> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mütevatir Hadisler > Yeminler Bölümü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Yeminler Bölümü  (Okunma Sayısı 865 defa)
02 Ekim 2011, 16:19:34
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 02 Ekim 2011, 16:19:34 »



YEMİNLER[1] BÖLÜMÜ
                             
  كِتَابُ الأَيْمَانِ


-191 ﴿ أَنَّهُ عَلَيْهِ الصَّلاّةُ وَالسَّلاَمُ قَضَى بِالْيَمِينِ مَعَ الشَّاهِدِ الْوَاحِدِ

“Hz. Peygamber (s.a.v), (iddia sahibi iki şahit bulamazsa) yeminin, bir şahitle (yeterli olacağına) hükmetmiştir”[2]

Suyûtî (ö. 911/1505) “el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.      Ebu Hureyre                           

2.     Câbir                         

3.     İmâre b. Hazm                                 

4.     Bilâl ibnu’l-Hâris

5.     Zeyd b. Sâbit

6.     Ebu Saîd el-Hudrî

7.     Abdullah ibn Ömer

Toplam, 7 kişi.

(Derim ki:) Bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:

8.   Abdullah ibn Abbâs                           

9.  Abdullah ibn Amr                               

10. Hz. Ali                                             

11. Sa’d b. Ubâde

12. Sürreka         

13. Zübeyb b. Sa’lebe

14. Muğîre

15. Ca’fer b. Muhammed, babasından (mürsel olarak)                 

Bu hadis, meşhur bir çok yollardan gelmiştir. Yine bu hadis, çeşitli sahih rivayetlerden de gelmiştir.

İbnü’l-Cevzî (ö. 597/1200) “Tahkîk”de bu hadisi rivayet eden kimseleri tek tek saymıştır. Bunların sayısı, 20 sahabeyi geçmiştir. Hadisin geliş yollarının en sıhhatli olanı; Abdullah ibn Abbâs hadisi, sonra da Ebu Hureyre hadisidir.

Bezzâr (ö. 292/904)’da der ki: “Bu konudaki hadisler, hasen’dir. Bu hadislerin en sıhhatli olanı, Abdullah ibn Abbâs hadisidir.”

Devamla da der ki: “İbn Abdilberr, bu hadisin senedinde geçen hiçbir kimseyi eleştirmemiştir. Marifet sahibi kimseler arasında bu hadisin sıhhatli oluşu hususunda bir görüş ayrılığı yoktur.”

Bununla birlikte İbn Hacer (ö. 852/1447)’de “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de bu koynu ele alıp incelemiştir. Daha geniş bilgi için bu kitaba bakabilirsiniz.

İbn Arafe’de “Muhtasar”da aynen şöyle der: “Mezhep, Hukûkî Mallarda,  bir şahitle yapılan yeminin, iki şahit hükmünde olduğu şeklindedir.

(İmam Mâlik) “Muvatta’”da dedi ki: ﴿ قَضَى رَسُولُ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بشالْيَمِينِ مَعَ الشَّاهِدِ ﴾  “Resulullah (s.a.v), yeminin, bir şahitle (yeterli olacağına) hükmetmiştir.”

İbn Abdilberr dedi ki: ‘Bu, mürsel bir hadistir. Güvenilir bir hadis topluluğu, Câbir’den gelen hadisi merfu’ olarak nakletmiştir.’

Müslim’de belli bir senedle rivayet ettiğine göre; ﴿ أَنَّ رَسُولَ اللّهِ صَلَّى اللّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَضَى بِيَمِينٍ وَشَاهِدٍ ﴾ “Resulullah (s.a.v), yeminin, bir şahitle (yeterli olacağına) hükmetmiştir.”[3]

Daha sonra İbn Arafe der ki: “Müslim’in rivayet ettiği Abdullah ibn Abbâs hadisini, Buhârî rivayet etmemiştir. Fakat Buhârî ile Müslim, çeşitli yollardan gelen Ebu Hureyre, Zeyd b. Sâbit, Abdullah ibn Amr hadislerini rivayet etmişlerdir.”

Celâleddin el-Mahallî ise “Cem’u’l-Cevâmi”ye yaptığı şerhte, bu hadisin; sadece ahad haber olduğunu ve hadisin, tevatür derecesine ulaşmadığı hakkında söylemiş olduğu sözü, açık ve nettir.

Yine Aliyyu’l-Kârî (ö. 1014/1605)’nin “Şerhu’l-Mişkât”da, bu hadisin, zanni bir delil olduğu, kesin delil olan Kur’an’a ters düşmediği ile ilgili sözü; hadisin, ahad haber olduğunu ifade etmektedir. Daha geniş bilgi için bu kitaba başvurabilirsiniz.

* * *

-192 ﴿ اَلْبَيِّنَةُ عَلَى الْمُدَّعِي وَالْيَمِينُ عَلَى مَنْ أَنْكَرَ ﴾

“Delil getirme, iddia sahibine aittir. Yemin ise, iddiayı inkar eden kimseye aittir”[4]

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Abdullah ibn Ömer

2.      Amr b. Şuayb, babasında, o da atasından

3.      Abdullah ibn Abbâs

4.      Ebu Hureyre

5.      Berre bint. Ebi Tüczâ el-Abderiyye

Yine bu hadis, Buhârî ile Müslim’in “Sahîh”lerinde şu yoldan gelmiştir:

6.   Abdullah ibn Mes’ud[5]

Yine bu hadis, Buhârî ile Müslim’in “Sahîh”lerinde şu yoldan da gelmiştir:

7.   Eş’as ibn Kays[6]

Bu hadis, şu şekilde gelmiştir:

﴿ أَلَكَ بَيِّنَةٌ؟ قُلْتُ: لاَ. فَقَالَ: لِلْيَهُودِيِّ اِحْلِفْ ﴾

“‘Senin bir delilin var mıdır?’ (diye sordu. Ben de:) ‘Hayır’ dedim.

Bunun üzerine Yahudi’ye dönüp ona: ‘Yemin et’ buyurdu.”

Müslim ise “Sahîh”inde bu hadisi şu yoldan rivayet şu yoldan rivayet etmiştir:

8.   Vâil b. Hucr el-Hadramî[7]

Bu hadis de, şu şekilde gelmiştir:

أ﴿ َلَكَ بَيِّنَةٌ؟ قُلْتُ: لاَ. قَالَ: فَلَكَ يَمِينُهُ ﴾

“‘Senin bir delilin var mıdır?’ (diye sordu. Ben de:) ‘Hayır’ dedim.

Bunun üzerine (bana): ‘Yemin etmen gerekmektedir’ buyurdu.”

Abdullah ibn Abbâs hadisi,[8] Buhârî ile Müslim’in “Sahîh”lerinde şu şekilde geçmektedir:

﴿ لَوْ يُعْطَى النَّاسُ بِدَعْوَاهُمْ لَادَّعَى نَاسٌ دِمَاءَ رِجَالٍ وَأَمْوَالَهُمْ وَلَكِنَّ الْيَمِينَ عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ ﴾

“İnsanlara (sırf) davaları sebebiyle (hiç delil olmadan istedikleri) verilse, bir takım insanlarda, (diğer) insanların kanlarını ve mallarını (istemeyi) iddia ederdi. Fakat yemin, davalıya aittir”

İsmâîl (ö. 371/982)’de “Sahîh”in de bu hadisi şu lafızla rivayet etmiştir:

﴿ وَلَكِنْ اَلْبَيِّنَةَ عَلَى الطَّالِبِ وَالْيَمِين عَلَى الْمُدَّعَى عَلَيْهِ ﴾

“Fakat delil getirme, (iddiayı) talep edene aittir. Yemin de davalıya aittir.”

Sa’d et-Taftazânî (ö. 792/1389) “Şerhu’n-Nesefî”de der ki: “Peygamberin verdiği haber ile sabit olan ilim, kesinlik ve değişmezlik yönünden zaruri şekilde sabit olan bilgilere benzer. (Zaruri şekilde) sabit olan bilgi de, mütevatirdir… Bu tür bilgi, Resulullah (s.a.v)’in; “delil getirme, iddia sahibine aittir. Yemin ise, iddiayı inkar edene aittir” sözünde geçmektedir. Resulullah (s.a.v)’in verdiği bu haber, tevatür ile ilgili bir bilgidir. Bu bilgi ise, zaruridir.”

Hayâlî (ö. 862/1457) “Şerhu’l-Akâidi’n-Nesefî”ye yazdığı haşiyede (konu ile ilgili olarak) aynen şöyle der:

“(Sa’d’ın, bu hadisin mütevatir olduğu ile ilgili) bu sözü, mücerret bir faraziyedir. (Çünkü Sa’d, sadece konuyu) örneklendirmek için (bu hadisi getirmiştir.) Bu nedenle de bu hadis, ancak meşhur (hadis) olup mütevatir (hadis) değildir.”

(Derim ki:) Bu hadis, mana bakımından mütevatirdir. Nitekim bu husus, anlattıklarımızdan da anlaşılmaktadır. Yine de doğruyu en iyi bilen Allah’tır.

* * *

-193 ﴿ إِذَا حَلَفْتَ عَلَى يَمِينٍ فَرَأَيْتَ غَيْرَهَا خَيْراً مِنْهَا فَكَفِّرْ عَنْ يَمِينِكَ وَائْتِ الَّذِي هُوَ خَيْرٌ ﴾

“Bir şeye yemin edip de peşinden yeminin aksini yapmayı daha hayırlı görürsen, derhal kefaret ver ve yemin ettiği husustan daha hayırlı olanı yap”[9] 

Suyûtî (ö. 911/1505) “el-Ezhâr” da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.      Abdurrahman b. Semure                     

2.      Adiy b. Hâtim                                     

3.      Abdullah ibn Amr                               

4.      Uzeyne

5.      Muâviye ibnu’l-Hakem

6.      Ümmü Seleme               

7.      Ebu’d-Derdâ’

8.      İmrân b. Husayn

Toplam, 8 kişi.

(Derim ki:) İbn Mende (ö.  470/1077) “Tezkire”de anlattığına göre; bu hadisi, Hz. Peygamber (s.a.v)’den Abdullah ibn Amr (ve ayrıca şunlar) rivayet etmiştir:

9.  Ebu Musa, Ebu’d-Derdâ’                   

10. Ebu Hureyre                                     

11. Enes, Adiy b. Hâtim                         

12. Hz. Aişe

13. Abdullah ibn Mes’ud

14. Abdullah ibn Abbâs   

15. Abdullah ibn Ömer

16. Ebu Saîd, İmrân b. Husayn,    Abdurrahman b. Semure

Tirmizî (ö. 279/892), bu Abdurrahman b. Semure hadisini rivayet etmiştir. Ayrıca bu konuda söz konusu ettiği 8 kişiden de uygunluk bakımından rivayetler geldiğini belirtmiştir. 5 kişinin rivayetini ise göz ardı etmiştir.

Irâkî (ö. 805/1402), Abdullah ibn Mes’ud hadisi ile Abdullah ibn Ömer hadisi hariç bunların rivayet ettikleri hadisler de düzeltme yapmıştır. Ayrıca bunlara, Muâviye ibnu’l-Hakem hadisini de ilave etmiştir.

17. Avf b. Mâlik el-Cuşamî[10]

Bazı alimler der ki: “Uzeyne b. Seleme el-Abdî’den (daha başka) rivayet gelmiştir.”

Bağavî (ö. 516/1122) der ki: “Uzeyne’nin, bu hadisden başka rivayet ettiği (başka) bir hadisini bilmiyorum.”

Tirmizî (ö. 279/892)’de der ki: “Buhârî’ye, Uzeyne hadisinin durumunu sordum. O da: ‘Bu hadis, Uzeyne’nin mürselidir. Çünkü Uzeyne, Hz. Peygamber (s.a.v)’e ulaşmamıştır’ dedi.”

Müslim (ö. 261/875)’ de der ki: “Uzeyne,  tabiun’dandır.”

Yine bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:

18. Hasen (el-Basrî)

19. İbn Sîrîn (mürsel olarak)

* * *

-194 ﴿ مَنْ حَلَفَ عَلَى يَمِينٍ صَبْرٍ يَقْتَطِعُ بِهَا مَالَ امْرِئٍ مُسْلِمٍ وَهُوَ فِيهَا فَاجِرٌ لَقِيَ اللّهَ وَهُوَ عَلَيْهِ غَضْبَانُ ﴾

“Kim Müslüman bir kimsenin malını koparmak için -yemininde günahkar olduğu halde (yalan yere)- güzel bir şekilde yemin ederse, (Kıyamet günü) Allah’ın gazabına uğrayarak Allah’a kavuşur”[11]

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.     Eş’as b. Kays                                               

2.     Abdullah ibn Mes’ud                         

3.     Ma’kil b. Yesâr                             ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Yeminler Bölümü
« Posted on: 23 Nisan 2024, 19:47:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Yeminler Bölümü rüya tabiri,Yeminler Bölümü mekke canlı, Yeminler Bölümü kabe canlı yayın, Yeminler Bölümü Üç boyutlu kuran oku Yeminler Bölümü kuran ı kerim, Yeminler Bölümü peygamber kıssaları,Yeminler Bölümü ilitam ders soruları, Yeminler Bölümüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes