๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => 7 Hadis İmamının İttifak Ettikleri Hadisler => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 16 Mart 2011, 15:50:32



Konu Başlığı: Zikir ve dua bölümü
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 16 Mart 2011, 15:50:32
OTUZDOKUZUNCU BÖLÜM
 
ZİKİR VE DUA BÖLÜMÜ [114]

 
1. "La Havle Ve La Kuvvete İlla Billah" (Güç Ve Kuvvet Ancak Allah'a Mahsustur) İfadesinin Fazileti

 

291. Ebu Mûsâ el-Eş'arî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

"Biz, bir seferde, Peygamber (s.a.v) ile birlikte idik. İnsanlar, açıktan tekbir alıyorlardı. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v):

Ey insanlar! Kendinize acıyın! 'Sizler, sağırı ve gaip olanı çağırmıyorsunuz Doğrusu siz, işiten yakın bir zata dua ediyorsunuz ki, o sizinle beraberdir [115] buyurdu.

(Ebu Musa sözüne devamla) der ki: Ben, Peygamber (s.a.v)'in arka-s nidaydı m ve "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh" (güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur) diyordum. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v), (banahi taben):

Ey Abdullah b. Kays! Sana, cennet hazinlerinden bir hazine göstereyim mi?' buyurdu. Ben de:

Evet, ey Allah'ın resulü!' dedim. Peygamber (s.a.v):

Lâ havle ve Iâ kuvvete illâ billâh [116] (güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur) de!' buyurdu. [117]

(Hadisin metni, Müslim'e aittir.) [118]

Konu ile ilgili bir rivayet ise şu ifade yer almaktadır:

Sizin dua etmekte olduğunuz (Allah), sizin her birinize binek (deves)inif1 boynundan daha yakındır. [119]

Bu hadis(in bu şekildeki metnin)i; Buhârî ile Müslim rivayet etmiştir. Ebu Davud'un konu ile ilgili rivayeti ise şu şekildedir.

Peygamber (s.a.v) bir dağ yolunda (hadisin ravisi dedi ki:) yada bîr tö" pede (yol) al(ıp yürüjdü. Derken dağ yolunda (yada tepede) bir adamın ni dası duyuldu. Sesi, "Lâ ilahe illallâhu vallâhu ekber" (Allah'tan başk ilah yoktur, Allah en büyüktür) (giderek) yükseldi. O sırada Resulullah (s.a.v) katırının üzerinde idi. (Sesin bu kadar yüksek olmasının anlamsızlığını b^' lirtmek için):

Sizler, sağırı ve gaip olanı çağırmıyorsunuz!1 buyurdu. Sonra  (Ebu Musa el-Eş'arî'ye hitaben):

Ey Ebu Musa yada ey Abdullah (b. Kays}! Sana, cennet haz»' nelerinden bir hazine göstereyim mi?' buyurdu. Ben de:

Evet, ey Allah'ın resulü!' dedim. Peygamber (s.a.v):

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh' (güç ve kuvvet ancak mahsustur) de! Buyurdu.[120]

Yine Ebu Davud'un, Buhârî ile Müslim'in bir rivayetine uygun başka bir rivayeti daha var. [121]

Tirmizî ise bu hadisi kısa bir şekilde rivayet etmiştir. Lafız, birbirine yakındır.



[114] Zikir"; anmak, hatırlamak gibi anlamlara gelmektedir.

Dua" kelimesi, sözlükte; çağırmak, davet etmek, rağbet etmek, yardım istemek gibi an-lamiara gelir. Çoğuîu, Deavâf'tır.

Dua; bir ibadet, kulluğun özü, Rabbe dönüş ve yönelişin adıdır. Kulluktan bahsedilen bir yerde, duadan bahsetmemek mümkün değildir.

Dua, kulun düşüncesinin Rabbe takdim edilmesi şeklidir. Kul, erişemeyeceği ve gücüyle elde edemeyeceği her şeyini, mutlak iktidar sahibi olan ALLAH'tan ister. Günümüzde sadece beş vakit namazın veya belli bir kısım ibadetin sonuna sıkıştırılarak küçültülen dua, gerçekte, hayatın ve hayat ötesinin en büyük lazımıdır. Dua; rıza-i ilahînin şifresi, cennet yurdunun da anahtarı, kalplerin şifası, ruhların gıdası, kulun Rabbine karşı şükran ve vefasıdır.

Kısaca dua; insan ile Aüah arasında bir haberleşme yada Üetişim olarak tanımlanabilinir. Dua ile insan, doğrudan doğruya Allah'a başvurmakta ve O'nunla konuşmaktadır. Dua eden insanın, bir taraftan Allah'a olan köklü bağımlılığını ifade ermesi, diğer taraftan da O'nun yüce kudretine duyduğu çok derin bir güven ve itimat, biri diğerinden ayrılmaz şekilde duada yer almaktadır.

Duanın, gerek organsal ve gerekse de ruhsal bir takım hastalıkları tedavi edici gücü ve özelliği, öteden beri bilinmektedir. Çünkü dua eden insan, kendisine hüe ve kurnazlık yapmak mümkün olmayan Allah'a her şeyi söyleyerek kendi kendisiyle İlgili ve kendisinin Allah'la ilişkisi konusundaki hakikati gizleyip saklamadan olduğu gibi anlatır. Düa, sesli yada sessiz, belli bir formüle göre yada insani durumun gerektirdiği yerde serbest ve sade ifadelerle yapılabilinir.

Yine dua, insanın duygularını, tepkilerini, istek ve ihtiyaçlarını ifade ettiği İçin duygu ve istekleri kadarda çeşitlidir, (ç)

[115] Allah'ın yakınlığından maksat; manevi yakınlıktır. Resulullah (s.a.v)'İn bunu söylemesine sebep olan; tekbirde seslerin yükseltilmesi olayı ve bunu men etmek için kullandığı ifade­ler, yüce Allah'ın manevi yakınlığına işaret edildiğini göstermektedir, (ç)

[116] kelimesi; hareket ve çare anlamına gelmektedir. Bu kelimenin başka türevleri de vardır. Hepsinde güç isteyen bir hareket ve bir yer değiştirme görülmektedir. Şu halde bu cümle; "§u veya bu şey", "şu yada bu iş" demeksizin hareket, güç, kuvvet gerektirenim halimizde, her işimizde, yaptığımız her iyilikte, işlediğimiz her amelde muhtaç olduğumuz güç ve kuvvetin Allah'tan geldiğini ifade etmektedir. "Hazine"nin buradaki anlamı ise, cennette biriktirilmiş olan sevaptır, (ç)

[117] Buhârî, Deavât 50, 67; Müslim, Zikr 44-47 (2704);'Ebu Dâvud, Vitr 26 (1526, 152/. 1528); Tirmizî, Deavât 57 (3461); Nesâî (el-Kübrâ), 4/398, 5/255, 6/137; Amelü'I-Yera ve'l-Leyl 1/364; İbn Mâce, Edeb 59 (3824); Ahmed b. Hanbel, 4/394, 402, 418

[118] Müslim, Zikr 44 (2704)

[119] Müslim, Zikr 46 (2704)                                                                                                       

[120] Bu hadis, bu lafzıyla tam olarak Ebu Dâvud'da bulunamamıştır. Benzeri rivayet Ebu Dâvud, Vitr 26 (1526, 1527); Buhârî, Deavât 67'de geçmektedir, (ç)

[121] Ebu Dâvud, Vitr 26 (1527); Buhârî, Deavât 67; Müslim Zikr 45 (2704)


Konu Başlığı: Ynt: Zikir ve dua bölümü
Gönderen: Sevgi. üzerinde 30 Aralık 2022, 03:59:12
La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim