> Forum > ๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ > Çeşitli Konularda Eserler > Müslümanın evliliği > İslamî harekette kadın
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İslamî harekette kadın  (Okunma Sayısı 1073 defa)
16 Ekim 2010, 19:58:26
Safiye Gül

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 15.436


« : 16 Ekim 2010, 19:58:26 »



İslâmî Harekette Kadın


Kur'an, hayatı yönlendiren, hayatın her alanına müdâhale eden bir hidâyet rehberidir. Bu rehberi hayatının düstûru edinmiş ve yaşadığı çağı Kur'an ile aydınlatmış Rasûlullah (s.a.s.) ise mü'minler için en güzel örnektir. O, vahyi sadece insanlara aktarmakla kalmamış, vahyî ilkeleri hayata nakşetmiştir. Bu yüzden, Kur'an'a sadece bilgilenme ve teorik bazda yaklaşım, Rasûl'ün bütün bir ömür boyunca verdiği mücâdeleyi anlamamaktır. Bu nedenle Kur'ânî bilginin pratik hayattan kopuk olmaması gerekir. Çünkü Kur'an ilk elde kişiyi tevhîdî bir bilince ulaştırmayı, tevhîdî şuur da imanı eyleme dönüştürmeyi gerektirir.

Teori ve pratiğin ayrılmazlığı gereğince, müslüman kadının Kur'an ve sünnet çizgisinde belirtilen konumunu, hayat alanı içerisinde ne şekilde yerleştireceğini ve bu noktada karşılaşılan problemleri değerlendirmek gerekmektedir. Emânetin, kadın-erkek ayrımı yapılmadan tüm müslümanların sorumluluğu olduğunu biliyoruz. Bu sorumluluğun bilincine varmış müslümanların inançları gereği olarak toplumu dönüştürme hedeflerini nasıl gerçekleştirecekleri, nasıl çözüm bulabilecekleri ve bu konuda karşılaşabilecekleri engeller, bugün hepimizin cevaplamaya çalıştığı soruların başında gelmelidir.

Yüzyılların verdiği sinmişlikle, toplumun gidişâtını yönlendirme konusunda yaşadığımız coğrafyada gerçekleştirilmiş ciddî ve sürekliliği olan bir çaba ve örnek olmadığı için, İslâmî hareket mensupları; kadınıyla, erkeğiyle bu konuyu ciddî bir şekilde gündemlerine almaları gerekmektedir. Biz, her şeyden önce inancımız gereği olan tevhîdî yaşam biçimini kendimizde ve çevremizde doğru birliktelikler oluşturarak yaşayabiliriz. Bunun için de toplumumuza egemen sistemi Kur'ânî ilkeler doğrultusunda değerlendirmemiz ve tevhidî mücâdeleyi hep birlikte yüklenmemiz gerekmektedir.

Bu konuda öncelikli görevimiz, tarihsel yanlış birikimlerin şartlanmışlığını terkederek ve Kur'an dışı sistemlerin etkisini aşarak Kur'an bütünlüğünden çıkaracağımız mücâdele metodunu hayata uygulamamızdır. Bu alanda erkeğin öğrenme ve mücâdelesi kadar, kadının da gayret göstermesi, öncelikle fikrî açlığını gidermesi, Kurânî bilgi ve eğitimi alarak güncel sorumluluklarını îfâ etmesi gerekmektedir. Toplumdaki yanlış inanışları değiştirmek, siyasî ve ahlâkî fitneyi kaldırmak, yerine alternatif bir sistem kurup, toplumun her alanına yaygınlaştırmak hedefinin zorunlu gerekleri bunlardır. Bu görevleri yerine getiremeyen kadın, İslâmî harekete katılamayacağı gibi, hareketin gelişimini engelleyici bir rol de alabilmektedir. Toplumun yarısını teşkil eden önemli bir kitle için düşünsel gelişimini sağlayacak ortamların hazırlanmaması ve İslâmî mücâdelede âtıl bırakılmasının harekete ket vurması doğaldır.

Kadın unsurunun İslâmî harekete engel olması yerine, bizzat İslâmî mücâdelenin bu alandaki boşluğunu doldurması elzemdir. Müslüman kadının, özellikle yüzyıllar boyunca ihmal edilmiş olan bu kesimin pasifize oluş nedenlerinin araştırılması, İslâmî mücâdeledeki eksiklik ve ihtiyaçlarının tesbit edilmesi gerekir. Bundan sonra da, kadının yeniden aktif hale getirilmesi yolları araştırılmalıdır. Bu yapılırken din iyi tanınmalı, Kur'ânî eğitim alınmalı ve bayanların fikrî seviyesinin yükseltilmesine çalışmalıdır. Müslüman kadın her şeyden önce kendi konumunu belirlerken de kulluk görevi olan toplumu dönüştürme hedefini göz önünde bulundurmalıdır.  Toplumsal hayatı yönlendirmede fikrî aydınlanma kadar, sosyal hayatı tâkip edip doğru yorumlamak da önemlidir. Yani kadın da siyasî bir sorumluluğa sahip olmalı, yaşanan olaylarla Kur'an arasında bağlantılar kurarak Kur'ânî mesajı güncelleştirebilmelidir.

Siyasî sorumluluğunun farkına varmış ve bu bilinçle İslâmî görevlerini yerine getiren kadın, müslümanlara âit karar mekanizmalarında ehliyeti oranında yer alabilmelidir. Mücâdele sahasında toplumun önemli bir kesimini temsîlen istişârî organlara katılmalıdır. Bu yetkinliğe erişmiş müslüman kadının, ehil olduğu bir konuda söz sahibi olmasına ve birtakım görevleri üstlenmesine kadın olduğu için engel konulamaz. Kanaatimizce kadın, yönetim için ehliyetli ise, yani İslâmî sorumluluğunun bilincinde, yeterli Kur'an bilgisine sahip, siyasî konulara ve siyasî tarihe vâkıf ve toplumun yapısını tanıyan, yönetme işini yapabilecek kapasitede ve genel yeterlilikte ise, cinsiyetinden ötürü gerekli yönetim görevlerini almasına engel olmak doğru değildir. Yönetme, temsilcilik gibi görevlerde esas olan ehliyettir ve en ehil kim ise görev ona verilir. Kadının böyle bir görevi almasına engel olacak kesin bir nass yoktur. Hz. Peygamber döneminde kadınların biatı, savaşlara bizzat katılımı, yine halifeler döneminde bir Peygamber hanımının ordu komutanlığı ve siyasî muhalefet liderliği yapması konu için önemli işaretlerdir. Kaldı ki o döneme çok yakın câhiliyedeki kadının konumunu hatırlarsak verilen haklar ve kat edilen mesâfe oldukça önemlidir. Bu bağlamda herhangi bir görev için yetkinliğe sahip müslümanın o görevi üstlenmesi gerekir.

Tabii müslüman kadınları bugün öncelikle ilgilendiren sorumluluklarını dar bir çerçeveden çıkarmak ve onu en iyi şekilde yerine getirebilecek bilinç ve yetkinliğe ulaşmaktır. Buna, sorumluluk ve haklarını bilmek, Kur'an'ı iyi tanımak, sosyal ve siyasî olaylarla ilgilenerek kendilerini ve çevrelerini aydınlatmak şeklinde işe başlayabilirler. Yükselen İslâmî mücâdeleye katılmak, katkıda bulunmak ve ona ivme kazandırmak için yapılaması gereken öncelikli görevler bunlardır. Ancak, gösterilen gayretlerin istişârî bir denetimle birbiriyle irtibatlı, ölçülü ve her kesimden müslüman kadına ve kıza hitap edebilecek kapsamlılığa ulaşabilmesi de şarttır.

Burada, üzerinde önemle durulması gereken bir nokta da, kadınları bilinçlendirme, birbirleriyle ve diğer müslümanlarla irtibatlı bir şekilde hareket etme sürecinde kadın-erkek ilişkilerinde oluşturacakları gelenek veya kurumlaştıracakları örnekliktir. Gelişen İslâmî hareketlerin karşılaşabilecekleri önemli aksaklıklardan biri de bu alanda görülebilmektedir. İslâmî bilgilenme ve faâliyet gösterme süresince fıtrî özellikler göz önünde bulundurulmalı ve kadınlar öncelikle hemcinsleriyle ilgilenmelidir. Zira tebliğ ettiğimiz vahyî mesaj, muhâtabın bütün hayatını kuşatmaktadır. Kişinin yaşantısını, özel sorunlarını, özel alışkanlıklarını kuşatabildiğimiz oranda muhâtabımızı daha iyi tanımış olur ve mesajımızla hayatını kuşatabiliriz. Kişiyi bu yakınlıkta tanımak ise, onun mahremi olmakla yakından ilgilidir. Muhâtaplarımızla ilgilenme ve onlara tebliğ etme konusuna ve bu konunun süreklilik gerektirdiğine dikkat edecek olursak, tebliğde yakın ilgi kurma olayı, kadınlar ve erkekler arasında kendiliğinden bir iş bölümünü zorunlu kılmaktadır. Bu, meydana gelebilecek olumsuzlukların önlenmesi açısından dikkat edilmesi gereken önemli bir husustur.

Kadınların her alanda olduğu gibi, faâliyet sahasında da diğer kesimden tamamen ayrı ve arada geçilmez duvarlar tesis edilmesi ifrat çizgisidir. Geleneksel kesimin düştüğü bu yanlış örf düzeltilmeli ve aşılmalıdır. Ancak, geleneksel düşünce eleştirilip aşılmaya çalışılırken ikinci bir yanlışa düşülmemelidir. Müslüman kadınların kendi aralarında iletişim kurma, çalışma yapma ve faâliyet gösterme imkânları varken ve bu yeterliliğe sahiplerken bu imkânı kullanmayıp erkeklerle birlikte denetimsiz, örneklik teşkil etme açısından bütünlükten kopuk ve sorumsuz ilişkiler kurulması veya çalışmalar yapılması gereksiz ve beraberinde sakıncalar taşıyan bir durumdur. Ancak, sözlerimiz İslâmî mücâdelede kadınlarla erkeklerin irtibatsızlığı şeklinde de anlaşılmamalıdır. İslâmî hareketin bütünlük içinde ve her alanda sürdürülebilmesi için böyle bir irtibat gerekli ve aynı zamanda zorunludur. Ancak, bu irtibat ölçülülük, saygı, iffet duygularıyla kurulan denetimli ve sınırlı bir ilişkiye dayanmalıdır.

İslâmî mücâdelede gerek bilgi, gerekse tecrübe açısından erkeklerin birikimi daha fazladır. Bu hüküm, olanı mutlaklaştırmayı değil; olanı ifâde etmeye yöneliktir. Ve bu birikimlerden, tecrübelerden faydalanılması zorunludur. Kadınların bu alandaki eksikliğini gidermesi ve uygun bir seviyeye gelmesi için mârufu gözeten irtibatlar oluşturulmalıdır. Ayrıca, kadınların kendi alanlarında gösterdikleri faâliyetlerinin gelişme ve sonuçlarının değerlendirilmesi, hareketin diğer alanlarıyla irtibatlandırılması ve genel politikaların belirlenmesi için, tabii ki istişâreye ve temsil sorumluluğuna ehil kişilerin uygun form ve birimlerde bir araya gelmesi de kaçınılmazdır.[456] 
     

[456] H. Koç, F. Candan, Kur'an Çerçevesinde Kadın, Haksöz, sayı 34, Ocak 94, s. 19-20

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İslamî harekette kadın
« Posted on: 16 Nisan 2024, 10:39:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İslamî harekette kadın rüya tabiri,İslamî harekette kadın mekke canlı, İslamî harekette kadın kabe canlı yayın, İslamî harekette kadın Üç boyutlu kuran oku İslamî harekette kadın kuran ı kerim, İslamî harekette kadın peygamber kıssaları,İslamî harekette kadın ilitam ders soruları, İslamî harekette kadınönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes