> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Tasavvuf Nedir ?  > Nefs Hastalıkları > Ucub (Kendini Beğenmek)
Sayfa: [1] 2 3 4   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ucub (Kendini Beğenmek)  (Okunma Sayısı 10327 defa)
11 Aralık 2007, 15:54:39
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 11 Aralık 2007, 15:54:39 »



UCUB (KENDİNİ BEĞENME)
   

Kalbin huzurunu bozan  manevi hastalıkların büyüklerinden birisi de ucub (kendini beğenme) dur. Bir insan kendisinde bulunan ucub hastalığından habersiz ise, ne kadar taat ve ibadet, hayır ve hasenat yaparsa yapsın kendisini  zengin zanneden, büyük bir fakirdir. Çünkü kalpde bulunan ucub, aynı ateşin odunları yakıp kül ettiği gibi, hayır ve hasenatını taat ve ibadetini mahveder. Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur;

“Başka hiçbir günah işlemeseniz bile, ucub yapmanız sizin için yeterli bir günahtır.” (İbn Hıbban, Bezzar)

Ucub öyle bir hastalıktır ki, insanın üzerinden Allah-u Zülcelal’in tevfikini kaldırır ve her ameline şeytanı ortak yapar. Yememiz, içmemiz, hastalığımız, ölümümüz, kısaca herşeyimiz Allah-u Zülcelal’in elindedir. Onun karşısında herkes fakir ve güçsüz durumdadır.

Ayrıca ucub riyâ yapmaya da yol açar. Çünkü amelini beğenen bir kimse, onu başkalarına da gösterip onların hayranlığını kazanmak ister. Onun için herkes kendi amelini kusurlu görmesi lâzımdır.

Ucub sahibi olan kimse, Allah-u Zülcelal’in kendisi hakkındaki tevfik ve inayetini kendi şahsi hüneri zanneder ve bu sebeple, O’na hamd ve şükretmek yerine, kendi kendini övmeye ve göstermeye çalışır. Bir misal vermek gerekirse, Allah-u Zülcelal imtihan için Karun’a çok miktarda mal vermişti kendisi ise bu olayı:

“Bu mal benim ilim ve hünerimin sonucudur.” (Kasas; 78) diyerek değerlendirmiştir.

“Fakat onun bu nankörlüğü, kibri ve ucubu (kendini beğenmesi) üzerine Allah kendisini malıyla birlikte yerin dibine geçirdiği zaman, onun ilim ve hüneri ortalıkta görünmemiş ve onu kurtarmamıştır.” (Kasas; 81)

Şabi şöyle anlatmıştır:

Bir kişi vardı. Yürüdüğü zaman, daima bir bulut ona gölge yapardı. Bunu gören günahkar ve fasık bir kişi: “Ben bu adamın yanına gideyim, belki Allah onun hürmetine beni affeder.” dedi. Üzerinde bulut bulunan kişi, yanına gelen bu adamı küçük görüp:

“Bu günahkar ve fasık adam nasıl beni gölgelendiren bulutun altında yürüyebilir?” dedi. Ayrıldıkları zaman bulut o kimseyi terkederek o fasık adamla beraber gitti.

Ucub’un en tehlikeli afetlerinden biri de, insan kendisinin kurtuluşa erdiğini ve hayır yapmaya ihtiyacı kalmadığını sanarak hayır yolunda çalışmaktan geri durmasıdır. Bu da apaçık bir helaktır.

Meşruk demiştir ki:

“Bir kula ilim olarak; Allah-u Teala’dan korkması yeter. Cehalet olarakta amelini beğenip ucub’a kapılması yeter.”

Şeytanın insanlara karşı oyunları çoktur. Buna şöyle bir örnek verebiliriz.  Şeytan, Bayezid-i Bestami’nin yanına gelmiş ve yirmi yıl onun yanında kalmıştır. Onu yoldan çıkarmak için çok çaba göstermiştir. Sonunda onu yoldan çıkarmaya bir çare bulamadığından dolayı onun yanında ayrılmak istemiş ve ayrılırken:

“Beni tanıdın mı?” diye sormuş. Bayezid-i Bestami ona:

“Seni şimdi değil, ilk geldiğin günde tanıdım.” demiş. Şeytan ona:

“Ben elimden geleni yaptım, seni yoldan çıkaramadım. Allah senden razıdır. O seni çok seviyor ve seni çok muhafaza ediyor. Senin gibisi yeryüzünde bulunmaz.” demiş. Bunun üzerine Bayezid-i Bestami:

“Sen son olarak beni ucub’a kaptırarak helâk mı etmek istiyorsun?” diyerek şeytanı uzaklaştırmıştır.

Bakınız, şeytan onu methetmek suretiyle ucub’a sürüklemek ve onu yoldan çıkarmak istedi. Daha önce de buna benzer çok hileler yapmış ve onu kandırmaya gücü yetmemişti.  İşte insan şeytanın oyunlarına kanmamalı, çok dikkatli olmalıdır. 

Bir gün İsa aleyhisselam’a:

“Ey Ruhullah! Nasılsın?” diye sormuşlar. İsa aleyhisselam bu soruya karşılık şöyle bir cevap vermiştir:

“Ben öyle biliyorum ki; yeryüzünde benden daha fakir kimse yoktur. Benim ruhum benim elimde değil, sıhhatim benim elimde değil, açlığım ve susuzluğum benim elimde değil, yani bütün her şeyim başka bir zatın elindedir. Böyle olan bir kimseden yeryüzünde daha fakir biri var mıdır?”

İşte her insanın hali aynen böyledir. Yememiz, içmemiz, kuvvetimiz, hastalığımız, ölümümüz, kısaca her şeyimiz Allah-u Zülcelal’in elindedir. O’nun karşısında fakir ve güçsüz durumdayız. Hal böyleyken ucub’lanmak çok yanlış bir davranıştır.

Ucub’dan kurtulmak isteyen kimse şu dört şeyi yapmalıdır
 

1-) Başarıyı Allah-u Zülcelal’den bilmelidir. Çünkü bir kimse başarıyı Allah’tan bilirse, O’na şükreder ve ucub’a düşmez.

2-) Allah-u Zülcelal’in kendisine ikram ettiği nimetlere bakmalıdır. Bir kimse Allah-u Zülcelal’in nimetlerini görürse, O’na şükreder, amelini az görür ve ucub’a kapılmaz.

3-) Amelinin kabul olmama ihtimalini düşünüp, hesabını buna göre yapmalıdır. Bir kimse, amelinin kabul olmama ihtimalini düşünüp korktuğu sürece ucub’a kapılmaz.

4-) Daha önce işlediği günahları düşünmelidir. Bir kimse, günahlarının sevaplarından fazla olmasından korkarsa, ucub’a kapılmaz.

Zaten böyle bir idrakte olan bir kimse, nasıl ucub’a kapılabilir ki? Hiç kimse kıyamet gününde amel defterinde neler çıkacağını bilemez. Bir kimsenin ucub’u ve sevinci ancak kıyamet gününde amel defterini okuduktan sonra olacaktır.

Şeyh Abdulkadir-i Geylani şöyle demiştir:

“İnsan neyi ile ucublanabilir ki? İlmi ile ucublansa, o ilmi kendisine kim verdi? Konuşması ile ucublansa, dilini çeviren kimdir? Malı ile ucublansa o malı ona kim verdi? Gerçekten ucublanmak çok büyük akıl eksikliğidir.”

Hakikaten Şeyh Abdulkadir-i Geylani’nin bu sözleri bizim için çok büyük bir derstir.

İnsan, ucubun ne kadar zararlı olduğunu, manevi hayatını alt üst ettiğini bildikten sonra kendisini bundan muhafaza etmesi lazımdır. İnsan yaptığı ibadetleri eksik görmelidir ki onunla ucublanmasın.  İnsan yaptığı her amelde kendisini hatâ sahibi olarak görürse o kimse ucub’a kapılmaz. Onun için herkes kendisine dikkat etmelidir. Biz kendimizi herkesten daha aşağı görelim. Olabilir ki kötü olarak tanıdığımız bir insan bir gün Allah-u Zülcelal’e yönelebilir. Bizde onun yerine kötü olabiliriz. Onun için herkes kendisini alçak görmesi lâzımdır .   

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ucub (Kendini Beğenmek)
« Posted on: 18 Nisan 2024, 11:45:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ucub (Kendini Beğenmek) rüya tabiri,Ucub (Kendini Beğenmek) mekke canlı, Ucub (Kendini Beğenmek) kabe canlı yayın, Ucub (Kendini Beğenmek) Üç boyutlu kuran oku Ucub (Kendini Beğenmek) kuran ı kerim, Ucub (Kendini Beğenmek) peygamber kıssaları,Ucub (Kendini Beğenmek) ilitam ders soruları, Ucub (Kendini Beğenmek)önlisans arapça,
Logged
15 Kasım 2009, 17:58:17
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 15 Kasım 2009, 17:58:17 »


Irtibat son nefesedir.Naisl aysadigimizdan ziyade,nasil gocecegimiz onemlidir...

ALLAH razi olsun Hocam bu guzel bilgiler icin.
Rabbim bizleri seytana uymaktan korusun...
Sevgi ve Dua ile..+rep

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 15 Kasım 2009, 18:17:34 Gönderen: hafizvuslat »
Kayıtlı

14 Aralık 2009, 23:27:30
akmina

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 477


« Yanıtla #2 : 14 Aralık 2009, 23:27:30 »

Apdulkadir  Geylani H.Z.kendini beğenmeği ne kadar doğru ve kıssa bir şekilde dile getirmiş.Ne yüce ALLAH dostları. 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
15 Aralık 2009, 01:24:26
zahdem

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 2.060


Site
« Yanıtla #3 : 15 Aralık 2009, 01:24:26 »

s.a.ALLAH razı olsun kardeşim paylaşım için.her şeyin sahibinin ALLAH olduğunu,vermek yada almanın O'na mahsus olduğunu hiç akıldan çıkarmamak gerektiğini bilelim.ve;RABBİMİZİN buyrduğu:yeryüzünde böbürlenerek yürüme çünkü senyeri asla yaramazsın,boycada dağlara asla erişemezsin.(isra-37)emrini untmayalım.selam ve dua ile...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

15 Aralık 2009, 16:54:51
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« Yanıtla #4 : 15 Aralık 2009, 16:54:51 »

önceliklle RABBİM hepimizi ucuptan korusun şeytanın vesveselerinden şerinden ona sığınıyoruz.

GAVS HZ.LERİ ŞEYH ABDÜL KADİR-İ GEYLANİ
fevkalede sölemiş RABBİM onların yolundan gidenlerden eylesin RABBİM bizleri onlara talebe eylesin.......


çok güzel bir paylaşım okudukçaa yüzüm kızardı nefismi sorguladımm...
 RABBİM ebeden razı olsun....

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1] 2 3 4   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes