsa derhal kabul etmeli; başkasının suçu varsa bile, başkalarını suçlamakla vakit geçirmemelidir. Çünkü, hakkın dağıtılmadığı yerde, suçlunun kim olduğunun bilinmesinin hiçbir pratik faydası yoktur.

• Eğlence için aşağılamamak: Kimi insanlar Firavun gururuna sahiptirler. Ben merkezlidirler ve kişisel çıkarlarından başka odakları yoktur. Onların tek zevkleri başkalarını eğlence için aşağılayıp durmaktır ve bu onların hastalığıdır. Bu tür insanları insan yerine koyup muhatap olanlar, aynı geleceği paylaşacaklardır.

• Üzüntü veya öfkeye teslim olmamak: Kimi zaman da kişinin işlediği kusura üzüldüğümüz için, iyilik zannıyla gıybetini yaparız. Bazen de bu kusur nedeniyle öfkeleniriz ve kalbimiz bu duyguların etkisi altında onu manen cezalandırmak için aşağılamak ister; dilimizi tutamayız. Üzüntü, öfke veya infialin dostlarımızı ânında harcamamıza yol açmaması gerekir. Zira gün gelir, haksızlık yaptığımızı algılar, pişman oluruz.

• Alışkanlığa direnmek: Hayatımız boyunca yaşadığımız aşağılanmalar, gıybeti ruhumuza sindirmiş ve bizim için güçlü bir alışkanlığa dönüştürmüş olabilir. Ailede, mahallede, okulda, askerde, işte ve her yerde sürekli küçümsenmişsek, insan onurunu korumanın değerini idrak etmemiz zordur. Bu tür alışkanlıkları teşhis etmeli ve karşımıza almalıyız.

• Gıybet salgınına karşı korunmak: Önemli bir nokta da gıybetin içinde yaşadığımız toplumun hemen tüm bireylerine veba gibi bulaşmasıdır. TV ve gazeteler her gün gıybetle siftah yaparsa, her sabah işler gıybet seanslarıyla başlarsa, en içten dostlarımız gıybetin içerisine ölümüne saplanmışlarsa, virüsü kapmadan günün akşamına ulaşmak son derece zordur. gıybetten ancak konuşma özürlünün kurtulabileceğini bilmeli ve gıybet karşısında çok katı ve dikkatli olmalıyız.

• Failleri gizlemek: gıybetten korunmanın susmaktan sonra gelen en kestirme yoludur. Kötülüğü sahibinden soyutlayarak zemmedersek gıybet yapmış olmayız. “Adamın birisi sürekli yalan söylüyordu, bir tanıdığım sürekli burnunu karıştırıyordu...” Bunlar şükür ki gıybete bir şartla girmezler: Sizi dinleyenler o kişinin kim olduğunu tahmin edemiyorlarsa gıybet değildir; ama vasıflarından tanımaları hâlinde ismini söylemeseniz de gıybete girer. Kişinin kendisi kendini tahmin etse sorun değil, birisi burnunu karıştırıyorsa, bunu herkes de yapabilir. Ancak isimler meçhul olduğunda bile, iftira, aşağılama gibi şeyler her hâlükârda yasaktır.
SONUÇ:

İnanılmaz incelikleri olan bir alan üzerinde kendimizi eğitmeye çalıştık. Dil emanetini korumanın sanıldığı kadar kolay olmayacağını anlıyoruz. Hayatımızı bir üniversiteye dönüştürmeli, gıybetin inanılmaz inceliklerini kavrayabilecek akıl ve vicdan keskinliğine kavuşabilmek için, öğrendiklerimizi tüm iletişimlerimize uyarlamalıyız. Birisinden gıyabında söz edeceğimizde, aklımızdan geçen cümle ağzımızdan çıkmadan önce kendimizi onun yerine koymalı, onu hissetmeli ve rencide olacağını hissettiğimiz anda susmayı tercih etmeliyiz. En iyisi, çok az konuşmalıyız.
 


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: zahdem üzerinde 28 Ocak 2010, 01:25:40
gıybet en sade anlamda,kendimiz hakkında  istemediğimizi başkalarına da rava görmemektir denilebilir


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: elveda üzerinde 16 Mayıs 2010, 15:19:23
sa ,ne kadar zor birisine,senin hakkında falancayla böyle dedik demek.diyebilirmiyim acaba ?çok zor mesele.en güzeli dedikodu yapmamak.Allah (cc) yardımcımız olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: somuncu üzerinde 27 Ekim 2010, 15:11:48
Hocam bugünkü konular tam bir ziyafet şeklinde,bunların üzerine yorum yapmak beni aşan bir durum,çok teşekkürler.Allah sizden razı olsun.


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 24 Haziran 2011, 22:02:16
Selamun aleykum. En çok işlediğimiz günahlardan biri. Hem bu günahı işliyoruz hem de vicdanmız aklımız harekete geçip bizi durdurmaya çalıştığında kendimizce mantıklı bahaneler bulmaya çalışıyoruz. güya günahımızı mantıklı göstereye çalışıyoruz.
Görmüyor musun ey insan! Nefsin seninle oyun oynuyor, kendi kendini kandırıyorsun aslında. Uyan artık! Uyanma vakti geldi de geçiyor.
Ölü kardeşinin etini yemek ister misin? Kendine gel artık.
Rabbim razı olsun tüm ilim dünyası ailesinden.


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Selvihale üzerinde 26 Haziran 2011, 14:40:54
Rabbim razı olsun Reyyan hocam yine çok önemli bi konuya değinmiisiz.Rabbim bizleri bize bırakmasın .Hiç bir kardeşimizin arkasından  onu üzücek şeyler dedirtmesin ..Olur da insanız desekte helallik alanlardan eylesin Rabbim ..Bu sözü çok severim paylaşmak isterim sizlerle:

Duydum ki giybetimi yapmışsın, yüzüme söylemeye korkmuşsun,Benim gibi bi acizden korkmuş , Allahtan korkmamışsın..

Rabbim kendisinden hakkıyla korkmayı nasip etsin sonradan pişman olucağımız şeylerden korusun bizleri sevgi ve muhabbetle...


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: buzdağı üzerinde 01 Mayıs 2012, 19:16:36
Gıybet cok sıkıntılı bir durum gerçekten bilgilendirdiğiniz için saolun hocam...


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Ekvan üzerinde 01 Mayıs 2012, 19:32:21
Nur (24/16) “Onu duyduğunuzda: "Bunu konuşup yaymamız bize yakışmaz. Hâşâ! Bu, çok büyük bir iftiradır" demeli değil miydiniz?”
Nur (24/15) “Çünkü siz bu iftirayı, dilden dile birbirinize aktarıyor, hakkında bilgi sahibi olmadığınız şeyi ağızlarınızda geveleyip duruyorsunuz. Bunun önemsiz olduğunu sanıyorsunuz. Halbuki bu, Allah katında çok büyük (bir suç) tur.”
Gıybet odur ki: Gıybet edilen adam hazır olsa idi ve işitse idi, kerahet edip darılacaktı. Eğer doğru dese, zâten gıybettir. Eğer yalan dese; hem gıybet, hem iftiradır. İki katlı çirkin bir günahtır.

Allah bizleri bu kötü illetten korusun.Allah razı olsun ....


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Nur1 üzerinde 24 Eylül 2014, 22:35:38
Selamun Aleykum ve Rahmetullah ve Berekatullah.Allah (cellecelaluhu) bizleri gıybet hırkasını çıkarmış,O gunahtan arındırılmış kullarından eylesin tez zamanda İnşaallahûteala.Amin


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Ekvan üzerinde 24 Eylül 2014, 23:05:37
 


        Ve aleykum selam ve rahmetullah ve berekatuhu.

  Ramazan orucu gibi, giybetin de orucunu tutabilsek ne guzel olurdu...


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Pelinay üzerinde 25 Eylül 2014, 15:25:46
Esselsmu aleykum..Allah razi olsun..sakinilmasi gereken onemli birkonu..Rabbim giybetin her turusunden muhafaza etsin inşallah bizzleri....


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Munise7B üzerinde 24 Aralık 2015, 14:25:11
Aleykümüsselam insan birinin kendisi hakkında gıybet yapmasını istemiyorsa o vakit o da başkasının arkasından gıybet yapmamalıdır.AYRICA ORUCU BOZAN DURUMLARDANDIR...!


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: ilhan kütükçü üzerinde 24 Aralık 2015, 15:23:29
Gıybet sınavda çıkmıştı ben onu işaretlemiştim ama yanlışmış.


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Edanur üzerinde 24 Aralık 2015, 15:32:41
Aleykümüsselam.
Bir insanın aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Gıybet, haramdır. Dinleyen, o kimseyi tanımıyorsa, gıybet olmaz.
Allah c.c razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Sevgi. üzerinde 26 Ocak 2018, 01:17:47
 Esselamü Aleyküm. Gıybet; "Bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şekilde konuşmak" demektir. Türkçe'de bu kavramın karşılığı olarak "dedikodu" ve "çekiştirme" kelimeleri kullanılır. İslam'da büyük günahlardan biridir.

Hucurat suresi 12. ayette, gıybet yapmak, ölmüş kardeşinin etini yemeye benzetilmiştir. Ancak, başka birinin arkasından yapılan her konuşma gıybet sayılmaz. Örneğin, herhangi bir haksızlığa uğramış birinin, sorununu, çözebilecek birine anlatması veya bir kişiyi ona zarar verebilecek birine karşı (iddia tahminlerle değil, bir bilgiye dayanıyorsa) uyarmak gıybet kapsamına girmez. Mevlam bizlere Razı olmıcağı hallerde bulunmayı nasip etmesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Fatma Ylmz üzerinde 31 Ekim 2018, 13:09:30
 Oldum olası Bediüzzaman hazretlerinin kitaplarını çok beğenmiştim fakat lisanı çok ağır geldiği için pek anladığım da söylenemez birgün inşallah tüm yazan kelimelerin mânâsını bilerek kalbime nakşederek okuyabilirim Allah bizleri gıybet ehillerinden  uzak tutsun ve kıymetsiz tertemiz bir hayat nasip etsin âmin Allah razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Mehmed. üzerinde 31 Ekim 2018, 13:24:40
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaşım için razı olsun


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Esila Esma üzerinde 16 Şubat 2019, 02:30:59
rabbim her türlü ıybetten ve gıybete giden yollardan korusun bizleri inş.


Konu Başlığı: Ynt: Gıybet Nedir? Ne Zaman Gıybet Etmiş oluruz?
Gönderen: Züleyha üzerinde 31 Mart 2019, 06:34:45
Allah razı olsun hocam selam ve dua ile...