Konu Başlığı: Arapça vacip Kürtçe caiz Türkçe lazım Gönderen: Zehibe üzerinde 30 Eylül 2010, 19:50:17 Arapça vacip, Kürtçe caiz, Türkçe lazım (http://www.risalehaber.com/images/news/58399.jpg) Bismillahirrahmanirrahim Elhasıl: Vilâyât-ı şarkiye ve ulemâsının istikbalini temin etmek istiyoruz. İttihad ve Terakki mânâsındaki hissemizi isteriz. Üzerinizde hafif, yanımızda çok azîm birşey isteriz. Sual: Maksadını müphem bırakma, ne istersin? Cevap: Câmiü’l-Ezher’in kızkardeşi olan, “Medresetü’z-Zehrâ” namıyla dârülfünunu mutazammın pek âli bir medresenin Bitlis’te ve iki refikasıyla Bitlis’in iki cenahı olan Van ve Diyarbakır’da tesisini isteriz. Emin olunuz, biz Kürtler başkalara benzemiyoruz. Yakînen biliyoruz ki, içtimaî hayatımız Türklerin hayat ve saadetinden neş’et eder. Sual: Nasıl? Ne gibi? Niçin? Cevap: Ona bazı şerait ve varidat ve semerat vardır. Sual: Şeraiti nedir? Cevap: Sekizdir. Birincisi: Medrese-nâm melûf ve menus ve cazibedar ve şevk-engiz itibarı olduğu halde büyük bir hakikati tazammun ettiğinden, rağabatı uyandıran o mübarek medrese ismiyle tesmiye. İkincisi: Fünun-u cedideyi, ulûm-u medaris ile mezc ve derc; ve lisân-ı Arabî vâcip, Kürdî câiz, Türkî lâzım kılmak. (Münazarat) Bediüzzaman Said Nursi LÜGAT: Ahvâl : Haller, Durumlar Âli : Yüce (Bk. A-L-V) Avâm : Halk Tabakası, Genel Halk Kitlesi Azîm : Büyük (Bk. A-Z-M) Câmiü’l-Ezher : Mısır’da Bulunan, İslâm Dünyasının En Önemli Ve En Eski Sayılan Üniversitesi (Bk. Bilgiler) Cazibedar : Cazibeli, Çekici Cenah : Kanat Dârülfünun : Üniversite Ehl-İ Medrese : Osmanlı Döneminde Dinî İlimlerin Tahsil Edildiği Yüksek Eğitim Kurumlarına Mensup Olanlar Elhasıl : Kısaca, Özetle Eşraf : Toplumdaki İleri Gelen Büyükler Eyyühe’l-Avâm : Ey Halk Fiil : İş, Hareket, Uygulama (Bk. F-A-L) Hâcet : İhtiyaç (Bk. ḥ-V-C) Hakikat : Gerçek; Birşeyin Gerçek Mahiyeti (Bk. ḥ-ḳ-ḳ) Havas : Toplumun Üst Kesimini Meydana Getirenler İçtimaî : Toplumsal, Sosyal (Bk. C-M-A) İstikbal : Gelecek İstişare Etme : Fikir Sorma, Danışma İtibar : Özellik (Bk. A-B-R) İttihad Ve Terakkî : (Bk. Bilgiler) Mâfât : Kaybolan, Elden Çıkan Maksad : Gaye, Amaç (Bk. ḳ-ṣ-D) Medrese : Osmanlı Döneminde Dinî İlimlerin Tahsil Edildiği Yüksek Eğitim Kurumu Medrese-Nâm : Medrese İsmini Taşıyan Melûf : Alışılmış Menus : Ünsiyet Ve Yakınlık Kazanılmış Mutazammın : İçine Alan, Kapsayan Mübarek : Bereketli, Hayırlı (Bk. B-R-K) Müphem : Kapalı, Gizli Nam : Ad, İsim, Unvan Neş’et Etme : Doğma, Meydana Gelme Rağabat : Rağbetler, İstekler Refika : Eş (Bk. R-F-ḳ) Saadet : Mutluluk Semerat : Meyveler, Neticeler Şerait : Şartlar Şevk-Engiz : Şevke Getiren Tabaka-İ Havâss : Toplumun Üst Seviyesini Meydana Getiren Seçkinler Tabakası Tasdik : Doğrulama, Onaylama (Bk. S-D-ḳ) Tazammun Etme : Kapsama, İçine Alma Tekâsül Etme : Tembellik Yapma Telâfi Etme : Bir Kaybı Tamamlama, Eksiği Giderme Temin Etmek : Sağlamak Tesis Etme : Kurma Tesmiye : İsimlendirme (Bk. S-M-V) Ulemâ : Âlimler (Bk. A-L-M) Vâcip : Zorunlu (Bk. V-C-B) Varidat : Gelirler Vilâyât-I Şarkiye : Doğu İlleri Yakînen : Kesin Olarak (Bk. Y-ḳ-N) zâyi olan : elden çıkan, kaybolan |