> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Nurdan Damlalar > Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri  (Okunma Sayısı 403 defa)
06 Ekim 2010, 16:20:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Ekim 2010, 16:20:12 »



Bediüzzaman'ın Tebliğ ve İrşad Yapanlara Tavsiyeleri


Makalemizde, Bediüzzaman’ın bir ömür boyu tebliğ ve irşad vazifesinde kendisinin bizzat takip edip, talebelerine emir ve tavsiye ettiği, mübelliğ ve mürşidlerin takip etmeleri uygun olan metotları arzetmek istiyoruz.

1.Yaşadığını Anlatmak, Anlattığını da Mutlaka Yaşamak

Yaşadığını anlatmak, anlattığını da mutlaka yaşamak, tebliğcinin en önemli vasıflarından biridir. Ayrıca mübelliğ, yaşanmayan sözlerin, nasihatlerin, ma’şerî vicdanda herhangi bir müspet tesir icra etmeyeceğini de bilmelidir. Çünkü, samimî olmayan söz ve davranışlara Allah (c.c) yümün, bereket ve tesir lûtfetmez. Onun için, mübelliğ bu hususa çok dikkat etmelidir. O, İslâm'ı önce kendi içine sindirip, onu tabiatının bir yanı hâline getirmeli; namazını dosdoğru kılmalı, üzerine farz ise zekâtını tastamam vermeli ve her meselede Allah (c.c) ve Resûlü’ne (s.a.s) itaat etmelidir. Halkın arasında iken nasıl bir davranış sergiliyorsa, bunu yalnız kaldığı zamanlarda da devam ettirmeli ve gizli-açık bütün davranışlarında samimî olmaya gayret göstermelidir

Bediüzzaman’ın yazdığı eserlerin, yaptığı harikulade izahların fikirlerde ve gönüllerde büyük bir tesir icra etmesinin en mühim sırrı, bu hakikatleri bizzat kendi nefsinde kemaliyle yaşamasında yatmaktadır. Yani “Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?” (Saf, 2) ve “Siz Kitâbı okuduğunuz hâlde, insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz?” (Bakara, 44) âyetlerinin ikazı altında o, yapmadığı şeyleri söylememiştir. Bilâkis önce kendi nefsine hitap etmiş ve kendisi hakkıyla yaşamış, daha sonra başkalarına anlatmıştır.
Bediüzzaman, Risale-i Nur’da sık sık kendine, kendi nefsine hitap ederek, birtakım yanlışları kendine nisbet etmek suretiyle başkalarına ders vermeyi ve ikaz etmeyi, hem büyük insanlara mahsus tevazuun bir gereği olarak, hem de muhataplarını rahatsız etmeden tebliğ görevini yapabilmek açısından benimsemiştir. Nefsine, “Ey sersem nefsim!”, “Ey hodbin nefsim!”, “Ey tembel nefsim!”, “Ey miskin nefsim!”gibi hitaplarla başkalarından ziyade önce kendi nefsine hitap etmiştir:

Ey kardeş! Benden birkaç nasihat istedin. Sen bir asker olduğun için, askerlik temsilâtıyla, sekiz hikâyeciklerle birkaç hakikati nefsimle beraber dinle. Çünkü ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum. Vaktiyle sekiz âyetten istifade ettiğim Sekiz Sözü biraz uzunca nefsime demiştim. Şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim. Kim isterse beraber dinlesin. (Birinci Söz)

Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakâik-i imaniyenin kemalâtını ef’âlimizle izhar etsek, sâir dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyet’e girecekler; belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyet’e dehâlet edecekler. (Târihçe-i Hayat, s.83)
Hem Risale-i Nûr, en evvel tercümanının nefsini iknaa çalışır, sonra başkalara bakar. Elbette nefs-i emmaresini tam ikna eden ve vesvesesini tamamen izale eden bir ders, gayet kuvvetli ve hâlisdir ki, bu zamanda cemaat şekline girmiş dehşetli bir şahs-ı manevi-i dalâlet karşısında tek başıyla galibane mukabele eder. (Sikke-i Tasdik-i Gaybî, 188)

2. İhlâs

Dine hizmet eden kişiler, inanç, fikir, söz ve davranış bakımından örnek bir samimiyet sergilemeli, yani ihlaslı olmalı, sadece Hak Teâlâ’nın rızasını kazanmak maksadıyla irşad ve tebliğde bulunmalıdırlar. Davranışlarda menfaat sağlama kastı, riya, gösteriş, kıskançlık, hırs, tama’ veya halkın medh u senâsını kazanma niyeti hiç olmamalıdır. İhlâsın zıddı riyâ ve sum’adır. Riyâ ise hadis’in ifadesi ile şirk (-i hafî)dir. (Tirmizi, “Nezir”, 9; İbn Mâce, “Fiten” 16)

Risale-i Nur’un yolu ihlas yoludur. Necat ve kurtuluş ise ancak ihlas iledir. Kur’ân’a hizmetteki muvaffakiyetin, kabul ve makbuliyetin manevî şifresi ihlastır. Bediüzzaman, Risale-i Nur’un en büyük kuvvetinin ihlâs olduğunu ifâde etmektedir. Bu maksatla iki risâle te’lif etmiştir (20 ve 21. Lem’alar). Bu risâlelerin başına “En az 15 günde bir defa okunmalı” kaydını koyması, onun ihlâsa ne derece önem verdiğini göstermektedir.

Risale-i Nur’un hakikî şâkirtleri hizmet-i îmâniyeyi her şeyin fevkinde görür. Kutbiyet de verilse ihlâs için hizmetkârlığı tercih eder. (Târihçe-i Hayat, 31)

Aziz, dikkatli kardeşim! Biz insanların hürmet ve ihtiramından ve şahsımıza ait hüsn-ü zan ve ikram ve tahsinlerinden, mesleğimiz itibariyle cidden kaçıyoruz. Hususen, acip bir riyakârlık olan şöhret-perestlik ve câzibedar bir hodfüruşluk olan tarihlere geçmek ve insanlara iyi görünmek ise, Nur’un bir esası ve mesleği olan ihlâsa zıttır ve münafidir. Onu arzulamak değil, bilâkis şahsımız itibariyle ondan ürküyoruz. Yalnız, Kur’ân’ın feyzinden gelen ve i’caz-ı mânevîsinin lemeatı olan ve hakikatlarının tefsiri bulunan ve tılsımlarını açan Risale-i Nur’un revâcını ve herkesin ona ihtiyacını hissetmesini ve pek yüksek kıymetini herkes takdir etmesini ve onun pek zâhir mânevî keramatını ve îman noktasında, zındıkanın bütün dinsizliklerini mağlûb ettiklerini ve edeceklerini bildirmek, göstermek istiyoruz; ve onu rahmet-i ilâhiyyeden bekliyoruz... (Hizmet R., 114)

3. Mübelliğin Vazifesi Sadece Anlatmak Olup, Kabul Ettirmek Allah’a Aittir


Yüce Allah (c.c.), peygamberlere düşen vazifenin sadece tebliğden ibâret olduğunu, kabul ettirip ettirmemenin ise Kendisine ait olduğunu bildirir: “Peygambere düşen sorumluluk, sadece tebliğ etmektir.” (Mâide, 99) Peygamber Efendimize hitâben de: “Sen dilediğin kimseyi doğru yola eriştiremezsin! Lâkin ancak Allah dilediğini doğruya hidâyet eder.” (Kasas, 56) “Sen insanları irşada devam et. Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir.Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin.” (Ğâşiye, 21-22) Tebliğ ve irşad yapan bir kimsenin vazifesi, güzel bir davet ve ilâhî hükümleri muhataplara ulaştırmaktır. Hidâyete erdirmek ise Yüce Allah’ın bileceği bir iştir. Çünkü dâvetçi halkı zorla îmana getirecek güce sahip değildir ve bundan mes’ûl de değildir.
...Risale-i Nur’un mesleği ise; vazifesini yapar. Cenâb-ı Hakk’ın vazifesine karışmaz. Vazifesi, tebliğdir. Kabûl ettirmek, Cenâb-ı Hakk’ın vazifesidir. Hem, kemiyete ehemmiyet verilmez. (Kastamonu Lâhikası,196-197)

4. Hasbîlik

Hasbîlik, Allah yolunda yapılan hizmetin garazsız ve ivazsız, yani menfaat ve karşılık beklemeden yapılması demektir. Hasbîlik, ihlas ve samimiyetten başkadır. İhlasın zıddı riyâ, hasbîliğin zıddı menfaat ve karşılıktır. İrşad ve davetin ücretsiz yapılması gerektiğini anlatmak için Kur’ân’da birçok peygamberin: “Bu tebliğimden ötürü sizden maddî bir karşılık istiyor değilim. Benim mükâfatımı verecek olan yalnız Allah Teâladır.” (Hûd, 29,51) dediği hikâye edilir. Bu ifadelerden anlaşıldığına göre irşad ve tebliğde insanlardan ne maddî, ne de manevî hiçbir menfaat beklenmez. Allah rızası esas alınır. Bediüzzaman da neşr-i hakta enbiyaya ittiba eder, hizmetinin karşılığında ecir ve ücret istemez. Ona göre bu dünya hizmet yeridir, ecir ve ücret yeri değildir.
Hizmet-i Dîniyenin mukabilinde gelen menfaat-i maddiyeyi istemeden ve kalben talep etmeden, sırf bir ihsan-ı ilahî bilerek, insanlardan minnet almayarak ve hizmet-i dîniyenin mukabilinde almamaktır. Çünkü: Hizmet-i diniyenin mukabilinde dünyada bir şey istenilmemeli ki, ihlâs kaçmasın... Verildiği vakit de, hizmetimin ücretidir denilmez. Mümkün olduğu kadar kanaatkârâne başka ehil ve daha müstehak olanların nefsini, kendi nefsine tercih etmek... (Lem’alar, 139).

Bunu da ciddî söylüyorum; ben isterim ki, ebnâ-yı cinsimi bi’l-fiil ikaz edeyim ki, devlete intisap, hizmet etmek içindir, maaş kapmak için değildir. Hem de benim gibi bir adamın millete ve devlete hizmeti nasihatledir. O da hüsn-ü tesirledir. O da hasbîlikledir. Bu da garazsızlık, o da ivazsızlık, o da terk-i menâfi-i şahsiye iledir. Binâenaleyh, ben maaşın kabulünde mâzurum.” (D.H.Ö. İçtimaî Reçeteler, I,73)

5. Kardeşlik, Birlik ve Beraberliği Muhafaza, Bütün Hizmet Ehline İyi Davranma

Allah, mü’minlerin birlik ve beraberlik içinde olmalarını ve hayır üzere yardımlaşmalarını emretmektedir. “Hepiniz toptan, Allah’ın ipine (dinine) sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın.” (Âl-i İmrân, 103) “İyilik ve takvâ üzerinde yardımlaşın” (Mâide, 2). Bediüzzaman da, irşad ve tebliğde bulunan cemaat ve şahısların birlik ve beraberlik içinde yardımlaşarak ve diğer hizmet eden şahıs, grup ve cemaatleri tenkit ve gıybet etmeden hizmet etmelerini istemektedir. Şimdi bunları birkaç başlık altında görelim:

a. Aynı Hizmettekiler Arasında Birliği Koruma

Risale-i Nur’daki ilişki hasbî, samimî, hakikî kardeşlik ilişkisidir. Nur talebeleri Kur’ân dersinde kardeş ve arkadaştırlar. Birbirlerinin muîn ve muzâhiridirler. Bu düstur Risale-i Nur’da “fenâfi’l-ihvân” tabiriyle ifâde edilmiştir. Yani, birbirinde fâni olmak, kardeşinin meziyet ve hissiyatıyla fikren yaşamaktır. İman, muhabbet-i İslamiyet uhuvveti iktiza etmektedir. Mü’minler arasında birlik, ittifak ve imtizaç râbıtalarını tesis eden bağlar Esmâ-i ilâhiyye sayısıncadır. Risale-i Nura kuvvet vermek ve genişlemesine çalışmak ve şâkirdlerini teşvik etmek ve bir buz parçası olan enaniyetini tam bir havuz kazanmak için, o dairedeki âb-ı hayat havuzuna atıp eritmek gerektir.” (...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri
« Posted on: 29 Mart 2024, 09:05:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri rüya tabiri,Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri mekke canlı, Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri kabe canlı yayın, Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri Üç boyutlu kuran oku Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri kuran ı kerim, Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri peygamber kıssaları,Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri ilitam ders soruları, Bediüzzaman ın tebliğ ve irşad yapanlara tavsiyeleri önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes