> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Peygamberimiz (S.A.V) > Nur-u Muhammedi > Efendimiz e bir demet salavât
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Efendimiz e bir demet salavât  (Okunma Sayısı 1430 defa)
09 Ekim 2010, 11:17:22
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Ekim 2010, 11:17:22 »



Efendiler Efendisine Bir Demet Salavât: Delâilü'l-Hayrât

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendiler Efendisi (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e salavât getirmek Kur’ân-ı Kerîm’de açıkça emredilmektedir. Ahzâb sûresi 56. âyette şöyle buyurulmaktadır: “Allah ve melekleri, peygambere salavât getirirler. Ey Mü’minler! Siz de ona salât (dua) edin ve samimiyetle selâm verin.”


İslâm’ın kalb ve ruh hayatı demek olan tasavvufun esası, ibadet ü tâate devamla, sathî olan kul­luk şuurunun, derinleştirilerek insan tabiatının önemli bir yanı hâline getirilmesi ve insan için ikinci bir fıtrat sayılan rûhânîliğin elde edilmesiyle, dünyanın kendisine ve bizim he­veslerimize ba­kan fâni yüzüne karşı bütün bütün kapana­rak, ukbâya ve esmâ-i ilâhiyeye bakan çehresine uyanmaktır.

Bütün bunların elde edilmesi uzun soluklu bir gayret ve istikamet gerektirmektedir. Nefsin sonu gelmeyen arzularına karşı koyabilmek, insanın en güçlü ve sınırsız kudretin sahibi olan, kalbleri dilediği gibi evirip çeviren Zat’la irtibatının devamlı olmasıyla mümkündür. Bu irtibatın yolunu insanlara en iyi gösteren Nebiler Serveri (sallallâhu aleyhi ve sellem)’dir. Bundan dolayı O’nun sünnetini yaşamak ve O’nu hayatımızın eksenine yerleştirmek, kulluk tarzımız olmalıdır. Bunu elde etmek için Allah’ı çok anmak ve Resûlü’ne salavâtı dilden ve gönülden hiç düşürmemek gerekir.

Bu hakikat, kulluğu en iyi seviyede yaşama azminde olan hak dostlarını çeşit çeşit evrâd u ezkâr hazırlamaya sevk etmiştir. Nebî (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e salavât getirmek ve bu vesileyle ona bağlılığı ifade etmek de hemen her hak yolcusunun temel virdi olmuştur.1

“Salavât” kelimesi "salât"ın çoğulu olup, tebrik, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelmektedir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen (Enbiya, 21/107) Efendiler Efendisi (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e salavât getirmek Kur’ân-ı Kerîm’de de açıkça emredilmektedir. Ahzâb sûresi 56. âyette şöyle buyurulmaktadır: “Allah ve melekleri, peygambere salavât getirirler. Ey Mü’minler! Siz de ona salât (dua) edin ve samimiyetle selâm verin.”

Bu ayette Müslümanlara iki şey emredilmektedir: 1) “Sallû aleyhi”, 2) Ve “Sellimû teslîmâ.” “Sallâ” fiili “alâ” eki ile kullanıldığında üç anlama gelir: 1) Birisine tam bir teveccühle yönelmek, sevgiyle yaklaşmak ve onun üzerine eğilmek 2) Bir kimseyi yüceltmek 3) Bir kimse için dua etmek.
Bu kelime Allah için kullanıldığında üçüncü anlama gelmesi mümkün değildir, çünkü Cenab-ı Hakk’ın bir kimse için dua etmesi söz konusu olamaz. Bu ifade Allah (celle celâluhu) için sadece ilk iki anlamda kullanılabilir. Fakat bu kelime ister melek, ister insan olsun Yüce Allah'ın kulları için kullanıldığında her üç anlama da gelebilir. Sevgi, övgü ve dua anlamlarının üçünü de ihtiva eder. O halde müminlere “Sallû aleyhi” emrinin verilmesi şu anlama gelir: "O’na bağlanın, O’nu yüceltin, övün ve her dem O’nun için dua edin."
Selâm kelimesinin de iki anlamı vardır: 1) Her türlü hata, kusur ve eksiklikten uzak olmak 2) Barış içinde olmak ve başkasına karşı çıkmaktan sakınmak. O halde Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'le ilgili olarak “Ve sellimû teslîmâ” emri şu anlamlara gelir: O'nun iyilik ve emniyeti içinde olun. O’na karşı çıkmaktan sakının ve tam bir samimiyet ve teslimiyetle O’na boyun eğin."
Bütün salavât-ı şerifeler, lafızları farklı olmakla birlikte aşağı yukarı aynı anlama sahiptirler. Bunlarla ilgili birkaç nokta çok iyi anlaşılmalıdır:

Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) salavat-ı şerife okumakla alakalı bütün tavsiyelerinde
Müslümanlara, kendisine dua ve salât göndermenin en iyi yolunun Allah'a: "Allah’ım! Muhammed'e salât et." diye dua etmek olduğunu söylemektedir. Bunu tam anlamıyla kavrayamayan bir kısım kimseler hemen "Yüce Allah bize, Rasûlüne salât etmemizi emrediyor, fakat biz buna karşılık Allah'tan O’na salât etmesini istiyoruz." diye düşünebilirler. Ancak Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bu tavsiyeleriyle ümmetine sanki şunları söylemektedir: "Siz isteseniz de bana salât ü selam göndermekte tam muvaffak olamazsınız. Bu nedenle bana salât etmesi için sadece Allah'a dua edin." Bu ifadelerden de açıkça anlaşıldığı gibi, bizim ümmeti olarak Nebiler Serveri (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e borcumuzu tam olarak ödememiz, O’na hak ettiği vefayı göstermemiz mümkün değildir. Bu sebeple dua ve selamlarımızı Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e iletilmek üzere Allah’a arz ederek bu vazifemizi yerine getirmiş oluyoruz. Çünkü Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’i sadece Allah mükafatlandırabilir.. Allahu Teâla Müslümanlara inayetini ve desteğini göndermedikçe onların Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in nâm-ı celîlini yüceltme ve her tarafa duyurma gayretlerinde muvaffak olmaları mümkün değildir. Efendiler Efendisi (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in sevgisi de kalplerimize ancak Allah'ın yardımı ile yerleşebilir.

Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e salât ü selam okumanın hem bir edep hem de İslâmî bir gelenek olduğu, O’nun adı anıldığında salât göndermenin vacip olduğu ve namazda salât okumanın Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in sünneti olduğu konusunda bütün alimler ittifak etmişlerdir. Hayatımızda en az bir kere Nebiler Sultanı (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e salât ü selam göndermemizin farz olduğu konusunda da ihtilaf yoktur, çünkü yukarıda geçen ayet-i celilede de görüldüğü üzere Yüce Allah Kur’ân'da bunu açıkça emretmektedir. Fakat bunun dışındaki konularda alimlerin bazı ihtilafları söz konusudur.

İmam Şafiî Hazretleri, namazın son oturuşunda teşehhüd sonrasında salâvat okumanın farz olduğunu, aksi takdirde namazın batıl olacağını söyler. İmam Ahmed bin Hanbel de sonradan bu görüşü benimsemiştir. İmam-ı A’zam Ebû Hanife, İmam Malik ve âlimlerden birçoğu (Cumhur) hayatta en az bir defa Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e salavat getirmenin farz olduğu görüşündedirler. Bu, aynen Kelime-i Şehadet gibidir: Hayatında bir defa Allah'tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed'in de onun kulu ve Resûlü olduğunu ikrar eden bir kimse görevini yapmış demektir. Aynı şekilde hayatı boyunca bir defa salât ü selam okuyan bir kimse, Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e salat gönderme görevini yerine getirmiş olur.

Bazıları da Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in adının her anılışında salâvat getirmenin vacip olduğunu söylerler. Bazılarına göre ise, Hz. Peygamber'in (s.a.s.) adı kaç defa geçerse geçsin bir mecliste sadece bir defa salâvat getirmek vaciptir.

Elmalılı Hamdi Yazır, bu âyetin tefsirinde şunları söyler: Bu âyet gösterir ki Peygambere salavât getirmek farzdır. Ancak tekrarına taarruz yoktur. Sahih olan budur ki ismi zikrolundukça vacib olur.2 Bir Müslüman’a yakışan da O’nun nam-ı celîlinin anıldığı her yerde O’na yürekten salât u selâm göndermektir.

İslâm tarihi boyunca da bu emir bütün Müslümanlar ve özellikle de hak dostları tarafından titizlikle
yerine getirilmiş ve salavât-ı şerîfeler İslâm ümmetinin en temel virdi haline gelmişlerdir.

Bizim de her fırsatta, Peygamber Efendimiz'e (aleyhissalâtü vesselâm) salât u selam getirmemiz ona karşı vefamızın gereğidir. Çünkü salât u selamlarla O’nu her anışımız, O’nun peygamberliğini bir tebrik, getirdiği saadet-i ebediye müjdesine karşı bir teşekkür ve bildirdiği fermanlara itaat ve biatımızı yenilememiz manasına gelmektedir.

Fethullah Gülen Hocaefendi konuyla alakalı olarak şunları söylemektedir: “Bizler bu şekilde salât u selâm okumakla, Nebiler Sultanı (sallallâhu aleyhi ve sellem)’e ahd ü peymanımızı yenilemiş, ümmeti arasına bizi de dahil etmesi isteği ile kendisine müracaat etmiş oluyoruz. "Seni andık, Seni düşündük; Allah Teala'ya Senin kadrini yüceltmesi için dua ve dilekte bulunduk" demiş ve "Dahîlek ya Rasulallah! – Bizi de nurlu halkana al ey Allah'ın Resûlü!.." talebimizi tekrar ederek onun engin şefkat ve şefaatine sığınmış oluyoruz. Dolayısıyla, salât u selama Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’den daha çok biz muhtaç bulunuyoruz. O’na müracaatımızla mevcudiyetini, büyüklüğünü kabullenmiş ve küçüklüğümüzü, hiçliğimizi ilan etmiş; aczimiz ve fakrımızla beraber, şiddetli ve çok büyük bir günün endişesiyle melce ve mencâ olarak Resul-ü Ekrem'e dehâlet etmiş, arz-ı ihtiyaç ve arz-ı halde bulunmuş oluyoruz.” (Ümit Burcu, s. 79)

Salâvat, bizimle Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) arasında en önemli irtibat vesilelerindendir. Allah Teâla, Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'e bizzat salât etmiş, meleklerinin de O’na salât ve selâm ettiklerini bildirmiş ve bize de onu bir vazife olarak tahmil buyurmuştur. Bizim salâtımız, Bediüzzaman Hazretleri’nin ifadesiyle, "Ya Rab! Yanımızda elçiniz ve dergâhınızda elçimiz olan reisimize merhamet et ki, bize sirayet etsin." manasına bir duadır. Bununla beraber salât u selamın ayrı bir hususiyeti daha vardır. Salât u selam makbul bir duadır; yapılan diğer duaların başında ve sonunda salât u selam okununca, iki makbul dua arasında istenilen şeyler de makbul olur. Onun için hem duanın başında, hem de sonun da salât u selam okumak çok önemlidir. Evet, hem kendilerinin ifadesiyle, hem Sahabe-i Kiram'ın hassasiyetiyle, hem de büyük zatların keşfiyle salât u selamın ayrı bir hususiyeti vardır ve o geriye çevrilmeyen bir duadır.

Hicri 9, Miladi 15. asırda Mağrib bölgesinde neş’et eden, ilminin yanı sıra aksiyonuyla da devrinin insanlarına örnek olan mana erlerinden Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî (875/1465) de Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)’in: “ Ümmetimden bana salât u selâm gönderene şefaatim vacip olur.”3 “Ey Peygamber! Ümmetinden sana salât u selâm ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Efendimiz e bir demet salavât
« Posted on: 16 Nisan 2024, 08:12:49 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Efendimiz e bir demet salavât rüya tabiri,Efendimiz e bir demet salavât mekke canlı, Efendimiz e bir demet salavât kabe canlı yayın, Efendimiz e bir demet salavât Üç boyutlu kuran oku Efendimiz e bir demet salavât kuran ı kerim, Efendimiz e bir demet salavât peygamber kıssaları,Efendimiz e bir demet salavât ilitam ders soruları, Efendimiz e bir demet salavâtönlisans arapça,
Logged
04 Ağustos 2015, 22:12:37
Ceren

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 26.620


« Yanıtla #1 : 04 Ağustos 2015, 22:12:37 »

Esselamu aleykum.Rabbim peygamber efendimize salat getiren ve faziletine eren,peygamber efendimizin şefaatine nail olan kullardan olalım inşallah....
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

17 Mayıs 2018, 17:18:57
Mustafa Yasin
Dost Üye
*****
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 239


« Yanıtla #2 : 17 Mayıs 2018, 17:18:57 »

Selamun Aleyküm. Peygamber Efendimize salavat etmek Kuran da açıkça emredilmiştir. Peygamber Efendimize salavat etmek bizi ona daha yakın kılar. Allah razı olsun paylaşımdan.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes