> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Nefs Mücadelesi > Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet  (Okunma Sayısı 4570 defa)
11 Aralık 2007, 13:21:16
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Aralık 2007, 13:21:16 »



Nefsin iki hali vardır. Biri bela, diğeri afiyettir.
İnsan, başına bir bela geldiği zaman bağırır, çağırır. Durmadan Allah-u Zülcelal'e şikayet eder ve güya Allah-u Zülcelal'e darılır. Her şeye itiraz eder. Allah-u Zülcelal'i töhmet altına almak ister. Ne sabretmeyi bilir, ne de bir nasihatçiye uyar. Yalnız kendi aklına göre Allah-u Zülcelal'e (haşa) eş bulma yoluna gider ve uygunsuz bir yaşam şekline girer.
Ama rahata kavuşunca, ondan daha iyisi yoktur. Güler, oynar, sevinir. Hemen, hiç zaman kaybetmeden şehvet yollarına koşar. Hiçbiri ile yetinmez. Elindeki eskiyince, hemen yenisini aramaya başlar. Yemek beğenmez, içkilerin her çeşidini sofrasında bulundurur. Hatta hanımını bile başından atıp yeni bir hanım arar. Araba da onun için çok mühimdir.
Bu hususta çok titiz davranır ve en son model arabalara biner. Daima o gün için en iyi şeyleri ister. Elinde hazır olan her şeye bir ayıp bulur; hemen onun yenisini tedarik etmek için çabalar.
Böylece bütün rahatını kendi eliyle kaçırır. Hal-buki her şeyin kendisi için olmadığını bilmez. Buna akıl erdiremeden, iyi sandığı şeylerin peşinde dolaşır durur.
İşte bu haller; insanı yorar. Elde bulunan şeylere razı olmamak, insanı türlü türlü güçlüklere sürükler. Sonu gelmeyen eziyet, içinden çıkılmayan felaketler ve ruhi bunalımlar alır başını gider.
Dünyalığı olduğu halde, rahat etmesi gerekirken, kendi eli ile kendi keyfini kaçırır. Bir de bakar ki; ömür bitmiş, fırsatlar elden kaçmış ve bu hırsı kendisini mahvetmiş.
Bundan sonra öbür alemin işi başlar. İnsan ölür, sorguya çekilir, hesap veremez. Çünkü düzenli hiçbir iş tutmamıştır. Bazı evliyalar buyurmuştur ki;
"Bu dünyanın ve öbür dünyanın en çok cefasını çekenler, kendilerine ait olmayanı isteyenlerdir. Yapamayacakları işlerin peşinden koşanlardır."
Bir insan düşünelim ki; bir zamanlar her türlü maddi sıkıntıyı çekmiş ve bu sıkıntıları onun manevi durumunu da bozmuştur. Bu haldeyken sadece başında ki bu belanın gitmesi için dua eder.  Yalnız bunun için Allah-u Zülcelal'e yalvarır. Bir gün duası kabul olunur, çektiği bütün sıkıntılar kaybolup gider. Tabii olarak bir rahata kavuşma olur.
Böyle olunca bu insan daha önce düşmüş olduğu bütün sıkıntıları unutur. Sanki hiç sıkıntı çekmemiş ve bütün ömrünü böyle rahat geçirmiş gibi davranır. Allah-u Zülcelal'i unutur, O'na kulluk etmez. Her türlü günahı işlemekten de geri kalmaz. Bu adamın hali nasıl olacak. Elbette ;
"İyi olur.” denilemez. Tam tahmin edildiği gibi dünyada israfın yolunu tuttuğu için her şeyi kısa zamanda biter, yine darlığa düşer. Artık eski halini dahi mumla arar. Böylece sürünerek perişan olup, ölür gider. Ama bununla bitse yine iyi; bütün bunların bir de kıyamet gününde hesabını vermek vardır.
Oysa bu insan, beladan kurtulduğu vakit, derhal Allah-u Zülcelal'e şükredip taat ve ibadetin yolunu tutsaydı, bir daha eski haline düşmezdi.
Elinde bulunanla yetinip, başka insanların peşine düşmemiş olsaydı, ömrü rahat içinde geçerdi. Hem dünyası, hem ahireti kurtulmuş olurdu. Öyle ise...
Ey Nefsim! Şayet dünya ve ahiret selametini istiyorsan, sabırlı olmayı öğrenmen lazımdır. Elinde bulunanla yetinmeyi bilirsen, rahat edersin. Daima Allah-u Zülcelal'in vermiş olduğu nimetlere şükredersen Allah-u Zülcelal de senin üzerindeki nimetini artırır.
Elinde olanlara kanaat edersen asıl zenginliği bulmuş ve ruhen rahat olmuş olursun. Dünyevi bir sıkıntıya düştüğünde senden daha kötü durumdakileri düşün. Fakirleri ve senden daha çok borç içindekileri düşün.
Senin sıkıntının onların sıkıntıları yanında hafif olduğunu görür Allah'a şükredersin. Ahiret amellerine bakınca; senden daha ileridekileri düşün, salih amel yapanları, geceleri ibadet edenleri düşün.
Senin amellerinin onların amelleri yanında ne kadar hafif kaldığını anla ve Allah'a yönel. Bu söylediklerimizi iyi anla ve nasıl davranman gerekiyorsa, öyle ol!



[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet
« Posted on: 29 Mart 2024, 11:26:29 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet rüya tabiri,Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet mekke canlı, Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet kabe canlı yayın, Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet Üç boyutlu kuran oku Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet kuran ı kerim, Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet peygamber kıssaları,Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet ilitam ders soruları, Nefsin Halleri, Bela ve Afiyet önlisans arapça,
Logged
22 Eylül 2009, 11:00:14
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #1 : 22 Eylül 2009, 11:00:14 »

Nefsim iyi dinle bu nasihatları!
Ölüm kapını çalmadan önce hazırlıklı ol o gününün ne zaman olacağı belli değil kim bilir belki de bugün garanti mi var elinde neye göre erteliyorsun yapacaklarını
Allah c.c. razı olsun hocam...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

13 Mayıs 2011, 20:36:30
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« Yanıtla #2 : 13 Mayıs 2011, 20:36:30 »

İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman,Rabbine bütün gönlünü vererek o na dua eder.Sonra kendisine tarafından bir nimet verildiği zaman da önceden O na dua ettiği hali unutur da yolundan sapıtmak için Allah aortaklar koşmaya başlar.Zümer 8.

Ey nefsim ne zaman uslanacaksın sen.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

25 Şubat 2012, 03:46:18
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« Yanıtla #3 : 25 Şubat 2012, 03:46:18 »

Nefsin türlü hallerine karşı boş durmamak gerekli...Rabbim bizleri nefs ile anlık bile yalnız bırakmasın...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

04 Haziran 2013, 12:12:38
Kayin

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 380


« Yanıtla #4 : 04 Haziran 2013, 12:12:38 »

yarabbi göz açıp kapayana dek nefsimize uydurma..uymaktan sana sığınır,muhafaza eyle...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes