Konu Başlığı: Dünya ruhlara bir bayram yeri olarak yaratıldı Gönderen: Zehibe üzerinde 15 Eylül 2010, 12:13:32 Dünya ruhlara bir bayram yeri olarak yaratıldı (http://www.risalehaber.com/images/news/71489.jpg) Bismillahirrahmanirrahim On Yedinci Söz “Yeryüzünde ne varsa Biz dünya için bir süs olarak yarattık ki, insanlardan hangisi daha güzel işler yapacak diye imtihan edelim. Onun üzerindeki herşeyi Biz elbette kup kuru bir toprak haline getireceğiz.” Kehf Sûresi, 18:7-8. “Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka birşey değildir.” (En’âm Sûresi, 6:32.) Bu Söz, iki âli Makam ve bir parlak Zeylden ibarettir. HÂLIK-I RAHÎM ve Rezzâk-ı Kerîm, ve Sâni-i Hakîm şu dünyayı, âlem-i ervah ve ruhaniyat için bir bayram, bir şehrayin suretinde yapıp, bütün esmâsının garaib-i nukuşuyla süslendirip, küçük büyük, ulvî süflî herbir ruha, ona münasip ve o bayramdaki ayrı ayrı hesapsız mehasin ve in’âmattan istifade etmeye muvafık ve havas ile mücehhez bir ceset giydirir, bir vücud-u cismanî verir, bir defa o temâşâgâha gönderir. Hem zaman ve mekân cihetiyle pek geniş olan o bayramı asırlara, senelere, mevsimlere, hattâ günlere, kıt’alara taksim ederek herbir asrı, herbir seneyi, herbir mevsimi, hattâ bir cihette herbir günü, herbir kıt’ayı, birer taife ruhlu mahlûkatına ve nebatî masnuatına birer resmigeçit tarzında bir ulvî bayram yapmıştır. Ve bilhassa rû-yi zemin, hususan bahar ve yaz zamanında, masnuat-ı sağirenin taifelerine öyle şaşaalı ve birbiri arkasında bayramlardır ki, tabakat-ı âliyede olan ruhaniyatı ve melâikeleri ve sekene-i semâvâtı seyre celb edecek bir cazibedarlık görünüyor. Ve ehl-i tefekkür için öyle şirin bir mütalâagâh oluyor ki, akıl tarifinden âcizdir. Fakat bu ziyafet-i İlâhiye ve bayram-ı Rabbâniyedeki ism-i Rahmân ve Muhyî’nin tecellîlerine mukabil, ism-i Kahhâr ve Mümît, firak ve mevtle karşılarına çıkıyorlar. Şu ise, “Rahmetim herşeyi kaplamıştır.” (A’râf Sûresi, 7:156.) rahmetinin vüs’at-i şümulüne zahiren muvafık düşmüyor. Fakat hakikatte birkaç cihet-i muvafakati vardır. Bir ciheti şudur ki: Sâni-i Kerîm, Fâtır-ı Rahîm, herbir taifenin resmigeçit nöbeti bittikten ve o resmigeçitten maksut olan neticeler alındıktan sonra, ekseriyet itibarıyla, dünyadan merhametkârâne bir tarzla tenfir edip usandırıyor, istirahate bir meyil ve başka bir âleme göçmeye bir şevk ihsan ediyor; ve vazife-i hayattan terhis edildikleri zaman, vatan-ı aslîlerine bir meyelân-ı şevk-engiz, ruhlarında uyandırıyor. Hem o Rahmân’ın nihayetsiz rahmetinden uzak değil ki, nasıl vazife uğrunda, mücahede işinde telef olan bir nefere şehadet rütbesini veriyor ve kurban olarak kesilen bir koyuna, âhirette cismanî bir vücud-u bâki vererek Sırat üstünde, sahibine burâk gibi bir bineklik mertebesini vermekle mükâfatlandırıyor. Öyle de, sair zîruh ve hayvanatın dahi, kendilerine mahsus vazife-i fıtriye-i Rabbâniyelerinde ve evâmir-i Sübhâniyenin itaatlerinde telef olan ve şiddetli meşakkat çeken zîruhların, onlara göre bir çeşit mükâfat-ı ruhaniye ve onların istidatlarına göre bir nevi ücret-i mâneviye, o tükenmez hazine-i rahmetinden baîd değil ki bulunmasın; dünyadan gitmelerinden pek çok incinmesinler, belki memnun olsunlar. Lâ ya’lemu’l-ğaybe illâllah. (Sözler, 17. Söz) Bediüzzaman Said Nursi LÜGAT: Âlem-İ Ervah : Ruhlar Âlemi Âli : Yüce Bilhassa : Özellikle Celb Etmek : Çekmek Cihet : Yön Esmâ : İsimler Garaib-İ Nukuş : Nakışlardaki Harikâlıklar Hâlık-I Rahîm : Rahmeti Herşeyi Kuşatan Ve Herşeyi Yoktan Yaratan ALLAH Havas : Hisler, Duyular Hususan : Özellikle İn’âmat : Nimetlendirmeler İstifade : Faydalanma, Yararlanma Mahlûkat : Yaratıklar Masnuat : San’at Eseri Varlıklar Masnuat-I Sağire : San’at Eseri Küçük Varlıklar Mehasin : Güzellikler Melâike : Melekler Muvafık : Uygun Mücehhez : Donatılmış Nebatî : Bitkisel Rezzâk-I Kerîm : Sonsuz İkram Sahibi Ve Gerçek Rızık Verici Olan ALLAH Ruhaniyat : Ruhanî Varlıklar Rû-Yi Zemin : Yeryüzü Sâni-İ Hakîm : Her Şeyi Hikmetle Ve San’atlı Bir Şekilde Yaratan ALLAH Sekene-İ Semavat : Semada Yaşayan Varlıklar Süflî : Aşağı, Alçak Şaşaalı : Gösterişli, Göz Alıcı Şehrayin : Şenlik Tabakat-I Âliye : Yüce Katlar, Makamlar Taife : Topluluk Taksim Etmek : Bölüştürmek, Ayırmak Temâşâgâh : Seyir Yeri Ulvî : Yüce, Yüksek Vücud-U Cismanî : Maddî Vücut, Beden Zeyl : İlâve, Ek |