> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar > Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı  (Okunma Sayısı 795 defa)
26 Ağustos 2010, 11:13:17
Eflaki
Gökte oturan melek
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 9.997


« : 26 Ağustos 2010, 11:13:17 »






Harun Pirim
Mississippi State University
Industrial and Systems Engineering
Doktora Öğrencisi


“Sonra o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz!” Tekasür-8

1. Giriş

Gençlik, mevsimlerden yaza, gün içindeki vakitlerden öğle vaktine benzemektedir. Gençlik, insanların ekserisinin uğradığı bir mevsim ya da vakittir. İnsanın fiziksel ve zihinsel veriminin en yüksek olduğu bu dönemde insanın kimliği ve hayata bakış açısı şekillenmekte ve olgunlaşmaktadır. İnsanın bir bütün olarak hayatı incelendiğinde yaşadığı sıkıntıların kaynağının ekseriyetle gençliğinde yaptığı hatalardan ileri geldiği görülmektedir.

İstikbal geçmişte ekilen tohumların tarlası ve geçmişte yaşanan hallerin aynasıdır. Bu anlamda gençliğin problemleri geçmişte yaşadığı olaylar ve içinde bulunduğu ilişkiler ile bire bir ilintilidir. İçinde yaşıyor olduğumuz zamanlar; dünya savaşları, toplu katliamlar, faşizm ve komunizm gibi gelir geçer vukuat ve felsefelerin iz bıraktığı, pişmanlık uyandırdığı, bu anlamda yeni nesillerin eskilere hayret ettiği zamanlardır. Hal böyle olmakla birlikte, iyi-kötü, güzel-çirkin gibi zıtların çarpıştığı bir dünyada batıl felsefeler ve bu felsefelerden beslenen aktivistlerin çirkin icraatları farklı şekillerde, kılıflarda devam edecektir. Gençliğin de bu felsefelerden birine meyletmesi, fıtraten mükerrem yaratılan insanın hakkı arar iken batıla temas edip o batıla yapışması gibi mümkündür. Nitekim günümüz gençlerine doğrudan ya da dolaylı olarak teklif edilen kapitalizm, nihilizm, pozitivizm gibi izmler medya, basın-yayın ve çeşitli kurumlar yoluyla dikte edilmektedir. Kısacasi genç olarak bir insan kendi hayat paradigmasını geliştirmekte yalnız kalamamaktadır. Tam bu noktada da şahsiyeti ötekileşmekte ve başkalarının tercihini seçmiş olmanın zaafiyetiyle fikri olgunluğa ulaşamamaktadır. Ötekileşme ve fikri hamlık, akıldan ziyade hislerin hakim olmaya müsait olduğu gençlik zemininde zararlı otların büyümesine sebep olmaktadır. Toplum hayatının üçte birini ve en kuvvetli medarı olan gençlerin, farkında olmaksızın giriftar oldukları ideolojik zehirlenmeler, toplumsal felaketin habercileri konumuna gelebilmektedir. Vahiyle ilişkisi koparılmış bilgi ve felsefeler gençleri zehirli bal üreten mekanizmalara yönlendirirken, Risale-i Nur gibi vahiyden beslenmiş rehberler insanın tam tarifini akla, fikre, vicdana tasdik ettirdiği için gençlere de hakiki gençliklerinin mahiyetini bildirmiş ve dos-doğru gençliği yaşamanın pratik önermelerini ifade etmişlerdir. Diğer bir ifade ile gençlerin özel ve özgün sıkıntılarına Kur’ani çözümler sunmuşlardır.

Bu bildiride, gençlerin günümüz dünyasında yollarını şaşırıp tökezlemesine karşılık, istimaketli okşamalarda bulunan Risale-i Nur külliyatı eczanesinden bir kutu ilaç sunulacaktır. Gençlerin giriftar olduğu problemlerin bazılarına kısa işaretlerle deyinilip bu problemlerin çözümleri irdelenecektir. Bildirinin ikinci kısmında insanın gençlik dönemi, yaratılış okuması yoluyla irdelenecektir. Üçüncü kısımda ise gençlerin ve yetişkinlerin gençlik algıları tartışılacaktır. Dördüncü kısım, içinde yaşadığımız zaman diliminde gençlerin hayatı anlamlandırmalarının ontolojik inşa süreci olarak risale okumalarını ele alacaktır. Beşinci kısım ihtiyarlar risalesinin gençlere söylediklerini irdeleyecektir. Altıncı kısım ise sonuç yerine Risale-i Nur Külliyatından zamanın gençliğine yol göstermek bakımından göz kırpan vecizelerin, bildirinin genel akışı paralelinde şerhi niteliğinde olacaktır.

2. Bir Yaratılış Okuması Olarak Gençlik

İnsanı tarif eden en kapsamlı sıfatlardan birisi ‘yolcu’dur. İnsanın bir yerden gelmiş olduğu ve bir yerlere gidiyor olduğu aşikârdır. Bu yüzdendir ki birçok düşünürün de bizatihi izini sürdüğü en büyük ve en gerçekçi sorular “Necisin? Nerden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” sorularıdır. Bir düşünürün de ifade ettiği gibi gerçek soru, sorulması zorunlu olup, cevabı bulunmak zorunda olan sorudur. Gençlik, gerçek soruların peşinde koşup, izini sürüp yaratılış esprisini yakalamak için verilmiş en kıymetli nimetlerin başında gelir. İşaratü’l İ’caz tefsirinde ifade edilen “Evet, beni adem, büyük bir kervan ve azim bir kafile gibi mazinin derelerinden gelip, vücut ve hayat sahrasında misafir olup, istikbalin yüksek dağlarına ve müzeyyen bağlarına müteveccihen kafile kafile müteselsilen yürümekte iken, kainatın nazar-ı dikkatini celb etti. “Şu garip ve acip mahlûklar kimlerdir? Nereden geliyorlar? Nereye gidiyorlar?” diye ahvallerini anlamak üzere hilkat hükumeti, fenn-i hikmeti karşılarına çıkardı” , Voltaire’nin de “Kimsin? Nereden geliyorsun? Ne olacaksın? Bu, kâinatın bütün varlıklarına sormamız gereken bir sorudur” cümlelerine muhatap olunacak en müsait zemin, şuura açılan kapı olan gençliktir. İnsanın yolculuğu “âlem-i ervâhtan, rahm-ı mâderden, gençlikten, ihtiyarlıktan, kabirden, berzahtan, haşirden, köprüden geçen ebedü’l-âbâd tarafına bir yolculuktur” . İnsanoğlu adeta ergenlik çağına kadar gözlemci konumunda yaşar iken, gençlikle birlikte tercihlerinin dünya-ahiret bir izdüşümü olduğu şuurlu bir gözlemci konumuna yükselir. Maddenin manaya işaret ediyor, hizmet ediyor gerçeğinden anlayabiliriz ki gençlerde görünen fiziki dinamizm onların manevi hareketliliğine ve manevi yetkinliklerine işaret eder. Bu manevi yekinligin kaynagi akıl duygusunun, öfke duygusunun ve arzu (şehvet) duyusunun açılmış olmaları hasebiyledir. Gençlerin akıl duygusu, hikmet denge noktalı salınımlarda bir gabavete yanaşır bir de cerbezeye. Öfke duygusu, merkezde kudsi kahramanlık olmak üzere bir korkalığa yanaşır bir de tehevvüre, arzu duyusu ise iffet merkezde olmak üzere bir humuda bir de fücura salınır. Gençlerin bütün taşkınlıkları bu üç duygunun merkez ya da dengeden sapmaları oranında ortaya çıkar. Bu duyguların her mertebesinin kullanıma en müsait olduğu zaman gençlik zamanıdır. Gençlik döneminde her duygunun istikametini tutturmak cüzi iradenin veriliş gayelerinden birisidir. Bu yüzdendir ki Risale-i Nur Müellifi, gençliğin vazifey-i diniyesini bilip, su-i istimal etmeyenler için kıytmettar, zevkli bir ilahi nimet olduğunu bildirmiş ve istikamet, iffet, takva birlikte olmaz ise gençliğin çok tehlikeleri olduğunu vurgulamıştır. Akıl ile kalbin birleşmesiyle talebenin himmetinin pervaz etmesi, insanın nefis, kalp, ruh dairelerinin olması ve bu dairelerinin hızlarının farklı farklı olmasının gençlere söylediği çok hakikatler vardır. Yine bu manevi dinamikler zenginliği yönüyledir ki Zühre risalesinde Said Nursi “Madem öyledir, hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir işarette, bir öpmekte batma.” demiştir. Bu anlamda evlilik müessesesi bile cemal ve celalin buluşması ile iki tarafın duygularının dengelendiği bir buluşma kıvamı olarak tavsiye edilmiştir. Şiddetli galeyanda bulunan gençlik hissiyatını ve ifratkar olan nefis ve heveslerini tecavüzlere, zulümlere ve tahriplere karşı dengeleyecek, toplum hayatının güzel bir şekilde akışını temin edecek bir unsur da cehennem fikridir. Ahirete iman akidesinin toplumsal hayata olan faydalarının da ele alındığı Haşir Risalesi’nde cehennem fikri olmaksızın, gençlerin “…hevesâtları peşinde biçare zayıflara, acizlere dünyayı Cehenneme çevireceklerdi. Ve yüksek insaniyeti, gayet süflî bir hayvaniyete döndüreceklerdi.” ifadesindeki hale maruz kalacakları ifade edilmiştir. Meyve risalesinde bu hakikat “Gençlere der: “Cehennem var, sarhoşluğu bırak. Aklı başlarına getirir.” olarak ifade edilmiştir.

Gençliğin de her nimet gibi kendine has bir özelliği, bir kullanma talimatı ve geçiciliği söz konusudur. Özellik yönüyle ALLAH’ın verdiği latif, güzel, ve şirin bir nimettir. Kullanım talimatı onu verenin istediği doğrultuda güzelce kullanmaktan ve sefahette boğdurup öldürmemekten ibaret olan ibadettir. 32. Söz’de gençlik ibadetinin neticeleri “Öyle ise, o gençlikte kazandığın ibâdetler, o fânî gençliğin bâkî meyveleridir. Sen ihtiyarlandıkça, gençliğin iyilikleri olan bâkî meyvelerini elde ettiğin halde, gençliğin zararlarından, taşkınlıklarından kurtulursun.” olarak ifade edilmiştir. Gençliğe daha çok yakışan ve hatalardan, günahlardan dönüş anlamına gelen ‘tevbe’, daha gençliğinin öncesinde genç iradesi ile Ahirzaman Peygamberine (S.A.V.) iktida etmiş Hz. Ali (r.a.) tarafından “Tevbe güzeldir fakat gençlerde olursa daha da güzeldir” şeklinde ifade edilmiştir. Gençlerin iki cihan rehberi Hz. Peygamber (S.A.V.) de ihtiyarlık gelmezden evvel gençliğin kıymetinin bilinmesini tavsiye etmiştir.

14. Şua’da geçen aynı zamanda Gençlik Rehberi’ne dâhil edilmiş olan bir mana, gençlik halinin hali hazırdaki küçücük bir lezzeti gelecekteki nice büyük lezzetlere tercih ediş gafletidir. Bu hal, gençliğin akıldan ziyade hissiyat güdümlü hareket etmesiyle eşleştirilmiştir: “Evet, gençlik damarı akıldan ziyade hissiyatı dinler. His ve heves ise kördür, âkıbeti görmez. Bir dirhem hazır lezzeti, ileride bir batman lezzete tercih eder; bir dakika intikam lezzeti ile katleder, seksen bin saat hapis elemlerini çeker. Ve bir saat sefahet keyfiyle, bir namus meselesinde binler gün hem hapsin, hem düşmanının endişesinden sıkıntılarla ömrünün saadeti mahvolur. Bunlara kıyasen, bîçare gençlerin çok vartaları var ki, en tatlı hayatını, en acı ve acınacak bir hayata çeviriyorlar” . Gençliğin bu hali nefsin gençliğine vabeste olduğundandır ki insan imtihan meydanı olan bu dünyada ölünceye dek gençlik damarı ile mücadele edecektir: “Lafızların tebeddülüyle mana tebeddül etmez, baki kalır. Kabuk parçalanır, lüb baki ve sağlam kalır. Libası yırtılır, cesedi sağlam, baki kalır. Ceset ölüp dağılırsa da ruh baki kalı...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı
« Posted on: 29 Mart 2024, 13:26:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı rüya tabiri,Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı mekke canlı, Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı kabe canlı yayın, Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı Üç boyutlu kuran oku Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı kuran ı kerim, Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı peygamber kıssaları,Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımı ilitam ders soruları, Gençlerin Yetişmesinde Risale-i Nur Yaklaşımıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes