Konu Başlığı: Bu zamanın en büyük vazifesi şudur Gönderen: Zehibe üzerinde 15 Ekim 2010, 12:43:49 Bu zamanın en büyük vazifesi şudur (http://www.risalehaber.com/images/news/65570.jpg) Bismillahirrahmanirrahim Aziz, sıddık kardeşlerim, Bilmukabele, biz de Ramazanınızı tebrik ediyoruz. Rüyalarınız pek çok mübarektirler. İnşaallah, Cenâb-ı Hak sizi büyük ihsanlara mazhar eyleyecek diye bir işarettir. Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır. Sakın, benlik ve gurura medar şeylerden çekin. Tevazu, mahviyet ve terk-i enaniyet, bu zamanda ehl-i hakikate lâzım ve elzemdir. Çünkü, bu asırda en büyük tehlike benlikten ve hodfuruşluktan ileri geldiğinden, ehl-i hak ve hakikat, mahviyetkârâne daima kusurunu görmek ve nefsini ittiham etmek gerektir. Sizin gibilerin ağır şerait içinde kahramancasına imanını ve ubudiyetini muhafaza etmesi, büyük bir makamdır. Senin rüyalarının bir tabiri de, bu noktadan seni tebşir etmektir. Risale-i Nur eczalarında tarikat hakikatine dair “Telvihat-ı Tis’a” namındaki risaleyi elde edip bakınız. Hem, zatınız gibi metin ve imanlı ve hakikatli zatlar Risale-i Nur dairesine giriniz. Çünkü, bu asırda Risale-i Nur, bütün tehacümata karşı mağlûp olmadı. En muannid düşmanlarına da serbestiyetini resmen teslim ettirdi. Hattâ iki seneden beridir büyük makamatlar ve adliyeler, tetkikat neticesinde, Risale-i Nur’un serbestiyetini tasdik ve mahrem ve gayr-ı mahrem bütün eczalarını sahiplerine teslime karar verdiler. Risale-i Nur’un mesleği, sair tarikatlar, meslekler gibi mağlûp olmayarak, belki galebe ederek pek çok muannidleri imana getirmesi, pek çok hâdisâtın şehadetiyle, bu asırda bir mu’cize-i mâneviye-i Kur’âniye olduğunu ispat eder. O dairenin haricinde, ekseriyetle, bu memlekette, bu hususî ve cüz’î ve yalnız şahsî hizmet veya mağlûbane perde altında veya bid’alara müsamaha suretinde ve te’vilât ile bir nevi tahrifat içinde hizmet-i diniye tam olamaz diye, hâdisat bize kanaat vermiş. Madem sizde büyük bir himmet ve kuvvetli bir iman var; tam bir ihlâs ve tam bir mahviyetle, sebatkârâne Risale-i Nur’a şakirt ol-tâ binler, belki yüz binler şakirtlerin şirket-i mâneviye-i uhreviyelerine hissedar ol. Tâ senin hayırların, iyiliklerin cüz’îyetten çıkıp küllîleşsin, âhirette tam kârlı bir ticaret olsun. Bediüzzaman Said Nursî LÜGAT: Ehl-İ Hak Ve Hakikat : Hak Ve Hakikat Ehli; Tarikat Ve Tasavvuf Yoluna Girmeden, Sahabe Gibi Doğrudan Kur’ân Ve Sünnet Işığında Gidenler Mahviyetkârâne : Alçak Gönüllülükle Nefis : Bir Kimsenin Kendisi; Bütünn Lezzetlerin Kaynağı Olan Duygu İttiham Etmek : Suçlamak Şerait : Şartlar Ubudiyet : Kulluk Muhafaza Etme : Koruma, Saklama Tabir : Açıklama, Yorum Tebşir Etmek : Müjde Vermek Ecza : Cüzler, Bütünü Oluşturan Parçalar Tarikat : İlâhî Hakikatlere Ulaşmak İçin, Şeyhin Gözetiminde Takip Edilen Yol Hakikat : Gerçek, Doğru Telvihat-I Tis'a Risalesi : Yirmi Dokuzuncu Mektup Dokuzuncu Kısım Tehacümat : Hücumlar, Saldırılar Muannid : İnatçı; İnanmamakta Direnen Serbestiyet : Serbestlik Makamat : Makamlar Tetkikat : Araştırmalar, İncelemeler Tasdik : Doğrulama, Kabul Etme Mahrem : Gizli Olan Gayr-I Mahrem : Gizli Olmayan Sair : Başka, Diğer Galebe Etme : Üstün Gelme Hâdisât : Hâdiseler, Olaylar Şehadet : Şahitlik, Tanıklık Mu’cize-İ Mâneviye-İ Kur'âniye : Kur’ân’ın Mânevî Mu’cizesi Hariç : Dış Ekseriyet : Çoğunluk Hususî : Özel Cüz'î : Az, Küçük, Ferdî Mağlûbane : Mağlup Bir Şekilde, Yenilmiş Olarak Bid'a : Aslen Dinde Olmayıp Sonradan Dine Aykırı Şekilde Ortaya Çıkan Şeyler Müsamaha : Kusuru Görmezlikten Gelme Suret : Şekil Te'vilât : Teviller, Yorumlar Nevi : Çeşit Tahrifat : Değiştirmeler, Bozmalar Hizmet-İ Diniye : Din Hizmeti Kanaat Verme : İnandırma Himmet : Gayret, Çalışma İhlâs : İbadet Ve Davranışlarda Sadece Allah Rızasını Gözetme; Samimiyet Mahviyet : Alçakgönüllülük Sebatkârâne : Sebat Ederek, Sabrederek Şakirt : Öğrenci, Talebe Şirket-İ Mâneviye-İ Uhreviye : Âhirete Yönelik Hizmetlerle Alâkalı Mânevî Şirket, Mânevî Ortaklık Hissedar : Pay Sahibi Cüz’iyet : Ferdî, Kişisel Olma Küllî : Bütün Fertleri İçine Alan, Kapsamlılık Âhiret : Öldükten Sonraki Sonsuz Hayat |