๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Müntehab Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 29 Ekim 2010, 17:10:47



Konu Başlığı: Namaz
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 29 Ekim 2010, 17:10:47
NAMAZ


Allafiu Teâla’nın kudretinden doğrudan istifade etmek için, Allah cette cetatuhunun emirlerini, Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in öğrettiği şekilde yerine getirmekte en önemli ve esas olan amel namazdır.

 

FARZ NAMAZLAR

Kur’an Ayetleri
 

“Şüphesiz namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” [292]                     

“İman edip sâlih amel işleyenler, (özellikle) namazı dosdoğru kılanlar ve zekâtı ve­renler için Rableri katında ecirleri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur. Onlar mah­zun da olmazlar.” [293]                                                                               

“(Ey Rasûlüm!) İman etmiş olan kullarıma söyle: Namazı dosdoğru kılsınlar ve ken­disinde ne alış-veriş, ne dostluk bulunan bir gün (kıyamet) gelmeden, kendilerine verdiğimiz rızıklardan (Allah için) gizli ve aşikâr harcasınlar.” [294]

“(İbrahim aleyhisselam şöyle dua etti:) Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namaza müdavim eyle. Ey Rabbimiz! Duamı kabul et.” [295]                       

“Güneşin öğle vakti zevalinden, gecenin karanlığına kadar (öğle, ikindi, akşam ve yatsı vakitlerinde) namazı dosdoğru kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahidlidir. (Amelleri yazan melekler o vakitte hazır bulunurlar.)” [296]

(Allahu Teâlâ kurtuluşa eren mü’minlerin sıfatlarından birinin şöyle olduğunu be­yan etmiştir:)

“Onlar ki, (farz) namazlarına devam ederler.” [297]               

“Ey iman edenler! Cuma günü, Cuma namazı için ezan okunduğu vakit hemen Allah’ın zikrine (yani hutbe ve namaza doğru) koşun, alış-verişi bırakın. Eğer bi­lirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” [298]                                                         

 
Hadisi Şerifler
 

1) Hz. Abdullah İbni Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“İslam beş şey üzerine bina edilmiştir: Lâ ilahe illallah Muhammedurrasulullah kelimesine şahidlik etmek. (Yani şu hakikâte şa­hitlik etmektir ki, Allahu Teâlâ’dan başka ibadet ve kulluk edilmeye layık hiçbir şey yoktur. Muhammed sallallahu aleyhi vesellem Allahu Teâlâ’nın Rasûlü’dür.) Namaz kılmak, zekât vermek, hacc yapmak, Ramazan ayında oruç tutmak.” [299]         

2) Hz. Cübeyr bin Nüfeyr rahmetullahi aleyh’den rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Bana mal biriktirmem ve tacirlerden olmam em­redilmedi. Aksine bana şöyle emredildi:

“Rabbini hamd ile tesbih et. Namaz kılan­lardan ol. Ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.” [300]

3)
Abdullah İbni Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Cebrail aleyhisselam (yabancı bir adam suretinde huzuruna gelip) İslam hakkında sorduğunda Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ona cevaben şöyle buyurdu;

“İslam, Allah’tan baş­ka hiçbir ilâh olmadığına ve Muhammed sallallahu aleyhi vesellem’in Allah’ın Rasûlü olduğuna (dilin ve kalbinle) şehâdet etmen, namazı kılman, zekât vermen, hacc ve umre yapman, cünüblükten kurtulmak için gusül yapman, abdesti tam olarak alman ve Ramazan ayında oruç tutmandır.” Cebrail aleyhisselam,

“Ben bütün bun­ları yaparsam müslüman olur muyum?” deyince Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Evet” buyurdu. Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam,

“Doğru söyledin” dedi. [301]

4) Hz. Kurre bin Da’inus radıyallahu anh diyor ki: Biz Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem ile Veda Hac’cında bir araya geldik. Biz,

“Yâ Rasûlallah! Bize neyi tavsi­ye buyuruyorsunuz?” deyince şöyle buyurdu;

“Size, namazı gereği üzere kılma­nızı, zekâtı vermenizi, Beytullah’ı haccetmenizi, Ramazan ayında oruç tutmanızı tavsiye ederim. Ramazan ayında öyle bir gece vardır ki, bin aydan daha hayır­lıdır. Müslüman ve Zimmî’nin [302] öldürülmesi ve malının alınmasının haram olduğu­nu kabul etmelisiniz. Ancak herhangi bir suç işlemişlerse, Allahu Teâlâ’nın hük­müne uygun olarak cezalandırılırlar. Size, Allah’a ve O’na itaate sımsıkı yapış­manızı tavsiye ederim. (Yani tam bir gayretle, Allahu Teâlâ’dan başkasının, se­vinmesine veya darılmasına aldırmadan dinin emirlerini tatbik etmeye devam ediniz.)”   [303]                                                                                                                 

5) Hz. Câbir bin Abdullah radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesettem buyurdu ki;

“Cennet’in anahtarı namaz, namazın anahtarı ise abdesttir.” [304]                                                                                                 

6) Hz. Enes radıyallahu anadan rivayete göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Namaz benim gözümün nuru kılındı.” [305]                                       

7) Hz. Ömer radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Namaz dinin direğidir.” [306]                         

8 ) Hz. Ali radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir ki, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in en son sözü (vasiyeti) şu olmuştur;

“Namaz, namaz! Köleleriniz ve emriniz altındakiler hakkında Allah’tan korkun. (Yani onların haklarını edâ edin.)” [307]

9) Hz. Ebû Ümâme radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Hayber’den döndü. Yanında iki tane köle vardı. Hz. Ali radıyallahu anh,

“Yâ Rasûlallah! Hizmet için bize bir köle veriniz” deyince Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Onlardan dilediğini al” buyurdu. Hz. Ali radıyallahu anh,

“Siz beğeniniz” dedi. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem onlardan birine işaret ederek,

“Şunu al, ancak onu sakın dövme. Çünkü ben Hayber’den dönerken onun namaz kılmakta oldu­ğunu gördüm. Şüphesiz ben namaz kılanları dövmekten nehyedildim” buyurdu. [308]

10) Hz. Ubâde bin Sâmit radıyallahu anh diyor ki: Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğunu işittim;

“Allahu Teâlâ beş vakit namazı farz kıldı. Kim abdestini güzelce alarak onları (müstehab olan) vakitlerinde kılarsa, [309] rükû (ve secdelerini) itminan içinde tamamlar, tam bir huşu içinde kılarsa, böyle bir kimse­yi bağışlayacağını Allahu Teâlâ söz vermiştir. Kim de böyle yapmazsa (namazları vaktinde kılmaz, huşûuna da dikkat göstermezse) Allahu Teâlâ’nın o kişi için mağfiret sözü yoktur. Dilerse bağışlar, dilerse azab eder.” [310]                         

11) Hz. Hanzala el-Üseydî radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Kim abdestine ve vakitlerine dikkat ederek, rükû ve secdelerini güzel yaparak beş vakit namaz kılarsa ve böyle namaz kıl­mayı kendi üzerinde Allah’ın bir hakkı olduğunu kabul ederse, ona Cehennem ateşi haram kılınır.” [311]                                                                                         

12) Hz. Ebû Katâde radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bir hadisi kudside Allahu Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu naklediyor;

“Ben ümmetine beş vakit namazı farz kıldım. Ve kendi kendime söz verdim ki, kim (benim yanıma) beş vakit namazı vaktinde kılmaya özen göstererek gelirse, onu Cennet’e koyacağım. Kim de namazlara dikkat göstermezse Benim onun için bir sözüm yoktur (dilersem affederim, dilersem azab ederim.)” [312]                 

13) Hz. Osman bin Affan radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Kim namaz kılmayı hak bilirse (gerekli oldu­ğuna inanırsa,) Cennet’e girer.” [313]

14) Abdullah bin Kurt radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Kıyamet günü kul, ilk önce namazdan hesaba çeki­lecektir. Namaz düzgün ise diğer ameller de düzgün olacaktır. Eğer namaz bo­zuk ise diğer ameller de bozuk olacaktır.” [314]                                           

15) Hz. Câbir radıyallahu anh diyor ki: Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e,

“Falanca şahıs (gece) namaz kılıyor, sabah olunca da hırsızlık yapıyor” de­yince Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Onun namazı yakında onu bu çirkin işin­den alıkoyacaktır” buyurdu. [315]

16) Hz. Selman radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Bir müslüman güzel bir şekilde abdest alır, sonra beş vakit namazı kılarsa, yaprakların (ağaçtan) döküldüğü gibi günahları da dökülür.” Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem Kur’an-ı Kerim’den şu ayeti okudu:

“(Ey Rasûlüm!) Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, öğüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.” [316]

İzah:
Bazı alimlere göre gündüzün iki ucundan kasıt; gündüzün iki bölü­müdür. Buna göre birinci pölümde sabah namazı, ikinci bölümde öğle ve ikindi namazları murâd edilmiştir. Gecenin ilk saatlerinde namaz kılmaktan kasıt ak­şam ve yatsı namazlarıdır. [317]

17) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Beş vakit namaz, Cuma namazı gelecek Cuma’ya ka­dar, Ramazan orucu gelecek Ramazan’a kadar büyük günahlardan sakınıldığı müddetçe aradaki bütün günahlara keffarettir.” [318]                                             

18 ) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Kim şu farz olan beş vakit namazı özenerek kılarsa, o, Allah’a ibadetten gafil olanlardan yazılmaz.” [319]                                           

19) Hz. Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Bir gün Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem namazdan bahsederken şöyle buyurdu;

“Kim nama­za ihtimam gösterirse, namaz kıyamet günü onun için nûr olur. Onun (kâmil iman sahibi olduğuna) delil olur. Azabtan kurtulmasına vesile olur... Kim de namaza önem vermezse, onun için kıyamet günü ne nûr olur, ne onun (tam imanlı biri olduğuna) delil olur ne de azabtan kurtulmasına vesile olur. O kişi kıyamet günü Firavun, Hâman ve Ûbeyy bin Halef ile haşrolunur.” [320]

20) Hz. Ebû Mâlik el-Eşcaî radıyallahu anh babasından rivayet ediyor: Pey­gamber sallallahu aleyhi vesellem zamanında herhangi bir adam müslüman olunca (Sahâbe-i Kiram) ona ilk önce namazı öğretirlerdi. [321]                                           

21) Hz. Ebû Ümâme radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e,

“Yâ Rasûlallah! Hangi vakitte yapılan dua daha ziyade kabul olunur?” diye soruldu. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Gecenin son kısmında ve farz namazlardan sonra” buyurdu. [322]                                                                         

22) Hz. Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğunu işitti; “Beş vakit namaz, aradaki vakitler için keffarettir. (Yani bir namazdan diğer namaza kadar işlenen küçük günahlar, namaz sayesinde affe­dilir.”) Ondan sonra Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Bir adamın çalıştığı bir İş yeri olsa, onun evi ve iş yeri arasında beş nehir bulunsa, iş yerinde çalışınca üstü başı kirlenip terlese, sonra evine giderken her nehirde yıkansa, böylece (peş peşe) yıkanması vücudunda kirden bir şey bırakmaz. Beş vakit na­maz da böyledir. Ne zamanki bir kimse günah işler de dua ve istiğfar ederse, Allahu Teâlâ namazdan önce işlemiş olduğu bütün günahları bağışlar.” [323]

23) Hz. Zeyd bin Sabit radıyallahu anh diyor ki:

“Bize (Peygamber sallallahu aleyhi vesellem tarafından) her namazdan sonra 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah ve 34 defa Allahu Ekber dememiz emredildi. Ensardan bir sahabî rüyasında bir adam gördü, şöyle diyordu:

“Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem size her namazdan sonra 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 34 defa Allahu Ekber demenizi emretti mi?” O sahabî,

“Evet” deyince adam,

“Her kelimeyi 25 defa söyleyin ve onlarla birlikte 25 defa Lâ ilahe illallah söyleyin” dedi. Nitekim ensardan olan sahabî, sabahleyin Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna giderek rüyasını anlattı. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Öyle yapın” buyurdu. (Yani bu şekilde yapmaya izin verdi).”  [324]

24) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Bir defasında mu­hacirlerin fakirleri Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna gelerek,

“Zenginler yüksek dereceleri ve ebedi kalıcı nimetleri alıp, bizi geçtiler” dediler. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Nasıl oluyor?” buyurdu. Onlar,

“Bizim namaz kıldığımız gibi onlar da namaz kılıyor. Oruç tuttuğumuz gibi onlar da oruç tutuyor. Ancak onlar sadaka veriyorlar, biz veremiyoruz. Köle azad ediyorlar, biz edemiyoruz” dediler. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Sizi geçenlere ulaşacağınız, sizden sonrakilerden devamlı ileride bulunacağınız, aynısını yapmadıkça hiçbir kimsenin sizi geç­meyeceği bir şeyi öğreteyim mi?” buyurdu. Onlar,

“Öğret yâ Rasûlallah!” dediler. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Her namazdan sonra 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah ve 33 defa Allahu Ekber deyiniz” buyurdu. (Nitekim fakirler böyle yapmaya başladılar. Ancak zenginlere bu haber ulaşınca onlar da aynısını yap­maya başladılar.) Fakir muhacirler tekrar Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzu­runa gelerek,

“Zengin olan kardeşlerimiz bizim yaptıklarımızı duymuşlar, aynısını yapmaya başladılar” dediler. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Bu Allah’ın bir lütfudur. Kime dilerse verir” buyurdu. [325]                                                               

25) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; “Kim her namazın ardından 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah ve 33 defa Allahu Ekber derse, bu doksan dokuz eder. Yüze tamamlamak için bir de Lâ ilahe illallahu Vahdehû lâ şerike lehü lehul mülkü velehül hamdü vehüve alâ külli şey’in Kadir derse onun günahları denizin köpüğü kadar da olsa affedilir.” [326]

26) Hz. FazI bin Hasen ez-Zamrî rahmetullahi aleyh’den rivayet edilmiştir: Zübeyr bin Abdulmuttalib’in kızlarından Hz. Ümmü Hakem veya Hz. Zubâe radıyallahu anhuma şöyle bir hâdise anlattılar: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna birkaç esir getirilmişti. Ben, kız kardeşim ve Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in kızı Fatıma beraberce Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna gittik ve içinde bulunduğumuz zorlukları anlatarak kendisinden hizmet için birkaç esir istedik. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Hizmetçi verilmesi hususunda Bedrin yetimleri sizden önce gelir. Ancak ben size, sizin için hizmetçiden daha hayırlı bir şey söy­leyeyim. Her namazdan sonra 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahu Ekber ve bir defa da Lâ ilahe illallahu Vahdehû lâ şerike lehü, lehül mülkü velehül hamdü vehüve alâ külli şey’in Kadir deyiniz” buyurdu. [327]

27) Hz. Kâ’b bin Ucre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Namazdan sonra okunacak bazı kelimeler vardır ki, on­ları okuyan mahrum olmaz. O kelimeler şunlardır; her farz, namazından sonra 33 defa Subhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 34 defa Allahu Ekber’dir.” [328]         

28 ) Hz. Sâib radıyallahu anh’dan, o da Hz. Ali radıyallahu anh’dan rivayet etmiştir Kasulullah sallallahu aleyhi vesellem onu Fâtıma ile evlendirdiği zaman beraberinde bir kadife şal, içi hurma lifleriyle dolu bir deri yastık, iki adet el değirmeni bir tane su kırbası ve iki adet su kabı gönderdi. Hz. Ali radıyallahu anh bir gün Fâtıma radıyallahu anha’ya,

“Allah’a yemin olsun ki, kuyudan kovayla su çeke çeke artık göğsüm ağrımaya başladı. Allahu Teâlâ babana birkaç esir gönderdi. Onun huzuruna git ve hizmetçi iste” dedi. Hz. Fâtıma radıyallahu anha,

“Vallahi, benim de değirmen döndürmekten elim nasır bağladı” dedi. Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in yanına gitti. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Sevgili kızım geliş sebebin nedir?” buyurdu. Fâtıma radıyallahu anha,

“Size selam vermeye gelmiştim” dedi. Utancından ihtiyacını söyleyemeden geri döndü. Hz. Ali radıyallahu anh, “Ne yaptın?” deyince Fâtıma radıyallahu anha,

“Utancımdan hizmetçi isteyemedim” dedi. Sonra ikisi bir­likte Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna gittiler. Hz. Ali radıyallahu anh,

“Yâ Rasûlallah! Kuyudan su çeke çeke göğsüm ağrımaya başladı” dedi. Fâtıma radıyallahu anha,

“El değirmenini döndürmekten elim nasır bağladı. Allahu Teâlâ size bir takım esirler gönderdi ve genişlik ihsan etti. O halde bize de hizmetçi veriniz” dedi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Allah’a yemin olsun ki, Suffe ehlinin karın­ları açlıktan katlanmış bir haldeyken ve onlara harcamak için bir şey bulamazken size (hizmetçi) veremem. Ancak bu köleleri satıp, paralarını suffe ehline harcaya­cağım” buyurdu. Bu sözleri duyunca ikisi de geri döndüler. Gece örtülerine girmiş yatmışlardı. Başlarını örtünce ayakları açılıyor, ayaklarını örtünce başları açılıyor­du. O esnada Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem geldi. Birden yerlerinden kalkmaya çalıştılar. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Yerinizden kalkmayın” buyurduktan sonra,

“(Siz benden hizmetçi istemiştiniz.) Ben size istediğinizden daha hayırlı bir şey söyleyeyim mi?” buyurdu. Onlar, “Evet söyleyiniz” deyince Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Söyleyeceğim şey Cebrail aleyhisselam’in bana öğrettiği şu kelime­lerdir: Siz her namazdan sonra 10 defa Sübhanallah, 10 defa Elhamdülillah, 10 defa Allahu Ekber deyiniz. Yatağınıza geldiğiniz zaman da 33 kere Sübhanallah, 33 kere Elhamdülillah, 34 kere Allahu Ekber deyiniz” buyurdu. Hz. Ali radıyallahu anh diyor ki; “Vallahi Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in öğrettiği günden beri ben bu kelimeleri okumayı hiç terk etmedim.” İbnül Ekvâ rahmetullahi aleyh,

“Sıffîn savaşı gecesinde de terketmediniz mi?” deyince Hz. Ali radıyallahu anh,

“Ey Iraklılar! Allah sizin belânızı versin. Evet, Sıffın gecesinde de bu kelimeleri terk etmedim” buyurdu. [329]

29) Hz. Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“İki haslet vardır ki, bir müslüman onları ken­dinde bulundurur, (onlara önem gösterirse) Cennet’e girer. Onlar çok kolay, ancak onlarla amel eden çok azdır. Birincisi şudur; Her namazdan sonra 10 defa Subhanallah, 10 defa Elhamdülillah, 10 defa Allahu Ekber demektir”. Hz. Abdulllah radıyallahu anh diyor ki: Ben Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’ı gördüm parmakla­rıyla tesbih çekerdi. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki:

“Bu kelimeler (beş vakit namazın peşinden onar defa) söyleyince 150 adet eder. Ancak mizanda (on kat fazla olduğundan) 1500 eder. İkinci haslet ise; kişi yatağına geldiğinde Sübhanallah, Elhamdülillah, Allahu Ekber söyler. (Yani 33 defa Sübhanallah, 33 defa Elhamdülillah, 34 defa Allahu Ekber der.) Bunlar lisanda 100 tane eder ama mizanda 1000 eder. (Dolayısıyla bir namazdan sonra söylenen tesbih sayısının toplamı 2500 eder.)” Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Sizden han­giniz bir günde 2500 tane günah işler ki? (Yani o kadar günah işlememesine rağ­men 2500 sevab yazılmaktadır.)” Abdullah radıyallahu anh,

“Yâ Rasûlaîlah! Bu hasletlerle amel eden kimselerin sayısı neden azdır?” deyince Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“(Sebebi şudur;) Şeytan, sizden birine namaz kılmakta iken gelir ve

“Şunu hatırla, şunu da hatırla!” der. Nihayet o kelimeleri aklından geçir­mesin diye onu birtakım hayallerle meşgul eder. Birde kişinin yatağının yanma gelir ve onu uyutur. Nihayet o kimse (o tesbihleri söylemeden) uyur gider.” [330]

30) Hz. Muaz bin Cebel radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem onun elinden tutarak,

“Ey Muaz! Sana her namazdan sonra “(Allahumme e’innî alâ zikrike ve şükrike ve hüsnî ibadetik) Allah’ım! Seni zikret­mek, Sana şükretmek ve sana güzel bir şekilde ibadet etmek için bana yardım et” demesini tavsiye ediyorum.” [331]                                                                             

31) Hz. Ebû Omâme radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasûîullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Kim her farz namazdan sonra Ayet’el Kürsi’yi okursa, onunla, Cennet’e girmesi arasında ancak ölüm engeldir.” Bir rivayette Ayet’el Kürsi ile birlikte Kul huvallâhu Ehad okumak zikredilmiştir. [332]

32) Hz. Hasen bin Ali radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Kim farz namazdan sonra Ayet’el Kürsi’yi okursa, diğer namaza kadar Allah’ın korumasında olur.” [333]                         

33) Hz. Ebû Eyyûb radıyallahu anh diyor ki: Ben ne zamanki sizin Peygamberi­niz sallallahu aleyhi vesellem’in arkasında namaz kıldıysam, selam verdiğinde şu duayı okuduğunu işittim:

“Allah’ım! Benim bütün hata ve günahlarımı bağışla. Allah’ım! Beni yücelt. Benim eksiklerimi tamamla. Güzel amel ve güzel ahlak için bana tevfik nasib eyle. Zira güzel amel ve ahlak için ancak Sen tevfik verirsin. Kötü işler ve kötü ahlaktan ancak Sen uzaklaştırırsın” [334]                                                   

34) Hz. Ebû Musa radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Kim iki serin namazı kılarsa Cennet’e girer.” [335]       

İzah: İki serin namazdan kasıt sabah ve ikindi namazlarıdır. Sabah na­mazı soğuk vaktin sonunda, ikindi namazı ise soğuk vaktin başlangıcında kılınır. Bu iki namazın özellikle zikredilmesinin sebebi, sabah namazını kılmak uykunun ağır basmasından, ikindi namazım kılmak da ticaret meşguliyetinden dolayı zor gelmektedir. O halde bu iki namazı ihtimamla kılan kimse, kesinlikle geriye kalan üç namaza da özen gösterecektir. [336]

35) Hz. Ruveybe radıyallahu anh diyor ki: Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğunu işittim:

“Kim güneş doğmadan ve güneş batmadan önce (yani sabah ve ikindi) namazlarını kılarsa, Cehennem’e girmez.” [337]                       

36) Hz. Ebû Zerr radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Kim sabah namazından sonra (namazda oturduğu gibi) iki dizi üzerine oturarak hiçbir şey konuşmadan 10 defa illallahu vahdehu lâ şerike lehu, lehü’l mülkü ve lehü’l hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadir “Allahu Teâlâ’dan başka ibadete layık hiçbir ilâh yoktur. O (Zât ve sıfatlarında) Tek’tir. O’nun hiçbir ortağı yoktur. (Dünya ve ahirette) mülk O’nundur. Bütün ha­yırlar O’nun elindedir. Bütün güzellikler O’na aittir. O diriltir. O öldürür. O her şeye Kadirdir derse ona 10 iyilik yazılır. 10 günahı silinir. 10 derecesi yükseltilir. Bütün gün fenalıklardan korunur ve şeytandan da muhafaza olur. O gün şirkten başka hiçbir günah onu helak edemeyecektir.”

Bir rivayette şöyle geçmektedir:

“Bu kelimeyi her okuyuşunda bir köle azâd etme sevabı verilir. İkindi namazından sonra okusa, gece boyunca (gündüzün verilen) sevabın aynısı verilir.” [338]                                             

37) Hz- Cündüb el-Kasrî radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın koruması altına girmiş olur (öyleyse ona dokunmayın.) Şuna dikkat edin ki, Allahu Teâlâ Kendi korumasına almış olduğu kişiye eziyet etmenizden dolayı sizden herhangi bir şeyi mutâlebe etmesin. Çünkü Allahu Teâlâ, koruması altına almış olduğu kişi hak­kında kimi sorguya çekerse, onu yakalar, sonra yüz üstü Cehennem’e atar.” [339]

38 ) Hz. Müslim bin Haris Temîmi radıyallahu anh diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bana gizlice şöyle buyurdu;

“Sen akşam namazını kıldıktan sonra 7 defa şu duayı oku; Allâhümme ecirnîminen’nâr (Allah’ım beni Cehennem ateşinden koru.) Sen bu duayı okursan, sonra o gece ve­fat edersen, Cehennem’den korunursun. Eğer bu duayı sabah namazından sonra 7 defa okursan ve o gün vefat edersen, Cehennem’den korunursun.” [340]   

İzah: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in gizlice söylemesinin sebebi, din­leyenin kalbinde sözün ehemmiyetinin yerleşmesi içindir. [341]

39) Hz. Ümmü Ferve radıyallahu anha diyor ki: Rasûluîlah sallallahu aleyhi vesellem’e,

“Hangi amel daha üstündür?” diye soruldu. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Vakti girer girmez namaz kılmaktadır” buyurdu. [342]                                             

40) Hz. Ali radıyallahu anh,

“Ey Kur’an ehli (yani müslümanlar)! Vitir namazını kılınız. Çünkü Allahu Teâlâ Vitir’dir. Vitri (kılanları) sever.”  [343]                     

İzah: Vitir tek sayılara denir. Allahu Teâlâ’nın vitir olmasından kasıt; O Tek’tir. O’nun eşi yoktur. Allahu Teâlâ’nın vitir namazını sevmesi de bu namazın rekatlarının tek sayılı olmasındandır. [344]

41) Hz. Harice bin Huzâfe radıyallahu anh diyor ki: Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir gün yanımıza geldi ve

“Allahu Teâlâ size bir namaz (daha) ihsan etti. O namaz sizin için kırmızı develere sahip olmaktan daha hayırlıdır. O, vitir na­mazıdır. Allahu Teâlâ sizin için yatsı namazından imsak vaktine kadar olan za­manı vitir namazını kılma vakti yapmıştır.” [345]                                             

İzah: Araplarda kırmızı deve çok kıymetli mal olarak kabul edilmektedir.

42) Hz. Ebû Derdâ radıyallahu anh diyor ki: Bana dostum sallallahu aleyhi vesellem üç şeyi vasiyet buyurdu;

1. Her ay üç gün oruç tutmak,

2. Uyumadan önce vitir na­mazı kılmak,

3. Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak.
” [346]

İzah: Gece kalkmayı âdet hâline getiren kimsenin vitri gece kalktıktan sonra kılması efdaldir. Eğer gece kalkma alışkanlığı yoksa uyumadan önce kılması gerekir.

43) Hz. Abdullah bin Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Emîn olmayan (kendisine güvenilmeyen) kim­senin kâmil imanı yoktur. Tahareti olmayanın namazı yoktur. Namazı olmayanın dini yoktur. Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir. (Yani baş olmadan insan yaşayamayacağı gibi namaz olmadan din ayakta kalamaz.).” [347]

44) Hz. Cabir bin Abdullah radıyallahu anhuma diyor ki: Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğunu işittim;

“Kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terk etmesi vardır. (Yani namazı terk etmesi müslümanı küfür ve şirke kadar ulaştırır.)” [348]                                                                                                     

İzah: Alimler bu hadisi birkaç türlü yorumlamışlardır. Onlardan biri şudur; namaz kılmayan kişi aldırmadan günah işler. Bu yüzden onun küfre dahil olma tehlikesi vardır. Diğer bir açıklama da şudur; Namaz kılmayan kimsenin son ne­fesinde imansız gitmesinden endişe edilir. [349]

45) Hz. İbni Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Kim namazı terkederse, Allah kendisine gazab etmiş Olduğu halde O’na kavuşur.” [350]                                           

46) Hz. Nevfel bin Muaviye radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Kim, bir namazı kazaya bırakırsa, sanki onun çoluk çocuğu ve malı mülkü elinden alınmış gibidir.” [351]                               

47) Hz. Abdullah bin Amr bin Âs radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur;

“Çocuklarınıza yedi yaşında iken namaz kılmalarını emrediniz. On yaşına bastıkları zaman namaz kılmazlarsa onları dövünüz ve yataklarını ayırınız.” [352]                                                     

İzah: Dövmek çocuğun bedenine zarar vermeyecek şekilde olmalıdır.


[292] Ankebût: 29/45.

[293] Bakara: 2/277.

[294] İbrahim: 14/31.

[295] İbrahim: 14/40.

[296] İsrâ: 17/78.

[297] Mü'minûn: 23/9.

[298] Cuma: 62/9.

[299] Buhâri

[300] Şerhusunne, Mişkât'ul Mesâbîh

[301] İbni Huzeyme

[302] İslam beldesinde oturan ve kendisiyle anlaşma yapılmış olan gayri müslim

[303] Beyhakî

[304] Müsned'i Ahmed

[305] Neseî

[306] Hilyetûl Evliya, Cami'ûs Sağir

[307] Ebu Dâvud

[308] Müsned'i Ahmed, Taberâni, Mecma'uz Zevâid

[309] Huşü; kalbte Allah korkusu, azalarda da sükûnettir. Huşûun tam yapılması demek, kıyamda gözlerin secde yerine, rukûda ayak parmaklarına, secdedeyken burun tarafına, otururken kucağına bakmasıdır.

[310] Ebû Dâvûd

[311] Müsned'i Ahmed

[312] Ebû Dâvûd

[313] Müsned'i Ahmed, Ebû Ya'la, Bezzar, Mecma'uz Zevâid

[314] Taberâni, Terğib

[315] Bezzar, Mecma'uz Zevâid

[316] Hûd: 11/114.

[317] Tefsir-i İbni Kesîr

[318] Müslim

[319] İbni Huzeyme

[320] Müsned'i Ahmed, Taberâni, Mecma'uz Zevâid

[321] Taberâni

[322] Tirmizi

[323] Bezzar, Taberâni, Mecma'uz Zevâid

[324] Tirmizi

[325] Müslim

[326] Müslim

[327] Ebû Dâvûd

[328] Müslim

[329] Müsned'i Ahmed

[330] İbni Hibban

[331] Ebû Davud

[332] Amel'ül yevmi velleyle, Taberâni, Mecma'uz Zevaid

[333] Taberâni, Mecma'uz zevaid

[334] Taberâni, Mecma'uz Zevaid

[335] Buhâri

[336] Mirkât

[337] Müslim

[338] Tirmizi, Amel'ülyevmi ve'l Leyle

[339] Müslim

[340] Ebû Dâvûd

[341] Bezl'ül Mechûd

[342] Ebû Dâvûd

[343] Ebû Dâvûd

[344] Mecma'u Bihâr'il Envâr

[345] Ebû Dâvûd

[346] Taberâni, Mecma'uz-zevaid

[347] Taberâni, Terğib

[348] Müslim

[349] Mirkât

[350] Bezzar, Taberâni, Mecma'uz Zevâid

[351] İbni Hibban

[352] Ebû Dâvûd





Konu Başlığı: Ynt: Namaz
Gönderen: Ceren üzerinde 22 Eylül 2016, 21:39:02
Esselamu aleykum.Rabbim namazini hakkiyla ve vaktinde kilan ve faziletine eren kullardan eylesin bizleri inşallah.Rabbim razi olsun paylasimdan kardesim...


Konu Başlığı: Ynt: Namaz
Gönderen: Ceren üzerinde 28 Temmuz 2019, 18:58:44
Esselamu aleyküm. Üzerimize farz olan namazı hakkıyla ve vaktiyle kılan Allahın rızasını rahmetini alan ve kurtuluşa erişen kullardan olalım insallah....


Konu Başlığı: Ynt: Namaz
Gönderen: Züleyha üzerinde 29 Temmuz 2019, 11:38:51
Allah razı olsun namazı dosdoğru kılanlardan eylesin rabbim inşallah....


Konu Başlığı: Ynt: Namaz
Gönderen: Mehmed. üzerinde 30 Temmuz 2019, 16:08:18
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri namaza gereken ehemmiyeti veren kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun