> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Hadis Eserleri > Mütevatir Hadisler > Nikah Bölümü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Nikah Bölümü  (Okunma Sayısı 1166 defa)
03 Ekim 2011, 20:32:38
Vatan Var Olsun !
Dünyalılar
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 8.940


« : 03 Ekim 2011, 20:32:38 »



NİKÂH[1] BÖLÜMÜ
كِتَابُ  النِّكَاحِ

-157 ﴿ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مُكَاثِرُ الْأُمَمِ بِهَذِهِ الأُمَّةِ

“Peygamber (s.a.v)’in, (kıyamet günü diğer) ümmetlere karşı kendi ümmetinin çokluğuyla övünmesi”[2] ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.     Enes

2.     Abdullah ibn Ömer

3.     Ebu Ümâme

4.     Sunâbih ibnü’l-E’ser

5.     Ma’kil b. Yesâr

6.     Sehl b. Huneyf

7.     Harmele b. Nu’mân

8.     Hz. Aişe

9.     İyâz b. Ganem

10.      Muâviye b. Hayde

11.      Câbir

12.      Ebu Hureyre ve daha bir çokları

-158 ﴿ لَا نِكَاحَ إِلَّا بِوَلِيٍّ ﴾

Nikah, ancak veli(nin rızası) ile olur”[3]

Suyûtî (ö. 911/1505) “el-Ezhâr”da bu hadisi şu yollardan getirmiştir:

1.      Ebu Musa el-Eş’arî                             

2.      Abdullah ibn Abbâs                             

3.      Câbir                                                 

4.      Ebu Hüreyre

5.      Ebu Ümâme

6.      Hz. Aişe

7.      İmrân b. Husayn

Toplam, 7 kişi.

(Derim ki:) İbn Hacer (ö. 852/1447) “Emâliyyu’l-muhrace ala muhtasarı İbni’l-Hâcib el-Aslî”de bu hadisi Ebu Musa el-Eş’arî’den nakledip sonra da der ki:

“Tirmizî dedi ki: ‘Bu konuda Hz. Aişe, Ebu Hureyre, Abdullah ibn Abbâs ve İmrân b. Husayn’dan da rivayetler gelmiştir.’

8.  Enes 

Hâkim’de dedi ki: ‘(Bunlara) şunlardan gelen (rivayetler de) ilave edilmiştir:

1.     Hz. Ali                                                         

2.        Muâz                                               

3.        Abdullah ibn Mes’ud             

4.        Ebu Zerr                                           

5.        Mikdâd

6.        Müstevrid ile Câbir

7.        Abdullah ibn Ömer

8.        Abdullah ibn Amr

9.        Ümmü Seleme

10.     Zeyneb bint. Cahş’

Hâkim, bu hadislerin tahricinde sözü uzatmıştır. Hâkim’in sözünde geçen Hz. Ali hadisi, Abdullah ibn Mes’ud hadisi, Câbir hadisi ve Abdullah ibn Ömer hadisini(n nerede geçtiklerini) buldum. Fakat bunların dışında kalan diğer hadislerin (nerede geçtiklerini ise) bulamadım.”

Bu ifadeler, İbn Hacer (ö. 852/1447)’in adı geçen “Emâliyyu’l-muhrace ala muhtasarı İbni’l-Hâcib el-Aslî”den elde edilen özet bilgilerdir.

(Yine İbn Hacer) “Tahrîcu Ehâdisi’r-Râfiî”de konu ile ilgili olarak der ki: “Hâkim der ki: ‘Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v)’in hanımlarından olan Hz. Aişe, Ümmü Seleme ve Zeyneb bint. Cahş’tan gelen rivayet sıhhatlidir.’

(Devamla) der ki: “Bu konuda Hz. Ali ve Abdullah ibn Abbâs’tan da rivayet gelmiştir.”

Daha sonra (bu konuda hadis rivayet eden) 30 sahabinin tamamını tek tek sıralamıştır.

Dimyâtî’de, bu hadisin geliş yollarını bir araya toplamıştır.”

Suyûtî (ö. 911/1505) “Cem’ “de bu hadisi Semure b. Cündub’tan rivayet edip sonrada tahricini yapmıştır.

Şeyh Abdurrauf el-Münâvî (ö. 1031/1622)’de, “Şerhu’l-Câmi’ “de bu hadisin mütevatir olduğunu belirtmiştir.

* * *


 

-159 ﴿ لَا تُنْكَحُ الْمَرْأَةُ عَلَى عَمَّتِهَا وَلَا خَالَتِهَا ﴾

“Kadın, halası ve teyzesi üzerine nikah edilemez”[4]

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.     Ebu Hureyre                                     

2.     Câbir                                               

3.     Hz. Ali                                                         

4.     Abdullah ibn Mes’ud             

5.     Abdullah ibn Ömer                             

6.     Abdullah ibn Abbâs                           

7.     Enes                                                 

8.     Ebu Saîd el-Hudrî

9.     Hz. Aişe       

10.     Ebu Musa el-Eş’arî

11.     Ebu Ümâme   

12.     Semmure       

13.     Ebu’d-Derdâ’

14.     Attâb b. Esîd

15.     Sa’d b. Ebi Vakkâs   

16.     Ebu Saîd’in karısı Zeyneb

Beyhakî (ö. 458/1066), İmam Şâfiî (ö. 204/819)’nin şöyle söylediğini nakletmiştir: “Bu hadis, sadece Ebu Hureyre’den sabit bir yolla rivayet olunmuştur.”

(Beyhakî devamla) der ki: “Bu hadis, İmam Şâfiî’nin de söylediği gibi, çeşitli yollardan gelmiştir. Bunların içerisinde (Ebu Hureyre hadisi hariç,)  sahih şartına uyan başka bir hadis daha yoktur. Çünkü Buhârî ile Müslim, sadece Ebu Hureyre[5] hadisinin sabit oluşunda ittifak etmişlerdir.”

Fakat Buhârî (ö. 256/870), ayrıca Câbir[6] hadisini de rivayet etmiştir.

Tirmizî (ö. 279/892), İbn Hibbân (ö. 354/965) ve daha bir çokları, bu hadisin sahih olduğunu söylemişlerdir.

Bu konuda daha geniş bilgi için (İbn Hacer’in) “Fethu’l-Bârî” adlı eserine başvurabilirsiniz.

* * *

-160 ﴿ النَّهْي عَنْ وَطْءِ النِّسَاءِ فِي أَدْبَارِهِنَّ ﴾

“Kadınlara, dübürlerinden yaklaşmanın yasak olması”[7] ile ilgili hadisler

Bu hadis, şu yollardan gelmiştir:

1.     Huzeyme b. Sâbit                             

2.     Ebu Hureyre                                     

3.     Abdullah ibn Abbâs                           

4.     Ali b. Talk                                         

5.     Amr b. Şuayb, babasından,     o da atasından   

6.  Enes   

7.  Übey b. Ka’b

8.  Abdullah ibn Mes’ud   

9.  Ukbe b. Âmir

10. Hz. Ömer

11. Câbir b. Abdullah ve daha bir çokları

Tahâvî (ö. 321/933) “Şerhu Meâni’l-Âsâr”da konu ile ilgili olarak şöyle der: “Kadınlara dübürlerinden gelmenin yasak olması ile ilgili rivayetler, mütevatir olarak gelmiştir.”[8]

Tahâvî, daha sonra ise bu hadislerden bazısını nakletmiştir.

Daha sonra da der ki: “Kadına, dübürden yaklaşmanın yasak olması ile ilgili Resulullah (s.a.v)’den gelen bu rivayetler, mütevatirdir. Ayrıca Resu-lullah (s.a.v)’in sahabileri ile tabiundan, buna uygun olan ve bunun yapılmasını terk etmeyi  belirten görüşler gelmiştir. Bu; İmam Ebu Hanife, Ebu Yusuf ile İmam Muhammed’in –Allah hepsine rahmet eylesin- görüşüdür.”[9]

Hadiste kastedilen husus bu olabilir. Yine de doğruyu en iyi bilen Allah’tır.

 
[1]      "Nikah" kelimesi, sözlükte; eklemek, bir araya gelmek anlamına gelmektedir. Terim olarak ise; şer'an nikahlanmalarında bir engel bulunmayan bir erkek ile bir kadının birbirlerinden faydalanmak arzusuyla yaptıkları akide denir.

[2]      Hz. Peygamber (s.a.v), burada, Müslümanların çoğalmasını tavsiye ve teşvik etmektedir. Yalnız çoklukla kastedilen; bilinçli ve etkili olmakladır. Yoksa sadece topluluk, bir fayda sağlamaz. Önemli olan; müslümanların, çocuklarını etkili ve bilinçli bir şekilde yetiştirmek suretiyle çoğalmalarıdır.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Ebu Dâvud, Nikah 4 (2050); Nesâî, Nikah 11; Müsned: 3/158, 245, 354, 4/351, 349; Taberânî; Ebu Ya'lâ

[3]      Nikahın rüknü, icab ve kabulden ibarettir. İcab, erkek yada kadından birinden "aldım" veya "vardım" demesidir. Kabul ise, bu sözün, olumlu olan cevabıdır. İcab ve kabul, mazi (=geçmiş zaman) siğasıyla ifade edilen veya biri mazi, diğeri muzari (=şimdiki zaman) siğasıyla ifade edilen iki lafızdır.

        Nikahın şartları ise; a. Nikahlanan kimselerin; akıllı, baliğ ve nikah akdi konusunda hür olmaları, b. Nikahlanılması helal olan bir kadının bulunması, c. Kadın ile erkeğin bilinir olması, d. İki şahidin bulunması, e. Veli.

        Veli, nikah akdinin sıhhati kendisine bağlı olan kişidir. Hanefilere göre; veli, nikahın rüknü değil de şartıdır. Veli, erkek yada kadının evlendirilme akidlerinin sahih olması için şarttır.

        Aile bağının korunması ve huzuru açısından velinin önemi büyüktür. Her nekadar Hanefiler, veliyi, nikahın rüknü olarak kabul etmeseler bile, veliyi, nikahın rüknündan sayan Şafiiler ile Malikilerin bu konudaki görüşü, çeşitli nedenlerden dolayı günümüz Türkiye'sinde daha geçerli bir hal almıştır. Uygun olanı; nikahın, ailelerin onay vermesiyle gerçekleşmesidir.

        Konu ile ilgili hadisler için b.k.z: Buhârî, Nikah 36; Ebu Dâvud, Nikah 19, 20; Tirmizî, Nikah 14, 17; İbn Mâce, Nikah 13, 14, 15, 51; Dârimî, Nikah 11; Muvatta, Nikah 5; Müsned: 1/250, 4/394, 413; Hâkim, Müstedrek, 2/168; Taberânî, el-Evsat, el-Kebir; Tahâvî, Şerhu Meâni'l-Âsâr, 3/11-12; İbn Hacer, Telhis, 3/157

[4]      İslam hukukunda, kendileriyle evlenmenin yasak olduğu kimseler,  Nisâ: 4/22-24 ayetleri ile Sünnette şu şekilde sınıflandırılmıştır:

        1. Sürekli Haram Olanlar: a. Nesep (=kan akrabalığı) sebebiyle nikahları haram olanlar. Bunlar; anneler, kızlar, kız kardeşler, erkek ve kız kardeşlerin kızları, hala, teyze. b. Sıhriyet (=damat olma) sebebiyle nikahları haram olanlar. Bunlar; kayı valide, üvey kız, gelin, üvey anneler. c. Süt Emmek suretiyle nikahları haram olanlar. Bunlar ise; süt anne, süt kızkardeş.

        2. Geçici Olarak Haram Olan Kadınlar: a. Bir kişinin, dörtten fazla kadını bir nikah altında toplaması. Buna göre dört kadınla evli olan kimse, beşinciyle evlen...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Nikah Bölümü
« Posted on: 29 Mart 2024, 07:59:06 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Nikah Bölümü rüya tabiri,Nikah Bölümü mekke canlı, Nikah Bölümü kabe canlı yayın, Nikah Bölümü Üç boyutlu kuran oku Nikah Bölümü kuran ı kerim, Nikah Bölümü peygamber kıssaları,Nikah Bölümü ilitam ders soruları, Nikah Bölümüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes