> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > İslam Fıkhı Eseleri > Nassın Uygulanışı > Müntesib mutlak müctehid
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Müntesib mutlak müctehid  (Okunma Sayısı 2317 defa)
20 Aralık 2010, 16:35:22
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 20 Aralık 2010, 16:35:22 »



B- Müntesib Mutlak Müctehid
 

Müstakil müctehidin sıfatlarını haiz fakat kendine özgü prensip ve kaideler oluşturmayan, ancak başka bir müctehidin metodunu iz­leyen fakihtir.

Bu ne müstakil, ne de mukayyettir; buna müntesib mutlak müctehid denilir.

İmam Suyutî, bu dediklerimizi kaydettikten sonra şöyle de­miştir: "İşte ikisinin arasındaki fark budur. Müstakil ve mutlak müctehid arasında umum ve husus vardır; her müstakil mutlaktır ama her mutlak müstakil değildir. Bu dediklerimizi İbn Salah da açıklamıştır."

Nevevî Şerhu'î-muhezzeb kitabında şöyle demiştir: "Müstakil olmayan müftü, müntesib müctehid olandır. Müntesib müctehi­din dört şekli vardır: Birinci şekli mezhep ve delilde imamına uy­mayan müstakil müctehiddir. Yalnız ictihad ederken imamının metodunu izlediği için ona nisbet ediliyor ve müntesib sayılıyor. Üstad Ebu İshak, Malik, Ahmed, Davud ve Hanefî fakihlerinin ço­ğunun, ictihad ederken imamlarının metodunu izlediklerini söyle­yerek, müntesib müctehid olduklarını savunmuştur. Sonra Ebu İs­hak şöyle demiştir: "En doğrusu arkadaşlarımızdan ehl-i tahkikin izlediği metoddur. Onlar taklit etmek için değil, ancak ictihaddaki metodunu daha kolay gördükleri için İmam Şafiî'nin mezhebine geçmişlerdir İctihad etmek istediklerinde onun usûlünü alarak, kendisine hiç taklit etmeden usûlüne göre hükümleri delillerden öğrenmeye çalışmışlardır."

Ebu Ali es-Sincî buna benzer sözleri kaydederek şöyle demiş­tin "Şafiî'nin usûlünü daha düzgün daha racih gördüğümüz için ona uyduk; yoksa onu taklit etmek için değil." Nevevî es-Sincî'nin bu görüşünün İmam Şafiî ve Müzenî'nin tavsiyesine muvafık ol­duğunu söylemiştir.

El-Envar ve Şerhu'r-Ravd kitaplarında şu sözlere yer verilmiş­tir: "Zikredilen müctehidlerin İmam Şafiî'ye nisbet edilmeleri, icti­had ederken, delilleri kullanıp sıralarken onun usûlünü aldıklarındandır. Onlar İmam Şafiî'ye muhalefet etmekten kaçınmazlardı."

İmam Suyutî de müntesib müctehid derecesinde olduğunu şöyle ifade etmiştir: "Asrımızda hata mutlak ve müstakil müctehidin eş-anlamlı kelimeler oldukları zannından kaynaklanıyor. Oysa böyle değildir. Bizim kendimize iddia ettiğimiz ictihad ise, müsta­kil mutlak ictihad değil, müntesib mutlak ictihaddır. Biz İmam Şa­fiî'ye uyuyoruz ve ictihadda onun usûlündeyiz, metodundan hiç ayrılmıyoruz."

İmam Suyutî sözlerini şöyle sürdürüyor: "Günümüzde çoğu insanlar şu hataya düşmektedirler. Mutlak müctehidin çoktandır bulunmadığını ve çok zamandan beri ancak mukayyet ictihadın olduğunu sanmışlardır. Şüphesiz bu onların düştükleri bir hatadır. Alimlerin görüşlerine vâkıf olamadıkları gibi, mutlak müctehid ile müstakil müctehidin arasındaki farkı ve mukayyet müctehid ile müntesib müctehid arasındaki farkı bilememişlerdir. Oysa arala­rında anlattığımız fark vardır. Meseledeki gerçek şudur: Mutlak müctehid, mukayyed müctehidden farklı olduğu gibi, müstakil müctehidden daha kapsamlıdır ve onu içerir. Müstakil müctehid, mezheplerdeki kaidelerden farklı olan fıkhını dayandıracak kendi­ne özgü usûl ve prensiblere sahip olan fakihtir. İşte çoktan beri bu­lunmayan, bu vasfı haiz müctehiddir. Günümüzde bir insan bunu yapmak istese yapamayacaktır ve yapması da caiz değildir. Birden fazla alim bunu savunmuştur."

El-Usûl kitabında İbn Burhan el-Malikî şöyle demiştir: "Mez­heplerin usûlü, delillerin kaideleri seleften nakledilmiştir. Son de­virlerde buna muhalif birşeyin olması doğru olmaz." İbn el-Münîr şöyle diyor: "İctihad şartlarını haiz olan dört imamın taraftarları müctehiddirler; yalnız yeni bir mezhebi oluşturmamaları lazım. Çünkü ilk devrin kaide ve usûlüne muhalif kaide ve usûle sahip olacak yeni bir mezhebin oluşması mümkün olmayacak kadar zor­dur. Çünkü ilk devrin alimlerinin bırakmadıkları bir kaide ve usûl yoktur. Hepsini usûllerinde ele almışlardır."

İbn el-Hac el-Medhal kitabında buna benzer sözler söylemiştir.

Birisi şöyle bir itirazda bulunabilir. İlk devirde belirlenen usûl ve konulan kaidelere muhalefet etmeyi neye dayanarak men edi­yorsunuz? Usûl ve kaideler ictihadı meselelerden ibaretse, başka bir müctehid farklı bir neticeye vardığında ya da o usûl sarih bir nassla çeliştiğinde ona muhalefet etmenin caiz olması açısından, ilk devirde belirtilen usûl ve kaidelerle sonradan belirlenen usûl ve konulan kaideler arasında ne fark vardır? Ve İmam Şafiî'nin geç­miş şu sözlerinden bu anlaşılmıyor mu: "Söylediğim her söz, koy­duğum her kaide ne olursa olsun, Resulullah'tan aksini ifade eden hadîs varsa, söz Resulullah'ın sözüdür. Ben de onu diyorum." İmam Şafiî, bu sözleriyle kat'î bir nass olsa da usûllere muhalefet edilebilmesini açıklamıştır. Dolayısıyla usûl ve kaideler kimseye mahsus değildir.

Elcevap: İlk devirde belirtilen usûl ve konulan kaideler üzere bütün selefin görüşü bir olmuştur; sözleriyle destekleyerek veya susarak kabul etmişlerdir. Neredeyse icma oluşmuştur. Böylesi bir meselede selef gibi insanların râcih zanları, belirttikleri usûl ve koydukları kaidelerin dayanaksız olmadığını gösteriyor. Çünkü onlar dine sımsıkı sarılmışlardı. Vahiy ve Kur'an'ın zamanına çok yakınlardı. Bundan dolayı imamların öncüsü olan İmam Malik, Medine halkının amelini hadîse tercih ederdi ve Medine halkının üzerinde ittifak ettiği meselelere işaret ederek şöyle demiştir: "Biz­ce üzerinde icma edilen ve insanları üzerinde bulduğum şey..." Çünkü Medine halkının üzerinde icma ettikleri amel şüphesiz sa­hih bir aslı içermektedir. Çünkü onlar Resulullah'ın önceki ahvali­ni nesh ya da tahsis ya da takyid eden son durumunu daha iyi bi­lirlerdi. [82]


[82] Şeyh Senusi, Nassın Uygulanışı, İnsan Yayınları, İstanbul, 1995: 78-81.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Müntesib mutlak müctehid
« Posted on: 29 Mart 2024, 02:08:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Müntesib mutlak müctehid rüya tabiri,Müntesib mutlak müctehid mekke canlı, Müntesib mutlak müctehid kabe canlı yayın, Müntesib mutlak müctehid Üç boyutlu kuran oku Müntesib mutlak müctehid kuran ı kerim, Müntesib mutlak müctehid peygamber kıssaları,Müntesib mutlak müctehid ilitam ders soruları, Müntesib mutlak müctehidönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes