๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 24 Ağustos 2010, 21:19:31



Konu Başlığı: Duâlar inşaallah makbuldür
Gönderen: Sefil üzerinde 24 Ağustos 2010, 21:19:31
Ramazan-ı Şerifteki duâlar inşaallah makbuldür

Bu mübarek Ramazan-ı Şerifteki duâlar, ihlâsı bulmak şartıyla, inşaallah makbuldür. Fakat maatteessüf, ekseriyetçe Risâle-i Nur şakirtlerinin nazarlarını dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için, bazı taarruzlar yüzünden o ihlâs, o huzur-u tam bir derece zedelenir.

Aziz, sıddık kardeşlerim,

Evvelâ: Bu mübarek Ramazan-ı Şerifteki duâlar, ihlâsı bulmak şartıyla, inşaallah makbuldür. Fakat maatteessüf, ekseriyetçe Risâle-i Nur şakirtlerinin nazarlarını dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için, bazı taarruzlar yüzünden o ihlâs, o huzur-u tam bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz, herşeyi Cenâb-ı Hakka havale edip öyle taarruzlara ehemmiyet vermeyin.

Kastamonu Lâhikası, s. 206, (yeni tanzim, s. 386)

***

Birinci Suâliniz: Mü’minin mü’mine en iyi duâsı nasıl olmalıdır?

Elcevap: Esbab-ı kabul dairesinde olmalı. Çünkü bazı şerâit dahilinde duâ makbul olur. Şerâit-i kabulün içtimâı nispetinde makbuliyeti ziyadeleşir.

Ezcümle, duâ edileceği vakit, istiğfar ile mânevî temizlenmeli; sonra, makbul bir duâ olan salâvat-ı şerifeyi şefaatçi gibi zikretmeli ve âhirde yine salâvat getirmeli. Çünkü, iki makbul duânın ortasında bir duâ makbul olur.

• Hem bizahri’l-gayb, yani gıyaben ona duâ etmek,

• Hem hadiste ve Kur’ân’da gelen me’sur duâlarla duâ etmek; meselâ,

“Allahım, Senden kendim ve onun için dünyada ve âhirette af ve âfiyet istiyorum.” (en-Nevevî, el-Ezkâr, 74; el-Hâkim, el-Müstedrek, 1 : 517.)

“Ey Rabbimiz, bize dünyada da güzellik ver, âhirette de güzellik ver. Ve bizi Cehennem ateşinin azâbından koru.” (Bakara Sûresi, 2 : 201.)

gibi câmi duâlarla duâ etmek

• Hem hulûs ve huşû ve huzur-u kalble duâ etmek,

• Hem namazın sonunda, bilhassa sabah namazından sonra,

• Hem mevâki-i mübarekede, hususan mescidlerde,

• Hem Cumada, hususan saat-i icabede,

• Hem şuhur-u selâsede, hususan leyâli-i meşhurede,

• Hem Ramazan’da, hususan Leyle-i Kadirde duâ etmek, kabule karin olması rahmet-i İlâhiyeden kaviyyen me’muldür.

O makbul duânın ya aynen dünyada eseri görünür; veyahut duâ olunanın âhiretine ve hayat-ı ebediyesi cihetinde makbul olur. Demek, aynı maksat yerine gelmezse, duâ kabul olmadı denilmez, belki daha iyi bir sûrette kabul edilmiş denilir.

Mektubat

LuÜGATÇE:

ihlâs: Yapılan iş ve ibadetlerde yalnızca Allah’ın rızasını gözetmek. Samimiyet.

maatteessüf: Üzülerek.

huzur-u kalb: Kalb huzuru.

huzur-u tam: Tam ve daimî huzur.

esbab-ı kabul: Kabul sebepleri.

şerâit: Şartlar.

şerâit-i kabul: Kabl şartları.

içtimâ: Bir araya gelme, toplanma.

makbuliyet: Beğenilmeye, kabul olunmaya lâyık olma.

ezcümle: Bu cümleden, meselâ.

istiğfar: Allah’tan kusurların affedilmesini, günâhların bağışlanmasını isteme.

salâvat-ı şerife: Peygamber Efendimiz (asm) için yapılan rahmet duâsı.

âhir: Son.

me’sur: Tesirli.

gıyaben: Hazır bulunmaksızın, ardından.

câmi: Kapsamlı.

hulûs: Hâlislik, saflık, samimiyet.

huşû: Korku ile karışık sevgiden gelen edebli hâl.

huzur-u kalb: Kalben huzur duymak.

mevâki-i mübareke: Mübarek mevkiler.

saat-i icabe: Duânın kabul edildiği insanlarca bilinmeyen Cuma gününde bir vakit.

şuhur-u selâse: Üç Aylar.

leyâli-i meşhure: Meşhur geceler.

Leyle-i Kadir: Kadir Gecesi.

karin: Yakın.

kaviyyen me’mul: Kuvvetle umulur.

hayat-ı ebediye: Sonsuz hayat.