Asr-ı Saadet'te hakiki hürriyet vardı
Hürriyete Hitap-6
Bismillahirrahmanirrahim
Dördüncü hakikat:
Şeriat-ı garrâ kelâm-ı ezelîden geldiğinden, ebede gidecektir.
Zira şecere-i meylü’l-istikmâl-i âlemin dalı olan insandaki meylü’t-terakkinin mahsul ve semeresi olan istidadın telâhuk-u efkârla hasıl olan netâicinin teşerrub ve tegaddî ile büyümesi nispetinde, şeriat-ı garrâ aynen maddî zihayat gibi tevessü ve intibak edeceğinden, ezelden gelip ebede gideceğine burhan-ı bâhirdir.
Asr-ı Saadet olan sadr-ı evvelin hürriyet ve adalet ve müsâvâtı, bâhusus o zamanda delil-i kat’îdir ki,
şeriat-ı garrâ müsâvâtı ve adaleti ve hakikî hürriyeti cemî revabıt ve levâzımâtıyla câmidir.
İmam-ı Ömer (r.a.), İmam-ı Ali (r.a.) ve Salâhaddin-i Eyyubî â’sârı bu müddeâya delil-i alenîdir.
Buna binaen, kat’iyen hükmediyorum: Şimdiye kadar noksaniyetimiz ve tedenniyatımız, sû-i ahvâlimiz dört sebepten gelmiş:
1. Şeriat-ı garrânın adem-i mürâât-ı ahkâmından,
2. Bazı müdâhinlerin keyfemâyeşâ sû-i tefsirinden,
3. Zâhirperest âlim-i câhilin veyahut câhil-i âlimin taassubat-ı nâ-bemahallinden,
4. Sû-i tâlih cihetiyle ve sû-i intihap tarikiyle müşkilü’t-tahsil olan Avrupa mehasinini terk ederek, çocuk gibi hevâ ve hevese muvafık zünub ve mesâvî-i medeniyeti tuti gibi taklittendir ki, bu netice-i seyyie zuhur ediyor.
Memurîn hakkıyla vazifesini ifa etse, memur olmayan ilcaat-ı zamana muvafık sa’y etse, sefahete vakit bulamayacaktır. Bu iki kısmın herhangisinde bir fert, sefahete inhimak gösterdiyse, bu, heyet-i içtimaiye içinde muzır bir mikrop sûretine giriyor.
Beşinci hakikat: Zaman-ı sabıkta revâbıt-ı içtimâ ve levazım-ı taayyüş ve fevaid-i medeniyet o kadar tekessür ve teşaub etmediğinden, bazı kalil adamların fikri, devletin idaresine yarı kâfi gibi idi. Amma bu zamanda revabıt-ı içtima o kadar tekessür etmiş ve levazım-ı taayyüş o derece taaddüt etmiş ve semerat-ı medeniyet o kadar tefennün etmiş ki, ancak yalnız kalb-i millet hükmünde olan meclis-i meb’usan ve fikr-i ümmet makamında olan meşveret-i şer’î ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan hürriyet-i efkâr o devleti taşıyabilir ve idare ve terbiye edebilir. Bu hakikate misâl, eski hükûmet-i müstebide, yeni hükûmet-i meşrutadır. (Divan-ı Harb-i Örfi)
Bediüzzaman Said Nursi LÜGAT:
A’sar : Asırlar, Dönemler
Adalet : Hak Sahibine Hakkını Verme, Haksızı Terbiye Etme Ve Cezalandırma
Adem-İ Mürâât-I Ahkâm : İslâmın Hükümlerine Uymamak
Âlim-İ Câhil : Câhil Olan Âlim
Asr-I Saadet : Mutluluk Asrı; Peygamber Efendimizin (A.S.M.) Yaşadığı Dönem
Bâhusus : Özellikle
Binaen : Dayanarak
Burhan-I Bâhir : Apaçık Delil
Câhil-İ Âlim : Âlim Olan Câhil
Câmi : İçine Alan, Kapsayıcı
Cemî : Bütün
Delil-İ Alenî : Apaçık Delil
Delil-İ Kat'î : Kesin Delil
Devlet-İ Mütemeddine-İ Sâlife : Geçmişteki Medenî Devlet
Ebed : Sonu Olmayan Sonsuzluk
Efkâr : Fikirler
Enbiya : Nebiler, Peygamberler
Ezel : Başlangıcı Olmayan Sonsuzluk
Fevaid-İ Medeniyet : Medeniyetin Faydaları, Yararları
Fıtrat : Yaratılış
Fikr-İ Münevver : Aydın Fikir, Düşünce
Fikr-İ Ümmet : Ümmet Fikri, Ümmetin Ortak Fikri
Garb : Batı
Gurub : Batış
Hakikat : Esas, Gerçek
Hakikî : Gerçek
Hasıl Olan : Meydana Gelen
Hevâ : Nefsin Hoşuna Giden Faydasız Arzular; Yetenekleri Ve Duyguları Nefsin Eline Verme
Heves : Nefsin Hoşuna Giden Gelip Geçici İstek Ve Arzular
Heyet-İ İçtimaiye : Sosyal Hayat, Sosyal Yapı
Hükûmet-İ Meşruta : Meşrutiyet Döneminde Kurulan Hükûmet
Hükûmet-İ Müstebide : Ülkeyi İstibdatla, Dikta İle Yöneten Hükûmet
Hürriyet-İ Efkâr : Fikirlerin Hürriyeti, Özgür Düşünce
İfa Etmek : Yerine Getirmek
İlcaat-I Zaman : Zamanın Zorlamaları, Çağın Mecburiyetleri
İnhimak : Ahmakça Dalma
İntibak Etmek : Çevreye Veya Bir Duruma Uymak
İstidad : Yetenek, Ruhsal Özellikleri
İstidâdât-I Kemâl : Mükemmellik Ve Olgunluk Yetenekleri, Çekirdekleri
Kalb-İ Millet : Milletin Kalbi
Kalil : Az, Azınlıkta Olan
Kat’iyen : Kesin Olarak
Kaviyen : Kuvvetli Bir Şekilde
Kelâm-I Ezelî : Ezelî Kelâm; Allah’ın Kelâmı; Kur’ân-I Kerim
Keyfemâyeşâ : Kendi Keyfince, Keyfi Nasıl İsterse, Başıboş
Kuvvet-İ Medeniyet : Medeniyet Gücü
Lâsiyyema : Bilhassa, Özellikle
Levâzımât : Gerekli Olan Şeyler
Levazım-I Taayyüş : Yaşamı Sürdürebilmek İçin Gerekli Olan Şeyler
Maddî : Maddeden Olan
Mahall-İ Zuhur : Ortaya Çıktığı Yer
Mahsul : Ürün
Maşrık-I Tulûu : Doğuş Ufku
Meclis-İ Meb'usan : Millet Meclisi
Mehasin : Güzellikler
Mehd-İ Teşekkül : Teşekkül Beşiği, Oluşum Yeri, Yatağı
Memalik-İ Osmaniye : Osmanlı Toprakları
Memurîn : Memurlar, Görevliler
Menzil : Durak, Yer
Mesâvî-İ Medeniyet : Medeniyetin Kötülükleri
Meşveret-İ Şer'î : Şeriata Uygun İstişare, Fikir Alış Verişi
Meylü’t-Terakki : İlerleme, Kalkınma Meyli, Eğilimi
Misâl : Örnek
Muvafık : Lâyık, Uygun
Muzır : Zararlı
Müdâhin : Yüze Gülen, Dalkavuk
Müddeâ : İddia Edilen Şey
Müsâvât : Eşitlik
Müşkilü’t-Tahsil Olan : Elde Edilmesi Zor Olan
Neşvünemâ : Büyüyüp Gelişme
Netâic : Neticeler, Sonuçlar
Netice-İ Seyyie : Kötü Sonuç
Nispet : Kıyas, Oran
Nispetinde : Oranında
Noksaniyet : Noksanlık, Eksiklik
Revabıt : Rabıtalar, Bağlar
Revâbıt-I İçtimâ : Bir Araya Getiren Bağlar
Sa’y Etmek : Çalışmak
Sadr-I Evvel : İslâmın Başlangıç Devri, Sahabeler Dönemi
Sefahet : Ahmaklık, Beyinsizlik; Yasak Zevk Ve Eğlencelere Düşkünlük
Semerat-I Medeniyet : Medeniyetin Semereleri, Sonuçları
Semere : Meyve, Netice
Seyf : Kılıç
Sist-İ Atâletle : Tembelliğin Gevşekliğiyle
Sû-İ Ahvâl : Kötü Haller, Durumlar
Sû-İ İntihap : Kötü Seçim
Sû-İ Tâlih : Kötü Talih, Kötü Kısmet
Sû-İ Tefsir : Kötü Yorum
Sümum-U Ağrâz : Kinlerin Zehirleri, Kötü Maksatların Zehirleri
Şark : Doğu
Şecere-İ Meylü’l-İstikmâl-İ Âlem : Ağaç Gibi Dal Budak Salan Kâinattaki Gelişme Eğilimi
Şecere-İ Tûbâ : Cennetteki Tûba Ağacı
Şems-İ İslâmiyet : İslâm Güneşi
Şeriat-I Garrâ : Nurlu Ve Parlak Şeriat, İslâmiyet
Şeriat-I Garrâ : Parlak Ve Nurlu Şeriat, İslâmiyet
Şübban-I Vatan : Vatan Gençleri, Vatan Yiğitleri
Taaddüt Etmek : Birden Fazla Olmak, Çoğalmak
Taassubat-I Nâ-Bemahal : Yerinde Olmayan Taassuplar
Tarik : Yol
Tedenniyat : Alçalmalar, Gerilemeler
Tefennün Etmiş : İhtisaslaşmış, Ayrı Ayrı Uzmanlık Dallarına Ayrılmış
Tegaddî : Gıdalanma, Gıdasını Alma
Tekessür : Çoğalma
Telâhuk-U Efkâr : Düşüncelerin Birbirine Eklenmesi; Düşünce Ve Tecrübelerin Birikimi
Teşaub Etme : Şubelere, Bölümlere Ayrılma
Teşerrub : İçme
Tevessü : Genişleme
Tevessü Etmek : Genişlemek, Yayılmak
Tuti : Papağan, Dudu Kuşu
Umum : Bütün
Ümitvar : Ümitli
Zâhirperest : Dış Görünüşe Önem Veren
Zaman-I Sabık : Geçmiş Zaman
Zîhayat : Canlı, Hayat Sahibi
Zuhur Etmek : Ortaya Çıkmak, Görünmek
Zünub : Günahlar
[
Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın