๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 20 Eylül 2010, 13:03:29



Konu Başlığı: Bediüzzamandan hürriyete hitab
Gönderen: Zehibe üzerinde 20 Eylül 2010, 13:03:29
Bediüzzaman'dan hürriyete hitab

(http://www.risalehaber.com/images/news/60468.jpg)

Hürriyete Hitap-1

 

Bismillahirrahmanirrahim


EY HÜRRİYET-İ ŞER’Î!


Öyle müthiş ve fakat güzel ve müjdeli bir sadâ ile çağırıyorsun, benim gibi bir şarklıyı tabakat-ı gaflet altında yatmışken uyandırıyorsun.

Sen olmasaydın, ben ve umum millet, zindan-ı esarette kalacaktık.

Seni ömr-ü ebedî ile tebşir ediyorum.

Eğer aynü’l-hayat şeriatı menba-ı hayat yapsan ve o cennette neşv-ü nemâ bulsan, bu millet-i mazlumenin de eski zamana nispeten bin derece terakki edeceğini müjde veriyorum.

Eğer hakkıyla seni rehber etse, ağrâz-ı şahsî ve fikr-i intikam ile sizi lekedar etmezse  “Azamet ve büyüklük Allah’a mahsustur. Ve yalnız Ona boyun eğilir” ki bizi kabr-i vahşet ve istibdattan ihraç ve cennet-i ittihad ve muhabbet-i milliye ye davet etti.

Yâ Rab! Ne saadetli bir kıyamet ve ne güzel bir haşir ki, “Ölümden sonra diriliş haktır.” hakikatinin küçük bir misâlini bu zaman bize tasvir ediyor. Şöyle ki:

Asya’nın ve Rumeli’nin köşelerinde medfun olan medeniyet-i kadîme hayata başlamış ve menfaatini mazarrat-ı umumiyede arayan ve istibdadı arzu edenler, “Ne olurdu, keşke toprak olaydım!” (Nebe’ Sûresi, 78:40.) demeye başladılar.

Yeni hükûmet-i meşrutamız mu’cize gibi doğduğu için, inşaallah bir seneye kadar, “Beşikte çocuk iken konuştu.” sırrına mazhar olacağız.

Mütevekkilâne, sabûrâne tuttuğumuz otuz sene Ramazan-ı sükûtun sevabıdır ki, azapsız, cennet-i terakki ve medeniyet kapılarını bize açmıştır.

Hâkimiyet-i milliyenin beraat-i istihlâli olan kanun-u şer’î hâzin-i cennet gibi bizi duhule davet ediyor.

Ey mazlum ihvan-ı vatan! Gidelim, dahil olalım.

Birinci kapısı, şeriat dairesinde ittihad-ı kulub;

ikincisi, muhabbet-i milliye;

üçüncüsü, maarif;

dördüncüsü, sa’y-i insanî;

beşincisi, terk-i sefahettir.

Ötekilerini sizin zihninize havale ediyorum. Zira davete icabet vâciptir. (Divan-ı Harb-i Örfi)

Bediüzzaman Said Nursi

LÜGAT:
Ağrâz-I Şahsî : Kişisel Garazlar, Kinler
Aynü'l-Hayat Şeriatı : Şeriatın Hayat Çeşmesi
Azamet : Büyüklük
Cennet-İ İttihad : Birlik, Beraberlik Cenneti
Fikr-İ İntikam : İntikam Düşüncesi
Hakikat : Gerçek
Haşir : Âhirette Yeniden Diriliş Ve Allah’ın Huzurunda Hesap Vermek İçin Toplanma
Hükûmet-İ Meşrutâ : Meşrutiyet Sistemine Dayalı Hükûmet, Yönetim
Hürriyet-İ Şer'î : Şeriatın, Yani İslâmiyetin Tarif Ettiği Hürriyet, Özgürlük
İhraç : Çıkartmak
İstibdâd : Baskı, Despotluk
Kabr-İ Vahşet : Vahşet Kabri; Yabanilik, Vahşilik Mezarı
Kıyamet : Dünyanın Ölümü Ve Varlığın Bozulup Dağılması
Lekedar Etmek : Lekelemek
Mazarrat-I Umumiye : Halkın Geneli Üzerine Gelen Zararlar, Umuma Gelen Zararlar
Medeniyet-İ Kadîme : Eski Medeniyet
Medfun : Defnedilmiş, Gömülmüş
Menba-I Hayat : Hayat Kaynağı
Menfaat : Fayda
Millet-İ Mazlume : Zulme Uğramış Millet
Misâl : Örnek
Mu’cize : İnsanların Benzerini Yapmakta Âciz Kaldıkları Olağanüstü Şey
Muhabbet-İ Milliye : Millî Muhabbet (Yani Din Ve Millet Sevgisi)
Müthiş : Dehşet Veren, Korkutan
Neşvünemâ : Büyüme Ve Gelişme
Nispeten : Kıyasla, Oranla
Ömr-Ü Ebedî : Sonsuz Ömür
Saadetli : Mutlu
Sadâ : Ses
Şarklı : Doğulu
Şeriat : Allah Tarafından Bildirilen Hükümlerin Hepsi; İslâmiyet
Tabakat-I Gaflet : Gaflet Seviyeleri; Umursamazlık Tabakaları
Tasvir Etmek : Anlatmak, Göz Önünde Canlandırarak Anlatmak
Tebşir Etmek : Müjdelemek
Terakki : İlerleme, Yükselme
Umum : Bütün
Ya Rab : Ey Varlıkları Terbiye Edip Egemenliği Altında Bulunduran Allah’ım
Zindan-I Esaret : Esirlik Zindanı