> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Nassın Uygulanışı > Mütercimin önsözü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Mütercimin önsözü  (Okunma Sayısı 1181 defa)
21 Aralık 2010, 17:53:07
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 21 Aralık 2010, 17:53:07 »



Mürteci’min Önsözü

İslam Ümmetinin İslamiyet’in temel kaynağı olan Kitap ve sünneti gerçek mânâda yaşadığı ve hayatın beraberinde getirdiği yeni problemleri sadece bunlara arz edip ikisinin ekseninde çözdüğü saadet asrı olduğundan kimsenin şüphesi  yoktur.

Resulullah (s.a.v.)'în hayriyet ve faziletle vasıfladıgı saadet asrında yaşayan Müslümanlar, sonraki Müslümanlar'a her hususta özellikle de Kur'an ve sünnetle amel etmek bunları her şeyden üstün tutmak, her kim olursa olsun, hiç kimsenin sözlerini rey ve içtihadlarını bunlara tercih etmemek, bilakis muhalif olduğu takdirde reddetmek hususlarında örnek olmuşlardır. Adeta Kitap ve sünnet için bir kalkan mesabesinde olan  dine sokulmak üzere olan Saadet asrı Müslümanları dine sokulmak üzere olan bid'atlara karşı koyup uzaklaştırdıkları gibi dinin gövdesi olan Kur'an ve sünneti teslim aldıkları şekilde korumuşlardır. Ve böylelikle dinin tecdidiyetini muhafaza etmişlerdir.

Doğrusu dinde tecdid kavramı bu olsa gerek. Yoksa bazı cahil insanların sandıkları gibi dine sokulmak üzere dinde yeni şeyleri üretmek, eklemek, yeni hükümler ilave etmek değildir. Hülasa dinde tecdit, yemlik ve tazeliğini mastarı olan Allah ve Resulünden tebliğ edildiği şekilde muhafaza etmek bİd'atlardan arındırmaktır.

İşte elimizde olan bu kitabın yazan Şeyh Muhammed b. Ali es-Senûsî (1787-1859) selefleri olan İbn Teymiye (1263-1328), İbn Kayyim el-Cevziyye (1292-1350) İzz bin Abdusselam ve İmam Şevkanî ekolünün bir devamı olarak yapmak istediği budur.

Geçmiş asırlardan günümüze kadar bazı tutucu mutaassıp in­sanların ya da cahil bazı otorite sahibi yöneticilerin İslâm toplu­munda yaydıkları, hatta bazen zorunlu kıldıkları belirli imam ve mezhepleri taklid olayı ve o imamları âdeta bir peygamber konu­munda göstermeleri, her sözlerini körü körüne din olarak kabul etmeleri, Kitab ve sünnetten yüz çevirip tutarsız reye yönelme ve bunun aksini yapanlara işkence, baskı, görevden alma, görev ver­memeye kadar giden baskı olaylarına bir sed koymak ve bu yapıla­nın dinle tamamen zıtlaştığını insanlara açıklamayı hedeflemekte­dir bu kitab.

İslâm ümmetine fikrî, itikadi, siyasî, içtimaî ve kültürel alan­larda birlik ve beraberliği sağlamada büyük katkıda bulunan, hatta en büyük rol oynayan mezhep imamların günümüzde bazı insan­lar tarafından ve tutarsız fikir ve düşünceden kaynaklanan İslâm ümmetinin arasında tefrika ve bölme unsuru haline dönüştürül­düklerini anlatan Şeyh Senûsî, bu yegane imamlardan naklettiği sözleriyle bu garazlı insanların ve tutarsız düşüncelerin yaygarala­rını çürüttüğü gibi, varsa bu imamların kasıtsız olarak yaptıkları hatalardan dolayı onları mazur göstermiştir. Ümmete ve dine sağ­ladıkları yararlardan dolayı da onlara olan takdir borcunu ifade et­miştir. Bazı meselelerde Kitab ve sünnete muhalefet ettikleri gözü­ken hatalarının muhtemel bütün mazeretilerini ilmî bir şekilde okuyucuya sergileyen yazar Şeyh Senûsî, onlara hakaret yapan in­sanları da gösterdiği delil ve sergilediği burhanlarla uyarmış ve sakıdırmıştır.

Şeyh Senûsî, bu kitabında dinî muhafaza ve tecdidiyetini ko­rumakta, en büyük etken olan içtihadın doğru mânâsını ve gerçe­ğini şer'î ölçülerle beyan etmiş, şartlarını sıralamıştır. İctihad kapı­sının kapandığını söyleyenlere karşı geçmişten, yakın tarihden gü­nümüze kadar örnekler sergileyerek bunun aksini ve kıyamete ka­dar içtihadın devam edeceğini savunmuştur. Ayrıca, alimler ara­sında ihtilafın sözkonusu olduğu içtihadın bölünüp bölünmeme olayına geniş yer vererek, bu meselenin mahiyetini açıkladıktan sonra içtihadın bölünmesini söyleyen görüşü kabul etmiştir.

İçtihadın ardından ümmetin Kitab ve Sünnetten uzaklaşma­sında, en büyük sebep görülen taklid olayının gerçeğini de açıkla­yarak körükörüne taklit etmenin dinle hiç bağdaşmadığını ve asla ilim sayılmayan taklidin dinde yeri olmadığını ileri sürmüştür. He­le hele dinî bilgisi olan ve doğrudan Kitab ve sünnete müracaat edebilen, ancak halen başkasını taklid etmekte ve delilleri terketmekte olan alimlere bir hayli yüklenmiştir.

Başından beri, tutarsız olan taklidi sadece dört mezhebe indir­geyenlerin görüşlerini çürüttükten sonra dinde asıl olan ittibayı sa­vunarak, ittibâ ile taklid arasındaki farkı şöyle özetlemiştir. Taklid, şer'î bir delile dayanmayan kimsenin sözlerine din diye uymaktır. İttibâ ise şer'î delil olan Kitab ve sünnete uymaktır. Netice olarak dinde ittibâ caiz taklid ise yasaktır görüşünü ileri sürmüştür.

Daha sonra Şeyh Senûsî, kitabının en ilginç ve günümüzde daha fazla tasavvuf çevrelerinde ve tasavvufi akımlar arasında bariz bir konu olarak gözüken Allah'a ulaşmanın yolları ve Allah dostla­rının mertebelerini konu eden kitabının son bölümünde yer ver­miştir. Bu meselenin gerçeğini ve şer'î ölçülerini okuyucuya aklî ve şer'î burhanlarla açıklayıvermiştir.

Bu konuda keşif ve fetih olayının mahiyetine de değinen Şeyh Senûsî, bunun takva mücahede ve şeriata bağlı kalmanın neticesin­de Allah (c.c.) tarafından bazı kullarına olan bir bağış olduğunu söylemiştir. Keşif ve fethin vahiy, peygamberlik ve yeni bir şeriat mânâsına gelmediğini de ileri süren yazar, keşif ve fetih sahibi olanların Hz. peygamberin şeriatıyla mükellef olduklarını ve on­dan asla kaymadıklarını bize delil ve örnekleriyle açıklamıştır. Ehl-i tarikatın ehl-i hadîs metodunu izlediklerini ileri süren Şeyh Senû­sî, sofinin taklid etmediğini ancak ehl-i hadis gibi sünnete uyduğu­nu açıklamıştır.

Başarı ancak Allah'tandır.

Bİsmillahirrahmanirrahîm

Ehl-i sülukun dayanağı, âlimlerden ehl-i tahkikin sonuncusu, ehl-i hakkın kutbu, arifi billah, önderimiz Seyyid Muhammed bin Ali es-Senûsî, el-Hattabî, el-İdrisî, el-Hasanî şöyle diyor:

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla

Deliller güneşinin hakkın uruğunda yayıldığı, Allah'ın nuru­nu söndürmeye çalışanların başarısız kaldıkları, bid'atlarin alevli ateş gibi keskin delillere hedef olduğu, bâtılın ordusunun Hakk'ın ordusuna kitap ve sünnet kılıçları ile yenildiği sürece, insanlara en doğru yolu gösteren Allah'a hamd olsun.

Allah'ın selam ve rahmeti Kur'ân-ı Kerim'i açıklayan Hz. Muhammed'in temiz ailesinin ve hak-hidayet üzere olan, peygamberle mücadele veren, her çeşit problemlerini sadece Kitap-Sünnete arzeden ashab-ı kiramın üzerine olsun.

Rabbim! Bize Hz. Peygamber'in yolunu takib etmeyi nasib eyle ve hak yolunda yürüyebilmek için bize bir nur ve aydınlık bahşet.

Çok kıymetli bir inci ve parlak bir elmas değerinde olan bu kitaba "İkazu'l-Vesenân fi'l-ameli bi'l-hadîsi ve'l-Kur'an" adını verdik. Kitap, üç ana bölümden oluşmaktadır. Giriş, içerik, sonuç.

Giriş: Âlimlerin değerleri.

İçerik: Kitap ve Sünnetle Amel Etmenin Gerekliliği

a- Kitab ve sünnetin delaleti birdir.

b- Kitab ve sünnete uymanın gerekliliğine dair deliller

c- Günümüze kadar hadîsle amel etme hususundaki tartışma­lar

1 - Usûlcülerin tartışması,

2- Hadîsçilerin tartışması,

3- Fukahanın tartışması.

İçtihad:

a- İctihadın tarifi ve mahiyeti

b- Müctehidde bulunması gereken şartlar

c- Nassın bulunduğu bir meselede ictihad edilmez

d- İctihad kapısının kapandığını ve bu hususta icma bulun­duğunu söyleyenlere bir cevap.

Taklit:

a- Hoş görülmeyen taklit

b- Bir kısım âlimlerin taklidi dört imama indirgemeleri

c- İttiba ile taklid arasındaki fark

Sonuç: Allah erlerinin Allah'a kavuşmak için takıp ettiği yollar. [2]

 

Giriş


Biz Bu Girişte Âlimlerin değerlerini ve her konumda kitab ve sünnete sarıldıklarını açıklamakla birlikte, bazı meselelerde kitap ve sünnete muhalefet etmelerindeki gerekçelerini de beyan edece­ğiz; ve kitap ve sünnete aykırı düşen görüşleri karşısında taraftarla­rına verdikleri buyruklarına geniş yer vereceğiz.

"Rafu'l-melâm ani'l-eimmeti'l-alam" kitabı konuyu şöyle açıklıyor: "Bil ki: Her Müslüman Allah'ı, Resulü Hz. Muhammed'i ve mü'minleri dost edinmelidir. Özellikle de ümmetin itibar ettiği, ortalığı zulmet bürüdüğünde insanlar için birer hidayet meş'alesİ mesabesinde olan, peygamberlere varis olma şerefine ulaşan, kitab ve sünnetle amel eden âlimleri dost edinmelidir.

Çünkü Hz. Muhammed'in peygamber oluşundan bu yana, İs­lâm ümmeti hariç diğer ümmetlerin en şerlileri âlimleridir, İslâm ümmetinin ise âlimleri en seçkinleridir. Çünkü onlar Hz. Peygam­berin ümmetine bıraktıkları halifeleridir. Sünnet onlarla ihya edilir. Kitab onlarla muhafaza edilir ve hakim kılınır. Kur'an onlarla, onlar Kur'an'ın esrarıyla konuşur.

Bu yüzden hiç kimse ümmetçe kabul gören âlimler hakkında, Hz. Muhammed'in sünnetine isteyerek muhalefet ettikleri iddiasında bulunamaz. Çünkü sünnet bu âlimler tarafında muhafaza ve ihya edilmiştir. Sünnete uymanın gerekliliği hususunda ümmet bazında fikir birliğini onlar oluşturmuştur. Hz. Muhammed hariç herkesin sözü alınır ve gereğinde reddedillir. Öğüdünü ümmete onlar vermişken, isteyerek sünnete muhalefet edip kendi görüşleri­ne göre hareket etmeleri mümkün müdür? [3]

 

Görüşleri Sahih Hadîs İle Çelişen Alimlerin Gerekçeleri
 

Bu mesele anlaşıldıktan sonra, bu vasıfları taşıyan âlimlerden biri­sinin sahih bir hadîsle çelişen bir görüşü olduğu takdirde, mutlaka onun bir gerekçesi vardır.

Sözleri sahih hadîs ile çel...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Mütercimin önsözü
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:12:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Mütercimin önsözü rüya tabiri,Mütercimin önsözü mekke canlı, Mütercimin önsözü kabe canlı yayın, Mütercimin önsözü Üç boyutlu kuran oku Mütercimin önsözü kuran ı kerim, Mütercimin önsözü peygamber kıssaları,Mütercimin önsözü ilitam ders soruları, Mütercimin önsözüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes