> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri >  Müttefekun Aleyh Hadisler > Giriş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Giriş  (Okunma Sayısı 2182 defa)
10 Ekim 2011, 20:39:06
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 10 Ekim 2011, 20:39:06 »



GİRİŞ


Müttefekun Aleyh Hadisler


Müttefekun aleyh anlam olarak, üzerinde ittifak edilen herhangi bir konu, söz veya mesele, demektir. Bu terimin, İslâmî ilimler sahasında de­ğişik anlamlarda kullanıldiğı görülür Sahabe tarafından müttefekun aleyh olan hususlar, bütün sahabenin ittifak ettiği ve hiç birinin muhalefet etme­diği hususlardır. Fıkıh sahasındaki müttefekun aleyh ise, imam ve müctehidlerin İttifak ettikleri hükümlerdir. Bu hükümlerle ilgili ittifaka ayrı­ca "İcma"da denilmektedir. Abdestin namaz için şart oluşu, günde beş va­kit namazın farz olarak kılınışı, sahabe ve fukahanın ittifakı için örnek ola­rak gösterilebilir. Aynca bir mezhep bünyesindeki müctehitlerce müttefekun aleyh olan hususlar da vardır. Hanefi mezhebinde İmam Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve Muhammed'in ittifak ettiği hususlar gibi.

Hadiste müttefekun aleyh: Bir hadisin sıhhati üzerinde hadis imamlarının birleştiği ve hepsinin o hadis için sahih olduğu kanaatına vardıkları hadislerdir. Hadis imamları böyle hadisler çin genellikle 'bu ha­disin sıhhati müttefekun aleyhtir1 ifadesini kullanırlar.

Bu arada İbni Mende'nin, (v. 395) kitabında rivayet ettiği hadisleri şahitleriyle takviye ederken "...Bu hadis, sıhhati üzerinde birleşilen bir hadistir...bu isnadlann tümü makbuldür, Muhammed b. İsmail {ButârD ve Müslim b. Haccâc ile diğer hadisciler cemaati rivayet etmiştir[3] diye belirterek dördüncü asrın sonlarında görülmeye başlayan, beşinci asrın başlarında Hâkim Neysâbûrî (v. 405) ile gelişen, altıncı ve bundan son­raki asırlarda sıklıkla rastlanan ve artık bir anlama odaklasan diğer bir kullanım ise Buhârî ve Müslim'in bir konuda, aynı sahabiye da­yanarak rivayet ettiği hadislerdir.

Bu son tarif artık günümüze kadar bu şekilde kullanılmakta olup kitabımızın ismini verdiğimiz "Mütefekun Aleyh Hadisler" terimi bu an­lamı içermektedir.

Bu tür hadisler, hadis kitaplarında zikredildiğinde, hadislerin sonunda "Bu, müttefekun aleyh bîr hadistir" veya "Bu hadisi, Buhârî ve Müslim rivayet etmiştir" seklinde ifadeler yer almaktadır.

Bu iki hadis imamının kitaplarına aldıkları hadislerin en güvenilir olması ve sıhhati konusunda gösterdikleri titizlik, kitaplarının el üstünde tutulmasına neden olmuştur. Öyle ki, kendilerinden sonra gelen pek çok âlim nazarında, bir hadisin Sahîh-i Buhârî ve Sahîh-i Müslim'de bu­lunması hadisin sahih olması için yeterli görülmüştür. İslâm dünyasın­da büyük bir itibar kazanmış, içerdikleri hadislerin sahih olduğuna dair pek çok âlim ittifak etmiştir.

Hadis ilminin, âdeta Buhârî, Müslim ve onun çağındaki âlimler döne­minde varacağı en büyük zirveye ulaştığını söyleyen İbni Esîr, (v. 600) Buhârî ve Müslim, hakkında şu tespitlerde bulunmaktadır. "Her ikisi, kitap­larına Sahîh ismini vermişler ve kitaplarına böyle Sahih ismini veren ilk kimse olmuşlardır. Şüphesiz bu iki âlîm, söyledikleri söze sadık kalmışlar, vardıkları kanaatleri doğrulanmışlardır. İşte bu nedenle ALLAH, onları doğu­da ve batıda; denizde ve karada büyük bir kabul görme ile nzıklandırmıştir... Bunun böyle olmasının nedeni niyetlerinin doğru, kalple­rinin ihlaslı, kitaplarına aldıkları hadislerin sahih olmasındandır.[4]

Buhari ve Müslim, hadis rivayetinde son derece ciddi ve titiz dav­ranmışlar, yalan söylediği tespit edilen kimselerden hiç bir surette ha­dis rivayet etmemeye büyük gayret göstermişlerdir. Bu iki âlimin riva­yet ettikleri hadisler özellikle İkisinde ortak bulunan hadisler, pek çok âlim nazarında en sahih hadis ve Kur'an-ı Kerim'den sonra en güvenilir hüküm olarak kabul edilmiştir.

Hâkim Neysâbûrî (v. 405), el-Medhal ila's-Sahîh isimli kitabında sahih hadisleri on kısma ayınr ve birinci tabakada Buhârî ve Müslim'in rivayet ettik­leri hadisler olduğuğun belirtir. [5]

Hâkim Neysâbûrî'nin bu taksimini Ebû'i-Fadl Muhammed b. Tahir el-Makdisî (v. 507) ondan sonra Ebû Muhammed Hüseyn el-Ferra el-Bağavî (v. 516) devam ettirir. Bunlardan sonra Kadı İyaz (v. 544) gel­mektedir. Kendisi, İmam Malik'in Muvattası ile Buhârî ve Müslim'in ki­tabına öncelik vermekte ve şöyle demektedir: "...Bu üç kitabın diğer ki­taplara önceliği ve İslâm dünyasındaki âlimlerce sahih kabui edilmeleri hususunda icma olmuştur. Zira, bütün temel eserlerin ana kaynağı bu üç kitaptır. Hadis ilminde yapılabilecek her şey onlar tarafından yapıl­mıştır...[6]

İbni Cevzi (v. 597) hadisleri alt] kısımda ele alır. Bunlann en üst taba­kası müttefekun aleyh hadislerdir. Kendisi şöyle demektedir: "Hadisler alt kısımdır. Birinci kısım sıhhati üzerinde ittifak edilenlerdir. Buhârî, sahih ha­disleri yazanların ilkidir, onu Müslim, takip etmiştir...İkinci kısım, sadece Buhârînin veya sadece Müslim'in rivayet ettikleri cumhurun ve hadis ehli­nin sıhhatine hüküm verdikleridir. Üçüncü kısım, Buhârî'nin veya Müslim'in görüşüne göre senedi sahih olanlardır. Bunlar, bilinen bir kusuru yok ise iki imamın rivayet ettikleri hadisler içerisine dahil edilir. Bu konuda Ebû Ab­dullah el-Hakim, her ne kadar hataları tarüşılsa da el-Müstedrek adı ile bü­yük bir kitap tertip etmiştir. Dördüncü kısım, içerisinde hafif bir zayıflık bu­lunan hadislerdir. Bunlar hasen hadislerdir, amel edilmeye elverişlidir. Be­şinci kısım, içerisinde büyük zayıflık bulunan rivayetlerdir. Bunun durumu âlimler arsında farklıdır. Kimisi güzel işlerde bununla amel ederken bazıları içerisindeki şiddetli zayıflıktan dolayı uydurma hadisler içerisinde görür. Al­tıncısı, uydurma olduğu kesin olarak bilinen hadislerdir[7]

İbni Esîr de (v. 600) Hâkim Neysâbûrî'nin taksimini takip ederek sahih hadisleri on kısma ayırdıktan sonra birinci tabakayı Buhârî ve Müslim'in rivayet ettikleri hadislere verir ve bunların sahih hadislerin en üst tabakası olduğunu belirtir. [8]

İbni Salah (v. 643) Hâkim Neysâbûrî'nin başlattığı uygulamayı pekiş­tirmiş ve şöyle demiştir: "...Sahih hadislerin en üst tabakası hadis ehlinin 'Sahihun, Müttefekun Aleyhi' dedikleri hadislerdir. Hadis ehli bu ifade ile ümmetin bu hadisler üzerinde ittifakını değil, Buhârî ve Müslim'in ittifakını kastederler. Bununla birlikte, Buhârî ve Müslim'in İttifak ettiklerini ümmet ittifakla kabule yönelmiş, dolayısıyla burada ümmetin ittifakı da meydana gelmiştir. [9]

İmâm Nevevî: "Bilesin ki âlimler Kur'ân-ı Kerim'den sonra kitapların en sahihinin Sahihi Buhârî ve Sahihi Müslim olduğunda ittifak etmiştir." demektedir.[10] îmâm Nevevîye göre sahih hadislerin derecesi yedi kısımdır. Kendisi şöyle demektedir: "Sahih hadisler yedi kısımdır. Bunlann en üstü­nü Buhârî ve Müslim'in ittifak ettikleridir, bundan sonra yalnız Buhârî'nin rivayet ettiği, bundan sonra yalnız Müslim'in rivayet ettiği, bundan sonra kitaplarında bulunmamakla birlikte Buhârî ve Müslim'in şartlanna uyan sa­hih hadisler, bundan sonra kitabında bulunmamakla birlikte Buhârînin şartlarına uyan sahih hadisler, bundan sonra kitabında bulunmamakla bir­likte Müslim'in şartlanna uyan sahih hadisler, bundan sonra da Buhârî ve Müslim'in şartlanna uymadığı halde diğer hadis imamlarının sahih kabul et­tikleri hadislerdir. [11] Cemalüddin Kasimî, 'Sahih Hadislerin Kısımları' başlığı altında Nevevî'nin bu sözünü getirir. [12]

Şah Veliyyullah Dehlevî de sahih hadisleri içeren kitapları dört tabakaya ayırmıştır: Buna göre üç kitap, İmâm Malik'in Muvattâ'sı ile Sahihi Buhârî ve Sahihi Müslim en sahih olan birinci tabaka kitapları­dır. [13] Onun bu tasnifi son dönem muhaddislerinden Muhammed Cemalüddin Kâsımî ve Muhammed Abdurrahmân Mübârekpürî tarafın­dan benmisenmiş kitaplarında zikredilmiştir. [14] Şah Veliyyullah'ın birinci tabaka saydığı üç kitaba yukanda Kadı İyaz'ında aynı şekilde baktığını görmüştük. [15]


[3] İmân, I. 158

[4] Câmiu'l-Usûl fî Ehâdîsi'r-Râsûl î. 41-42

[5] Tedrîbu'r-Râvî, I. 101

[6] Kamil Çakın, Buhârînin otoritesini kazanma süreci isimli makale, İslâmî Araştırmalar Dergisi, cilt: 10, sayı 1-2-3-4/ SünetÖzel sayısı, s. 106-107

[7] Kitâbu'l-Mevzûât, I. 32-35

[8] Câmiu'l-Usûl fî Ehâdîsi'r-Râsû! I. 160

[9] Ulûmü'l-Hadis, s. 28

[10] Şerhu Sahihi MüsÜm, I. 128; Tedrîbu'r-Râvî, I. 91

[11] Tedrîbu'r-Râvî, I. 122; Kasimî, Kavâidü't-Tadîs, s. 84

[12] Kavâidü't-Tadîs, s. 84

[13] Hüccetullâhi'l-Bâliğa, I. 408-411

[14] Bakınız, Kavâidu't-Tahdîs, s. 247-251; Mukaddime, Tuhfetü'l-Ahvezî, s. 46

[15] Muhammed Fuâd Abdülbâki, (Tahhik, Abdullah Feyzi Kocaer), Müttefekul Aleyh Hadisler, Hüner Yayınları: 8-11.


[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 10 Ekim 2011, 20:41:02 Gönderen: Saniyenur »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Giriş
« Posted on: 19 Nisan 2024, 07:21:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Giriş rüya tabiri,Giriş mekke canlı, Giriş kabe canlı yayın, Giriş Üç boyutlu kuran oku Giriş kuran ı kerim, Giriş peygamber kıssaları,Giriş ilitam ders soruları, Girişönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes