> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Muvatta > Talakla Alakalı Hadisler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Talakla Alakalı Hadisler  (Okunma Sayısı 926 defa)
15 Ekim 2011, 16:41:09
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 15 Ekim 2011, 16:41:09 »



29. Talakla Alakalı Hadisler


76. Ibn Şihab'a rivayet edildi: Sakîf kabilesinden bir kişi[39] müslüman olduğu zaman on karısı vardı. Resûlullah (s.a.v.) ona: «Dört karın kalsın, diğerlerini boşa» buyurdu.[40]

 

77. Ömer b. Hattab der ki: «Bir kadını kocası bir ya da iki talak ile boşadıktan sonra ona dönmez, nihayet kadın başkasıyla evle­nir, o da ölür ya da kendisini boşarsa, birinci kocası tekrar o kadın­la evlenebilir. Bu takdirde, o kadına geriye kaç talak kalmışsa o kadar talakla sahip olur.»[41]

îmam Malik der ki: Tatbikat bizce de ittifakla böyledir.

 

78. Sabit b. el-Ahnef der ki: Ben, Zeyd b. el-Hattab'm oğlu Abdurrahman'ın bir Ümmü Veledi ile evlenmiştim. Zeyd b. el-Hattab'm oğlu Abdurrahman'ın oğlu Abdullah beni yanma çağır­dı. Gittim. Yanına girince bir de ne göreyim. Orada bir kırbaç, iki demir bukağı ve benim için hazırladığı iki köle var. Dedi ki: «Onu boşa! Yoksa Allah'a yemin ederim ki sana şöyle şöyle yaparım.» Bunun üzerine, ben de: «O bin talak ile boş olsun» dedim ve yanın­dan çıktım. Mekke yolunda Abdullah b. Ömer'e yetiştim ve ona başıma gelenleri anlattım. Abdullah kızdı ve dedi ki: Bu (zorlan­dığın) için talak sayılmaz, karın sana helaldir. Ona dönebilirsin, îçim rahat etmedi, O günlerde Mekke emin olan Abdullah b. Zübeyr'e gittim. Başımdan geçeni ve Abdullah b. Ömer'in bana de­diğini ona anlattım. Bana «karın sana helaldir, ona dön» dedi ve Medine valisi Câbir b. el-Esved ez-Zührî'ye Abdullah b. Abdurrah-man'ı cezalandırmasını ve benimle karımı serbest bırakmasını yazdı. Medine'ye dönünce Abdullah b. Ömer'i izniyle karısı Safiyye, karımı zifafa hazırladı. Sonra Abdullah b. Ömer'in düğün günü, yemeğe davet ettim. O da (davetimi kabul ederek yemeğe) geldi.[42]

 

79. Abdullah b. Dinar der ki: Ben Abdullah b. Ömer'i «liiddeti-hinne» kelimesine «kubul» kelimesini ilâve ederek âyeti «Ey pey­gamber, karılarınızı boşadığınızda onları iddet esnasında boşa-yın»[43] şeklinde okuduğunu işittim.

İmam Malik der ki: Abdullah b. Ömer, bu kıraatıyla kocanın, karısını her temizliğinde bir talak ile boşamasını kasdetmiştir.

 

80. Urve'den: (İslamdan önce) bir adam karısını boşayıp daha iddeti bitmeden ona dönmek istese bin talakla dahi boşasa karısı­na dönebilirdi. (O zaman) adamın biri (zulmetmek kasdıyla) karı­sını boşadı, iddetinin bitmesi yaklaşınca ona döndü. Sonra tekrar boşadı. Sonra da dedi ki: «Vallahi bana dönmene engel olacağım. İddetinin bitmesi yaklaşınca sana dönüp tekrar boşamakla iddetin uzayıp gideceğinden başka kocayla da evlenemeyeceksin.» Bu­nun üzerine yüce Allah şu âyeti indirdi: «{Vukuundan sonra tekrar karı-koca hayatına dönülebilecek) boşama iki defa­dır. (Sonra koca karısına dönerek) iyilikle evli kalır, ya da istedi­ği kişiyle evlenmesi için onu sei'best bırakır.»[44] Bunun üzerine, o günden itibaren karısını boşayan ve boşamayan herkes, eski adet­lerini bırakarak Allah'ın emri üzerine hareket ettiler.[45]

 

81. Sevr b. Zeyd ed-Dîlî'de: (Islamdan önce) kişi, karısını bo-şar, ihtiyacı da olmadığından onunla evli de kalmak istemez, (sırf) iddetini uzatmak suretiyle zarar vermek için ona dönerdi. Bunun üzerine Yüce Allah (c.c.) «Zarar vermek kasdıyla aşırı gide­rek o kadınları tutmayın, kim böyle yaparsa kendisini aza­ba maruz bırakır.»[46] buyurdu. Böylece Allah onlara nasihat ediyordu.

 

82. Saîd b. el-Müseyyeb ve Süleyman b. Yesar'a sarhoşun ver­diği talakın hükmü soruldu. Onlar da şöyle dediler: «Sarhoş boşarsa talakı vaki olur. Öldürürse kısas olarak kendisi de öldürülür.»

imam Malik der ki: Hüküm bizce de böyledir.[47]

Said b. Müseyyeb şöyle derdi: Bir adam karısını beslemekten aciz ise birbirinden ayrılırlar.

imam Malik der ki: Kendilerine yetişmiş olduğum Medine ulemasının görüşü de bu şekildedir.




[39] Bu kişi, Gaylan b. Seleme es-Sekafî'dir.

[40] îbn Abdülber der ^i; Muvatta ravileri ile tbn Şihab ravilerinin çoğu böyle ri­vayet ettiler:

Tirmizî ve tbn Mace, mevsûl olarak rivayet ederler. Tirmizî, 9- Nikâh, 33; tbn Mace, 9 -Nikâh, 40.

[41] Hanefi mezhebin-e göre, üç talakla sahib olur. (Mergınanî, c.2, s.11).

[42] Ebû Hanife'ye göre, mükrehin (boşamaya zorlanan kişi) talakı vakidir. Na-hai ve Şa'bi de aynı görüştedirler. Said b. el-Müseyyeb'den de bu şekilde bir rivayet vardır. Malikiler, Resûlullah (s.a.v.)'ın şu hadisine dayanmakta­dırlar: «Zor karşısında talak vaki olmaz.» Bu hadise göre karısını boşama­ya zorlanan kimsenin talakı (delinin verdiği talak gibi) muteber değildir. Abdullah b. Ömer, Abdullah b. ez-Zubeyr, Ömer b. Hattab, Ali b. Ebi Talib, İbni Abbas ve Ömer b. Abdulaziz bu durumda olan kimsenin talakı vaki ol­maz diye fetva vermişlerdir. Şafiî'ye göre de hüküm böyledir. Münteka c. 4 s. 124).

[43] Talak: 1

[44] Bakara: 2/229

[45] Bu hadis mürseldir. Ayrıca mevsul olarak rivayeti için Bk. Tirmizi; 11 Talak, 16

[46] Bakara: 2/231

[47] Sarhoş, karısını boşarsa talak vaki olur, birini haksız yere öldürürse kısas olarak öldürülür. Ömer b. el-Hattab, Ali b. Ebî Talib, Nehaî, Şa'bi, İbn Sîrin ve fukahamn çoğunluğunun görüşü böyledir. İmam Malik, Ebû Ha-nife, Evzaî ve Sevri de bu görüştedirler, tmam Şafii'nin bu hususta iki gö­rüşü vardır:

1- Sarhoşun talakı vaki olur. Şafiî imamlarının çoğunluğu bu görüştedir.

2- Sarhoşun talakı vaki olmaz. Müzenî'nİn görüşü de böyledir Osman b. Af-fan, Rabîa ve Yahya b. Said el-Ensarî'den de böyle rivayet edildi. Talak vaki olmasında asıl olan delil şudur: Hırsızlıktan dolayı elinin kesil­mesi,, birini haksız yere öldürdüğü için kısas yapılması gereken kişinin verdiği talak da vaki olur.

Kadı Ebu'l-Velid der ki: Yukarda söz konusu olan sarhoşun şuuru tama­men kaybolmamıştır. Aklının başında olup olmadığı, istediğini istediği şe­kilde yapabilme siyi e belli olur. Şuuru tamamen kaybolmamış bir sarhoş, bir kişiyi haksız yere öldürürse ittifakla kısas gerekir. Adanı bayılma dere­cesinde sarhoş olmuş, hiç aklı başında kalmamış, ne yaptığını bilmiyorsa bunun verdiği talak geçerli değildir. Zaten bu şekildeki bir kişi vurmaya kadir olamadığı gibi, öldürmeyi ya da başka bir şeyi de kastedemez.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Talakla Alakalı Hadisler
« Posted on: 27 Nisan 2024, 04:25:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Talakla Alakalı Hadisler rüya tabiri,Talakla Alakalı Hadisler mekke canlı, Talakla Alakalı Hadisler kabe canlı yayın, Talakla Alakalı Hadisler Üç boyutlu kuran oku Talakla Alakalı Hadisler kuran ı kerim, Talakla Alakalı Hadisler peygamber kıssaları,Talakla Alakalı Hadisler ilitam ders soruları, Talakla Alakalı Hadislerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes