๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Muvatta => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 05 Kasım 2011, 17:00:22



Konu Başlığı: Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 05 Kasım 2011, 17:00:22
23. Yiyecek Maddeleri Satışı İle İlgili Diğer Hadisler


53. Ebû Meryem oğlu Abdullah oğlu Muhammed'den: Said b. Müseyyeb'e sordum: «Ben Car'daki devlet hazinesinin istihkak belgeleriyle dağıtımı yapılan gıda maddelerini satın alıyorum. Bazen bir dinar yarım dirheme aldığım oluyor. Bu durumda yarım dirhem para yerine, onun değeri kadar gıda maddesini almıyo­rum.» deyince Said: «Hayır eksik alma. Sen dirhem ver, üzerine yi­yecek maddesi al» dedi.
 
54. Malik'den rivayet edildiğine göre: Muhammed b. Sîrin «Başaktaki ekini ağarıncaya kadar satmayınız» derdi.
îmam Malik der ki: Bir kimse fiatını belirleyerek vade ile yiye­cek maddeleri satın alsa, teslim zamanı gelince mal sahibi: «Sana vereceğim mal bende yok. Sen bunu bana vade ile geri sat.» dese bu caiz değildir. Çünkü Rcsûlullah (s.a.v.), yiyecek maddelerinin tes­lim almadan önce satışını yasaklamıştır. Zira mal sahibi, önce müşteriye sattığı şeyi vermiş, sonra da müşteri geri kendisine iade etmiştir. O zaman mal sahibinin mal yerine müşteriye verdiği pa­ra ve müşterinin mal sahibinden almadığı yiyecek maddeleri ara­larındaki satışı bozar. Müşteri yiyecek maddelerini geri ona sa­tarsa, teslim almadan Önce satmış olur.
imam Malik der ki: Bir müşteri mal sahibinden bir miktar gı­da maddesi satın alıp da teslim almasa, kendisinin de başka bir alacaklıya aynı miktarda gıda maddesi borcu olsa ve bu alacaklı­yı gıda maddesi salın aldığı kimseye göndererek: «Git, sana vere­ceğim kadar onda alacağım var, bunu ondan al», dese bu caiz de­ğildir. Çünkü satın aldığı şeyi teslim almadan önce satmıştır. Halbuki bu caiz değildir. Resûlullah (s.a.v.) bunu yasaklamıştır. Fakat İslam bilginleri alman mala başkasının ortak yapılması­nın, malın alış fiatına satılmasının ve pazarlığı bozmasının caiz olduğunda görüş birliğine varmışlardır.
îmam Malik der ki: Fakihler,bunu yardımlaşma saymışlar, satış saymamışlardır. Bu, ödünç olarak eksik dirhemler veren kimseye, bu dirhemlerine karşılık tam dirhemlerin verilmesi gibi­dir ki, bu caizdir. Fakat tam dirhemlerle eksik dirhemler satın al­sa, bu caiz değildir. Tam dirhemler ödenmek şartıyla anlaşıp da, kendisi eksik verse caiz olmaz.
 
55. İmam Malik der ki: Resûlullah (s.a.v.)'ın Müzâbene alış­verişini yasaklayıp, tahmin ederek yerdeki hurma karşılığında ariyye alış-verişine müsaade etmesi de bunun benzerlerindendir. Bu ikisi birbirinden farklıdır. Çünkü müzâbene satışı, karşılıklı pazarlık ve ticaret esasına dayanır. Ariyye satışı ise, iyilik ve yar­dım esasına dayanır. Bunda karşılıklı menfaat yarışı olmaz.[49]
îmam Malik der ki: Bir kimse, karşılığında ileride gıda mad­desi vermek üzere çeyrek veya üçte bir ya da daha az dirheme gıda maddesi satın alsa caiz değildir. Birinin bir dirhemden az miktar­da paraya vade ile buğday alması, sonra bunu bir dirheme tamamlayarak verip kalan küsuratın karşılığında başka bir şey alması caizdir.
imam Malik der ki: Bir kimsenin diğerine bir dirhem verip sonra ondan dirhemin üçte biri veya dörtte biri ya da belirli küsu­ru karşılığında fiatı belirli mal alması caizdir. Şayet malın fiatı belli olmaz da, parayı bırakan, alacağım günkü fiatına göre alı­rım derse bu caiz değildir. Çünkü bunda aldanılabilir. Zira fiat bazen düşer ve bazen de yükselir. Ayrıca alıcı ile satıcı pazarlık yapmadan ayrılmış olurlar (ki bu da caiz değildir).
îmam Malik der ki: Kim kabala (götürü) buğday satar da ken­disi için ayırmaz, sonra ihtiyaç duyunca bunun bir kısmını geri almak isterse, bu caiz değildir. Ancak kabala satarken, kendisi için üçte bir veya daha azını ayırabilir. Üçte birden fazla olursa, müzâbene ve mekruh olan satış içerisine girer.



[49] Müzâbene: Yaş hurmayı aynı miktar kuru hurmayla değiştirmek. Ariyye (Arâyâ): Hurma meyvelerinin bağışlanması.