> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mütevatir Hadisler > Oruç Bölümü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Oruç Bölümü  (Okunma Sayısı 1027 defa)
03 Ekim 2011, 20:43:24
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 03 Ekim 2011, 20:43:24 »



ORUÇ[1] BÖLÜMÜ
كِتَابُ الصِّيَامِ

-120 ﴿صُومُوا لِرُؤْيَتِهِ وِاَفْطِرُوا لِرُؤْيَتِهِ فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَأَكْمِلُوا شَعْبَانَ ثَلاَثِينَ
“Hilali görünce, oruç tutunuz. Yine hilali görünce, iftar ediniz. Eğer hava bulutlu ise, Şaban (ayını) otuza tamamlayın”[2]

Hadisin bir lafzı da şöyledir: ﴿ إِذَا رَأَيْتُمُ الْهِلاَلَ فَصُومُوا وَإِذَا رَأَيْتُمُوهُ فَأَفْطِرُوا فَإِنْ غُمَّ عَلَيْكُمْ فَعُدُّوا ثَلاَثِينَ ﴾ “Hilali görünce, oruç tutunuz. Yine hilali gördüğünüzde, iftar ediniz. Eğer hava bulutlu ise, (Şaban ayını) otuza tamamlayın”[3]

Bir diğer rivayette ise: ﴿ فَاقْدُرُوا لَهُ ﴾ “(Ayı) takdir edin”[4] ifadesi vardır.

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Ebu Hureyre

2.      Abdullah ibn Abbâs

3.      Berâ’ b. Âzib

4.      Abdullah ibn Ömer

5.      Câbir b. Abdullah

6.      Kays b. Talk, babasından

7.      Sahabeden birisi

8.      Ebu’l-Müleyh’in babası. O da, bu hadisi şu lafızla rivayet etmiştir:

﴿ صُومُوا مِنْ وَضَحٍ إِلَى وَضَحٍ (أي مِنَ الْهِلاَلِ إِلَى الْهِلاَلِ) فَإِنْ خَفِيَ عَلَيْكُمْ فَأَتِمُّوا الْعِدَّةَ ثَلاَثِينَ ﴾

“Bir hilalden diğer hilale kadar oruç tutunuz. Eğer hilali göremez-seniz, sayıyı, otuza tamamlayın”[5]

Tahâvî (ö. 321/933) “Şerhu Meâni’l-Âsâr”da Resulullah (s.a.v)’den gelen bu hadisin mütevatir olduğunu belirtmiştir.[6]

Bu hadis, bu kitabın, ‘Kitâbu’s-Salât’ (=Namaz Bölümü’n) de, bir kim-senin, kıldığı namazda şüphe etmesi üzerine yaptığı araştırma ile ilgili bâb’ta geçmektedir. Bu konuda daha geniş bilgi için buraya başvurabilirsiniz.

* * *

-121 ﴿ تَعْجِيل الْفِطْرِ وَتَأْخِير السَّحُورِ ﴾

“İftarı acele açma ve sahuru geçiktirme”[7] ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Ebu Hureyre

2.      Sehl b. Sa’d

3.      Ebu Zerr

4.      Adiy b. Hâtim

5.      Enes

6.      Abdullah ibn Ömer

7.     Abdullah ibn Abbâs

8.     Ya’lâ b. Mürre es-Sakafî

9.     Ebu’d-Derdâ’

10.     Hz. Aişe

11.     Ümmü Hakîm bint. Hizâm ve daha bir çokları

(İbn Hacer) “Fethu’l-Bârî” de ve Zürkânî (ö. 1122/1710)’de “Şerhu’l-Muvatta”da konu ile ilgili olarak derki:

“İbn Abdilberr dedi ki: İftarı acele açma ve sahuru geçiktirme ile ilgili hadisler, sıhhatli ve mütevatirdir.”

* * *

-122 ﴿ اَلْأَمْر بِالتَّسَحُّرِ وَالْحَثّ عَلَيْهِ ﴾

“Sahura kalkmayı emretme ve sahura teşvik etme”[8] ile ilgili hadisler

1.      Enes

2.      Abdullah ibn Mes’ud

3.      Ebu Hureyre

4.      Ebu Saîd el-Hudrî

5.      Câbir b. Abdullah

6.     Abdullah b. Surâka

7.     Amr ibnu'l-Âs

8.     Hüseyin b. Ali

9.     Hz. Ali

10.     Ebu Süveyd

11.     Utbe b. Abd

12.     Ebu’d-Derdâ’

13.     Meysere el-Fecr

14.     Abdullah ibn Abbâs

15.     İrbâd b. Sâriye

16.     Ebu Leyla el-Ensârî

17.     Kurre b. İyâs el-Müzenî

18.     Abdullah ibn Ömer

19.     Ebu Ümâme el-Bâhilî

20.     Sâib b. Yezîd ve daha bir çokları

* * *

-123 ﴿ أَنَّهُ كَانَ كَانَ يُدْرِكُهُ الْفَجْرُ وَهُوَ جُنُبٌ مِنْ أَهْلِهِ ثُمَّ يَغْتَسِلُ وَيَصُومُ ﴾

 “Resulullah (s.a.v), ailesinden birisiyle cinsel ilişkide bulunup cünüp olduğu halde tanyeri (fecr) zamanına erişip ardından da boy abdesti alır ve oruca başlardı”[9]

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Hz. Aişe

2.      Ümmü Seleme

3.      Abdullah ibn Ömer

Tahâvî (ö. 321/933) “Şerhu Meâni’l-Âsâr”da, bu hadisi, pek çok yollardan; Hz. Aişe ile Ümmü Seleme’ye dayandırmıştır. Daha sonra da bu konuyla ilgili Resulullah (s.a.v)’den gelen rivayetlerin, mütevatir olduğunu söylemiştir.[10]

(İbn Hacer’de) “Fethu’l-Bârî”de konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “Bu konudaki Hz. Aişe ile Ümmü Seleme Hadisi, gerçekten aynı manada, pek çok yollardan gelmiştir.

Hatta İbn Abdilberr (ö. 463/1071) bile, bu hadisin, sahih ve mütevatir olduğunu söylemiştir.” (İbn Hacer’in sözü burada bitmektedir.) 

(Kastallânî’de) “İrşâdu’s-Sârî”de bu husus nakletmiştir.

Zürkânî (ö. 1122/1710)’de “Şerhu’l-Muvatta”da, konu ile ilgili olarak şöyle der: “(İbn Abdilberr’in) ‘İstizkâr’ adlı geçende ‘rivayetler” sözü; Hz. Aişe, Ümmü Seleme ve daha bir çoklarının –Hz. Peygamber (s.a.v)’den değil de kendi başlarına naklettiği rivayetler ile- İmam Mâlik’in,[11] Hz. Aişe ile Ümmü Seleme’nin Hz. Peygamber (s.a.v)’den naklettiği rivayetler, mana bakımından uyuşmaktadır.

Ebu Hureyre’den gelen rivayet dışında  bu konuda bir görüş ayrılığının olduğunu bilmiyorum. Bu da, Ebu Hureyre’nin ﴿ مَنْ أَصْبَحَ جُنُباً أَفْطَرَ ذَلِكَ الْيَوْم ﴾ “Kim cünup olarak sabahlarsa, o gün iftar etmiştir”[12] sözüdür. Ebu Hureyre’nin bu sözü hususunda oluşan görüş ayrılığını sona erdirmek için onun bu konudaki sözünü başka bir şekilde yorumlamak gerekmektedir. Allah izin verirse, ileri de bu konudan bahsedeceğiz.” (Zürkânî’nin sözü burada bitmektedir.)

* * *

-124 ﴿ أَنَّهُ عَلَيْهِ الصَّلاةُ وَالسَّلامُ كَانَ يُقَبِّلُ وَهُوَ صَائِمٌ ﴾

“Resulullah (s.a.v), oruçlu olduğu halde bile (hanımlarını) öperdi”[13]

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.      Abdullah ibn Abbâs

2.      Ümmü Seleme

3.      Hafsa

4.      Hz. Aişe

Tahâvî (ö. 321/933) “Şerhu Meâni’l-Âsâr”da konu ile ilgili olarak aynen şöyle der: “Resulullah (s.a.v), oruçlu olduğu halde bile (hanımlarını) öptüğü ile ilgili gelen rivayetler, mütevatir olarak gelmiştir.”

Daha sonra Tahâvî, bu hadislerden bir çoğunu –özellikle de Hz. Aişe’den[14] gelen hadisi- senedleriyle birlikte nakletmiştir.

Daha sonra da der ki: “Resulullah (s.a.v), oruçlu olduğu halde bile (hanımlarını) öptüğü şeklinde O’ndan gelen rivayetler, mütevatirdir. Bu da göstermektedir ki; öpme, oruçluya iftar ettirici (orucu bozdurucu nitelikte) değildir.”[15] 

* * *

-125 ﴿ أَفْطَرَ الْحَاجِمُ وَالْمَحْجُومُ ﴾

“Kan alan da aldıran da, orucunu açmıştır.[16]

Suyûtî (ö. 911/1505) “el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.     Sevbân         

2.     Şeddâd b. Evs           

3.     Râfi’ b. Hadîc                                               

4.     Hz. Ali                                               

5.     Üsâme b. Zeyd                                   

6.     Bilâl                                                 

7.     Ma’kil b. Yesâr                                 

8.     Ebu Musa el-Eşârî

9.     Ebu Hureyre

10.     Hz. Aişe

11.     Enes

12.     Câbir b. Abdullah

13.     Semure b. Cündub

14.     Abdullah ibn Abbâs

15.     Abdullah ibn Ömer

Toplam: 15 kişi.

(Derim ki:) Bu hadis, şu yollardan da gelmiştir:

16. Ebu Zeyd el-Ensârî     

17. Sa’d b. Ebi Vakkâs

18. Abdullah ibn Mes’ud

19. Hasan (mürsel olarak)

a.  Sevbân Hadisi.

İmâm Ahmed (ö. 241/855) derki: “Bu hadis, bu konuda rivayet edilen hadislerin en sıhhatli olanıdır.”

Buhârî (ö. 256/870)’de  aynı şekilde bu sözü söylemiştir.

b.  Râfi’ b. Hadîc Hadisi.

Tirmizî (ö. 279/892)’de, Râfi’ b. Hadîc Hadisi hakkında şöyle der: “Bu hadis, hasendir.”

(Bazı) Tirmizî nüshalarında, (Râfi’ b. Hadîc) hadisinin, sahih olduğuna dair ilave  de vardır.

Tirmizî derki: “İmam Ahmed’in (Râfi’ b. Hadîc Hadisi hakkında) şöyle söylediği anlatılmıştır: ‘Bu konuda rivayet edilen en sıhhatli hadis, Râfi’ b. Hadîc Hadisidir.’

Ali b. Abdullah’ın da bu konuda şöyle söylediği anlatılmıştır: ‘Bu konuda rivayet edilen en sıhhatli hadis, Sevbân Hadisi ile Şeddâd b. Evs Hadisidir.’” (Tirmizî’nin sözü burada bitmektedir.)[17]

c.  Râfi’ b. Hadîc Hadisi ile Şeddâd b. Evs Hadisinin; İbn Hibbân (ö. 354/965) ile Hâkim (ö. 405/1014), sahih olduğunu belirtmişlerdir.

d.  Ebu Musa el-Eş’arî Hadisi.

Ali ibnü’l-Medînî  (ö. 234/848), bu hadisin, sahih olduğunu söylemiştir.

Nesâî (ö. 303/915)’de derki: “Bu hadisin, merfu’ oluşu, bir yanılgıdır.”

e.  Ma’kil b. Yesâr Hadisi.

Böylece Buhârî (ö. 256/870), bu hadisi rivayet edenin İbn Yesâr olduğunu tercih etmiştir. Bunun, İbn Sinân olduğu da söylenilmektedir.

Bu konuda daha geniş bilgi için İbn Hacer (ö. 852/1447)’in “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî” ile “Tahrîcu Ehâdisi’l-Hidâye” adlı kitabına bakabilirsiniz.

Suyûtî (ö. 911/1505) “Câmi’” de,[18] bu hadisin mütevatir olduğunu söylemiştir.

(Münâvî’de) “Teysîr”de derki: “Bu hadisi, 10 küsur sahabe rivayet etmiştir.”

(Yine Münâvî) “Feyzu’l-Kadîr”de ise şöyle der: “Zehebî dedi ki: ‘Bu hadisi, 10 küsur sahabe rivayet etmiştir. Bu hadislerin çoğu, zayıftır.’”

İbn Abdilberr (ö. 463/1071)’de, bu hadisin, sahih ve bir çok (hadis kitab)ında Abdullah ibn Abbâs’dan gelen ﴿ أَنَّهُ عَلَيْهِ السَّلاَمُ اِحْتَجَمَ وَهُوَ صَائِمٌ ﴾  “Peygamber (s.a.v), oruçlu olduğu halde kan aldırdı”[19] hadisiyle mensûh[20] olduğunu belirtmiştir; çünkü Abdullah ibn Abbâs Hadisi, (kaydettiğimiz) ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Oruç Bölümü
« Posted on: 27 Nisan 2024, 16:01:37 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Oruç Bölümü rüya tabiri,Oruç Bölümü mekke canlı, Oruç Bölümü kabe canlı yayın, Oruç Bölümü Üç boyutlu kuran oku Oruç Bölümü kuran ı kerim, Oruç Bölümü peygamber kıssaları,Oruç Bölümü ilitam ders soruları, Oruç Bölümüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes