Konu Başlığı: Bediüzzamana göre râbıta-i mevt Gönderen: Sefil üzerinde 25 Mayıs 2012, 15:46:30 Bediüzzamana göre râbıta-i mevt
Bediüzzaman Hazretleri, ihlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebinin, râbıta-i mevt olduğunu belirtmiş; onu "ölümünü düşünüp, dünyanın fâni olduğunu mülâhaza edip, nefsin desiselerinden kurtulmak" şeklinde tarif etmiş; riyâdan nefret ettiren ve ihlâsı kazandıran râbıta-ı mevt vesilesiyle Eski Said'in Yeni Said'e inkılap ettiğini söyleyerek başta Haşir Risalesi ve İhtiyarlar Risalesi olmak üzere eserlerinde o râbıtayı ve ölümün ehl-i iman hakkındaki nuranî, hayattar ve güzel hakikatini nazara vermiştir. Ayrıca, "Kırk sene ömrümde, otuz sene tahsilimde yalnız dört kelimeyle dört kelâm öğrendim." diyerek başladığı Katre Risalesi'nde şerh ettiği kelamlardan biri de "El-mevtü Hakkun-Ölüm haktır" gerçeği olmuştur. Râbıta-ı mevti kendine yoldaş ettiğini söyleyen Bediüzzaman Hazretleri, onu kısmen de olsa bir kısım sofilerden faklı anlamış ve farklı uygulamıştır. Ona göre, bu râbıta, farazî ve hayalî bir surette, âkıbeti düşünerek geleceği şimdiki zamana taşıma şeklinde yapılmamalı; belki ölüm hakikati iyi kavranarak içinde bulunulan andan fikren gelecek zamana yürümek suretinde olmalıdır. Çünkü sofilerin uygulamasında, "Gelecekte vukuu muhakkak olan hadiselere olmuş gibi bakılır." esprisi vardır. Dolayısıyla, onlar bir gün mutlaka öleceklerini düşünüp ilerideki o ölümü olmadan önce olmuş gibi tahayyül ederek şu ana taşımaktadırlar. Ne var ki, insan bir gün öleceğine inansa bile, nefis o ölüm gününü kendisine çok uzak görebilir. İnsan, hayalen geleceği şimdiki zamana taşıyıp kendi ölümünü düşünse de, nefis daha ilk fırsatta "Kim bilir daha kaç sene yaşayacağım?" diyerek gaflete düşebilir. Hastalar Risalesi'nde de dendiği gibi, gençlik ve sıhhat gaflet verir, dünyayı hoş gösterir ve âhireti unutturur. Bediüzzaman Hazretleri'nin râbıta-i mevt anlayışında, "hakikat noktasında şimdiki zamandan, gelecek zamana fikren gitmek" esastır. Ona göre insan, hayale ve farazî düşüncelere hiç lüzum kalmadan, bu kısa ömür ağacının başındaki tek meyvesi olan kendi cenazesine bakabilir. O nazarla kendi şahsının ölümünü gördüğü gibi, bir parça öbür tarafa gitse asrının ölümünü de görür; daha bir parça öbür tarafa gitse dünyanın ölümünü de müşahede eder. "Her nefis ölümü tadıcıdır." (Âl-i İmrân, 3/185) mealindeki ayet münasebetiyle bu hakikate değinen Hazreti Bediüzzaman, "Nev-i insanî bir nefistir, dirilmek üzere ölecek. Küre-i Arz dahi bir nefistir, bâki bir surete girmek için o da ölecek. Dünya (hayatı) dahi bir nefistir, âhiret suretine girmek için o da ölecek!" der. Konu Başlığı: Ynt: Bediüzzamana göre râbıta-i mevt Gönderen: Ekvan üzerinde 02 Haziran 2012, 08:42:21 Tam olarak aradaki farkı çözemediğim bir mesele..Hakikatini anlamak inşaallah nasib olur.. |