Konu Başlığı: Bediüzzamandan Nur Talebelerine taziye Gönderen: Zehibe üzerinde 14 Mayıs 2010, 08:15:35 (http://www.risalehaber.com/images/news/58399.jpg) Bismillahirrahmanirrahim Aziz, sıddık kardeşlerim, Her türlü musîbet karşısında söylediğimiz söz şudur: Biz Allah'ın kullarıyız; sonunda yine Ona döneceğiz. (Bakara Sûresi: 2:156) Ben hem kendimi, hem sizi, hem Risale i Nur’u tâziye ve merhum Hâfız Ali’yi ve Denizli Mezaristanını tebrik ediyorum. Meyve Risalesinin hakikatini ilmelyakîn ile bilen bu kahraman kardeşimiz, aynelyakîn ve hakkalyakîn makamına çıkmak için, kabre cesedini bırakıp melekler gibi yıldızlarda âlem-i ervahta seyahate gitti ve tam vazifesini yapıp terhisle istirahate çekildi. Cenâb-ı Erhamürrâhimîn, Risale-i Nur’un bütün yazılan ve okunan harfleri adedince defter-i a’mâline hasenat yazdırsın. Âmin. Ve onların sayısınca onun ruhuna rahmetler yağdırsın. Âmin. Ve kabrinde Kur’ân’ı, Risale-i Nur’u ona şirin ve enis arkadaş eylesin. Âmin. Ve Nur fabrikasına onun yerine on kahramanı ihsan edip çalıştırsın. Âmin, âmin, âmin. Siz dahi benim gibi dualarınızda onu yâd ediniz. Bin lisan onun lisanı yerine istimal edip, o kaybettiği bir hayat ve bir dil yerinde mânevî bin hayat kazandı diye rahmet-i İlâhîden ümitvarız. (Şualar 13. Şua) • • • Aziz, sıddık kardeşlerim, Cenâb-ı Erhamürrâhimîne hadsiz şükür olsun ki; bu acip zamanda ve garip yerde, talebe-i ulûmun kıymetli şerefini ve ehemmiyetli hizmetlerini kazanmayı sizler vasıtasıyla bizlere de müyesser eyledi. Ehl-i keşf-i kuburun müşahedesiyle, müteaddit vâkıatla, tahsil-i ulûm ânında vefat eden bazı müştak ve ciddî bir talebe-i ulûm, şehidler gibi kendini hayatta ve kendi dersiyle meşgul görüyor. Hattâ meşhur bir ehl-i keşf-i’l-kubur, vefateden ve ilm-i sarf ve nahvi okuyan bir talebenin kabrinde Münker, Nekir’e nasıl cevap verecek diye murakabe etmiş. Ve müşahede edip işitmiş ki, melek-i suâl, ondan sordu. “Men Rabbûke? Senin Rabbin kimdir?” dediği zaman, o nahv dersiyle iştigal ederken vefat eden talebe, o meleğin cevabında demiş: “Men mübtedâdır, Rabbûke onun haberidir.” Nahiv ilmince cevap vermiş, kendini medresede zannetmiş. İşte bu vâkıaya muvafık olarak, ben merhum Hâfız Ali’yi aynen hayattaki gibi Risale-i Nur’la meşgul olarak en yüksek bir ilimde çalışan bir talebe-i ulûm vaziyetinde ve tam şehidler mertebesinde ve tarz-ı hayatlarında biliyorum ve o kanaatle ona ve onun gibi Mehmed Zühdü’ye ve Hâfız Mehmed’e bazı dualarımda derim: “Yâ Rabbî! Bunları kıyamete kadar Risale-i Nur kisvesinde hakaik-i imaniye ve esrar-ı Kur’âniye ile kemâl-i ferah ve sevinçle meşgul eyle. Âmin. İnşaallah.” (Şualar 13. Şua) Bediüzzaman Said Nursi LÜGAT: Acip : Hayret Verici, Şaşırtıcı Âlem-İ Ervah : Ruhânî Varlıkların Bulunduğu Âlem Âmin : “Allahım Kabul Eyle” Aynelyakîn : Gözlem Ve Müşahedeye Dayanarak Kuşkuya Yer Bırakmayacak Derecede Kesin Bilgi Sahibi Olma Aziz : Çok Değerli, İzzetli Cenâb-I Erhamürrâhimîn : Merhametlilerin En Merhametlisi Olan Şeref Ve Azamet Sahibi Yüce Allah Defter-İ A’mâl : İyi Ve Kötü İşlerin Kaydedildiği Mânevî Defter Ehl-İ Keşfü’l-Kubur : Mânen Kabirdeki Ölülerin Hallerini Anlayanlar Enis : Dost, Arkadaş Hadsiz : Sayısız, Sınırsız Hakikat : Asıl, Gerçek, Doğru Hakkalyakîn : Bizzat Yaşamak Suretiyle, Kuşkuya Yer Bırakmayacak Derecede Kesin Bilgi Sahibi Olma Hasenat : Sevaplar, İyilikler İhsan : İkram Etme, Bağışlama İlmelyakîn : İlmî Ve Sağlam Delillere Dayanarak, Kuşkuya Yer Bırakmayacak Şekilde Kesin Bilme İstimal : Kullanma İstirahat : Dinlenme, Rahatlama Lisan : Dil Merhum : Rahmete Kavuşmuş, Vefat Etmiş Mezaristan : Mezarlık Müşahede : Görme, Gözlem Müştak : Arzulu, Çok İstekli Müteaddit : Bir Çok, Çeşitli Müyesser Eylemek : Nasip Etmek, Kolaylaştırmak Rahmet/Rahmet-İ İlâhî : Allah’ın Rahmeti, Şefkat Ve Merhameti Sıddık : Çok Doğru Ve Bağlı Tahsil-İ Ulûm : İlimlerin Tahsil Edilmesi, Öğrenilmesi Talebe-İ Ulûm : İlim Talebeleri Tâziye : Baş Sağlığı Dileme Tâziyename : Başsağlığı Dileyen Yazı Veya Mektup Terhis : Göreve Son Verme, Serbest Bırakma Ümitvar : Ümitli Vakıât : Olaylar Yad : Anma Âlem-İ Berzah : Kabir Âlemi Âmin : “Allahım Kabul Eyle” Aziz : Çok Değerli, İzzetli Cihetiyle : Yönüyle Esrar-I Kur’âniye : Kur’ân’ın Esrarı, Sırları Fevkalâde : Olağanüstü Hakaik-İ İmaniye : İman Hakikatleri, Gerçekleri İlm-İ Sarf Ve Nahv : Arapça Gramer İlmi, Dilbilgisinde Kelime Ve Cümle Yapısını İnceleyen İlim İnşaallah : Allah’ın İzniyle İnşirah : Ferahlanma, Huzur, Açılma İştigal Etmek : Meşgul Olmak İştiyak : Çok Kuvvetli Arzu Ve İstek Kemâl-İ Ferah : Mükemmel Bir Rahatlık, Huzur, Neşe Kisve : Elbise, Örtü Medar-I Hayret : Hayret Sebebi Melek-İ Suâl : Suâl Melekleri, Münker-Nekir Men Rabbûke : Rabbin Kim? Men : Kim Merhum : Rahmete Kavuşmuş, Vefat Etmiş Muarefe : Karşılıklı Görüşme, Tanışma Muhabere : Haberleşme Murakabe : Bakma, Gözetme Muvafık : Uygun Mübtedâ : Arapça İsim Cümlelerinde Özne Münker/Nekir : Öldükten Sonra İnsanları İman Bakımından Sorguya Çekecek Olan Melekler Müşahede : Görme, Gözlemleme Nahiv İlmi : Arapça Dilbigisinde Cümle Yapısını İnceleyen İlim Rab : Herbir Varlığa Muhtaç Olduğu Şeyleri Veren, Onları Terbiye Edip İdaresi Ve Egemenliği Altında Bulunduran Allah Rabbûke : Senin Rabbin Sıddık : Çok Doğru Ve Bağlı Tahattur : Hatırlama Talebe-İ Ulûm : İlim Talebeleri Tarz-I Hayat : Hayat Tarzı Vâkıa : Gerçekte Olan Vâris : Mirasçı Yâ Rabbî : Ey Rabbim! Zâyiat : Kayıplar Zuhur : Belirme, Görünme Konu Başlığı: Ynt: Bediüzzamandan Nur Talebelerine taziye Gönderen: Mehmed üzerinde 14 Mayıs 2010, 14:00:45 “Yâ Rabbî! Bunları kıyamete kadar Risale-i Nur kisvesinde hakaik-i imaniye ve esrar-ı Kur’âniye ile kemâl-i ferah ve sevinçle meşgul eyle. Âmin. İnşaallah.” (Şualar 13. Şua)
amin amin.Cenab-ı Hak bizlere de iman kuran hizmeti ile meşgul olmayı, üstad Said-i Nursi Hazretlerinin duasına mazhar olmamızı nasip eylesin. Konu Başlığı: Ynt: Bediüzzamandan Nur Talebelerine taziye Gönderen: Zehibe üzerinde 14 Mayıs 2010, 14:30:40 Amin Amin Amin inş
|