๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Müttefekun Aleyh Hadisler => Konuyu başlatan: Vatan Var Olsun ! üzerinde 09 Ekim 2011, 21:26:43



Konu Başlığı: Yağmur İsteme Namazı Bölümü
Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 09 Ekim 2011, 21:26:43
9-) Yağmur İsteme Namazı Bölümü
(Kitabu Salâti'l-İstiskâ)


538-) Abdullah b. Zeyd (r.a.): "Hz. Peygamber (s.a.v.) yağmur is­temek için (namazgaha) çıktı ve ridasını ters çevirdi." demiştir.

Kendisinden gelen bir başka rivayette ise: "İki rekat namaz kıldı" demiştir. [569]

 
539-) Enes b. Mâlik (r.a.): "Hz. Peygamber (s.a.v.) yağmur duası dışında dua ettiği hiçbir şeyde ellerini kaldırmadı. Duada koltuk altının beyazlığı görülecek derecede ellerini kaldırırdı." demiştir.

(Hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yağmur duası dışında ellerini kaldırmadığı bildirilmiştir. Halbuki pek çok hadislerde -İmam Nevevî'nin tespitine göre 30 küsur rivayette- duada ellerini kaldırdığı bildirilir. "Duada koltuk altının beyazlığı görülecek derecede ellerini kaldırırdı." ifadesi problemi çözmektedir. Yani Efendimiz duada bu denli ellerini kaldırmazdı denilmek istenilmiştir. Yoksa Enes b. Mâlik (r.a.)'ın bu sözü, duada elleri kaldırma işleminin olmadığını ifade etmez.

Diğer taraftan sahih bir hadiste Hz. Peygamber (s.a.v.)'İn ellerinin dışını sema­ya çevirerek yağmur duası ettiği bildirilmiştir. (Müslim, istiskâ: i)Enes (r.a.)'ın "Yağmur duası dışında ellerini kaldırmazdı" şeklindeki ifadesi, ellerinin İçi yere dışı göğe gele­cek şekilde kaldırmazdı, anlamına da gelebilir. Yağmursuzluk ve diğer musibetlerden korunmak için dua edildiğinde ellerin ters çevrilmesi de bu nedenledir.) [570]

 

540-) Enes b. Mâlik (r.a.) anlatır: "Hz. Peygamber (s.a.v.) zama­nında kıtlık oldu. Hz. Peygamber (s.a.v.) cuma günü hutbe verdiği sı­rada Çöl halkından bir kimse ayağa kalktı ve: "Ey Allah'ın Rasûlü, mal­lar yok oldu, çoluk-çocuk aç kaldı. Bizim için Allah'a dua etsen" dedi. Rasûlüllah (s.a.v.) ellerini kaldırdı -Biz bu sırada gökte hiçbir bulut görmüyorduk- Canımı elimde tutan Allah'a yemin olsun ki, bulutlar ko­ca dağlar gibi kabarana değin ellerini indirmedi. Sakalından yağmurun damladığını gördüğüm ana kadar minberden inmedi. O gün, ertesi gün ve sonraki günlerde sürekli gelen cumaya kadar bize yağmur yağdı. Aynı kişi yahut bir başkası kalktı ve: "Ey Allah'ın Rasûlü, evler yıkıldı, mallar su altında kaldı, bizim için Allah'a dua etsen." dedi. O da ellerini kaldırdı ve: "Allah'ım etrafımıza yağdır, üzerimize değil." bu­yurdu. Eliyle işaret ettiği bulut kümesi açıldı. Medine seması etrafı ka-Pal" üstü açık bir alan gibi oldu. Kanat Vadisi bir ay aktı, etraftan gelen herkes bol yağmur yağdığını söyledi." [571]

 

541-) Hz. Aişe (r.a.): "Hz. Peygamber (s.a.v.) gökyüzünde yağmur lrnali olan bir bulut gördüğünde gider gelir, girer çıkar, yüzünün

rengi değişirdi. Yağmur yağdığında ise bu tedirginliği kendisinden gide-ırdi-   Hz. Aişe (r.a.) bu durumunu kendisine bildirmiş O da: "Ne bibu: «Onlar o azabı vadilerine doğru gelen bir bulut gördük erinde: "Bu, bize yağmur getiren buluttur" dedi­ler. Hayır, bu gelmesini istediğiniz, içerisinde elim bir azab bu­lunan rüzgardır.» (Ahkâf: 24) ayetinde helak olan kavmin söyledi-ği gibi bir şey olabilir, "buyurmuştur." demiştir. [572]

 

542-) Hz. Peygamber (s.a.v.)'in hanımı Hz. Aişe (r.a.): "Rasûlüllah (s.a.v.)'i, küçük dilini göreceğim derecede gülerken görmedim. Kendisi sadece tebessüm ederdi. Yağmur yüklü bulut veya rüzgar gördüğünde yüzünde (isteksizlik) sezilirdi." demiştir. Kendisi: "Ey Allah'ın Rasülü, in­sanlar yağmur yüklü bulut gördüklerinde, içerisinde yağmur olması ü-midiyle sevinirler. Halbuki seni, bulutu gördüğünde yüzünde isteksizlik sezilir görüyorum?" demiş. O da: "Ey Aişe, onun içerisinde bir a-zabın, rüzgar/a helak olan toplumun azabının olmasından kim beni emin kılar? O top/um, azabı gördüğünde: "Bu, bize yağ­mur getiren buluttur" demişlerdi." buyurmuştur. [573]

 

543-)  İbni  Abbâs (r.a.)'dan.   Hz.  Peygamber (s.a.v.):   "Saba (gündoğusu) rüzgarı ile muzaffer oldum. Âd Kavmi de günba-

tısı rüzgarıyla yok oldu. "buyurmuştur.

(Gündoğusu rüzgan, Hendek Savaşı'nda şiddetli eserek Kureyşiiler'in tüm er­zak ve mühimmatını telef etmiş bu nedenle Medine kuşatmasına son vermişlerdir «Size birtakım ordular geldiğinde onların üzerine şiddetli rüzgar ve sizin görmediğiniz ordular gönderdik.» (Ahzâb: 9) ayeti ile bildirilen rüzgar da budur.

Günbatisı ise «Âd'e gelince, onlar da uğultulu azgın bîr fırtına ile yok edildi. Allah onu yedi gece, sekiz gün peş peşe üzerlerine gönderdi.» (Hakka: 6-9) ayetinde bildirildiği gibi Hûd Peygambere yardım için gönderilip Âd Kavmi'ni helak etmiştir.) [574]


[569] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 176.

[570] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 177.

[571] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 177.

[572] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 177-178.

[573] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 178.

[574] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 178.