๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Nurdan Damlalar => Konuyu başlatan: Sefil üzerinde 03 Ağustos 2010, 14:36:36



Konu Başlığı: Ahlâk-i ilâhiye
Gönderen: Sefil üzerinde 03 Ağustos 2010, 14:36:36
Ahlâk-i ilâhiye ifadesini nasıl anlamalıyız?

Ahlâk-i ilâhiye denilince, İlahi Ferman olan Kur’an’ın tarif ettiği ve insanlara öğüt verdiği ahlâkı anlamak gerekiyor.

Ahlâk, “hulk” kelimesinin çoğuludur; huy, tabiat, mizaç, seciye gibi mânâlara gelir. İnsanın fıtratıyla, yaratılışıyla yakın alâkası vardır.

Şems Suresinde bazı mahlûkata kasem edilir, bunlardan birisi de nefistir. Yedinci ve sekizince âyetlerde, “nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene” kasem edilmektedir. Bu âyet-i kerime, “her çocuğun İslâm fıtratı üzere doğduğunu” haber veren peygamber kelâmıyla birlikte düşünüldüğünde şöyle bir hakikat ortaya çıkar: Demek ki, insanın fıtratı iyice dikkate alınabilse güzel ahlâkın kaynağına da inilmiş olacaktır.

İnsanın bedeni İlâhî bir sanat olduğu gibi, istidadı ve tabiatı da Hakk’ın tanzim ve takdiriyledir; o da İlâhîdir.

Buna göre, lügat mânâsından hareketle, İlâhî ahlâk denilince insanın yaratılışında mevcut olan bu kabiliyetlerin yerli yerince kullanılması akla gelir. Ahlâksızlıkların tümünde fıtratın bozulması ve yanlış kullanılması söz konusudur.

Meselenin mühim bir yönü ise Allah'ın isimleriyle alakalıdır. Allah'ın isimleri, Üstadın nazara verdiği gibi, “kemalat-ı İlahiyenin ünvanlarıdır.” İnsan, şuuri bir şekilde bu isimlerin mazharı olmaya çalışmalıdır. Sözgelimi, Allah Hakîm'dir, insan da hikmetli hareket etmeli, abes şeylerden uzak kalmalıdır. Allah her işini sağlam, mükemmel yapar, insan da öyle olmaya gayret göstermelidir.