> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Muvatta > Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması  (Okunma Sayısı 633 defa)
26 Ekim 2011, 15:58:04
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 26 Ekim 2011, 15:58:04 »



44 KASAME[1] KİTABI

1. Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması


1. Ebu Hasme oğlu Sehl'den: Kabilemin büyüklerinden bir kısım adamlar bana şöyle haber verdi: Sehl oğlu Abdullah ile Muhayyisa, maruz kaldıkları fakirlikten dolayı (hurma satın almak için) Hayber'e gittiler. Orada Muhayyısa'ya gelinerek Sehl oğlu Abdullah'ın öldürülüp bir kuyuya atıldığı haber verildi. O da Yahudiler'e gidip:
«— Vallahi onu siz Öldürdünüz» dedi. Onlar da:

«— Vallahi onu biz öldürmedik» dediler. Bunun üzerine Muhayyısa geri döndü. (Medine'ye) kavminin yanına gelerek durumu onlara haber verdi. Sonra Muhayyısa, büyük kardeşi Huveyyısa[2] ve (maktulün kardeşi) Abdurrahman,
Resûlullah (s.a.v.)'a geldiler. Hayber'den gelen Muhayyısa konuşmak iste­yince, Resûlullah (s.a.v.) yaşlı ağabeysin! kasdederek,
«— Söz hakkını büyüğe ver, büyüğün konuşsun» dedi. Bunun üzerine önce Huveyyısa, sonra da Muhayyısa konuştu. Da­ha sonra Resûlullah (s.a.v.):
«— (Yahudiler) ya maktulün diyetini öderler ya da bize harp ilân etmiş olurlar» dedi. [3]ve Hayber Yahudilerine bu hususu yazıyla bildirdi. Onlar da:
«— Vallahi onu biz öldürmedik» diye cevap yazınca, Resûlul­lah (s.a.v.) Huveyyısa, Muhayyısa ve Abdurrahman'a:
«— Adamınızın kan bedeline hak kazanmak için (onu Yahudilerden birinin Öldürdüğüne) yemin eder misiniz?»
dedi. Onlar;
«— Hayır» deyince, Resûlullah (s.a.v.):
«— Yahudiler sizin iddianızı red için yemin etsinler mi?» dedi. Onlar da:
«— Yahudiler müslüman değil ki (yeminlerine inanalım)» de­yince, Resûlullah (s.a.v.) maktulün diyetini kendi yanından ver­meyi kabullendi ve yüz dişi deve gönderdi. Hatta develer onların evine kadar götürüldü.[4]
Sehl der ki: «Bunlardan kırmızı bir dişi deve beni tepti».[5] Malik der ki: Hadisteki fakir kelimesi, kuyu demektir.
 
2. Yesâr oğlu Büşeyr anlattı: Sehl oğlu Abdullah el-Ensârî ve Mesud oğlu Muhayyısa, Hayber'e gittiler. Oraya varınca işlerini takip etmek üzere ayrıldılar. Sehl oğlu Abdullah öldürüldü. Mu­hayyısa, Medine'ye geldi. Daha sonra kendisi, kardeşi Huveyyısa ve Sehl oğlu Abdurrahman, Resûlullah (s.a.v.)'e geldiler. Ölünün kardeşi olduğu için Abdurrahman konuşmak isteyince Resûlul­lah (s.a.v.):

«—Sözü büyüğe bırak, Önce büyüğün konuşsun» buyur­du. Böylece Huveyyisa ile Muhayyisa konuşup Sehl oğlu Abdullah'ın öldürülmesini anlattılar. Resûlullah (s.a.v.) de kendilerine:
«—Adamınızın kan bedelinin size verilmesi için elli ye­min eder misiniz?» deyince onlar:
«— Öldürüldüğünü görmedik ve yanında değildik» dediler. Resûlullah (s.a.v.):
«— O halde elli yemin ederek Yahudiler sizin iddianız­dan kurtulur»[6] buyurunca, onlar:
«— Ya Resûlullah kâfir kavmin yeminlerini nasıl kabul ede­riz» dediler.[7]

Said oğlu Yahya der ki: Yesar oğlu Büşeyr, maktulün diyetini Resûlullah (s.a.v.) kendi verdi, dedi.
îmam Malik der ki: Bizdeki ittifaka göre alimlerin geçmişte ve yeni üzerinde ittifak ettikleri ve benim de güvendiğim kimselerden işittiğim şey, kasâmede önce davacıların yemin etmeleridir. Kasame ancak şu iki şeyden biriyle gerekir: Ya maktul, ölmeden önce kan bedelim falana aittir, (beni şu vurdu) der, ya da ölü sahipleri şüpheli delil getirir. Katil zanlısıyla ilgili delil kesin değilse, bu, davacıların davalı aleyhine yemin etmelerini gerektirir. îşte bize göre kasame ancak bu iki şeyden biriyle olur.[8]

imam Malik der ki: Bize göre kasden veya hata yoluyla olduğu iddia edilen ölüm olayında tatbikatın böyle olmasında ve insan­ların muamelelerinde kasameye Ölü sahiplerinin başlamasında ihtilâf yoktur.
îmam Malik der ki: Davacılar (kasden öldürme davasında) yemin ederlerse, ölülerinin kanına hak kazanırlar ve aleyhinde yemin ettikleri öldürülür[9] Kasame'de ancak bir kişi öldürülür,
iki kişi öldürülmez. Kan sahiplerinden yani maktulün akrabala­rından elli kişi elli yemin eder. Şayet sayıları elli kişiden az olur veya bir kısmı yemin etmekten kaçınırsa, diğerlerine tekrar yemin teklif edilip elli yemine tamamlanır. Ancak maktulün affetme yet­kisi olan yakınlarından biri yemin etmekten çekinirse o zaman kan davası düşer.
îmam Malik der ki: Ölünün yakınlarından katili affetme yet­kisi olmayanlardan biri yeminden kaçınırsa, diğerlerine tekrar yemin ettirilir. Şayet affetme yetkisi olanlardan biri yemin etmek istemezse, bir kişi de olsa Ölünün diğer sahiplerine tekrar yemin ettirilmez. Ölü sahipleri böylece yemin edince, bu defa davalılara yemin teklif edilir. Onlardan elli erkek (kendileri öldürmedikleri­ne ve öldüreni bilmediklerine) elli yemin eder. Şayet davalılar elli kişiden az ise, yemin edenlere tekrar yemin ettirilir. Davalı sadece bir kişi ise, o elli yemin eder ve kurtulur.[10]

imam Malik der ki: Öldürme hadisesindeki yemin ile diğer hususlardaki yeminler farklıdır. Çünkü biri diğerine borç verince hakkını vesika ve delille sağlama bağlamak ister. Ama birini Hdürmek isteyen bunu bir topluluk içerisinde yapmaz, tenha yer ar. Delille sabit olmayan yerde kasame olmasa ve kasame de diğer hukuki muamelelerde yapıldığı gibi yapılsa o zaman ölüle­rin kanları boşa gider, zayi olur ve bu şekildeki hükmü bilenler insanların kanını akıtıp öldürmeye cesaret ederlerdi. İnsanların adam Öldürmekten kaçınması ve katil zanlısının da bu gibi durumda maktulün sözü ile sorumlu tutulmaması için kasamede öldürülenin sahiplerinden başlanılması gerekli kılındı.
imam Malik der ki: Az sayıda bir topluluk maktulü Öldürmek­le itham edilip de ölü sahipleri bunların yemin etmelerini teklif ederlerse, onlardan her biri kendi adına elli yemin eder, yoksa elli yemin bunların sayısına taksim edilmez.
îmam Malik der ki: Bu konuda işittiğim sözlerin en güzeli bu­dur.
îmam Malik der ki: Kasame (yemin etmek) maktulün asabesine (baba tarafından erkek akrabalarına) düşer, onlar yeminleriyle kısas yapılan kan davacılarıdır,




[1] Kasame, lugatta yemin etme anlamınadır. İslam hukukunda ise, bir kimse öldürülmüş olarak bulunur da mahkemede katilinin kim olduğu kesin delil­le isbat edilemezse maktulün velileri veya ölü olarak bulunduğu yerin sahi­bi ya da halkına elli yemin ettirilmesidir, Kasamenin meşru olduğunda, dört mezhep görüş birliği içerisindedir. Fakat bunun uygulanmasında ihtilaf et­mişlerdir. Bu bahisde onu göreceğiz.
[2] Muhayyısa ve Huveyyısa ensardan Abdullah b, Mesud'un oğullarıdır. Mak­tul Abdullah ile kardeşi Abdurrahman da bunların kardeşi Sehl'in oğullan­dır.
[3] O zaman müslumanlarla Hayber Yahudileri arasında sulh anlaşması vardı.
[4] Davacılar yemin etmekten kaçındıkları için, Resûlullah (s.av.) bu defa dava­cılara yemin teklif edip etmeyeceklerini sormuştur ki Şafii ve Malikiler'e gö­re de tatbikat böyledir. Davacılar onların yeminlerini de kabul etmek istemeyince, Resûlullah (s.a.v.) olayın daha fazla sürüncemede kalmasını önlemek ve bu sebeple Ya­hudilerle ölü sahipleri arasında çıkacak ihtilafı önlemek için maktulün di­yetini kendi malından veya devlet hazinesinden ödemiştir. . Ayrıca burada gayri müslimlerin yeminlerinin geçerli olduğunu öğreniyo­ruz. Şayet onların yeminleri muteber olmasaydı, Resûlullah (s.a.v.) onlara yemin teklifinde bulunmazdı. Ölü sahipleri onlara düşmanlık ve kızgınlık­larından dolayı yeminlerini kabul etmemiştir.
[5] Buharı", Ahkâm, 93/38; Müslim, 28/1, no: 6; Şeybanî, 681.
[6] Bu hadise istinaden îmam Malik, Şafii ve Ahmed b. Hanbel böyle faili meç­hul katil hadiselerinde elli yemin maktulün velilerine yani davacılarına et­tirilir, derler. Hanefiler ise, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in —Delil getir­mek davacıya, yemin etmek de inkâr edene, (başka bir rivayette) davalıya aittir.» hadisi şerifini alarak, yemin maktulün bulunduğu yer­den davacıların seçeceği elli davalıya ettirilir, derler.
[7] Ebu Ömer der ki: Bu hadisin mürsel oluşunda Malik'e muhalefet yoktur. Sahihayn ve başkalarında, Beşir-Sehl b. ebi Hayseme-Râfî b. Hadîc yoluyla mevsuldür: Buharı, Diyât, 87/22; Müslim, Kasame, 28/1, no:2.
[8] Mücerred ölüm olayıyla kasame sabit olmaz. Ortada bir şüphenin bulunma­sı gerekir. Dört mezhep bu hususta görüş birliği içerisindedir. Ancak bu şüp­henin ne olduğunda ihtilaf edilmiştir. Hanefiler'e göre, adamın kendi eceliy­le değil de başkaları tarafından öldürülmüş olduğuna dair üzerinde bir iz bulunması ve maktulun belirli kimselerin mülkünde bulunmuş olması ye­terlidir.
[9] Hanefiler'e göre, kasame neticesinde kısas hükmü verilmez, diyetle hükme­dilir. Katil bulunmaz, Ölünün bulunduğu semt halkı elli yemini ederlerse, neticede maktulün varislerine diyet vermelerine hükmolunur.
[10] Hanefiîer'e göre, davacılara yemin gerekmediğini daha Önce kaydetmiştik.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması
« Posted on: 28 Mart 2024, 11:10:48 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması rüya tabiri,Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması mekke canlı, Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması kabe canlı yayın, Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması Üç boyutlu kuran oku Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması kuran ı kerim, Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması peygamber kıssaları,Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanması ilitam ders soruları, Yemine Ölü Sahiplerinden Başlanmasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes