Konu Başlığı: Diyeti Suçlunun Kendi Malından Ödemesi Gereken Durumlar Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 01 Kasım 2011, 17:44:18 16. Diyeti Suçlunun Kendi Malından Ödemesi Gereken Durumlar Hişam, babası Urve'nin şöyle dediğini rivayet etti: «Kasden adam öldürmede diyeti, akilenin ödemesi gerekmez. Akile, ancak hata yoluyla öldürmenin diyetini öder».[33] ibn Şihab'in şöyle dediği rivayet edildi: «Tatbik edilen esasa göre âkile, kasden adam öldürme diyetini yüklenmez. Ancak kendileri isterlerse verebilirler.» îmam Malik der ki: îbn Şihab kasden adam öldürmede öldürülenin velileri katilin kısas yoluyla öldürülmesini affederlerse, o zaman diyeti, katilin kendi özel malından ödemesi gerekir. Ancak âkılesi gönül hoşluğuyla katile yardım etmek isterlerse edebilirler. îmam Malik der ki: Bize göre, tam diyetin üçte birinden az miktarlarını cinayeti işleyen kendi malından öder. Fakat diyet miktarı tam diyetin en az üçte birine ulaşınca o zaman âkılesi öder.[34] îmam Malik der ki: Bize göre ihtilafsız kabul edilen görüş şudur: Kasden adam öldürmede veya kısası gerektiren yaralamalarda diyet kabul edilirse, bunu suçlunun bizzat kendi malından ödemesi gerekir. Malı varsa öder. Yoksa borçlanır. Ödeme imkânı (33) Kasden adam Öldürmede diyet değil kısas gerekir. Ancak ölenin velileri affederse o zaman diyet verilebileceğini daha önce belirtmiştik. Akile: Katilin yakınlarıdır ki hata yoluyla öldürmelerde diyeti bunlar öder. Akilenin diyeti ödeme derecesi, sırasıyla şöyledir. a) Katilin üyesi bulunduğu hazineden maaş alan meslek grupları, askeri birlikler ve devlet memurları grupları gibi. b) Asabesi (baba tarafından erkek akrabaları), c) Bu iki grup yoksa devlet hazinesi. bulunca öder, âkılesinin bir şey ödemesi gerekmez. Ancak kendi istekleriyle ödemek isterse Ödeyebilirler. îmam Malik der ki: Kendi canına kasden veya hataen herhangi bir şekilde zarar veren kimseye âkılesi diyet vermez Bizde fukahanın görüşü böyledir. Kendi canına kasden zarar veren kimse için âkıleye diyeti gerekli kılan hiçbir kimseyi işitmedim. Yüce Allah'ın, Kur'an-ı Kerim'deki: «Katilin kısası veya diyetin bir kısmı, din kardeşi (öldürülenin velilerinden biri) tarafından affedilirse, diğer velilerin de buna uyarak katili sıkıştırmadan iyilikle diyet talep etmeleriykatilin de geciktirmeden eksiksiz diyeti ödemesi gerekir»[35] buyruğundan anlaşılan da budur. Ayeti Kerimenin açıklaması —Allahu alem—görüşümüze göre şöyledir: «Kime diyetten bir şey bağışlanırsa güzellikle buna tabi olsun, geciktirmeden ve eksiksiz diyeti maktulun velisine ödesin». îmam Malik der ki: Malları olmayan kadın ve çocukdan biri tam diyetin (yüz deve) üçte birinden azını gereketirecek bir cinayet işlerse, diyetin Ödenmesi kendilerine aittir. Mallan varsa diyet alınır. Yoksa borçlanmış olurlar. Âkılenin bir şey ödemesi gerekmez.[36] Babadan oğlunun cinayetinin diyeti alınmaz. imam Malik der ki: Bizim ihtilafsız görüşümüz şudur: Bir köle öldürülse, diyeti öldürüldüğü gündeki kıymetidir. Kıymeti ne kadar olursa olsun, hatta diyet miktarından az veya fazla da olsa, bunu katil kendi malından öder, Çünkü köle eşya hükmündedir. Katilin âkılesine diyet ödemek gerekmez.[37] [33] Ebû Hanife'ye göre, diyet miktarı tam diyetin yirmide birine ulaşınca âkile öder, bundan az miktarını cinayeti işleyen öder. [34] Sağ ise kendisine, ölmüşse mirasçılarına âkılesi diyet vermez. [35] Bakara: 178 [36] Diyet miktarı,tam diyetin üçte birinden az ise ,akılesinin diyet ödemesi gerekmez.Üçte biri ve daha fazla olursa aklilesi öder.Zarar veren süt çocuğu ise zarar boşa gider. [37] Şeybani 665 Hanefilere göre,hata yoluylu öldürülen köle ve cariyenin diyeti kendi kıymetleri kadardır.Ancak kölenin kıymeti hür erkeğin ve cariyenin kıymeti de hür kadının diyetine eşit ve daha fazla olursa hürriyetin şerefine binaen bunların diyetinden onar dirhem eksik verilir. |