๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 15 Mayıs 2009, 03:34:48



Konu Başlığı: Beşerin beş devri var
Gönderen: Zehibe üzerinde 15 Mayıs 2009, 03:34:48
(http://www.yeniasya.de/gencyaklasim/images/resimler/2008/200808-10(1).jpg)

Ehl-i dünyanın ve maddî tarihin nazarıyla, nev-i beşerin hayat-ı içtimâiyesi noktasında bakılsa, görülüyor ki hayat-ı içtimâiye-i siyâsiye itibariyle beşer birkaç devri geçirmiş.

Birinci devri vahşet ve bedevîlik devri, ikinci devri memlûkiyet devri, üçüncü devri esir devri, dördüncüsü ecir devri, beşincisi mâlikiyet ve serbestiyet devridir.

Vahşet devri dinlerle, hükûmetlerle tebdil edilmiş, nim-medeniyet devri açılmış. Fakat, nev-i beşerin zekîleri ve kavîleri, insanların bir kısmını abd ve memlûk ittihaz edip hayvan derecesine indirmişler. Sonra bu memlûklar dahi bir intibâha düşüp gayrete gelerek o devri esir devrine çevirmişler; yani, memlûkiyetten kurtulup fakat "El-hükmü li'l-galib" (Galip olan hükmeder) olan zâlim düsturuyla yine insanların kavîleri zayıflarına esir muâmelesi yapmışlar. Sonra, İhtilâl-i Kebîr gibi çok inkılâplarla, o devir de ecîr devrine inkılâp etmiş. Yani, zenginler olan havas tabakası, avâmı ve fukarayı ücret mukabilinde hizmetkâr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehl-i sa'yi ve ameleyi küçük bir ücrete mukabil istihdam etmeleridir.

Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermayedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte'l-arz mâdenlerde çalışıp, kût-u lâyemût derecesinde, on kuruşluk bir ücret kazanıyor. Şu hâl, müthiş bir kin, bir iğbirar verdi ki, avâm tabakası havâssa ilân-ı isyan etti. Şu asrın tâbiriyle, sosyalistlik, bolşeviklik sûretinde, evvel Rusya'yı zîr ü zeber edip geçen Harb-i Umûmiden istifade ederek, her yerde kök saldılar. Şu bolşevizm perdesi altındaki kıyâm-ı avâm, havâssa karşı bir kin ve bir tezyif fikrini verdiğinden, büyüklere ve havâssa âit medâr-ı şeref herşeyi kırmak için bir cesaret vermiş.

Mektûbât, s. 353

*

 

Beşer esirliği parçaladığı gibi ecirliği de parçalayacaktır.

Bir rüyâda demiştim: Devletler, milletlerin hafif muhârebesi, tabakàt-ı beşerin şedid olan harbine terk-i mevkî ediyor.

Zîrâ beşer, edvârda esirlik istemedi, kanıyla parçaladı. Şimdi ecîr olmuştur; onun yükünü çeker, onu da parçalıyor.

Beşerin başı ihtiyar; edvâr-ı hamsesi var. Vahşet ve bedeviyet, memlûkiyet, esâret, şimdi dahi ecîrdir, başlamıştır, geçiyor.

Sözler, s. 650


*

Eski zaman peygamberleri ümmetlerine Kur’ân gibi izahat vermediklerinin sebebi, o devirler beşerin bedeviyet ve tufûliyet devri olmasıdır. İptidaî derslerde izah az olur.

Şualar, s.200



*


Bedeviyette bir adam dört şeye muhtaç iken, medeniyet yüz şeye muhtaç ve fakir etmiştir.

Tarihçe-i Hayat, s. 119


*

Beşerin vahşet ve bedevîlik zamanlarındaki bir kanun-u esasîsine, medeniyet namına dine hücum edenler, irtica ile o vahşete ve bedevîliğe dönüyorlar.

Emirdağ Lahikası, s. 319

 



 

*

 

Tarih-i beşerî, Hazret-i İbrahim’in zamanından evvel doğru olarak hükmedemiyor


 

Tarih-i beşerî, muntazam sûrette üç bin seneye kadar gidiyor. Bu nâkıs ve kısa tarih nazarı, Hazret-i İbrahim’in zamanından evvel doğru olarak hükmedemiyor. Ya hurafevâri, ya münkirâne, ya gayet muhtasar gidiyor.

Lem'alar, 16. Lem'a, İkinci Suâliniz, s. 112

 

*

 

Hakîki vukuâtı kaydeden tarih, hakîkate en doğru şahittir

 

Biliniz! Hakîki vukuatı kaydeden tarih, hakîkate en doğru şahittir. İşte tarih bize gösteriyor. Hatta, Rus’u mağlûp eden Japon başkumandanının İslamiyetin hakkaniyetine şehadeti de şudur ki:

Hakîkat-i İslamiyetin kuvveti nisbetinde, Müslümanlar o kuvvete göre hareket etmeleri derecesinde ehl-i İslam temeddün edip terakkî ettiğini tarih gösteriyor. Ve ehl-i İslamın hakîkat-i İslamiyede zaafiyeti derecesinde tevahhuş ettiklerini, vahşete ve tedennîye düştüklerini ve herc ü merc içinde belalara, mağlûbiyetlere düştüklerini tarih gösteriyor. Sair dinler ise bilakistir...’

Eğer biz ahlak-ı İslamiyenin ve hakaik-ı îmaniyenin kemalatını ef’alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabîleri elbette cemaatlerle İslamiyete girecekler; belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslamiyete dehalet edecekler.

Tarihçe-i Hayat, s. 80


 

*

 

Zaman-ı mâzi, zaman-ı müstakbel tohumlarının mahzeni ve şuûnâtının aynası olduğu gibi; müstakbel dahi mâzinin tarlası ve ahvâlinin aynasıdır.

Sözler, s. 231

 

*

 

Evet, müstakbel, mâzinin aynasıdır. Mâzi berzaha, yani öteki âleme intikal ve inkılâp ettiğinde, suretini ve şeklini ve dünyasını istikbal aynasına, tarihe, insanların zihinlerine vedia ediyor.

Mesnevi-i Nuriye, s. 115

*



Evet, mazi, istikbalin aynasıdır; istikbalde vücuda gelecek icatlar, mazide kurulan esas ve temeller üzerine bina edilir.

İşaratü'l-İ'caz, s. 256


Lügatçe:

bedevîlik: Göçebe hayatı.

memlûkiyet: Kölelik.

ecir: Ücretle çalışma.

mâlikiyet: Sahip olma.

nim-medeniyet: Yarı medeniyet.

kavî: Kuvvetli.

intibâh: Uyanış.

İhtilâl-i Kebîr: Büyük Fransız ihtilâli.

ehl-i sa'y: Emek sahibi, çalışan.

tahte'l-arz: Yeraltı.

kût-u lâyemût: Ölmeyecek kadar alınan gıda.

kıyâm-ı âvâm: Âvâmın ayaklanması.

muhârebe: Savaş.

tabakàt-ı beşer: Beşer tabakaları, sınıfları.

terk-i mevkî: Yerini terk etme.

edvâr: Devirler, zamanlar, asırlar.

edvâr-ı hamse: Beş devir.

tufûliyet: Çocukluk, küçüklük, yavru oluş.

iptidaî: 1- İlk ile ilgili, ilke mensub. 2- İlkel, basit. 3-İlk mektep, ilkokul.


Konu Başlığı: Ynt: Beşerin beş devri var
Gönderen: Ceren üzerinde 17 Ocak 2018, 16:17:40
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri hangi devride yaşarsak yaşayalım hak yolda ,doğru yolda olan ve islamın gerekliliğine göre hayatını devam ettiren kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Beşerin beş devri var
Gönderen: Sevgi. üzerinde 14 Şubat 2018, 20:57:29
Aleyküm Selâm. Mevlam bizleri herdaim emir ve yasaklarına uyanlardan eylesin inşaAllah