๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Muvatta => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 26 Ekim 2011, 15:27:23



Konu Başlığı: Kuranı Kerimle İlgili Diğer Rivayetler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 26 Ekim 2011, 15:27:23
4. Kur’an-ı Kerim'le İlgili Diğer Rivayetler


5. Ömer b. Hattab'dan: Hızam'in torunu Hişam b. Hakîm'in Furkan sûresini Resûlullah'in (s.a.v,) bana öğrettiği ve benim okuduğum gibi okumadığını gördüm. Neredeyse bu yüzden ona çıkışacaktım. Namazdan çıkıncaya kadar bekledim. Sonra cübbesinden tutarak onu Hz. Peygambere kadar götürdüm. Resûlullah'a (s.a.v.):
«— Ya Resûlallah! Bu zat Furkan sûresini senin bize okudu­ğun gibi okumuyor.» dedim. Resûlullah (s.a.v.):
«— Onu bırak!» dedi ve Hişam'a:
«—Oku bakayım Hişam!» buyurdu. Hişam bildiği gibi oku­du. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.):
«— Böyle nazil oldu.» buyurdu. Daha sonra bana: «— Sen de oku!» dedi. Okudum.
«—Böyle de nazil oldu. Bu Kur'an yedi harf üzerine na­zil oldu. Onun için kolayınıza gelen şekilde okuyunuz.» buyurdu.[4]
 
6. Abdullah b. Ömer'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuş­tur:
«Kur'an'ı öğrenen kimse bağlı devenin sahibi gibidir. Eğer devesine göz kulak olursa ona sahip olur, şayet onu serbest bırakırsa devesi çeker gider.»[5]

 
7. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in eşi Hz. Aişe'den: Haris b. Hişam, Hz. Peygamber'e kendisine vahyin nasıl geldiğini sordu. Resûlul­lah (s.a.v.) da:
«— ...Bazen çan sesi şeklinde gelir. Bana en zor geleni de bu­dur. Ses kesildiği zaman ben vahyedilen şeyi iyice anlamış olur­dum. Bazen de melek insan şekline bürünerek bana vahyi getirir; bu durumda melek, (Cebrail) benimle konuşur ve ben söyledikle­rini iyice Öğrenirdim.» cevabını verdi.
Soğuk bir gecede Hz. Peygamber'e vahiy geldiğini gördüm. Vahyi alma durumundan kurtulunca baktım ki alın damarı çatla­mış gibi ter akıyordu.[6]
 
8. Hişam b. Urve babasından naklediyor: 'Abese ve tevellâ' sûresi Abdullah b. Ümmi Mektum'la ilgili olarak nazil olmuştur. Bu olay şöyle cereyan etti: Abdullah, Hz. Peygamber'e geldi.
«— Ya Muhammed! Yanına gelebilir miyim?» dedi. O sırada Resulullah'in (s.a.v.) yanında müşriklerin ileri gelenlerinden biri vardı. Bunun üzerine Peygamberimiz, Abdullah'ı duymazdan ge­lerek kafasını öbür tarafa çevirdi ve yanmdakine hitaben:
«— Falanın babası! Söylediklerimi kabul etmekte zor­luk mu görüyorsun?» buyurdu. Adam:
«— Tanrılara akıtılan kanlar hakkı için söylediklerini kabul etmekte bir zorluk görmüyorum...» diye karşılık verdi. Bunun üzerine «Yanına âmâ biri geldi diye peygamber yüzünü asıp çevirdi.,.» mealinde başlayarak devam eden Abese sûresi nazil oldu.[7]
 
9. Zeyd b. Eşlem babasından naklediyor: Resûlullah (s.a.v.) Hudeybiye seferine çıktığı zaman Ömer b. Hattab da kendisiyle beraber yürüyordu. Ömer herhangi bir meseleyle ilgili bir şey sor­du. Peygamberimiz cevap vermedi. Sonra Ömer (r.a.) tekrar sor­du. Yine cevap vermedi. Üçüncü defa yine sordu, bu sefer de cevap vermeyince Ömer kendi kendine:
«— Anan yokluğuna yana Ömer! Resûlullah'a (s.a.v.) tam üç sefer soru sordun, hiç birinde sana cevap vermedi.» diye söylendi. Daha sonrasını Hz. Ömer şöyle anlatıyor: «...Bunun üzerine deve­mi sürerek halkın ta önüne kadar ilerledim. Bu olayla ilgili hak­kımda te'dip edici herhangi bir âyet inmesinden de korktum. Çok geçmeden bana seslenen bir çığlık duydum. Korktuğum başıma geldi, diyerek hemen Resûlullah'ın (s.a.v.) yanına vardım. Selam verdim. Resûlullah (s.a.v.): «Bu gece bana bir sûre nazil oldu. (Benim için üzerine güneşin doğduğu her şeyden (dünya­dan) daha değerlidir.» buyurarak Fetih sûresini okudu.[8]
 
10. Ebû Saîd'den: Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu duydum: «Aranızdan öyle bir grup çıkacak ki onların namazları yanında siz kendi kıldığınız namazları, onların oruçları yanında kendi oruçlarınızı, amelleri yanında da kendi amellerinizi azımsayacaksınız. Onlar Kur'an okuyacaklar fakat kalpten okumadık­ları için boğazlarından aşağı geçmeyecek; okun yaydan çıktığı gibi onlar da dinden çıkacaklar. Ok demirine bakarsın, kan izi göremezsin, okun gövdesine bakarsın bir şey göremezsin. Okun yelesi­ne (tüyüne) bakarsın, orada da bir iz bulamazsın. Böylece okun ge­zine (ucuna) kan bulaşıp bulaşmadığında şüphe edersin.[9]
 
11. imam Mâlik'den duyduğuma göre Abdullah b. Ömer, Ba­kara sûresini öğrenmek için üzerinde tam sekiz sene durmuştur.[10]

 

[4] Buharı, Husûmât, 44/4; Müslim, Salatul-Musafırîn, 6/271; Şafiî, Risale, no: 752.
[5] Buharı, Fedâilu'l-Kur'an, 66/23; Müslim, Salâtu'l-Musafirîn, 6/226, Ayrıca bkz. Şeybanî, 174.
İşte Kur'an öğrenen kimsenin durumu da böyledir. Öğrendiğini tekrar eder­se unutmaz,tekrar etmezse başıboş bırakılan deve misali unutur gider.
[6] Buharı, Bedu'1-Vahy, 1/2; Müslim, Fedâil, 43/87.
[7] Tirmizî (Tefsir, 44/80), mevsul olarak rivayet eder.
[8] Buharı, Megazî, 64/35.
[9] Buharı, Fedâilu'l-Kur'an, 66/36; Müslim, Zekât, 12/148.
[10] Abdullah b. Ömer, bütün diğer ashabı kiram gibi sûre içindeki emirlerin ta­mamını yaşayışında tatbik etmedikten sonra o sûreyi öğrendiğini kabul et­mezdi.


Konu Başlığı: Ynt: Kuranı Kerimle İlgili Diğer Rivayetler
Gönderen: Ceren üzerinde 16 Temmuz 2017, 17:28:07
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri kur ani kerimi okuyan ve hayatina rehber edinen kullardan olalim insallah...


Konu Başlığı: Ynt: Kuranı Kerimle İlgili Diğer Rivayetler
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Temmuz 2017, 02:40:00
Ve Aleyküm Selam.  Mevlam bizlere Kur'an-ı Kerimi kendine rehber edinenlerden eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Kuranı Kerimle İlgili Diğer Rivayetler
Gönderen: Mehmed. üzerinde 17 Temmuz 2017, 15:40:45
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur an yolundan ayırmasın Rabbim paylaşım için razı olsun