๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Muvatta => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 22 Ekim 2011, 15:31:25



Konu Başlığı: Göz Değmesinden Dolayı Abdest Almak
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 22 Ekim 2011, 15:31:25
1. Göz Değmesinden[1] Dolayı Abdest Almak


1. Sehl b. Huneyfin torunu Muhammed b. Ebû Ümame'den: Babamın şöyle dediğini duydum:
«— Babam, Sehl b. Huney, Harrar'da[2] gusül yaptı. Üzerindeki cübbesini çıkarmıştı. Amir b. Rebîa da bakıyordu. Sehl, cildi güzel, beyaz bir adamdı.»
Ebû Ümame devamla diyor ki, Âmir b. Rebia ona:
«— Bakirelerin cildi bile bugün gördüğüm gibi değildir.» de­yince Sehl olduğu yere yıkıldı, elem ve acıları şiddetlendi. Resûlullah(s.a.v.)'e:
«— Sehl rahatsızlandı, seninle gidemiyecek.» dediler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) Sehl'in yanina gidince ona Âmirin ken­dine bakışını ve dediklerini anlattı.» Resûlullah (s.a.v.) de (Âmire hitaben):
«— Sizden biri kardeşini neden öldürüyor? Allah mübarek kıl­sın demeliydin! Göz değmesi vakidir; onun için (Sehl için) abdest al.» dedi.[3] Amir de onun (iyileşmesi) için abdest alınca Sehl Resû­lullah (s.a.v.) ile beraber gitti, hiçbir şikayeti kalmadı, rahatladı.[4]
 
2. Sehl b. Huneyf in oğlu Ebû Ümame'den: Âmir b. Rebia, Sehl b. Huneyf i gusül yaparken gördü ve:
«— Hiç güneş görmeyen ciltler bile bugünki gördüğüm gibi de­ğildir, demesiyle Sehl yıkıldı. Resûlullah (s.a.v.)'e gelerek:
«— Ya Resûlullah, Sehl b. Huneyf hakkında yapacak bir şeyin var mı? Vallahi başını kaldıramıyor.» dediler.
Resûlullah (s.a.v.):
«— (Ona nazar eden) birini itham ediyor musunuz?» diye sor­duğunda:
«— Amir b. Rehia'yı itham ediyoruz.» dediler. Resûlullah (s.a.v.) Amir'i çağırarak kızdı ve:
«— Sizden biri kardeşini neden (gözle) Öldürüyor? Ona bere­ketle dua etseydin ya! Şimdi onun için yıkan.» dedi. Amir de yüzü­nü, ellerini, dirsek ve dizlerini, ayak topuklarını ve böğürlerini bir kab içersinde yıkıldı. Sonra (O su) Sehl'in üzerine döküldü. Sehl de iyileşerek oradakilerle beraber gitti, hiç bir şikâyeti kalmadı.[5]



[1] Göz değmesi; haktır. Etkisi Allah'ın kudretiyle olur. Canlılar üze­rindeki tesirinde şüphe yoktur. Bu mevzuda, çok şeyler söylenmiştir. Fakat en doğrusu şu ki, Allah Teâlâ, âdeti böyle takdir etmiştir. Yani insan bir şeyi çok beğenir ve «Allah mübarek kılsın» diye bereketle dua etmeden o beğen­diği şey hakkında konuşursa ve o esnada kalbinde başkalarında olmayan bir kıskançlık duygusu ve haset bulunursa, o canlıda hastalanma, bozulma ve değişikliğe uğrama gibi şeyler meydana gelebilir. Hasedle olan bu bakış­ta, Allah'ın kudreti ile meydana gelen bir mana, karşı tarafı etkilemektedir. Ancak bakan ve baktığı şeyi çok beğenen kimse, «Allah mübarek kılsın» diye dua ederse, isabet edeceğinden korkulan bu mana iptal olur, tesiri kalmaz. Ama böyle bir duada bulunmazsa, Allah'ın takdir dediği şekilde bir tesir ce­reyan eder. (Bâcî, el-Münteka, c.7, s. 256).

[2] Medine'de bir su veya bir yer, ya da vadi adı.

[3] Burada abdest, bundan sonraki hadisi şerifte ise gusül zikredilmektedir. Bu mevzuyla ilgili açıklama, bundan sonraki hadisi şerifte yapılacaktır. Ancak burada Sünen-i Ebî Davud'da zikredilen şu hadisi şerifi de kayd etmek, isti­yoruz:
«Hz. Aişe'den (r.a.): Nazar eden kimseye abdest alması emredilirdi. Sonra da o suyla nazara uğrayan (göz değen) kimse yıkanırdı.» (Sünen-i Ebû Da-vud, c.4, s.9, Hadis no: 3880).

[4] Görünüşüyle mürseldir. Ala, Ebu Umame'nin bu hadisi babasından duydu­ğuna yorulur. Bazı senedlerinde Ebu Umame, "babam bana yıkandığını anlattı" şeklindedir.
Mevsul rivayetleri şöyledir: Buharı, 76- Tıb, 36; Müslim, 39- Selâm, 16, na 41.

[5] Görünüşte mürseldir. Ancak bu hadis babasından duyulmuştur. Ayrıca bkz. ibnMâce, 31-Tıb, 32.
Bundan Önceki hadisi şerifle abdest, burada ise yıkanma (gusül) zikredil­miştir. Ancak buradaki gusül de abdestteki fiillerle açıklanmıştır.Çünkü abdest bilindiği üzere belirli azaların yıkanmasıdır. Göz değmesinden dola­yı alman abdesti alimler şöyle tarif etmişlerdir: Bir kab içersinde su getirilir ve yere konulmadan biraz yüksekçe tutulur. Nazar eden kimse o sudan bir avuç alır, mazmaza yapar (ağzına ahr) sonra geri kaba boşaltır. Sonra ora­dan su ahr, bir defa yüzünü kabda yıkar. Sonra sol eliyle alır, sağ eline dö­ker, sonra sağ eliyle alır, sol elinin tersine (üzerine) döker. Sol eliyle sağ dir­seğini, sağ eliyle de sol dirseğini yıkar. Aynı şekilde, sol eliyle sağ ayağına, sağ eliyle sol ayağına su döker. Bundan sonra, yine aynı şekilde sol eliyle sağ dizine, sağ eliyle de sol dizine su döker. Bunların hepsi kabın üzerinde olur. Sonra da sağ böğrünü kabdaki suya sokar. Bileğinden dirseğe kadar ve ayak topuğundan dizine kadar olan kısımları yıkamaz. Bu şekilde abdest işi bi­tince, o su göz değen kimsenin arka taraftan başına dökülür. Yukarıdaki hadisi şeriflerde, Sehl ve Âmir (r.a.)'nın Resûlullah (s.a.v.)'in emrine uygun olarak böyle davranmaları neticesi, Selıl'in kendisine isabet eden göz değmesi rahatsızlığından kurtulduğunu görüyoruz. Fakat buradaki hikmet ve sebeplerin tahlilini yapmak mümkün değildir. Çünkü akıl her şeyin sırrını çözemez. Bundaki mananın akıl yoluyla anlaşıl­maması, bunu reddetmeyi gerektirmez. (Bâcî, el-Münteka, c.7, s. 256-57 ve Sünen-i îbn Mâce, s. 2, s. 1160'daki 3510 no.lu hadisin dipnotu).


Konu Başlığı: Ynt: Göz Değmesinden Dolayı Abdest Almak
Gönderen: Sümeyye üzerinde 22 Ekim 2014, 14:04:51
s.a.. , göz degmesi haktir ve birsey söylerken nazar etmeden masaallah digerek söylemek daha güzeldir..Önemli bilgiler elhamdulillah okumusuk olduk.Rabbim c.c razi olsun kardesim.