๑۩۞۩๑ Kitap Dünyası - İlim Dünyası Kütüphanesi ๑۩۞۩๑ => Müntehab Ehadis => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 28 Ekim 2010, 16:33:27



Konu Başlığı: Müslümanlara malî yardım yapmak
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 28 Ekim 2010, 16:33:27
MÜSLÜMANLARA MALÎ YARDIM YAPMAK

Kur’an Ayetleri
 

“Mallarını Allah yolunda sarfedenlerin hâli bir dâneye benzer ki, o dâne yedi ba­şak sürmüştür. Her başakta yüz dâne vardır. Allah dilediğine daha da katlar. Allah’ın ihsanı geniş, bilgisi tamdır.” [1450]                                                     

“Mallarını gece-gündüz, gizli ve aşikâr hayıra verenler (yok mu?) işte onların Rableri yanında ecirleri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur. Onlar mahzunda olmaya­caklardır.” [1451]                                                                                           

“Siz sevdiğiniz şeylerden (Allah için) harcamadıkça asla iyiliğe (tam olarak) ulaşamazsınız.” [1452]                                                                                 

“Yemeği kendi ihtiyaçları varken yoksula, yetime ve esire yedirirler. / (Ve onlara, şöyle derler)

“Biz size ancak Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık isteriz ne de teşekkür!...”  [1453]                                                           

 

Hadisi Şerifler
 

368 ) Hz. Abdullah bin Amr bin el-Âs radıyallahu anhumaöan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Kim (müslüman) kardeşini do­yuracak kadar yemek yedirirse, susuzluğunu giderecek kadar su içirirse, Allahu Teâlâ onu Cehennem’den yedi hendek uzaklaştırır. İki hendek arasındaki me­safe beş yüz senedir.” [1454]                                                                             

369) Hz. Câbir bin Abdullah radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu.

“Aç bir müslümana yemek yedirmek, mağfireti vacib kılan amellerdendir.” [1455]                                                               

370) Hz. Ebu Saîd radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; “Bir müslüman, çıplak bir müslümana elbise giydirirse, Allahu Teâlâ ona Cennetin yeşil elbisesini giydirir. Bir müslüman, aç bir müslü­mana yemek yedirirse, Allahu Teâlâ ona Cennet meyvelerinden yedirecektir. Bir müslüman, susamış bir müslümana su içirirse, Allah celle celaluhu ona üzeri mü­hürlü hâlis Cennet şarabı içirecektir.” [1456]                                                           

371) Hz. Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Bir adam Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e,

“İslam’ın hangi ameli daha üstündür?” diye sordu. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Yemek yedirmen ve tanıdığın ve tanı­madığın herkese selam vermendir” buyurdu. [1457]                                                   

372) Hz. Abdullah bin Amr radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Rahmân’a ibadet ediniz, yemek yediriniz, selâmı yayınız. (Bu amellerden dolayı) Cennete selâmetle girersiniz” [1458]       

373) Hz. Câbir radıyallahu anadan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Hacc-ı Mebrûr’un mükâfatı ancak Cennettir.” Sahabe-i Kiram radıyallahu anhum,

“Ey Allah’ın Nebî’si! Hacc-ı Mebrûr nedir?” dediler. Buyurdu ki;

“Kendisinde yemek yedirmek ve selamı yaymak olan hacdır.” [1459]

374) Hz. Hâni radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: O, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in huzuruna geldi ve

“Yâ Rasûlallah! Hangi amel Cennet’i vâcib kılar?” dedi, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem,

“Güzel konuşunuz ve yemek yediriniz” buyurdu. [1460]                                                                                                         

375) Hz. Mâ’rûr rahmetullahi aleyh diyor ki: Hz. Ebû Zerr radıyallahu anh ile Rebeze denilen yerde karşılaştım. O ve kölesi aynı cinsten elbise giyiyorlardı. Ben bu ko­nuyu (“Sizin elbisenizle, kölenizin elbisesi arasında neden hiçbir fark yoktur?” diye) sordum. Bunun üzerine o şu hadiseyi anlattı;

“Ben bir defasında bir adama kötü söz söyledim. Annesi ile onu arlandırdım. (Bu haber Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’e ulaşınca)

“Ey Ebû Zerr! Sen onu annesi ile mi arlandırıp, utandırdın? Sende henüz cahiliyet eseri var. Sizin emriniz altında olanlar, sizin kardeşlerinizdir. Allahu Teâlâ onları sizin emriniz altına vermiştir. O halde kimin eli altında bir kar­deşi varsa, kendi yediğinden ona yedirsin, giydiklerinden ona giydirsin. Onlara güçle­rinin yetmediği işleri yaptırmasın. Eğer böyle bir iş verirse, ona yardımcı olsun.”

376) Hz. Câbir bin Abdullah radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir:

“Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’dan bir şey istenilip de vermediği asla olmamıştır.” [1461]

İzah: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem kendisinden isteyen hiçbir kimseye diliyle açıkça red cevabı vermezdi. Eğer yanında bir şey varsa hemen yardımcı olurdu. Verecek hiçbir şeyi yoksa vereceğini vaad eder veya susmayı tercih ederdi. Ya da uygun bir sözle mazeret beyan eder veya ona dua ederdi. [1462]

377) Hz. Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygam­ber sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki;

“Açı yediriniz, hastayı ziyaret ediniz ve (hak­sız yere) esir tutulan kişinin serbest bırakılması için çalışınız.” [1463]                     

378 ) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Allah celle celaluhu kıyamet günü,

“Ey Ademoğlu! Ben hastalandım, sen Beni ziyaret etmedin” buyurur. Kul,

“Yâ Rabbi Seni nasıl ziya­ret edebilirim? Sen alemlerin Rabbi’sin (hasta olma kusurundan münezzehsin)” der. Allahu Teâlâ,

“Sen bilmiyor musun, falanca kulum hastalanmıştı da sen onu ziyaret etmemiştin. Bilmiyor musun ki, eğer onu ziyaret etseydin Beni orada bu­lacaktın... Ey Ademoğlu! Ben senden yemek istedim, sen Beni yedirmedin” bu­yurur. Kul,

“Ya Rabbi ben Seni nasıl yedirebilirm. Sen Rabb’ûl aleminsin” der. Allahu Teâlâ,

“Sen bilmiyor musun ki, falanca kulum senden yemek istemişti de sen ona yemek yedirmemiştin. Sen bilmiyor musun ki, eğer sen ona yemek yedirseydin, (ona yedirmenin) sevabını Benim yanımda bulacaktın... Ey Ademoğlu! Ben senden su istedim, sen Bana su içirmedin” buyurur. Kul,

“Yâ Rabbi! Ben Sana nasıl su içirebilirim, Sen alemlerin Rabbi’sin” der. Allahu Teâlâ,

“Benim falan kulum senden su istemişti, sen ona su içirmemiştin. Eğer sen ona su içirseydin (ona su içirmenin) sevabını Benim yanımda bulacaktın...” [1464]                           

379) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Sizden birine hizmetçisi yemek hazırlar, sonra ye­deği getirirse, yemek pişirirken sıcağının ve dumanının verdiği sıkıntıya katlan­dığından dolayı, hizmetçiyi yanına oturtsun. Böyiece hizmetçi de o yemekten yesin. Eğer yemek az ise (ikisine yetecek kadar değilse, en azından) hizmetçiye bir iki lokma versin.” [1465]                                                                                         

380) Hz. İbni Abbas radıyallahu anhuma diyor ki: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyurduğunu işittim;

“Bir müslüman, başka bir müslümana elbise giydirirse, o kişinin üzerinde elbiseden bir parça kalıncaya kadar elbiseyi giydiren kişi Allahu Teâlâ’nın koruması altında olur.” [1466]                                                   

381) Hz. Harise bin Nûman radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Yoksula kendi eliyle vermesi, kişiyi kötü ölümden korur.” [1467]

382) Hz. Ebû Musa radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; “Müslüman ve güvenilir bir hizmetçi, mal sahibinin emrine uygun olarak kime ne kadar verileceği söylendiyse ona gönül hoşluğu ile tam olarak verirse, ona da mal sahibi gibi sadaka verme sevabı verilir.” [1468]     

383) Hz. Câbir radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur; “Bir müslüman ağaç diker, sonra o ağaçtan, ne kadar yenirse, ağacı dikene o kadar sadaka sevab verilir. O ağaçtan çalınanlar da sa­daka olur. (Yani ağaç dikene sadaka sevabı verilir.) O ağaçtan yırtıcı hayvanla­rın yedikleri de o kimse için sadaka olur. Kuşların yedikleri de sahibi için sadaka olur. (Kısaca) kim bu ağaçtan (meyve vs.) alarak ne kadar azaltırsa, o ağacı di­kene sadaka sevabı verilir.” [1469]                                                                             

384) Hz. Câbir radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; “Kim ölü ve çorak bir toprağı zirâate elverişli hale getirirse, ona bunun ecri verilecektir.” [1470]                                                                   

385) Hz. Kasım rahmetullahi aleyh diyor ki: Bir adam Şam’da Hz. Ebû Derdâ radıyallahu anh’ın yanına uğradı. O esnada Ebû Derdâ radıyallahu anh fidan dikmek­teydi. Adam,

“Siz Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in sahabesi olmanıza rağmen bu (dünyevi) işi mi yapıyorsunuz?” dedi. Hz. Ebû Derdâ radıyallahu anh buyurdu ki;

“Beni kınamakta acele etme. Ben Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle buyur­duğunu işittim:

“Kim bir ağaç diker, o ağaçtan bir insan veya Allahu Teâlâ’nın yarattıklarından bir yaratık yerse, bu o ağacı diken kimse için sadaka olur.” [1471]

386) Hz. Ebû Eyyûb Ensâri radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Kim bir ağaç dikerse, Allahu Teâlâ o ağaç­tan çıkan meyve kadar o ağacı dikene ecir yazar.” [1472]                           

387) Hz. Aişe radıyallahu anha diyor ki:

“Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem hedi­yeyi kabul ederdi. Ona karşılık olarak (hediye veren kimseye o vakit veya başka bir zaman) kendisi de bir şeyler verirdi.” [1473]                                                         

388 ) Hz. Câbir bin Abdullah radıyallahu anhuma’dan rivayet edilmiştir: Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Kendine hediye verilen kimse yanında verecek bir şey varsa ona karşılık versin. Eğer verecek bir şeyi yoksa (teşekkür olarak) o kişiyi övsün, bu durumda teşekkür etmiş olur. Kim de (o kimseyi övmez ve aksine yapılan iyiliği) gizler ve örterse, o nankörlük yapmış olur.” [1474]     

389) Hz. Ebû Hûreyre radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Bir kulun kalbinde cimrilik ve iman asla bir arada top­lanmaz.” [1475]                                                                                                                   

390) Hz. Ebû Bekr Sıddık radıyallahu anh’dan rivayet edilmiştir: Peygamber sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Aldatıcı, cimri ve yaptığı iyiliği başa kakan kimse Cennet’e giremez.” [1476]


[1450] Bakara: 2/261.

[1451] Bakara: 2/274.

[1452] Âl-i İmrân: 3/92.

[1453] Dehr: /8-9.

[1454] Müstedrek'i Hâkim

[1455] Beyhaki

[1456] Ebû Dâvûd

[1457] Buhâh

[1458] Tirmizi

[1459] Müsned'i Ahmed

[1460] Müstedrek'i Hâkim

[1461] Müslim

[1462] Mezâhifi Hakk

[1463] Buhâri

[1464] Müslim

[1465] Müslim

[1466] Tirmizi

[1467] Taberâni, Beyhaki, Ziya, Cami'üs Sağır

[1468] Müslim

[1469] Müslim

[1470] İbni Hibban

[1471] Müsned'i Ahmed

[1472] Müsned'i Ahmed

[1473] Buhâri

[1474] Ebû Dâvûd

[1475] Neseî

[1476] Tirmizi



Konu Başlığı: Ynt: Müslümanlara malî yardım yapmak
Gönderen: Ceren üzerinde 16 Haziran 2017, 21:35:41
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri müslüman kardeşlerine yardım eden ,onların ihtiyaçlarını gideren ve allahın rahmetine erişen kullardan olalım inşallah...


Konu Başlığı: Ynt: Müslümanlara malî yardım yapmak
Gönderen: Sevgi. üzerinde 17 Haziran 2017, 13:54:50
Ve Aleyküm Selam. Mevlam bizleri herdaim ihtiyaçlı olan kardelşerimizi gözetenlerden eylesin inşaAllah


Konu Başlığı: Ynt: Müslümanlara malî yardım yapmak
Gönderen: Mehmed. üzerinde 17 Haziran 2017, 14:00:11
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri malını doğru yolda harcayanlardan eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun