Konu Başlığı: Tefsir Bölümü Gönderen: Vatan Var Olsun ! üzerinde 07 Ekim 2011, 19:29:25 54-) Tefsir Bölümü (Kitâbu't-Tefsîr) «Hani: "Şu ş:hre girin, orada dilediğiniz yerde bol bol yeyün, boyun eğerek kapıdan girin ve "Hitta (=bizi affet) deyin kî biz t-e hatalarınızı başlayalım, biz güzel davrananlara daha fazlası t da veririz." demiştik de o zalimler, bu sözü kendilerine söylenenden bpşka bir sözle değiştirdiler» (Bakara: 58-59) ayetinin tefsiri. [2004] 1972-) Ebû Hureyre (r.a.)'dan. Hz. Peygamber (s.a.v.): "İsrailoğullan'na: "Kapıdan boyun eğerek girin ve "Hitta (bizi affet)" deyin" denildi. Onlar da kıçtan üzerinde sürünerek girdiler, kendilerinden istenilen sözü de "Hıttatun, Habbetün fi şaaratin (=: Hitta, saçtaki tane) diye değiştirdiler, "buyurmuştur." [2005] 1973-) Enes b. Mâlik (r.a.)'dan: "ALLAH Teâlâ, elçisine vefatından önce vahyi peş peşe indirdi. Nihayet vahiy yanında en çok olduğu bir halde ruhunu aldı. Vahyin çok olduğu halden sonra kendisi vefat etmiştir." [2006] 1974-) Ömer b. el-Hattab (r.a.)'dan. Yahudilerden bir kimse kendisine: "Ey Müminlerin Emiri, kitabınızda okuduğunuz bir ayet var ki, eğer bu ayet biz Yahudi topluluğuna indirilseydi bugünü bayram ederdik" dedi. 0 da: "Hangi ayet" dedi. Yahudi: «Bugün size dininizi kemale erdirdim ve üzerinize nimetimi tamamladım. Sizin için Din olarak da, İslâm'ı uygun gördüm» (Maide: 3) ayetidir." dedi. Hz. Ömer (r.a.): "Biz bugünü de, Hz. Peygamber (s.a.v.)'e indiği yeri de biliyoruz: Cuma günü Arafatta vakfe yaparken inmişti." demiştir. (Yani bu ayetin indiği yer Müslümanların bayram yeri, indiği gün de Müslümanların bayram günü olan cuma günüdür. Biz zaten bugünde bayram yapıyoruz, demek istemiştir.) «Eğer yetim (kızlar) konusunda adaleti yerine getirmekten korkarsanız hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç veya dörde kadar evlenebilirsiniz...» (nişi: 3) ayetinin tefsiri. [2007] 1975-) Urve b. Zübeyr, Hz. Aişe (r.a.)'a «Eğer yetim (kızlar) konusunda adaleti yerine getirmekten korkarsanız...» ayetini sormuş o da: "Ey yeğenim, bu ayetteki söz konusu yetim, bakımını üstlenen kimsenin (velinin) yanında bulunur ve bu kişinin malına ortak olur da bakımını üstlenene, yetimin malı ve güzelliği hoşuna gider. Bu sebeple bakımını üstlenen kişi (velisi) onunla evlenmek ister, Ancak, benzerlerine verileni vermesi gereken mehir konusunda yetime adaletli davranmaz. Adaleti gözetmek ve onlara verilen mehirin en yüksek miktanna yükseltenler dışındakilere böyle evlilik yasaklandı ve kendilerine yetimlerin dışındaki diledikleri hoşlarına giden herhangi bir kadınla evlenmeleri emrolundu. Bu ayet indikten sonra halk Rasûlüllah (s.a.v.)'den (kadınlar hakkında na-sıi davranacaklarına dair) soru sordular, bunun üzerine ALLAH: «Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki: "Onlara ait hükmü size ALLAH açıklıyor: Kendilerine tahakkuk etmiş olanı (mirası) vermeyip evlenmek istediğiniz yetim kadınlar hakkında, kimsesiz çocuklar ve işlerini yürüttüğünüz yetimler hakkında adaleti yerine getirmeniz için işte size Kitap'ta ki okunan ayetler...» (Nisa: 127) ayetini İndirdi. (Böyle zenginlerle evlenmek istersiniz.) Ama mal Ve güzelliği az Olduğun da yetimle evlenmek istemezsiniz. İşte mal ve güzelliği az olanlarla evlenmek istemediklerinden dolayı adaleti gözetmeksizin sadece mal ve güzelliğini isteyerek evlenmeleri yasaklanmıştır." dedi. [2008] 1976-) Aişe (r.a.), «...Kim, fakir ise usulüne uygun bir şekilde yesin...» (nişi: 6) ayeti hakkında: "Bu ayet, yetimin malı ile ilgilenen velisinin -eğer muhtaç ise- bu maldan yiyebileceği hakkında indirilmiştir" demiştir[2009] 1977) Âişe (r.a.), «Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralannda bir sulh yapmalarında onlara günah yoktur....» (Nisa: 128) ayeti hakkında: "Bir kimsenin nikahında bulunan bir kadın hakkında indirilmiştir. Bu kadın, o adamla uzun süre beraber yaşarken kocası onu boşamak ister, hanımı da: "Beni boşama, beni yanında tut, benim senin üzerindeki kadınlık haklarım sana helai olsun" der. Bunun üzerine bu ayet indirildi." demiştir[2010] 1978-) Said b. Cübeyr'den. Şöyle demiştir: "Kûfe'liler «Kim bir mümini bilerek öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. ALLAH ona gaza bet m iş, lanetlemiş ve büyük azab hazırlamıştır.» (Nisa: 93) ayeti hakkında ihtilaf ettiler. Ben de gidip bunu İbni Abbas'a sordum: "Bu ayet en son indi ve bunu hiçbir şey neshetmedi" dedi." [2011] 1979-) Said b. Cübeyr'den. Şöyle demiştir: "İbni Abbas'a: "Bir mümini bilerek Öldürenin tevbesi olur mu?" dedim: "Hayır" dedi. Ben de «...Onlar ki, ALLAH ile beraber (tuttukları) başka bir tanrıya yalvarmazlar, ALLAH'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, cezasını bulur. Kıyamet günü azabı kat kat arttırılır ve onda (azapta) alçaltılmış olarak devamlı kalır. Ancak tevbe eden ve imana gelen, iyi davranışta bulunanlar bunun dışındadır. ALLAH onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. ALLAH çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.» (Fufkân: 68-70) ayetini okudum: "Bu ayet Mekke'de indi, bunu Medine'de inen «Kim bir mümini bilerek öldürürse cezası, içinde temelli kalacağı cehennemdir. ALLAH ona gazabetmiş, lanetlemiş ve büyük azab hazırlamıştır.» (Nisa: 93) ayeti neshetti" dedi." [2012] 1980-) Said b. Cübeyr'den, o da İbni Abbas (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Şu: «...Onlar ki, ALLAH île beraber (tuttukları) başka bîr tanrıya yalvarmazlar, ALLAH'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, cezasını bulur. Kıyamet günü azabı kat kat arttırılır ve onda (azapta) alçaltılmış olarak devamlı kalır.» (Fu^ân: 68-9) ayeti Mekke'de İndi. Bunun üzerine müşrikler: "Müslüman olmamız bize fayda vermez. ALLAH'a ortak tanıdık, ALLAH'ın haram kıldığı cana kıydık, fuhuş yaptık" dediler" Bunun üzerine «Ancak tevbe eden ve îmana gelen, iyi davranışta bulunanlar bunun dışındadır. ALLAH onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. ALLAH çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.» (Fur-kân: 70) ayeti indi. Ancak şu var ki, kim İslâm'a girer ve İslâm'ı kavrar sonra da cana kıyarsa onun kurtulacağı bir tevbe yoktur" 1981-) İbni Abbas (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Müslümanlardan bir kısım kimseler, küçük bir koyun sürüsünün başında bir kimseye rastladılar, o kimse: "es~Se!ârnü aleyküm" dediyse de onlar bu kimseyi tutup öldürdüler, koyunlarını aldılar. Bunun üzerine «Ey iman edenleri Allah yolunda savaşa çıktığınız zaman iyi anlayıp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: "Sen mümin değilsin" demeyin...» <Nisâ: 94) ayeti indi." İbni Abbas (r.a.), ayetteki "es-Selem", kelimesini "es-Selâm" şeklinde okumuştur. [2013] 1982-) Berâ (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Ensar, hacca gidip memleketlerine döndüklerinde evlerine arka taraftan girerlerdi. Bir kimse yine böyle hacdan döndü ama evine kapısından girdi, bunun üzerine o kimse hakkında dedi kodu yapıldı. Bu yüzden «İyi davranış, evlere arkalarından gelip girmeniz değildir. Lâkin iyi davranış, korunan (muttaki) kimsenin davranışıdır. Evlere kapılarından girin, ALLAH'tan korkun, umulur ki kurtuluşa erersiniz.» (Bakara: 189) ayeti indi." [2014] 1983-) Abdullah b. Mes'ûd (r.a.), «Onların valvarıp dua ettikleri Rabb'lerine vesile aramaktadır...» (isri. 57) ayeti hakkında şöyle demiştir: "İnsanlardan bir takım kimseler, bir takım cinlere kulluk e-diyorlardı. O cinler, Müslüman olduğunda insanlar kulluklarına devam ettiler bunun üzerine «Onların yalvarıp dua ettikleri Rabb'lerine vesile aramaktadır...» (isrâ: 57) ayeti indi"[2015] 1984-) Said b. Cübeyr'den. Şöyle demiştir: "İbni Abbâs'a Tevbe Suresi hakkında sordum: 'Tevbe Suresi mi? O sure, kirli çamaşırların ortaya çıktığı bir suredir. Öyle ki, "Onlardan öyleleri var ki.." , "Onlardan öyleleri var ki.." şeklinde sürekli indi sonunda içerisinde dile getirilmeyen bizden kimse kalmayacak zannettik." dedi: "En'fâl Suresi?" dedim: "O sure, Bedir Savaşının süresidir." dedi: "Haşr Suresi?" dedim: "Nadiroğullan hakkında inmiştir" dedi"[2016] 1985-) Abdullah b. Ömer (r.a.)'dan. Şöyie demiştir: "Ömer, Rasûlüllah (s.a.v.)'in minberinde hutbe verdi. ALLAH'ı hamdetti ve övdü sonra şöyle dedi: "Bundan sonra şunu belirtirim. Biline ki, şarabın ha-ramiığı (hakkında ayetin) indiği gün olmuştur. Bu şarap beş şeyden olur: Buğdaydan, arpadan, hurmadan, üzümden, baldan. Şarap (hamr) aklı örtendir. Ey cemaat, üç husus var ki, Rasûlüllah (s.a.v.)'in bunlar hakkında etraflı bilgi vermiş olmasını isterdim: Dedenin miras durumu,kelâle ve faiz konularıdır." (Kelâle, Nisa: 12/176 ayetlerinde sözü geçen ve öldüğünde mirasını paylaşacak, babası ve çocuğu olmayan kimsedir.) [2017] 1986-) Kays b. Ubâd'dan. Şöyle demiştir: "Ebû Zer'i, «Bu iki takım, Rabbleri uğruna çatışan iki hasımdır...» (Hacc 19)ayeti, Bedir Savaşında meydana çıkan; Ali, Hamza ve Ubeyde b. Haris ile Rabia'nın iki oğlu Utbe ve Şeybe ile Utbe'nin oğlu Velid hakkından indiğine yemin ederken işittim"[2018] İki büyük hadis imamı, imam Buhârî ve imam Müslim'in kitaplarında ortak olan hadisleri tanıtma amacıyla hazıriadığimız çalışmamız burada son bulmaktadır. Her biri inci tanesi mesabesinde olan bu hadisleri okuyan değerli okuyuculanmızın, hadisler arasında rahat bir seyahat yapmış olmalanni saglayabildiysek kendimizi bahtiyar sayarız. Yüce Rabb'imden bu çalışmamı kabul buyurmasını, bunlarla amel etmemi, Müslüman kardeşlerimin de okuyup faydalanarak ame! etmelerini, mahşer gününde amel defterimde salih amef olarak kaydedilmiş bulmamı niyaz ederim. Bizi yaratan Rabb'imize sonsuz hamdü senalar olsun, Efendimiz Muhamrned Mustafa'ya onun temiz hanesine, ashabına sonsuz salât ve selâm olsun. «Rabb'imiz, Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederiz, Senin bize öğrettiklerinden başka bizim ilmimiz yoktur.» (Bakara: 32) «Lütfedip bizi hidayetiyle bu makamlara eriştiren ALLAH'a hamd olsun. ALLAH bizi doğru yola iietmeseydi biz doğruya ulaşamazdık.» (A'râf: 43) «Benim başarmam ancak ALLAH sayesindedir, ben Ona güverfdim ve Ona dönerim.» (Hûd: 88) «Rabb'im, bana hikmet ver ve beni salihlerin içerisine kat. Sonra gelecekler i-çerisinde benim için doğruluk dili kıl. Beni nimet cennetlerine sahip olanlardan kıl. Herkesin diriltüeceği günde beni mahcup eyleme. O gün ki, sadece ALLAH'a sağlam bir kalple gelenin dışında ne mal ne de evlat fayda verir.» (şuarâ: 83-87) «Rabb'imiz, hesap görüleceği günde beni, annemi, babamı ve müminleri bağışla.» (İbrahim: 41) Yüce Rabb'imiz: «...Hatırlat, şüphesiz ki hatırlatmak, mü'minlere fayda verir...» (zâriyât: si) buyurmaktadır. Hatırlamak veya hatırlatmak bir bakıma, bilinen bir şeyin tekrarıdır. Dolayısıyla her tekrarda, mü'min olanlar fayda elde edeceklerdir. Değerli okuyucularımıza tavsiyemiz, bu kitaptaki hadisleri hayat düsturu edinmek için belirli zaman dilimlerinde tekrar tekrar okumalarıdır. Her okuyuşta Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, tavsiyelerde bulunmak için size misafir geldiğini kalbinizde hissetmeniz temennisiyle... ALLAH Teâlâ cennete girenlere ikram ettiği içeceği anlatırken, bu içeceğin içenlerin ağzında misk tadı bıraktığını bildirirken «...onun sonu misktir...» buyurur. (Mutaffıfm: 26) Bu çalışmanın da okuma sonunda okuyanlarda misk tadı bırakması temennisiyle... «Onların dualarının sonu da, hamd âlemlerin Rabb'inedir.» (Yûnus: ıo) [2019] [2004] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 622. [2005] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 622. [2006] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 622. [2007] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 622. [2008] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 623. [2009] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 623. [2010] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 623-624. [2011] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 624. [2012] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 624. [2013] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 624-625. [2014] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 625. [2015] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 625. [2016] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 625. [2017] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 626. [2018] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 626. [2019] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 627. Konu Başlığı: Ynt: Tefsir Bölümü Gönderen: Mehmed. üzerinde 11 Şubat 2025, 09:06:47 Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun
|