Konu Başlığı: Veba Hastalığıyla İlgili Hadisler Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 25 Ekim 2011, 15:49:23 Veba Hastalığıyla İlgili Hadisler 22. Abdullah b. Abbas (r.a.)'dan: Ömer b. Hattab (r.a.) Şam'a gitti. Serg'e[18] varınca kendisini ordu komutanları Ebu Ubeyde b. el-Cerrah ve arkadaşları karşıladılar ve Şam diyarında veba salgınının baş gösterdiğini haber verdiler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.): «-— Bana ilk muhacirleri çağır» dedi. Ben de çağırdım. Hz. Ömer (r.a.) onlara veba hastalığının meydana geldiğini haber vererek, istişarede bulundu. Aralarında ihtilâf çıktı. Bunlardan bir kısmı: «— Sen bir görev için çıktın. Bundan geri dönmeni uygun görmüyoruz» dediler. Bir kısmı da: «— İnsanların geri kalanı ve Resûlullah (s.a.v.)'in ashabı seninle beraberdirler, onları vebaya atmanı doğru görmüyoruz» deyince, Hz. Ömer (r.a.): «— Yanımdan uzaklasın,» deyip, sonra «bana Ensarı çağırın» buyurdu. Ben de onları çağırdım. Hz. Ömer (r.a.) onlarla da istişarede bulundu. Onlar da muhacirlerin dediklerini söyleyip ihtilâf ettiler. Hz. Ömer (r.a.) onlara da: «— Benden uzaklasın» dedi, sonra: «— Bana burada bulunan Mekke fethi muhacirlerini, Kureyş büyüklerini çağır» dedi. Ben de onları çağırdım. Onlardan hiç biri ihtilâf etmedi ve: «— Adamlarla beraber geri dönmen ve onları veba tehlikesine atmaman kanaatindeyiz» dediler. Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.), insanlara şöyle seslendi: «Ben sabahleyin hayvanıma binerek Medine'ye geri döneceğim. Siz de buna göre hazırlanın», deyince, Ebû Ubeyde (r.a.): «— Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun?» dedi. Hz. Ömer (r.a.) şöyle cevap verdi: «— Ey Ebû Ubeyde, keşke bunu senden başkası söyleseydi! Evet Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz.[19] Bana söyle bakalım: Senin develerin olsa, iki yamaçlı bir vadiye inseler. Bu yamaçlardan biri otlu diğeri çorak, otsuz olsa, sen develeri bol otlu yerde otlatsan, Allah'ın kaderiyle otlatmış olmaz mısın? Çorak yerde de otlatsan yine Allah'ın kaderiyle otlatmış olmaz mısın?» Bu sırada, daha Önce bir işi için aralarından ayrılmış olan Abdurrahman b. Avf (r.a.) gelip: «— Bu hususta benim bilgim var. Resûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işittim: «Bir yerde veba hastalığını işitirseniz oraya gitmeyiniz. Bir yerde de veba hastalığı çıkar da siz orada bulunursanız vebadan kaçarak oradan çıkmayınız» Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.), Allah'a harhdedip Medine'ye döndü.[20] 23. Amirin babası Sa'd b. Ebî Vakkas (r.a.) anlattı: Üsame b. Zeyd (r.a.)'a: «—Vaba hastalığı hakkında Resûlullah (s.a.v.)'den ne işittin?» diye sorduğumda: «— Resûlullah (s.a.v.): «Veba, yahudilerden bir gruba veya sizden önce yaşayan bir ümmete gönderilmiş bir azabdır. Siz bir yerde bu hastalığın çıktığını duyarsanız oraya girmeyiniz. Sizin bulunduğunuz bir yerde de bu hastalık çıkarsa hastalıktan kaçarak oradan çıkmayınız» buyurdu»[21] dedi. Malik der ki: Ebu'n-Nadr «Sizi oradan sadece kaçış çıkarır» demiştir. 24, Rabia oğlu Amir oğlu Abdullah'dan: Ömer b. Hattab (r.a.) Şam'a gitti. Serg'e varınca Şam'da veba salgını çıktığı kendisine haber verildi. Bunun üzerine Abdurrahman b. Avf (r.a), Hz. Ömer (r.a.)'a Resûlullah (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu haber verdi; «— Bir yerde veba salgını çıktığını duyarsanız oraya gitmeyiniz. Bulunduğunuz bir yerde de veba çıkarsa bundan kaçarak oradan çıkmayıniz.» Bunun üzerine Hz. Ömer (r.a.), Serg'den geri döndü.[22] 25. Salim b. Abdullah der ki: Ömer b. Hattab (r.a.) ordusuyla Serg'den Abdurrahman b. Avf (r.a.)'in rivayet ettiği hadisden dolayı geri döndü. 26. îmam Malik'e Ömer b. Hattab (r.a.)'in şöyle dediği rivayet edildi: «— Şüphesiz ki Rukbe'deki[23] bir ev bana göre Şam'daki on evden daha hayırlıdır.» İmam Malik der ki: Hz. Ömer (r.a.) bu sözüyle Şam'da şiddetli vebaya yakalanmaktansa vadide sağlıklı yaşamak daha hayırlıdır demek istiyor. [18] Serg, Tebuk vadisinde bir kasabadır. Medine'ye 13 konak uzaklıktadır. [19] Resûl-i Ekrem s.a.v. bir defa yıkılmaya yüz tutmuş bir duvarın yanından giderken oradan süratle geçtiğinde, kendisine «— Ya Resûlullah (s.a.v.), Allah'ın kazasından mı kaçıyorsunuz?»denince: «— Allah'ın kazasından Allah'ın kaderine sığınıyorum» buyurmuştur, tşte Hz. Ömer (r.a.)'ın yukarıdaki cevabı, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in bu buyruğundan alınmıştır. [20] Buharı, Tıb, 76/30; Müslim .Selam, 39/32, no:98. [21] Buharî, Enbiya, 60/34; Müslim, Selâm, 39/32, no:92. [22] Buharı, Tıb, 76/30; Müslim, Selâm, 39/32, no.100. Suriye, Mısır ve Irak'ı istila eden bu korkunç veba salgını hicri 17. yılda baş göstermiş ve aylarca devam etmişti. Hz. Ömer (r.a.), bu salgın haberi gelince olayı yerinde tetkik etmek üzere Medine'den hareket etmiş, Serge gelince, yukarıda kaydedilen sebeplerle Medine'ye geri dönmüştü. Hz. Ömer (r.a.) bir müddet sonra Suriye Emiri Ebû Ubeydeyi bir iş İçin yanına çağırmış, fakat Ebû Ubeyde şu cevabı vermişti: «Allah'ın kaderi değişmez. Ölümüm mukadder ise nerede olsam ölürüm. İslâm ordusunu terkederek yalnız başıma emin bir yere hareket etmiyeceğim. Malumunuz olsun.» Hz.Ömer bu mektubu okuyunca gözleri yaşarmıştı. Bu salgında Ebû Ubeyde ve ashabın bir kısım büyükleri de dahil olmak üzere tam 25 bin kişi ölmüştü. (Daha geniş bilgi için Bk. Şibli, Asr-ı saadet, c.4, s. 291 vd.) Hadis-i şerifden bir yerde veba, kolera gibi salgın hastalık belirirse oraya girmememiz emrediliyor. Böyle bir yere girmek, kendimizi bilerek tehlikeye atmak demektir. Yüce Rabbimiz, el-Bakara sûresinin 195. âyet-i kerimesinde «Canlarınızı kendi ellerinizle tehlikeye atmayın» buyurur. Yine Hadis-i şerifin veba çıkan yerde bulunuyorsak başka yere gitmemiz hakkındaki bölümüne alimler değişik açıklamalarda bulunmuşlardır. Her halde bunun sebebi de hastalığı diğer yerlerdeki insanlara bulaştırmak ihtimali olsa gerektir. Bugün modern tıbbın tatbik ettiği karantina usûlü de budur. [23] el-Bâcî der ki: Rukbe, Mekke ile Irak arasında olup Amir oğullarının yeridir. İbn Abdülber ise Taif de bir vadidir, demiştir. |